YAZI: ENGİN AKIN
Şu prensip denen ne menem bir şeydir ki sıkışan onu hatırlıyor ona sarılıyor…
Prensip sahibi olmak tabii ki önemlidir ancak tutarlı olmak daha önemlidir…
Çok ciddi bir nakit ve vakit kaybı anlamına gelen kararları “kulübün değerleri ve prensipleri gereği” diye savunan ilgililer geçerli, tutarlı ve uygulanabilen üç beş örnek sayabilirler mi acaba?
Kulübün değerlerini korumak prensipleri uygulamak her türlü sonuçta kabul edilebilir… Tepki verebilecek derin bir spor kültürüne sahip olmak mümkündür…
Kifayetsizlik kaygısı içeren çelişkilerle dolu, “söylediğiyle yaptığı farklı” davranışları prensip diye yutturamazsınız!!!
Mazeretlerinizin geçerli olduğunu haklı olduğunuzu farz edelim. Diyelim ki oyuncuların bir kısmı geçimsiz BELEDİYESPOR diye suçlanan hedef gösterilenler, Brütüs Özgür bunların abisi müdür de hamisidir, velev ki öyledir…
Beş ayda resmi yazıyla tahliyenize karar verilmiş… Ne anlatıyorsunuz kuzum siz??? ‘Alın prensiplerinizi de gidin derler’ adama… Kulübün değerleri ve prensip gereği demekle bu çocuklara haksızlık ediliyor. Bu konulara hâkim olanlar bilir…
Yerel basınla sürtüşmek, oyuncuları toplayıp bunları yazanın da, yazdıranın da diye düz gitmek, erken kalkanın şube sorumlusu, önce gelenin hoca olması, hocam bizi bir beş dakika yalnız bırak baş başa bırak sendromu, ben istifa etmiştim kabul etmemişler ama beni soyunma odasından çıkardılar takımı kendileri yapmışlar demek durumdan bihaber olaylara Fransız kalmak…
Şuradan bir koli su al fişini de al parasını geri alabilelim demekle oyunculara, onunla konuşma buraya takılma diye baskı yapmak o ona yakın, bu onun adamı diye kategorize etmekte Büyük Reisin makamında oyuncularla atışmak ve daha birçok mevzuu kulübün değerleriyle alâkalı prensipler manzumesidir… Ancak bir zaaf, kargaşa, kifayetsizlik söz konusudur. Takım kaptanını alkol mezesi yapmak ise belgesidir bu işin…
Bunları yazanlara, eleştirenlere kızmak küfür etmek yerine kendinize çeki düzen verin… İpucu bulmak istiyorsanız birer satır atlayarak okumayı deneyin. Akrostiş biliyorsanız şifreye ulaşırsınız ama siz yine de telefonlarınızı, bilgisayarlarınızı bir servise gösterin malum teknoloji çağındayız yıl 2009 kulüple ilgili mevzularda telefonu açık bırakıp canlı yayın yapmakta bir nevi prensip meselesidir!!!
Son olarak hatırlatalım Tuzla’nın en iyi oyuncusu Bayrampaşa’nın golcüsünün müdür olduğuna inanıyorsanız getirin onu takımın başına siz Tuzla’ya beş atın ama kulübün değerlerini prensipleri geleceği çöpe atmayın…
Tüm bunların üstüne hiç bir şey olmamış gibi göğsümüzü gere gere bu hafta seyircisinin karşısına çıkın hiç sıkılmayın çarşı sizinle gurur duyuyor (tabii ki prensip olarak)…
Şu prensip denen ne menem bir şeydir ki sıkışan onu hatırlıyor ona sarılıyor…
Prensip sahibi olmak tabii ki önemlidir ancak tutarlı olmak daha önemlidir…
Çok ciddi bir nakit ve vakit kaybı anlamına gelen kararları “kulübün değerleri ve prensipleri gereği” diye savunan ilgililer geçerli, tutarlı ve uygulanabilen üç beş örnek sayabilirler mi acaba?
Kulübün değerlerini korumak prensipleri uygulamak her türlü sonuçta kabul edilebilir… Tepki verebilecek derin bir spor kültürüne sahip olmak mümkündür…
Kifayetsizlik kaygısı içeren çelişkilerle dolu, “söylediğiyle yaptığı farklı” davranışları prensip diye yutturamazsınız!!!
Mazeretlerinizin geçerli olduğunu haklı olduğunuzu farz edelim. Diyelim ki oyuncuların bir kısmı geçimsiz BELEDİYESPOR diye suçlanan hedef gösterilenler, Brütüs Özgür bunların abisi müdür de hamisidir, velev ki öyledir…
Beş ayda resmi yazıyla tahliyenize karar verilmiş… Ne anlatıyorsunuz kuzum siz??? ‘Alın prensiplerinizi de gidin derler’ adama… Kulübün değerleri ve prensip gereği demekle bu çocuklara haksızlık ediliyor. Bu konulara hâkim olanlar bilir…
Yerel basınla sürtüşmek, oyuncuları toplayıp bunları yazanın da, yazdıranın da diye düz gitmek, erken kalkanın şube sorumlusu, önce gelenin hoca olması, hocam bizi bir beş dakika yalnız bırak baş başa bırak sendromu, ben istifa etmiştim kabul etmemişler ama beni soyunma odasından çıkardılar takımı kendileri yapmışlar demek durumdan bihaber olaylara Fransız kalmak…
Şuradan bir koli su al fişini de al parasını geri alabilelim demekle oyunculara, onunla konuşma buraya takılma diye baskı yapmak o ona yakın, bu onun adamı diye kategorize etmekte Büyük Reisin makamında oyuncularla atışmak ve daha birçok mevzuu kulübün değerleriyle alâkalı prensipler manzumesidir… Ancak bir zaaf, kargaşa, kifayetsizlik söz konusudur. Takım kaptanını alkol mezesi yapmak ise belgesidir bu işin…
Bunları yazanlara, eleştirenlere kızmak küfür etmek yerine kendinize çeki düzen verin… İpucu bulmak istiyorsanız birer satır atlayarak okumayı deneyin. Akrostiş biliyorsanız şifreye ulaşırsınız ama siz yine de telefonlarınızı, bilgisayarlarınızı bir servise gösterin malum teknoloji çağındayız yıl 2009 kulüple ilgili mevzularda telefonu açık bırakıp canlı yayın yapmakta bir nevi prensip meselesidir!!!
Son olarak hatırlatalım Tuzla’nın en iyi oyuncusu Bayrampaşa’nın golcüsünün müdür olduğuna inanıyorsanız getirin onu takımın başına siz Tuzla’ya beş atın ama kulübün değerlerini prensipleri geleceği çöpe atmayın…
Tüm bunların üstüne hiç bir şey olmamış gibi göğsümüzü gere gere bu hafta seyircisinin karşısına çıkın hiç sıkılmayın çarşı sizinle gurur duyuyor (tabii ki prensip olarak)…
7 yorum:
Sayın Engin Akın yazınızda bahsi geçen 'Bayrampaşa nın golcüsünün müdür olduğuna inanıyorsanız' kısmında kimden bahsettiğinizi anlayamadım.Eğer sakıncası yoksa daha net yazabilirminiz.
Bayrampaşaspor taraftarı Oğuz
engin akın kardeş yazılarını okuyorum hep sallıyosun ne istiyosun anlamış degilim alibeyiövüyordun ne oldu bu hafta macından cıt yok sende o zaman senin sorunun silivrisporun yönetimiyle gazetecilikbu degil
Bayrampaşayı aşağılamış işte çok ayıp çok...
sayın Engin bende bir Bayrampaşa taraftarıyım yazınızı okudum fakat bahsi geçen yerde Bayrampaşayı isim olarak kullanmışsınız bende ne anlatmak istediğinizi anlayamadım bu konuyu daha geniş bir şekilde açıklarsanız bende memnun olurum. Bayrampaşa Taraftarı Güven.
Bayrampaşaspor u aşağılamak Engin beyin olmadığı gibi kimsenin haddine değil.Bu takım taraftarı,olan yöneticileri ile bir bütün olmuş grubu lider tamamlamaktadırlar.Bu kıskananlar yazılarında destur ile Bayrampaşaspor un ismini kullansınlar.Kimse bu başarıyı şansa veya diğer takımların kendini sabote etmesine bağlayamaz.Bayrampaşaspor hakkıyla bütün rakiplerinide yenerek bu seviyeye gelmiştir.Bu işin ilmini çözmek isteyenler sıcak koltuklarından kalkıp bizahmet Bayrampaşaspor un bir idmanını seyretisinler de idman nasıl yapılır takımdaki kardeşlik ve arkadaşlık nasıl olur ve başarı nasıl gelir anlasınlar.Bu arada başarıda büyük payı olan Murat Hoca yı da unutmamak lazım.Bütün bu saydıklarımı sağlayan kendisidir.
Bayrampaşa taraftarı Oğuz
Valla hiç bir kesimin taraftarın üzmek gibi bir niyetim yok. YAzımda sedace Sİlivrispor ile ilgilidir. BAhsi geçen müdürün de kim olduğunu ancak Sİlivrililer bilirler.
Engin Akın
engin bey yazdığınızı mutlaka silivrililer bilebilir.fakat bayrampaşanın ismini kullanmışsınız bizleride siz aydınlatırsanız bizlerde memnun oluruz.şimdiden saygılarımla.
Yorum Gönder