Köşe yazısı: İki İstanbulspor

YAZI: EFKAN BUCAK
İstanbulspor 90'lı yıllardan 2000'lerin ortalarına kadar Türk futbol gündeminde önemli yer edinmeyi başarmış bir kulüp... 1926 yılında İstanbul Sultanisi (Şimdiki İstanbul Erkek Lisesi-İEL) bünyesinde kurulan bu ekip 3. Lig'de kendi halinde oynarken 1992'de Cem Uzan'ın yatırım yapmasıyla Süper Lig'de şampiyonluğa oynayan bir takım haline geldi. Bence Sarı-Siyahlıların tarihindeki dönüm noktası, 1998'de UEFA Kupası'nda Rumen Arges Piteşti'ye 0-2 ve 4-2'lik skorlarla elenmeleriydi (Rövanşta kaleci Zdravkov'un yediği akıllara zarar goller, o sıralar müthiş bir İstanbulspor sempatizanı olan beni ağlama reddesine getirmişti).

Bu ve sonrasındaki bir dizi başarısızlık sonrası Uzan desteğini büyük ölçüde çekti, 2004'te TMSF kulübe el koydu. Bu sıralar Aykut Kocaman yönetiminde bir grup futbolcunun maddi zorluklar içerisinde onur mücadelesini izledik. Kocaman takımı ligde tutmayı başarsa da, genç teknik adamın ayrılmasının ardından 2004-2005 sezonu sonunda takım küme düştü. TMSF, kulübü, eski futbolcu Saffet Sancaklı'nın ortağı olduğu Marmara AŞ'ye sattı. Sarı-Siyahlılar 1. Lig'deki ilk iki sezon başarılı bir performans sergileseler de bu sezon düşmenin en büyük adaylarından biri olarak görünüyorlar.

Dikkat etmişsinizdir, Bank Asya 1. Lig'deki takım resmi 'İstanbulspor (Marmara AŞ)' olarak geçiyor, zira bu şirket kulübün sadece profesyonel futbol şubesine sahip. Tarihi İstanbulspor halen, İstanbulspor Kulübü Derneği bünyesinde futbol, basketbol, voleybol gibi branşlarda faaliyetlerini sürdürüyor. İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı'nın destek verdiği kulüp tarihi köklerinden kopmamış durumda.

Orijinal İstanbulspor şu anda İstanbul 2. Amatör Küme'de mücadele ediyor. Kulüp Başkanı Saffet Molvalı bu sezonu bir toparlanmak periyodu olarak gördüklerini, hedeflerinin profesyonel liglere yükselmek olduğunu dile getiriyor. Ömer Üründül ve Ahmet Korkmaz gibi isimlerin destek olduğu Sarı-Siyahlılar, tamamen amatör oyunculardan kurulu, hatta aralarında eski 'İEL'liler de var. Futbolcuların İEL terbiyesine uygun hareket etmesine çok dikkat ediliyor, hatta hakeme fazla itiraz eden futbolcu kenara bile alınıyor. Maçlarını Halkalı veya Bakırköy'de oynayan İstanbulspor'un tribünleri şimdilik pek dolu değil ancak Başkan Molvalı, başarı geldiği zaman bunun da gerçekleşeceği görüşünde.

----------------------------

Bu yazı 18 Mart 2008 tarihli Radikal gazetesinde yayınlanmıştır.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=250425