Öntaş: Dış etkenler olmazsa düşmeyiz

İstanbul 1. Amatör Küme 11. Grup’ta ilk iki hafta alınan farklı yenilgiler sonrasında Zeytinburnu Telsizspor’un başına getirilen ve ‘düşecek’ denilen takımı çıkışa geçiren antrenör Nejat Öntaş’la takımını ve futbol felsefesini konuştuk.

Geçen sene ligi namağlup bitirerek şampiyon olan ve 1. amatöre çıkan fakat yeni sezona çok kötü bir başlangıç yapan Telsizspor bu duruma nasıl geldi ve kötü performansın sebebi sizce nedir?

Bunun nedeni, maddi imkanların kısıtlı olması sonucu gecen seneki kadrosunu korunamaması gecen seneden sadece 2 futbolcuyu kadromuzda bulundurmamız. Ayrıca bu imkansızlıklar arasında takımın sezona çok geç başlaması kötü performansın en büyük etkenidir.

‘Düştü’ gözüyle bakılan bir takımın başına geçmekten hiç endişe duymadınız mı?

Öncelikle futbol oynadığım zamanlarda çok faydasını gördüğüm ve bana ağabeylik yapan Telsizspor Futbol Şube Sorumlusu Hasan Taşdemir, diğer adıyla Korsan Hasan’ı kıramadım. Ayrıca bu takımın alt yapısından yetiştiğim için yardımcı olmam gerektiğini düşündüm. Takımı sadece bir maç seyrettikten sonra da düşmeyeceğine kanaat getirdim.

Sizi takımın düşmeyeceğine inandıran etkenler neler?

Takımın içinde kaliteli ve karakterli arkadaşlar olduğunu gördüm. Aslında kötü bir takım değil, inanıyorum ki bu sezon düşmediği takdirde önümüzdeki sezon bir-iki takviyeyle kesinlikle şampiyonluğa oynayan bir takım olacaktır. Pes etmeyi sevmeyen bir yapım olduğundan arkadaşlara da güvendiğim için bu sorumluluğu aldım. Hiç de pişmanlık duymadım.

Konuşmalarınızda dikkatimi çekti futbolcularınıza ‘arkadaşlar’ diye hitap etmeniz... Gerçekten arkadaş mısınız onlarda yoksa bildiğimiz klasik antrenör-futbolcu ilişkisi mi var takımda?

Ben kendi açımdan şöyle düşünüyorum: Bir takımda futbolcular vardır ve başlarında da bir teknik sorumlu vardır. Benim oradaki görevim teknik sorumlu olarak hizmet vermektir.
Onların görevi ise futbolcu olarak hizmet vermektir. Bu ortamdan çıktıktan sonra normal hayatta tabiî ki hepimiz arkadaşız, ağabey-kardeşiz. Herkesin görevi farklıdır. Benim düşüncelerim bu yöndedir, arkadaşlarımın da aynı şekilde düşündüğünü umuyorum.

Ligin bitmesine 7 hafta kaldı. Kadronuzun ligde kalmak için yeterli olduğuna inanıyor musunuz?
Kesinlikle inanıyorum. Fakat yaşadığımız ortamda ahbap-çavuş ilişkisi hat safhada. Eğer dış etkenler olmadığı takdirde düşmeyiz.

Ligin 3. haftasında geldiniz ve 5 maçta 3 beraberlik 2 yenilgi aldınız. Adeta takımı yeniden inşa ettiniz, bu nasıl oldu?
Konuşmamızın başında da söylediğim gibi takım kötü değil. Benim takımın başına geçmemle beraber yaptığımız transferler takıma büyük ölçüde yarar sağladı. Rekabet ortamı doğdu.

Rakipleriniz ve hakemler hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, rakiplerimiz ve hakemler bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Fakat hakemlerin de maçlara etki etmediğini söyleyemeyiz. Mağlup olduğumuz 2 maçta da galip duruma geçtiğimizde yanlış verilen kararlar neticesinde mağlup duruma düştük Tabii ki bunun arkasına da sığınmak istemiyoruz. Bir de unutulmaması gereken bir şey var. Hakemler sonuçta insan ve onlar da hata yapabilir. Art niyetli olduklarını kesinlikle düşünmüyoruz.

Bu hafta Beyoğlu Yeniçarşı ile deplasmanda karşılaşacaksınız. Bu karşılaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz de her takım gibi sahaya galibiyet için çıkacağız. Takımdaki arkadaşlarıma güvenim tam. Bireysel hatalar yapmadığımız sürece puan veya puanlarla döneceğimize eminim.

Telsizspor 2008-2009:

(Soldan sağa) Ayaktakiler: Fehim, İshak, Bilal, Harun, Ali, Oğuzhan, Antrenör Nejat Öntaş, Futbol Şube Sorumlusu Hasan Taşdemir (Korsan Hasan)

Oturanlar: Ercan, İsmail, Halis, Özkan, Hakan