Edirne Süper Amatör Lig’in iddialı ekiplerinden Keşanspor’da forma giyen Ali Gökçe, takımdan ayrıldığını açıkladı. www.kesanspor.org sitesine bir açıklama yapan başarılı oyuncu sarı-siyahlı kulübün yönetimine sitem etti. Kulüpteki birçok sıkıntıyı gözler önüne seren Ali Gökçe’nin açıklamalarını aktarıyoruz:
“Ben Ali GÖKÇE, yani Keşanspor umuzun 10 numaralı formasını adam gibi giyen elinden geldiği mücadeleyi sonuna kadar veren ve bugün itibariyle bir daha formayı giyemiyecek olan futbolcu kardeşinizim.Bu satırları yazarken gerçekten üzülüyorum benim açımdan da çok zor kelimeler kurmak ama anlatılacak paylaşılacak o kadar çok şey var ki... Şunu herkes bilmeli ki formamı para için bir kenara bırakmadım. Yeri geldi arkadaşım için yeri geldi sevgili hocam Serkan Bayraktar için yeri geldi formam için Keşanspor için çıkıp oynadım ama hiç ama hiç başkan için oynamadım, sizce neden..? Aç-susuz günler geçirdik, tesiste soğuk odamızda arkadaşımla birbirimize sarılarak yattık, maç sabahına kadar titredik Ama bir kez olsun bize sorulmadı, ‘nasıl yaşıyorsunuz orada’ denilmedi. Elektriklerin hiç olmadığı, sıcak suyun akmadığı bir tesiste inanmayacaksınız ama 5- 6 kediyle beraber geçirdik günlerimizi. Basının önüne geçip “para sıkıntımız yok” derken bir takım insanlar, ben ve arkadaşlarım traş parası bulamadık, soran da olmadı zaten.
Keşan’a ilk geldiğim gün verilen sözlerin hiçbiri olmadı. Yalan yok, cebimize 3-5 kuruş para girdi ama anlaşılan şekilde değildi. Yine de bekledim, ta ki düne kadar. Dürekli dişimi sıktım. Para alamaz olmuştuk, tesisler de yaşanmaz hale gelmişti. Hocama Ankara’ya gitme kararımı ilettim ve “param yok hocam, hakettiğim paramdan 3-5 kuruş verin geri geleyim” dedim, sıkıntılarımın olduğunu söyledim ve yola çıktım.
Dün akşam gerçekleşen toplantıda Keşanspor başkanı benim için “Parasını veremeyiz, gelmesin” yönünde ifadelerde bulunmuş ve daha da ileri giderek “Allah çarşını pazar etsin” gibi bir cümle kullanmış. Yollarımız dün itibariyle Keşanspor’la ayrılmıştır. Bir günden bir güne hal-hatır sormayan, takım nasıl antrenmana gidiyor, ne yer ne içer, çoçuklar aç mı susuz mu, paraları var mı sormayan biri için bu kararı vermek çok da zor olmamalı zaten.
Buradan zor günlerimizde yanımızda olan, cebindeki parasını bizimle paylaşan sevgili Hasan Çoşar abime ve hocalıktan ziyade takımın her şeyiyle ilgilenen sabah akşam Keşan için çalışan Serkan hocama, benimle kader birliği yapmış çok sevdiğim takım arkadaşlarıma ve büyük başkan Recep kardeşime, ve de Keşan halkına saygı ve selamlarımı iletiyorum. Keşan’ı ve sizleri seviyorum ama olmadı, kader böyleymiş. Yollar bir yerde ayrılıyor bir şekilde sıcak yatağında yatan, elini cebine atmayan, reklam peşinde koşan, kendi çıkarlarını Keşanspor’un önünde görenler unutmasın ki hayat devam ediyor. Futbol bir yere kadar, arkadaşlık-dostluk baki kalacak.”
“Ben Ali GÖKÇE, yani Keşanspor umuzun 10 numaralı formasını adam gibi giyen elinden geldiği mücadeleyi sonuna kadar veren ve bugün itibariyle bir daha formayı giyemiyecek olan futbolcu kardeşinizim.Bu satırları yazarken gerçekten üzülüyorum benim açımdan da çok zor kelimeler kurmak ama anlatılacak paylaşılacak o kadar çok şey var ki... Şunu herkes bilmeli ki formamı para için bir kenara bırakmadım. Yeri geldi arkadaşım için yeri geldi sevgili hocam Serkan Bayraktar için yeri geldi formam için Keşanspor için çıkıp oynadım ama hiç ama hiç başkan için oynamadım, sizce neden..? Aç-susuz günler geçirdik, tesiste soğuk odamızda arkadaşımla birbirimize sarılarak yattık, maç sabahına kadar titredik Ama bir kez olsun bize sorulmadı, ‘nasıl yaşıyorsunuz orada’ denilmedi. Elektriklerin hiç olmadığı, sıcak suyun akmadığı bir tesiste inanmayacaksınız ama 5- 6 kediyle beraber geçirdik günlerimizi. Basının önüne geçip “para sıkıntımız yok” derken bir takım insanlar, ben ve arkadaşlarım traş parası bulamadık, soran da olmadı zaten.
Keşan’a ilk geldiğim gün verilen sözlerin hiçbiri olmadı. Yalan yok, cebimize 3-5 kuruş para girdi ama anlaşılan şekilde değildi. Yine de bekledim, ta ki düne kadar. Dürekli dişimi sıktım. Para alamaz olmuştuk, tesisler de yaşanmaz hale gelmişti. Hocama Ankara’ya gitme kararımı ilettim ve “param yok hocam, hakettiğim paramdan 3-5 kuruş verin geri geleyim” dedim, sıkıntılarımın olduğunu söyledim ve yola çıktım.
Dün akşam gerçekleşen toplantıda Keşanspor başkanı benim için “Parasını veremeyiz, gelmesin” yönünde ifadelerde bulunmuş ve daha da ileri giderek “Allah çarşını pazar etsin” gibi bir cümle kullanmış. Yollarımız dün itibariyle Keşanspor’la ayrılmıştır. Bir günden bir güne hal-hatır sormayan, takım nasıl antrenmana gidiyor, ne yer ne içer, çoçuklar aç mı susuz mu, paraları var mı sormayan biri için bu kararı vermek çok da zor olmamalı zaten.
Buradan zor günlerimizde yanımızda olan, cebindeki parasını bizimle paylaşan sevgili Hasan Çoşar abime ve hocalıktan ziyade takımın her şeyiyle ilgilenen sabah akşam Keşan için çalışan Serkan hocama, benimle kader birliği yapmış çok sevdiğim takım arkadaşlarıma ve büyük başkan Recep kardeşime, ve de Keşan halkına saygı ve selamlarımı iletiyorum. Keşan’ı ve sizleri seviyorum ama olmadı, kader böyleymiş. Yollar bir yerde ayrılıyor bir şekilde sıcak yatağında yatan, elini cebine atmayan, reklam peşinde koşan, kendi çıkarlarını Keşanspor’un önünde görenler unutmasın ki hayat devam ediyor. Futbol bir yere kadar, arkadaşlık-dostluk baki kalacak.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.