FOTOĞRAFLAR: EROL EFTEKİN
Spor bir temaşa olduğundan sporun her dalında sporu yapanlar, sporla uğraşanlar ve de seyredenler sporun güzellikleri yanında sürpriz neticelerinden büyük keyif almaktadırlar. Her sezon büyük yatırımlar yaparak liglere hazırlanan spor kulüpleri ligler başlayınca aldıkları neticeler ile bazen şaşkına dönmelerine rağmen sabrederek hedefleri olan neticeleri almak için çalışmaktadırlar. Bu sonuçlar bireysel spor yaparak mücadele eden sporcular içinde geçerli olmaktadır. Bu neticeler her yaş gurubu her spor dalı için geçerlidir.
Bizim uğraş verdiğimiz amatör sporun bir dalı olan futbolumuzun takip ettiğimiz için sayısız güzellikleri yanında bazen olumsuz olayları yaşadığımız için futbol camiası olarak hem üzgün hem tedirgin olmaktayız.
Emniyet güçlerimiz yani polislerimiz bilhassa amatör futbolumuzun vazgeçilmez ekipleri olmaya devam etmeyi sürdürmektedirler. Amatör futbol maçlarını seyretmeye gelen spor severlerin yanında sahada görev yapmakta olan hakemlerimizin ve sporcuların dört gözle beklediği ve görmek istedikleri kişiler maalesef emniyet güçleri olmaktadır. Ben emniyet güçlerimizi görmek isterim ama kendilerinin oraya müsabaka seyretmek için gelmelerini mümkünse bir keyif çayı içmelerini arzu ederim.
Bilhassa süper amatör lig maçları ve birinci amatör küme maçlarında istenmeyen olaylar yaşandıkça bu olaylar topluma da yansımakta ve hem cana hem mala zarar verilmekte.
Önce oynanacak sezona büyük bir ciddiyet ve emekler ile hazırlanmakta olan spora gönül vermiş olan yöneticisinden, sporcusuna ve onların mücadelelerini büyük bir sabırsızlıkla bekleyen gönül vermiş taraftarlarına haksızlık edilmekte kendini kaybeden kişilerin yapmış oldukları olaylar neticesinde mağdur olan spor kulübü hak etmediği cezalar ile de cezalandırılmaktadırlar. Bir spor müsabakasında son saniyelerin bile netice bakımından atılacak veya yenilecek bir gol ile puanların alınıp verildiği mücadelelerde neden böyle hareketler ile spor kulüpleri mağdur olsunlar?
Önce oynanacak sezona büyük bir ciddiyet ve emekler ile hazırlanmakta olan spora gönül vermiş olan yöneticisinden, sporcusuna ve onların mücadelelerini büyük bir sabırsızlıkla bekleyen gönül vermiş taraftarlarına haksızlık edilmekte kendini kaybeden kişilerin yapmış oldukları olaylar neticesinde mağdur olan spor kulübü hak etmediği cezalar ile de cezalandırılmaktadırlar. Bir spor müsabakasında son saniyelerin bile netice bakımından atılacak veya yenilecek bir gol ile puanların alınıp verildiği mücadelelerde neden böyle hareketler ile spor kulüpleri mağdur olsunlar?
İlk hedefleri hakemler olarak belirlenerek şartlanan bazı kişilerin hedeflerinde bir de rakip sahalarda oynadıkları maçların anıları yatmaktadır. Nedense o müsabakalar hiç unutulmaz ve hafızalarda daima yaşanmaktadır. Bir kıvılcım beklenir zaten benzin açıkta olduğu için olayların başlaması içinde fazla beklenmiyor. Allah’tan ki yönetici arkadaşların hemen hepsi çok duyarlı davranmakta çoğu zaman rakiplerine sahip çıkarak onların her hangi bir müessif olay karşısında mağdur olmalarını, zarar görmelerini önleyerek bir nebze olsun güven ve dostluk adına güzel görüntüleri sergilemektedirler.
Hiç kimse mağlup olarak sahadan ayrılmak istemez ama kurallar gereğince müsabaka sonunda üç neticenin biri alınacağından son düdük ile birlikte sonuç açıklanmış olduğundan herkesin bu sonucu kabullenip birbirini kutlayarak sahadan ayrılıp kendisini bekleyenlere kavuşması kadar normal ve güzel bir şey olamaz zannederim.
Spora emek verenler parasıyla, malıyla, çalışmasıyla ve de sevgisi ile ülkemiz gençliğine hizmet etmektedirler. Ülke gençliğinin bir nevi üniversitesi, spor akademisi gibi hizmet veren spor kulüpleri ve yöneticileri yapmış oldukları bu güzel hizmetlerinin karşılığını alabiliyorlar mı diye sorulsa bence manevi yönden alıyorlar ki hiç yılmadan, bıkmadan bu güzel hizmetlerine devam etmekteler.
Orada o kadar güzel dostluklar yaşanmakta ki, o kadar güzel arkadaşlıklar kurulmakta ki onun tadını yaşayanlar bilmektedir. Sporumuzun huzurunda esas bu güzellikler ve dostluklar yatmaktadır.
Ülkemizi yönetenlerin gözlerinden kaçan işte bu sevgidir. Ben arzu ederim ki gençlerimizin gelecekteki yaşantılarında büyük bir söz sahibi olan spor kulüplerimizin dertlerine çareler bulunsun güzel değil çok güzel tesislerde geleceğin adamları spor yapsınlar onlara her imkanın en iyisi sunulsun, taraftarlar müsabaka seyretmeye geldikleri zaman onlarda bu imkanlardan faydalansınlar ve istemediğimiz olayların önlenmesi içinde bir çok eğitimsel faaliyetler için çalışılsın. Ben inanıyorum ki Milletimizin gençliği her şeyin en güzeline layıktırlar. Yabancı sporcuları Türk yapıp ismini Ahmet, Mehmet yapacaklarına gençliğimiz için yurdumuzun her yanına tesis yapsınlar o zaman bakalım kim, kimin sporcusuna Milli formayı giydirmek ister.
Büyük Milletimizin Aziz evlatları hasretle böyle bir hizmeti beklemektedirler. O zaman ne kavga kalacak nede kırgın tek hedef başarı olacaktır.
Hiç kimse mağlup olarak sahadan ayrılmak istemez ama kurallar gereğince müsabaka sonunda üç neticenin biri alınacağından son düdük ile birlikte sonuç açıklanmış olduğundan herkesin bu sonucu kabullenip birbirini kutlayarak sahadan ayrılıp kendisini bekleyenlere kavuşması kadar normal ve güzel bir şey olamaz zannederim.
Spora emek verenler parasıyla, malıyla, çalışmasıyla ve de sevgisi ile ülkemiz gençliğine hizmet etmektedirler. Ülke gençliğinin bir nevi üniversitesi, spor akademisi gibi hizmet veren spor kulüpleri ve yöneticileri yapmış oldukları bu güzel hizmetlerinin karşılığını alabiliyorlar mı diye sorulsa bence manevi yönden alıyorlar ki hiç yılmadan, bıkmadan bu güzel hizmetlerine devam etmekteler.
Orada o kadar güzel dostluklar yaşanmakta ki, o kadar güzel arkadaşlıklar kurulmakta ki onun tadını yaşayanlar bilmektedir. Sporumuzun huzurunda esas bu güzellikler ve dostluklar yatmaktadır.
Ülkemizi yönetenlerin gözlerinden kaçan işte bu sevgidir. Ben arzu ederim ki gençlerimizin gelecekteki yaşantılarında büyük bir söz sahibi olan spor kulüplerimizin dertlerine çareler bulunsun güzel değil çok güzel tesislerde geleceğin adamları spor yapsınlar onlara her imkanın en iyisi sunulsun, taraftarlar müsabaka seyretmeye geldikleri zaman onlarda bu imkanlardan faydalansınlar ve istemediğimiz olayların önlenmesi içinde bir çok eğitimsel faaliyetler için çalışılsın. Ben inanıyorum ki Milletimizin gençliği her şeyin en güzeline layıktırlar. Yabancı sporcuları Türk yapıp ismini Ahmet, Mehmet yapacaklarına gençliğimiz için yurdumuzun her yanına tesis yapsınlar o zaman bakalım kim, kimin sporcusuna Milli formayı giydirmek ister.
Büyük Milletimizin Aziz evlatları hasretle böyle bir hizmeti beklemektedirler. O zaman ne kavga kalacak nede kırgın tek hedef başarı olacaktır.
2 yorum:
AdiL dedi ki...
Güzel bir yazı, tebrik ederim.
Aynen katılıyorum dediklerinize.
Sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim...
isfittin başındaki yönetiçiler herhangi bir takımın taraftarı olmaması gerekiyor. koskoca istanbul 2 tane adam dışında isfitt başkanı cıkaramıyorsa amatör külüpler birazda cuvaldızı kendine batıracak.
Yorum Gönder