Draco Malfoy / Daily HogwartsMerhabalar amatör futbola gönül vermiş dostlar.
Sizlerle uzun zamandır beraber olamadım, ancak gerek e-mail gerekse telefonlarıyla dostlarımız sık sık arayıp 'Yahu Draco niye yazmıyorsun?' gibisinden haklı serzenişlerde bulundular. Ancak malumunuz Hogwarts'ta işler yoğun, Harry Potter ve muggle arkadaşlarıyla uğraşıp duruyoruz.
Neyse bu hafta sonu bir fırsatını bulup, bu blog'un sahibi Efkan Bucak arkadaşımızla amatör sahaları arşınlamaya karar verdik. İki hafta önce bir Tepecik maceramız da oldu sevgili Efkan'la lakin zaman yokluğundan yazamadık. Bilen bilir, benim peder Dracus Malfoy doğma büyüme Çatalcalıdır. Böyle olduüu için Tepecikspor ve Hadımköyspor'a özel bir sevgim vardır. (Yeşil-Siyah-Beyazlı renklere sevgimiz yüzünden Slytherin'li olduk)
Hafta sonu Efkan'la birlikte Levent Çilekli Stadı'nda gitmeye karar verdik. Hem Hadımköyspor'un maçı vardı, hem bir dönem yaşadığım yerleri tekrar görmek istedim hem de bir hakem kardeşimizin serzenişi üzerine bu stadı bir görme lüzumu hissettim. Amatör sahalarda büyük emeği olan genç bir hakem kardeşimiz 'Çilekli'de yan hakemin yeri tribünlere çok yakın, tükürüp duruyorlar' demişti. Bunun gerçek olup olmadığına, gerçekse bilimum büyüyle bunun üstesinden gelmeyi kafaya takarak Çilekli'ye gitmeye karar verdim. Efkan fotoğraf makinesini yüklendi benle geldi.
Halkla kaynaşmak için Levent'e giderken Kağıthane-Şişli otobüsüne bindik. (Efkan'ın yükseklik korkusu var, süpürgeye binemiyor) Levent Çarşı'da kendimize birer koko kış pastası alıp salına salına İç Levent-3.Levent istikametinden 10 dakikada stada vardık.
Biz gittiğimizde SAL 3. Grup takımlarından Feriköy ve Ortaköy oynuyordu. Feriköy'ü en son 3. Lig'de İzmit'te Bekirpaşa'yla 0-0 berabere kaldıkları maçta izlemiştim. o sene sonuncu olup düşmüşlerdi zaten. Kırmızı-Beyazlıları hiç iyi görmediğimi belirteyim. Kendilerine göre daha az iddiasız olan Ortaköy daha derli toplu mücadele ediyordu. Yine de son zamanlarda seyrettiğim en sıkıcı maç olduğunu belirtmeliyim. Yahu bir tane mi ciddi pozisyon olmaz?
Maç içindeki tek eğlencemiz, birkaç orta yaş üzeri Ortaköylünün yine kendileri gibi olan Feriköylünün üstüne yürümesiydi. Laf atma mevzuu falandı galiba. Hemen tatlıya bağlandı. Bir de hafif çatlak bir ayakkabı boyacısının yorumları öldürdü bizi. Gelgelelim maç 0-0 bitti. Bir eksper olarak iki takımı da uyarmam lazım bu futbolla terfilerde başarılı olmaları imkansız.
Daha sonra 1. Grup lideri Hadımköyspor takipçisi Dikilitaş ile karşılaştı. Yeşil-Siyahlılar maça fırtına gibi başladı. Reşat'ın kornerden doğan pozisyonda güzel bir kafa şutuyla 1-0 yaptılar. Sonra top direkten döndü, kalecinin çıkardıkları, Hadımköy forvetinin atamadıkları. Üstüne üstlük rakip 10 kişi kaldı. Ancak bir korner pozisyonunda çok alakasız bir gol yediler ve maç 1-1 bitti. Golü atan Dikilitaşlı kardeşimizin hırsından köşe direğini tekmelemesi hiç hoş değildi, belirtmem gerek. Efkan engel olmasa bir güzellik yapardım ama neyse... Neyse ki maçı yöneten (Aynı zamanda Süper Lig hakemi) Hüseyin Göcek mükemmel bir maç yönetti. Bize gerek kalmadı. Dikilitaşlı futbolcuları can-ı gönülden kutluyorum, 10 kişi kalmalarına karşın çok iyi oynadılar ancak yukarıda da dediğim gibi biz Hadımköylü sayılırız sonuca çok üzüldüm.
Hadımköylü 20 kadar taraftar tribünde takımlarını sonuna kadar centilmence destekledi. Diğer takım taraftarlarının aksine hakeme küfür etmediler. Kendilerini tebrik ediyorum.
Her iki takımın da oyununu beğendim. Hem Hadımköy hem de Dikilitaş terfilerde başarılı olabilir. Hadımköy'de stoper reşat, sağ açıkta rüzgarın oğlu Hasan, kaleci Sami göze çarpan isimlerdi.
Bu arada dikkatimi çeken bir şey daha. ÇİLEKLİ stadının ismi ÇEKİRDEKLİ olmalı artık. Maçlar boyunca herkes çıtır çıtır çekirdek yiyor ve koltuklar kabuk altında. Tamam çekirdek yensin de insan çöpünü atar. Sevgili amatör futbol dostları lütfen dikkat edelim.
İlerleyen günlerde yeni yazılarımızla karşınızda olacağız inşallah