ÜMRANİYESPOR: 4 FİKİRTEPE DUMLUPINAR: 0
STAT: Selimiye
ÜMRANİYESPOR: Kıvanç **, Ömer Çetinkaya ***, Mustafa Kaçmaz ***, Serhat ***, Mustafa Alınmaz ***, Orhan **, Ertuğrul *** (Mustafa Avcı 76 ***), Ahmet Yeşiltaş **, Ömer Bayraktar ** (Ahmet Erdoğan 70 **), Osman ** (Kaan 50 ***), Cem ****
TEKNİK DİREKTÖR: Şenol Demir
FİKİRTEPE DUMLUPINAR: Aptullah **, Tekin **, Ayhan **, Erdi **, Mustafa Akaya **, Ramazan *, Sinan **, Serhatcan * (Gökhan 69 *), Ali **, Bulut ** (Fatih 86)
TEKNİK DİREKTÖR: İsmail Uçan
GOLLER: Ertuğrul (48 pen), Cem (63), Mustafa Avcı (83), Kaan (90)
SARI KARTLAR: Kıvanç, Ömer, Ahmet Yeşiltaş, Ahmet Erdoğan / Serhatcan
HABER-YORUM-FOTO: EFKAN BUCAK
İstanbul İl Şampiyonası 6. Grup’ta Ümraniyespor, Kadıköy temsilcisi olan Fikirtepe Dumlupınarspor’u 4-0 yenerek adını çeyrek finale yazdırdı. Ümraniyespor’a beraberlik dahi yetiyordu ancak ikinci yarıda rahat bir oyunla sonuca gittiler. Karşılaşma Selimiye Stadı’nda oynandı. Son derece rahat ulaşımı olan, modern, bakımlı bir stat. Lakin ağlarla çevrili olması göz zevkini biraz bozduğu gibi fotoğraf çekiminde de ayrı sorun yaratıyor (Gerçi bu sefer fotoğraf makinem yoktu, cep telefonunun makinesiyle idare ettik).
Karşılaşma öncesi sahaya inip Ümraniyespor Futbol Şube Sorumlusu Sayın Ayhan Ergül’le tanışma ve sohbet etme şansı buldum. Ergül’ün (ve dolayısıyla Ümraniyespor’un) en büyük şikayeti, maçların sentetik çim sahada oynatılmasıydı zira Ümraniyespor gibi terfileri düşünen büyük hedefli takımlar, üzerilerine titredikleri oyuncularının ‘halı saha’da sakatlanmasından çok korkuyorlar. Zaten maç sırasında tribün tepkilerinden bunları gayet iyi gördük. Bu nedenle Ümraniyespor gibi diğer iddialı takımlar da İstanbul şampiyonasında önemli oyuncularını belli bir rotasyonla oynatıyor, bazılarını dinlendiriyor. Ümraniyespor Fikirtepe karşısına da bazı as oyuncularından yoksun çıksa da genel anlamda takımın iskeleti korunmuştu.
Ergül, Ümraniyespor’un şu anda tesis olarak birçok profesyonel kulüpten iyi durumda olduğunu söyledi. Ayrıca kulüp kurumsallaşma adına da büyük adımlar atılmış durumda. Kırmızı-Beyazlıların şu anda işlettiği bir restaurant var, buna benzer başka işletmeler de açılacak ve Ümraniyespor kendi ayaklarının üstünde durabilecek.
Tabii bu güzellikler sportif başarılarla desteklenmeli. Biz Ümraniyespor’un sahadaki performansına geçelim... Hafta içi ve tarafsız saha olduğu için tribünler pek kalabalık değildi. Taş çatlasa 60-70 kişilik bir güruh vardı ki onlar da yöneticiler, menajerler, futbolcu yakınlarıydı. Tezahurat değil, çekirdek çıtırdısı duyuluyordu. Mücadelenin ilk yarısı oldukça sertti. Ümraniyesporlu taraftarlar Fikirtepeli futbolculara epey tepki gösterdiler. Tepki derken belirtmem lazım ki tek bir olumsuz olay veya söz olmadı. Hele bir pozisyonda “5 numara, top oyna, onlar bize lazım, finallere gidiyoruz” demesi gülüşmelere neden oldu. Bu arada söz konusu Fikirtepeli 5 numaranın, Amatör Milli Takım’a da seçilen Mustafa Akkaya olduğunu belirteyim. Aynı takıma Ümraniye’den sol bek Mustafa Avcı ve stoper Ömer Çetinkaya seçilmişti.
İlk yarıda her iki takım da genelde duran toplardan pozisyon buldu. Ümraniyespor’un duran toplara hakim oyuncuları var. Bu sezon onları Beşyüzevler maçında izlemiştim, vasat bir maçta serbest vuruştan bir golle kazanmışlardı. Her ne kadar Fikirtepe Dumlupınar Beşyüzevler ayarında olmasa da bu tarzlar maçlar da terfilere gidecek takımlar için iyi birer sınav. Çünkü bazı illerden gelen takımlar Fikirtepe Dumlupınar ayarında olacak, ki Turuncu-Siyahlılar hiç de fena değildiler. Renklerden bahsetmişken, Ümraniyespor her zamanki kırmızı-siyah-beyazlı formasının aksine dün masmaviydi. İngiltere Premier Ligi’ndeki ‘Third kit-üçüncü forma’ muhabbeti gibi, bu alakasız renkli forma onlara hoş bir hava katmıştı.
Gözlemlediğim kadarıyla Şenol Demir Ümraniyespor’a 4-4-2 oynatıyor. Ancak Fikirtepe Dumlupınar karşısında tam kadro değillerdi bu nedenle fazla sağlıklı bir yorum yapamayabilirim. Stoperde Ömer oldukça iyi. Adam bütün hava toplarını alıyor, ileride kornerlere gidiyor, çapraz koşular yapıyor, ileri gidip geliyor. Galatasaray-Denizlispor maçında Servet Çetin öve öve bitiremeyen Lig TV spikeri keşke bir de Ömer’i görseydi! Dörtlü savunmanın göbeğinde Ahmet Yeşiltaş (Zeytinburnu’da prof. Oynadı, geçen sezon Beylikdüzü’ndeydi) ve Orhan (Tepecik Belediyespor’un terfi eden kadrosundan) yer aldı. Ancak savunmalarının hücuma yatkınlığı (ve sanırım biraz da rakibin kendilerine göre zayıf olmasından dolayı) bu iki oyuncu da ön libero gibi bir görev almadı, ortada hücuma daha yatkın oynadılar. Fikirtepe’nin en zayıf yeri orta sahaydı bu nedenle Ahmet Yeşiltaş ve Orhan çok fazla boş alan buldu. A. Yeşiltaş dar alanda da çok başarılı bir futbolcu ancak daha önce de dedik, sinirli olması handikap. Hiç yoktan bir sarı kart gördü. Beşyüzevler maçında Orhan oyuna sonradan girmişti bu nedenle terfilerde Ahmet Yeşiltaş’ın yanında kim oynar, şu anda kestiremiyorum.
Ümraniyespor’ kanatlarına gelince. Sağ kanatta Cem (Beykoz’dayken amatöre döndü) muazzamdı ki bence maçın adamı da oydu. Bindirmeleriyle Fikirtepe’nin sol kanadını felç etti, zaman zaman ters kanada da geçti. İlk 11’de solda gördüğüm Osman etkisizdi ancak oyunu iyi okuyan Şenol Demir (Yukarıda fotoğrafta) Kaan’ı oyuna alarak maçın bir anlamda kaderini değiştirdi. Maçın bazı bölümlerinde Şenol hocayı takip ettim. Oyuncularına sürekli ayağa pas yapmalarını öğütlüyor, soğukkanlılığını pek kaybetmiyor ve oyunu hakikaten iyi okuyor, hamleleri çok yerinde. Oyuna sonradan giren Kaan da son derece etkiliydi. Kaan daha sonra oyuna Mustafa Avcı’nın girmesiyle forvete yakın orta saha gibi oynamaya başladı. Şahsen daha önce hep sol bekte gördüğüm Mustafa Avcı’yı bu kez sol açık pozisyonunda izledim. Uzun sarı saçları ve 70’lerdekileri andıran kalın saç bandıyla Efsanevi İsveçli tenisçi Bjorn Borg’u hatırlatan Mustafa 14 dakikada bile olsa farkını koydu. Bu maça özel yedekti elbette, bir aksilik olmazsa terfilerde ilk 11’de başlayacak diye düşünüyorum.
Forvette tecrübeli Ertuğrul (İstanbul BB, Nişantaşı, Tepecik Fıratpen, Eyüp, Karagümrük, Darıca GB, Zeytinburnu, Akseki Aroma, Denizli Belediye, Pazar ve Anadolu Üsküdar’da profesyonel oynadı. Sezona Üsküdar’da başladı ama amatöre döndü) kesilene kadar oldukça etkiliydi (Aslında esami listesinde doğum tarihinin 1973 olduğunu görene kadar ben onu 23-24 yaşlarında falan sanmıştım. 80’li yıllardaki filmlerden fırlamış uzun saçlı, zengin genç tipi vardı). Zaman zaman kanada yakın da oynuyor. Bu maçta Ümraniyespor’un ileride bir pivot forveti (Ömer Bayraktar) vardı. Aslında Ümraniyespor gibi kanatları efektif olarak kullanabilen bir takımda başarılı olması gerek ama dün fazla parlamadı. Yapılan ortaları yere indirip arkadaşlarıyla buluşturabilir. Mesela Ankaraspor Süper Lig’e ilk çıktığında ilerine Hüseyin Kartal, hemen arkasında hızlı Jaba-Tita-Yusuf üçlüsü buna gayet uygundu. Ancak orta sahanızda Ahmet Yeşiltaş ve Orhan varsa başka bir taktik kullanmanız gerekir. Misal, savunmanın arkasına sarkabilen hızlı forvetler kullanmak gibi... Fikirtepe Dumlupınar karşısında Cem ve Ertuğrul bu konuda iyiydi.
Gelelim gollere. İlk yarının golsüz bittiğini söylemiştik. İkinci yarının henüz 3. dakikasından Ümraniyespor penaltı kazandı. Ertuğrul çok şık bir vuruşla skoru 1-0 yaptı.
63’te Ertuğrul sağdan içeri çıkardı, ceza sahası içindeki Cem dokundu ve kalecinin kapattığı köşeden top ağlarla buluştu.
83’te Fikirtepe Dumlupınar savunmasının ofsayt diye duraksadığı anda Cem kaleciyle karşı karşıya kaldı. Bu futbolcu boş durumdaki Mustafa Avcı’yı gördü, o da topu boş ağlara gönderdi.
90’da, aslında son derece başarılı bir maç çıkarak Fikirtepe Dumlupınar kalecisi Aptullah için şanssız bir andı. Aptullah kendisine gelen topa çok kötü vurdu, havaya yükselen top döne döne kaleye süzülmeye başladı (gözünüzün önüne getirebildiniz umarım), sonra kendisine doğru gelen topu kafayla uzaklaştırmaya çalıştı ancak top yine uzağa gitmedi (Kaleye girmeyi kafasına koymuştu sanırım), tabi herkes bu ilginç tabloyu izlerken koşarak gelen Kaan, kalecinin kafasından gelen topu ağlara gönderdi. Maç da 4-0 bitti.
Birkaç cümle de Fikirtepe Dumlupınar’dan bahsetmek lazım. Terfilerden belki hatırlarsınız, kendileri 2003’te ilk turda Körfez Belediyespor’a 5-0 yenilmişler sonraki yıllar kendilerine gelememişlerdi. Dün stada 14 kişilik bir kadroyla gelebildiler, büyük olasılık hafta içi olması nedeniyle bazı oyuncuları izin alamadı. İlk yarı iyi direndiler, pozisyon da buldular ancak tecrübesizlik ve biraz kondisyon eksiği nedeniyle ikinci yarı koptular ki aslında 2-0’dan sonra Ümraniyespor da öyle pek asılmadı maça. Amatör milli stoper Mustafa Akkaya’nın yanı sıra 10 numaralı kaptanları Ali Selamet ve 7 numara Sinan Yıldız dikkatimizi çekmeyi başaran isimlerdi. Bence biraz da rakibin etkisinde kaldılar.
Şöyle ki maç boyunca ‘faullu oynamayın, terfilere gidecek bunlar’ lafı tribünlerde çok edildi. Özellikle devre arasında soyunma odalarına giderken Ümraniyeli taraftarlar bayağı veryansın etti. Ümraniyeliler kendilerine göre haklı, ama Fikirtepeli oyuncular açısından da düşünülecek olursak, bu durum onlarda çekince yaratabilir. Bir noktadan sonra rakibe girmeye korkmaya başladılar sanırım çünkü her faulde tribünlerden tepki vardı. Ümraniye-Fikirtepe maçı iki tarafın karşılıklı hoşgörüsüyle sakin geçti ama birazdan bahsedeceğimiz Ayazağa-Orhanlı Belediyespor maçı daha sertti. Ayrı amaçları olan Süper Amatör ve 1. Amatör takımlarını böyle bir turnuvada bir araya getirmek yanlış bir düşünceydi, neyse ki seneye İstanbul Şampiyonası’na sadece Süper Amatör grup liderleri katılacak.
* Ümraniyespor biraz daha hali vakti yerinde kulüp olduğu için sanırım oyuncularının su ihtiyacı için plastik kapalı bardakta su getirmiş bir koli. Baktım, saha kenarına gelen oyuncular su isteyip yarısını içip kalanını genelde kenara doğru fırlatıyordu çünkü bardak büyükçeneydi, b,r kez de içip bitirmek zordu. Bir pozisyonda Fikirtepeli bir oyuncu da su istedi Ümraniyelilerden, verdiler tabi. Bu oyuncu yarısını içti, yarısını başka bir Fikirtepeli arkadaşına verdi, o da kalan yarısını içip bardaktaki suyun tamamını bitirdiler!
* Bir pozisyonda tribün yorumu bitirdi beni:
- Yahu bu geri pas değil mi?
- Boşver, gerisi ilerisi olmaz amatörde!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder