Balıkesir Süper Amatör Küme’de sezona güzel bir başlangıç yapan Cunda Adası temsilcisi Adaspor’un asist kralı İbrahim Zorlu, arkadaşlarımız İlker Anaz ve Burak Sucan’ın sorularını yanıtladı…Güzel bir ada sabahında Adaspor’un başarılı sağ kanat oyuncusu, ligin asist kralı ve yakışıklı oyuncusu İbrahim Zorlu ile beraberiz. Evet sayın Zorlu, bizi kırmadın ve röportajımızı kabul ettin.Öncelikle hoş geldin, nasılsın, nasıl gidiyor Adaspor?
Çok teşekkür ederim beni takım adına şereflendirdiniz. Adaspor’a gelince… Geçen sene ve bu sene çok büyük adımlar atıldı. Öncelikle yenilenmeye gittiler ve hedef şampiyonluktu. Geçen sene 1. Amatör’de bunu başardılar ve bu sene aynı şeyi tekrar etmek için buraya geldik ve inşallah bu dileğimiz olur.
Evet kendinden bahseder misin biraz? Saha dışı yaşamın nasıl?
18 senedir bu camianın içindeyim. Profesyonel olarak Ayvalıkgücü ve Vanspor’da görev aldım ve bu sezon başı Adaspor’a geldim yani hedefi olan takımlar her zaman benim için önde gelir. Özel yaşantıma gelince… Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seven biriyim, zaten genelde kampta geçiyor yani pek de özelim yok bu konuda. Özellikle gerek Ayvalıkgücünde’yken, gerek şimdi
Adaspor’dayken taraftarlarının sana seslendiği bir takma ismin var: ''Yattara'' Bu şekilde çağrılmak hoşuna gidiyor mu, nasıl bir duygu bu?
Evet tabii ki bu benim çok hoşuma gidiyor. Gerek saha içi, gerek saha dışında da, takım arkadaşlarım da dahil herkes bana Yattara olarak sesleniyor. Böyle tanınmış bir futbolcuya layık görüldüğüm içinde bu beni çok mutlu ediyor açıkçası. Zaten Yattara da çok beğendiğim sporcu...
Eskilere doğru şöyle gidersek, sen Ayvalıkgücü altyapısında yetişen özel bir futbolcusun. Ayvalıkgücü’nden zamansız ayrılmak seni üzdü belki. Yaşananları nasıl değerlendireceksin?
Evet senelerce emek verdiğim çok sevdiğim camiadan ayrılmak zorunda kaldım bazı nedenlerden dolayı, ama sonuçta bizim işimiz bu. Bazen bunu yapmak zorunda kalıyoruz. Biz futbolcular duygusal davranırsak bu işten ekmek yiyemeyiz. Tabii ki Ayvalıkgücü’nde çok güzel günlerim geçti, takımın kaptanlığını da yaptım, ama sonuçta işim gereği ayrılmak zorunda kaldım. Üzüldüm ama bir gün tekrar döneceğim yuvama.
Askere gitmeden önce Ayvalıkgücü’nde oynarken seni forvet olarak izliyorduk, askerden sonra orta saha devam ettin. Mevkii değişikliğini sen mi istedin yoksa zorunluluktan mı oldu?
Tabii ki zorunlu oldu. Ben yıllardır forvet oynayan biriyim, ama çalıştığım hocalarım süratli olduğumdan genelde kanatlarda oynatıyordu. Amaç karşı takımın oyununu bozmak ve kanatlardan yıkmaktı. Ama sonuçta futbol bir oyun, nerede olursa olsun oynanıyor.
Profesyonel futbol oynadın, amatör futbola göre nasıl farklılık, profesyonel futbol daha mı sert?
Profesyonel oynamak daha kolay ama artık amatör ligler 3. ligden daha kaliteli oldu. Amatör ligde kıyasıya mücadele oluyor. Profesyonelde artık futbol güce dayalı oldu. Kazanmak için genç olman lazım. Amatör lig daha klasik, gol at üstüne yat şeklinde ama tabii ki de zevki başka oluyor bu ligin.
Tekrar özele dönelim. Nerelisin, ailen burada mı?Evet, ailemle birlikte yaşıyorum. 20 senedir Ayvalıkta’yım. Aslen de İzmirliyim...
Saha içinde adeta buz adam gibisin, özellikle izleyicilerin,spor yazarlarının dikkatini çeken, hoşuna giden kafanı sağ sol çevirip attığın ince bilek pasları… Bunlar için özel mi çalışıyorsun?
Futbol bana göre sanal alem gibi, yani saha içinde çok rahat olmayı seviyorum ve tabiî ki de yeteneklerimi kullanmak hoşuma gidiyor. Açıkçası pek de çalışarak yapmıyorum bu hareketleri. Ama Allah vermiş ben de bunu seyircilere sunuyorum. Buz adam olmayı seviyorum.
Evet, tabiî ki de Allah yolunu açık eylesin, bir futbolcu kendisini ön planda tutmak zorunda. Peki sen neler önerirsin bir futbolcuya başarılı bir kariyer için? Teşekkür ederim sağolun. Tabii ki bir futbolcu kendisine her pahasına bakmalı, zararlı şeylerden uzak durmalı, özel hayatına dikkat etmeli yani sadece kafasını futbola vermeli bana göre...
Takım olarak tüm arkadaşlarınla berabersiniz. Peki en çok takımda samimi olduğun futbolcu var mı?Ben futbol yaşantım boyunca bütün takım arkadaşlarımla iyi oldum kimseyi ayırmadım. Sonuçta biz bir aileyiz ve ben ailemde herkesi çok seviyorum bu konuda bir ayrım yapmam...
Bu sene hedefinizde tabii ki şampiyonluk var. Sonrasında 3. Lige terfi müsabakaları olacak, orada menajerler futbolcuları izlemeye alacak… Adaspor’dan sonra bir rota var mı, yoksa Adaspor’da devam edecek misin?Şu an için hedefim Adaspor’un başarısıdır yani bunları konuşmak için çok erken ama tabiî ki de. Ne olacağı belli olmaz, bunu zaman gösterecek ama önce şampiyonluk...
Taraftarlarınızın söylediği, beğendiğin tezahürat var mı?
Daha önce Ayvalık’tayken vardı, o söz tezahürat gidiyordu (ooooooh ooh ibrahim zorlu, ooh ooh ibrahim zorlu..) Ama burada da bazı tezahüratlar var benim için özel olan...
Peki İbrahim futbolcu olmasaydın, hangi mesleği yapardın?
Kendi işimi yapardım, bu da market işi olurdu galiba ama futboldan yine kopamazdım açıkçası...
Çoğu kişinin gönlünde tabii ki büyük bir takım vardır, senin tuttuğun takım hangisi?Tabiiki Fenerbahçe...
Ligin asist kralısın… Asist yapmak mı daha güzel gol atmak?İkisi de güzel şeyler, ama asist yapmak daha güzel sonuçta gol organizasyonunu ayarlıyorsunuz. Gol atmak da güzel bir şey. Ama bunlar önemli değil, ben atayım, takım arkadaşım atsın önemli değil. Önemli olan takımın başarısı...
Teknik direktör Saki Bacan hakkındaki görüşlerin nedir?Saki hoca gerçekten futbol bilgisi olan hocalardan biri. Kendisiyle ilk defa çalışma fırsatı buldum ve bize hocalık dışında ağabeylik de yapıyor, gerçekten süper birisi.
Cunda adası nasıl bir yer, mutfağı,sosyal yaşamı…?Bunu anlatmaya gerek yok, Cunda mutfağını ben değil tüm dünya biliyor. Burada yaşamak benim için çok özel bir anlam taşıyor. Burada yerel halk da çok iyi, yani Cunda’yı seviyorum.
Forma numaran 11… Eğer olmazsa başka giyeceğin uğurlu forma numaran var mı?Başka yok, uğurlu sayım 11.
Evet röportajımızın sonuna yaklaştığımızda senden sadece tek kelimelik cevap kısmına geçiyoruz. Biz bir kelime söyleyeceğiz, sen çok kısa yanıt vereceksin.
Adaspor: Forever
Taraftar: Ateşli
Saki Bacan: baba adam
Sami Emre: neşe kaynağımız
Cunda: tarihi güzellik
Adaspor Stadı: Arena, çıkış yok
Deplasman: zorlu viraj
Yattara: İdol, klas, sevimli, buz adam
Gol: rüya
Asist: kral
Korner: zoru başarmak
Sakatlık: en kötü şey
Kaptanlık: liderlik
Hakem: sorun
Tesisler: süper süper süper!
Kırmızı kart: agresif olmak
Ofsayt: kaçışı yok
Skiba: sevimli melek
Antrenman: çalışkanlık
Yönetim: şampiyonluk
Krampon: silah
Derbi: heyecan
Malzemeci Kafa Ahmet: olmazsa olmaz
Ada akşamları: kafayı dinlemek
Milli Takım: hedef
Kupa: söz
3. Lig: kalbinin sesini dinlemek, kazanma hırsı
Menajer: Her zaman olmazsa olmazım, onsuz hayatta olmaz, moral kaynağım
Evet sevgili İbrahim, bizleri kırmadın ve röportajımıza katıldın. Bu güzel narin Ada sabahında çok teşekkür ediyoruz ve son olarak nice başarılara ve gözlerimizin pasını silen o klas çalımlarını izlemek üzere, görüşmek üzere iyi günler diliyoruz…Çok teşekkür ederim beni çok mutlu ettiniz, iyi yayınlar...
HABER-FOTO: İLKER ANAZ-BURAK SUCAN