Kötü bir son... Ancak hikayenin başlangıcı öyle güzel, öyle görkemli ki...
Anadolu Bankası'ndan Emlakbank'a
Emlakbank Spor Kulübü’nin kuruluşu resmi olarak her ne kadar 1989 görünse de kökenleri 1979’a, Anadolu Bankası’na dayanmakta. Zaten Emlakbank da (Tam ismi Türkiye Emlak Bankası A.Ş) 1988’de Anadolu Bankası ve Türkiye Emlak Kredi Bankası’nın birleşmesi ile kurulmuştur. Bunlardan Anadolu Bankası, 70’li ve 80’li yıllarda düzenlenen ve oldukça da popüler olan bankalar turnuvasında mücadele etmek üzere bir takım kurar. Kuruluş hikayesini, kulübün sembol ismi, hem Anadolu Bankası hem de Emlakbank’ta futbol şube sorumluluğu görevini üstlenen Mehmet Ali Kılıç’tan dinleyelim:
Recep Tayyip Erdoğan'a transfer teklifi
“Genel müdürlüğün onayıyla bir gayri federe kulüp kurmak için çalışmalara başladık. İETT Kulübü vardı o zamanlar, 1978-79’da kendi gruplarında şampiyon olmuşlardı. O dönemin en iyi takımlarından biriydi. Teknik direktörleri Mehmet Ali Gürses’i aldık, takımdan da 5 oyuncu transfer ettik. Futbolculara o dönem bankada iş de veriyorduk. Takım haftada 2 gün gündüz, 2 gün de akşam idman yapardı. İşlerini de ona göre ayarlardık. Dışarıdan gelen de vardı ancak çoğunluk banka çalışanı durumundaydı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da o dönem İETT forması giyiyordu. Transfer için bire bir kendisiyle görüştüm. Kendileri bana İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu’nda okuduğunu ancak yarım gün gelebileceğini, tam gün çalışamayacağını iletince transfer gerçekleşmedi.”
Avrupa'da kampa giren bir 'amatör' takım
Anadolu Bankası Kulübü, bankanın Türkiye Emlak Kredi Bankası ile birleşmesinden birkaç ay sonra federe olarak ‘Emlakbank Spor Kulübü’ adını alır. Kulübün renkleri de bankanın logosundaki renkler olan kırmızı, mavi ve yeşildir. Yeni kurulan Emlakbankspor’un tesis açısından hiçbir sıkıntısı yoktur. Ataköy’de bulunan tenis kortlu, kapalı salonlu Emlankbank Spor Tesisleri’nin yanı sıra Maslak’taki genel merkezin altında bulunan kapalı salon kulübün emrindedir. Takım Bakırköy’deki çim sahaya geçene kadar idmanlarını İTÜ’nün Maslak’taki sahasıda yapar. Profesyonelden dönen birçok isim kadroya dahil edilir. Kulüp tam 4 sezon Avrupa’da kampa girer. Burada hem Emlakbank’ın Avrupa şubelerinin takımlarıyla hem de profesyonel takımlarla maçlar yapılır. Hatta ilginç bir anektod, Hakan Ünsal’lı Emlakbank, Mannheim kampında Ümit Davala’lı Vatanspor’la karşı karşıya gelir. İleride takım arkadaşı olup tarihi başarılara imza atacak olan bu ikili, o hazırlık maçında karşı karşıya gelir.
İlk sezon ilk şampiyonluk
Emlakbankspor ilk kez 1989-90 sezonunda Mehmet Ali Gürses yönetiminde 2. Amatör Lig’e girer ve ilk sezonunda Erokspor’un ardından ikinci olarak 1. Amatör Lig’e yükselir. Kulüp 1. Amatör’deki ilk sezonunda yine Gürses'le 12 maçta 3 galibiyet, 6 beraberlik ve 3 yenilgiyle Hürriyetgücü ve İETT’nin ardından üçüncü olur.
Hakan Ünsal'ın keşfi
Kırmızı-Mavi-Yeşilli takım 1991-92 sezonuna ise oldukça iddialı girer. Takımın başına, o dönem hakemlik de yapan, şimdilerde Kartal Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı ve İASKF Yönetim Kurulu Üyesi olan Osman Ünal getirilir. O sezon başında kadroya katılan çok önemli bir isim vardır: Galatasaray ve Milli Takım’ın önemli ismi Hakan Ünsal.... Bir önceki sezon memleketi Sinop’ta Ayancıkspor forması giyen Ünsal’ı, kendisi de Ayancıklı olan Futbol Şube Sorumlusu Mehmet Ali Kılıç keşfeder. Kendisinden dinleyelim:
“Ayancık’ta bir genç takım maçı izliyordum. Hakan zaten kendini hemen belli ediyordu. Tribünde sordum ‘Bu kim’ diye.. ‘Rahmetli Necati’nin oğlu’ dediler, tanıdım. Zaten Necati Ağabey bizim de hocalığımızı yapmıştı zamanında. Maç sonrası Hakan’la görüştüm, planlarının ne olduğunu sordum. ‘Lise sondayım, üniversiteye gideceğim’ dedi. Ben de kendisine Emlakbank’ta futbolcu olması için teklifte bulundum. ‘Sana iş veririz, yer veririz’ dedim, aldım İstanbul’a götürdüm.”
Hakan Ünsal'ı sol bek yapan hoca: Osman Ünal
Kılıç sonrasında bu genç yeteneği Osman Ünal’ın yetenekli ellerine teslim eder. Lakin 1991-92 sezonu ne Hakan Ünsal ne de Emlakbank için parlak başlamaz. O dönem sol açık olan Hakan bir türlü istenen performansı gösteremez. Teknik direktör Osman Ünal o günleri şöyle aktarıyor:
“Hakan bize geldiğinde sol açıktı. Lakin bek oynasa daha fazla katkı sağlayacağını gördüm zira önü açıkken dar alanda oyuncu geçebilecek bir kabiliyeti yoktu. Hiç unutmam ileri uçta eski Ankaragücü forveti Bülent Izgış vardı. Bülent sanırım o dönem 35’li yaşlarda... Hakan gidiyor geliyor orta yapıyor ama bir türlü isabet olmuyordu. Sonunda Bülent bir maçta bana döndü ‘Hocam Allah’ını seversen oynatma şunu. Bekliyoruz orta yapacak da bir kafa vuracağız. Ya Hakan’ı oynat ya da beni’ diyerek çıkışmıştı... Selimiye Stadı’da o dönemin sert ekiplerinden Otomarsanspor ile maçımız vardı. Hakan’ı ilk kez o maçta sol bek oynattım. O maçı 4-0 kazandık. Otomarsan maçı hem kulüp hem de Hakan için patlama noktasıydı. Asist de yapmıştı, santraya yakın bir bölgeden gol de atmıştı.”
Emlakbank son haftalardaki büyük atağına karşın Öz Fatihspor’un sadece 1 puan gerisinde ikinci olarak şampiyonluğu kaptırır ve sezonu erken kapatır. Osman Ünal yönetimle yaşadığı anlaşmazlığın ardından görevi bırakır ve Yalova Çınarcıkspor’un başına geçer. Hatta İstanbul şampiyonasında gencecik Çınarcıkspor ile Öz Fatihspor’u yenerek bir anlamda önceki sezonun rövanşını alır.
Kazım Birdal dönemi ve ilk şampiyonluk
Emlakbank Yönetimi takımın başına, bir önceki sezon Çırçırspor’u grup şampiyonu yapan Kazım Birdal’ı getirir. Birdal aslında Anadolu Bankası’nda eski bir isimdir. Futbolcu olarak uzun yıllar Anadolu Bankası’nda kaleyi koruyan Birdal, Çırçır’daki şampiyonluğun ardından Emlakbank’ın telifini kabul eder. Birdal, Emlakbank günlerini şöyle anımsıyor: “Takımın yüzde 80’i bankada memur olarak istihdam ettiriliyordu. Çoğu lise mezunuydu. Şubelerde veya emekli sandığında çalışıyorlardı. Tabii bu da kulübe rağbeti artırıyordu. Birçok insan bankaya sporcu getiriyor, araya insanlar sokuyordu. İlk senemizde maçlarımızı toprak sahada oynardık. Sonra Florya’da Bakırköyspor’un da kullandığı çim sahaya geçtik ki zaten mülk Emlak Bankası’nındı. Hem biz hem onlar kullanıyordu. Çok iyi hatırlıyorum sponsorlarımızdan biri Emin Cankurtaran’dı, tüm kramponlarımız Adidas’tı. Türkiye’de amatörler arasında Adidas krampon giyen ilk takımdık.”
Namağlup kaçar Deplasmanlı Amatör Lig
Bülent, Kubilay, Kani, Deniz Tayfun, Ali, Memduh, Mustafa, Erkan, Hakan, Metin’li kadrosuyla Emlakbank muhteşem bir sezon geçirir ve 1. Amatör Lig 7. Grup’u 18 maçta 12 galibiyet, 6 beraberlikle namağlup şampiyon tamamlar. O dönemki statü gereği Emlakbankspor Balıkesir’de Deplasmanlı Amatör Lig’e yükselmek için baraj maçları oynar. Balıkesir’deki kötü zemin Emlakbank’ı oldukça zorlar. İlk maçta Sakarya Şekerspor ile 0-0, ikinci maçta İstanbul Paşabahçespor ile 1-1 berabere kalan ‘Emlak’, namağlup sezonu terfi edemeden tamamlamanın üzüntüsünü yaşar. Paşabahçe maçı oldukça olaylı geçerken maç sonu çıkan olayların ardından Paşabahçe’den 6, Emlakbank’tan 7 futbolcu ceza alır.
Hakan Ünsal'ı beğenmediler!
Sezon sonunda Hakan Ünsal ve kaleci Mustafa takımdan ayrılarak profesyonel olurlar. Hakan Ünsal’ın profesyonel oluş hikayesi de ilginçtir. Mehmet Ali Kılıç’tan dinleyelim:
“Hakan bizde 2 sezon oynamış kendisini de epey geliştirmişti. Artık profesyonel olmalıydı... Önce Boluspor’a gönderdim, 15 gün oynadı ama o dönemki hoca beğenmedi. Sonra Manisaspor’a gitti orada da beğenilmedi. O dönem Fatih Terim Ümit Milli Takım teknik direktörüyen kulüplere bildiride bulunmuştu ‘yetenekli oyuncularınızı getirin’ diye. Hakan’la kaleci Mustafa’yı Beylerbeyi’ndeki seçmelere götürdük ancak mahşeri bir kalabalık vardı. Sonra özel görüşmelerle yeni bir seçme ayarlandı, 45-50 kişilik yeni bir seçmeye girdi. Hakan ve Mustafa seçildiler. Hakan daha sonra Kardemir Karabükspor’a gitti.”
Amatörde bir ilk: Yabancı futbolu
1993-94 sezonunda Emlakbank Kazım Birdal yönetiminde vites artırır ve 18 maçta 15 galibiyet, 3 beraberlikle en yakın takipçisi Rumeli Kavağı’nın 9 puan önünde namağlup şampiyon olur. Takım attığı 51 gole karşılık sadece 9 gol yer. O sezon kulüp, Türkiye’de amatör futbol adına bir ilke imza atarak bir yabancı oyuncuyu, Bosna Hersekli Damir Nadzakovic’i transfer eder. O dönem Galatasaray’a transfer olan (Ancak sonra Gaziantepspor’a gönderilen) Elvir Boliç’in takım arkadaşı olan Nadzakovic, o dönem devam eden Bosna savaşı nedeniyle iki ay süren uğraşlar sonucu transfer edilir ancak bu transfere değer. ‘Dado’ Emlakbank’ta oynadığı üç sezon boyunca 45 gole imza atar (Nadzakovic sonraki yıllarda Kepezspor, Çerkezköyspor, Çanspor, Dardanelspor ve Sivasspor’da profesyonel oynar). İl birinciliğinde Selimiyespor ve Özsahrayıceditspor’u yenen Emlakbank, Cankurtaranspor ve Özmimarsinanspor’la berabere kalıp, Özmimarsinanspor’un ardından ikinci olarak 3. Lig’e yükselme maçlarına katılmaya hak kazanır. Lakin ‘Amatörün Cosmos’u Balıkesir’deki terfilerde ilk maçta İzmir Narlıderespor karşısında şok bir skor alır ve 4-0 yenilir. Çanakkale Akçapınar TİGEM ile berabere kalınan maçın ardından kulüp son karşılaşmada Manisa Kırkağaç Acar İdman Yurdu’nu 2-0 yener ve teselli galibiyetiyle evine döner.
Yaşar İçli dönemi ve Akhisarspor finali
Emlakbank, 1994-95 sezonuna teknik direktör Yaşar İçli ile başlar. Önceki iki sezon namağlup grup şampiyonu olan Emlakbank bu kez 1 yenilgi alır ancak buna karşılık kalan 15 maçının tamamını kazanarak 45 puanla, en yakın rakibi Çapaspor’un tam 13 puan önünde şampiyon olur. 20-23 Nisan 1995 tarihlerinde Bursa’daki 3. Lig’e yükselme maçlarına katılan Emlakbankspor finalde, o sezon 3. Lig’e yükselecek (Hatta çok ileride uzun süre Süper Lig’de oynayacak, Türkiye Kupası’nı, Süper Kupa’yı kazanıp ülkemizi Avrupa Ligi’nde temsil edecek) olan Akhisarspor’a 1-0 yenilerek elenir.
O maçta İstanbul ekibinin kalecisi olan Deniz Tayfun Sarıtan, Akhisar maçının kulüp tarihinin birkaç kırılma noktasından biri olduğu düşüncesinde: “O sene Bursa’ya epey iddialı gittik. Hocamız Yaşar İçli’ydi... Beş yıldızlı otelde kalıyorduk, herkes şaşırıyordu ‘Amatör takım 5 yıldızlı otelde mi kalıyor’ diye... Altılı grupta önce bir Manisa bir İzmir takımını geçtik. Finali Akhisarspor ile oynadık. Akhisar maçını iyi anımsıyorum. Epey seyircileri vardı, belediye başkanları gelmişti... Çok sert oynuyorlardı, Nadzakovic’e sürekli tekme attıklarını hatırlıyorum. Hakem de kötü yönetmişti. Son dakikalarda gol yemiş ve 1-0 kaybetmiştik. Akhisar da oldukça iyi bir takımdı. Eğer onları geçebilseydik bence 3. Lig’e çıkardık.”
'Bulgar Mehmet' dönemi ve bir şampiyonluk daha
1995-96 sezonunda Emlakbankspor, üst üste 4. kez grup şampiyonu olur. ‘Bulgar Mehmet’ lakaplı Mehmet Hacıoğlu yönetimindeki takım 18 maçta 15 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi alır; attığı 85 gole karşılık sadece 8 gol yer. 47 puanla Emlakbank’ı, 39 puanla (3 .Lig’den yeni düşen) İstanbul İl Özel İdare İhtisasspor izler. İstanbul il birinciliği maçlarında sadece Beyoğlu Yeniçarşıspor’a yenilen yeşil-mavili ekip Yıldıztabyaspor, Esenler Öz Yavuzselimspor, Çatalcaspor ve Reşitpaşaspor’u geçerek ikinci olarak 3. Lig’e yükselme maçlarına katılmaya hak kazanır.
Ah o Ortaçeşme maçı!
Kocaeli’de oynanan 3. Lig’e terfi maçlarına katılan Emlakbank Kırklareli Camspor’u 3-0, Susurluk Yeni Şekerspor’u 7-2 yendikten sonra finalde, kendisi gibi İstanbul ekibi olan Ortaçeşmespor’la karşılaşır. Sonrasını Deniz Tayfun Sarıtan’dan dinleyelim: “O sezon başımızda Mehmet Hacıoğlu var... Kocaeli’de Petrolofisi Tesisleri’nde kalıyoruz. İlk iki maç kolaydı. Finalde Ortaçeşme önünde çok baskılı oynadık. Rakibin kalecisi inanılmazdı, çok güzel toplar çıkardı. 90 dakika bitmiş uzatmalar gösterilmişti. Bir oyuncu değişikliği sırasında bizden biri hata yaptı, sol açıkları çok sert vurup topu tam 90’a gönderdi. 1-0 kaybettik. O maç uzatmaya gitse biz kesin kazanırdık çünkü Ortaçeşmespor çok yorulmuştu. Bizim kondisyonumuz çok daha iyiydi, uzatmada onları yenerdik ama olmadı.”
'Üç Büyükler ve Sarıyer'den sonra bir ilk'
O maçta Emlankbankspor forması giyen bir diğer isim Kani Kaçar’dır... Emlakbank’ın dört şampiyonluk yaşayan kadrolarının tamamının değişmez isimlerinden biri olan savunma oyuncusu Kani Kaçar, alt yapısı Beşiktaş olan bir futbolcudur ve Emlakbank’a Gültepe İdman Yurdu’ndan (Daha sonra Yahya Kemal İdman Yurdu oldu) gelmiştir. Emlakbank günlerini Kaçar şöyle anımsıyor: “1989-90 sezonunda ben Gültepe İdman Yurdu’ndayken Emlakbank ile aynı gruptaydık. O sezon Emlakbank gruptan çıkmıştı. Beni ve bir arkadaşımı beğenmişler, kulüpten istemişler. Kulüp de 3 milyon 750 bin liraya beni vermiş, benim sonradan haberim oldu. Emlakbank bambaşka bir kulüptü. Birinci Lig takımı gibiydik, her gün idman yapardık. Birçok takım arkadaşımın aksine ben bankada görevli değildim. Çok iyi hocalarla çalıştım. Osman Ünal, Kazım Birdal, Yaşar İçli, Mehmet Hacıoğlu... Her sezon başı Avrupa’da kampa giderdik. Avusturya, Belçika, Hollanda ve Almanya’yı gezdik. Hatta gazetelere çıkmıştık, ‘Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Sarıyer’den sonra Türkiye’den yurt dışına kampa giden ilk kulüp’ diye yazmışlardı. O dönem tek çim saha bizdeydi amatör takımlar arasında. Ayakkabılar Almanya’dan gelirdi. O dönem kadın voleybol takımı da vardı yönetim onlara daha fazla destek veriyordu. Biz ikinci plandaydık. Bizim üstümüze düşseler biz çıkardık. Benim dönemimde 1 kez DAL’a, 3 kez 3. Lig’e terfi maçlarına gittik. Son olarak Ortaçeşmespor önünde 90 dakika tek kale oynadık, uzatma bölümünde yediğimiz golle mağlup olduk.”
Gültepe İdman Yurdu’ndayken rakibi Emlakbank’ı etkileyen Kani Kaçar, bu kez Emlakbank’ın bir rakibinden teklif alır ve 1996-97 sezonu başında, kendilerini eleyerek 3. Lig’e çıkan Ortaçeşmespor’a transfer olarak burada profesyol imza atar. Aynı sezon Nadzakovic de 3. Lig’e, Dardanel Kepezspor’a imza atar.
Emlakbank neden 3. Lig'e çıkamadı?
İstanbul’daki dört şampiyonluğun ardından DAL ve 3. Lig’e terfilerdeki dört deneme de hüsranla sonuçlanmıştır. Peki bu denli büyük bütçeli, ‘Amatörün Cosmos’u’ denilen takım neden 3. Lig’e çıkamamıştır? Futbol Şube Sorumlusu Mehmet Ali Kılıç’a göre Emlakbank Yönetimi bunu çok da istememiştir: “Genel müdürlük profesyonelliğe çok sıcak bakmadı. Profesyonel kulüplere sponsorluk yaparak isimlerini duyurmayı tercih ediyorlardı. Örneğin Eyüpspor bir süre Emlakbank Eyüpspor olarak mücadele etmişti. Basketbol, voleybol, güreş gibi branşlara önemli yatırımlar yapıldı, bu branşlarda önemli başarılar elde edildi.”
1995-96 sezonu Emlankbank için dönüm noktası olur. Kurumun futbola bakışı da değişir. Emlakbank voleybola yönelmeyi tercih eder, futbolun bütçesi azalır. Hal böyle olunca 1996-97 sezonu beşinci bitirilir. Takım o dönem Deniz Tayfun Sarıtan’a emanet edilir.
Tayfun Sarıtan dönemi ve zor şartlarda şampiyonluk
Emlakbank’ın efsane kadrosunun değişmez isimlerinden olan Deniz Tayfun Sarıtan, Çırçırspor ve Ortaköyspor gibi kulüplerdeki başarılı performansının ardından, kulübün bir diğer efsanesi Kubilay Akyıldız sayesinde Anadolu Bankası’na girmiş bir isimdir. 1996’ya kadar Emlankbak kalesini koruyan, 1996-97 sezonuyla birlikte teknik adamlığa başlayan Sarıtan, kulübün o dönemini şöyle aktarıyor: “Emlakbankası 1996-97 sezonundan itibaren basketbola ağırlık vermeye başladı. Ben futbol takımındaydım ama basketbol takımında da idari menajerlik yapıyordum. Basketbol takımını bölgesel ligden 1. Lig’e kadar çıkarmıştık. 1997’de Emlankbank’ta genel müdür yardımcısı değişmişti. Bizim bütçemizin azalacağı tebliğ edildi. O dönemin parasıyla, yanlış hatırlamıyorsam, 25 milyar lira kadar bir bütçe ayrıldı. Kampa gittik, eldeki imkanlarla güzel de hazırlandık ve sezonu üçüncü bitirdik. Benim oynadığım döneme oranla çok mütevazı bir kadroya sahiptik.“
1997-98’de üçüncü, 1998-99’da dördüncü olan Emlankbank 1999-2000 sezonunda Deniz Tayfun Sarıtan yönetiminde şanssızlığını kırarak 1. Amatör Lig 7. Grup’ta şampiyon olur. 14 maçta 10 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgiyle Gençlerbirliği’nin 8 puan önünde 33 puanla birinci olan Emlankbank, Yenibosnaspor, Sefaköy Kartalspor ve Şişli Sanayispor’un olduğu play-off grubunu 3 galibiyet, 3 beraberlikle Yenibosnaspor’un ardından ikinci bitirir.
Emlakbank'ı yenen 3. Lig'e!
Akabinde grup ikincileri arasında oynanan ekstra play-off’ta Yeniköyspor’u yenip Rumeli Kavağıspor ile berabere kalan Emlakbank 3. Lig’e yükselme maçlarına katılmaya hak kazanır. Ancak Zonguldak’ta 12-16 Nisan tarihlerinde oynanan 3. Lig’e terfi maçlarında Körfez Belediyespor’a 1-0 yenilen İstanbul ekibi ardından Karabük 5000 Evlerspor’u 5-1 yense de elenir. Tıpkı Ortaçeşme ve Akhisar’ın yaptığı gibi Körfez Belediyespor da Emlankbank’ı eledikten sonra Bartınspor ve İstanbul Selimiyespor’u geçerek 3. Lig’e yükselir.
Emlakbank'ın kapanması ve sonrası
2000-2001 sezonunda Emlank grubu İncirlispor ve Vefaspor ile birlikte 34 puanla tamamladı ancak averajla üçüncü olarak elenir. 2001 yılında kulübün kaderini değiştiren olay yaşanır: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 6 Temmuz 2001 tarih ve 5508 sayılı onayı doğrultusunda 9 Temmuz 2001 tarihinde Emlankbank, Ziraat Bankası’na devredilir. Banka kapansa da kulüp, o dönem daire başkanlığı yapan Mükerrem Çalışkan ve teknik direktör Deniz Tayfun Sarıtan’ın gayretleriyle aynı isimle mücadelesine devam eder.
Son parlak sezon
Takım, 2001-2002 sezonunda grup üçüncüsü olup iki puan farkla play-off’u kaçırır. 2002-2003 sezonu Emlakbank Spor Kulübü tarihinin son parlak sezonu olur. Mavi-Yeşilli ekip 1. Amatör Lig 9. Grup’u (3. Lig’den yeni düşmüş olan) Altıntepsispor’un 1 puan arkasında ikinci tamamlar. Play-off’ta Nişantaşıspor ve Bayrampaşaspor ile oynadığı iki maçta da berabere kalan Emlakbank sezonu buruk fakat başı dik tamamlar.
Banka gitti, kulüp kaldı yadigar!
Çöküş 2003-2004 sezonunda başlar... Artık banka yoktur, Ziraat Bankası Ataköy’deki tesislere de el koymuştur. Bunun zor şartlarda 1. Amatör Lig 6. Grup’ta 16 maçta sadece 6 puan toplayabilen Emlankbankspor, 13 sezon mücadele ettiği 1. Amatör Lig’e veda eder. Takım 2008-09 sezonunda 1. Amatör’e tekrar çıksa da birkaç sezon sonra yeniden düşer.
‘Amatörün Cosmos’u Emlankbank artık 2. Amatör’de. Uzun süre tek başına takımı ayakta tutmaya çalışan Deniz Tayfun Sarıtan da İstanbul’dan ayrıldığı için ilgilenen kimse olmadığından artık maçlara da çıkamıyor. Bir dönemin en elit spor merkezlerinden olan, her şeyiyle dört dörtlük Ataköy Emlak Bankası Spor Tesisleri atıl durumda... Tescilini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan Emlakbankspor’un üzerine kayıtlı bırakın bir tesisi, bir odası dahi yok.
Geriye sadece, görkemli günlerin şampiyonluk sevinci fotoğrafları kalmış durumda.
Yazan: Efkan Bucak
BU YAZILARI DA BEĞENEBİLİRSİNİZ:
- AZ DAHA VOLKAN DEMİREL'İ TRANSFER EDİYORDUK!
- KOŞAN ŞAMPİYONUN ÖYKÜSÜ: KÜÇÜKÇEKMECESPOR'UN 3. LİG'E ÇIKIŞI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder