YAZI: EFKAN BUCAK
Şu sıralar ana gündem maddesi hakemler... Özellikle ‘üç büyükler’ şu aralar dertli mi dertli. Amatör camiada da hakemler sürekli tartışma konusu. Hakem kararları tartışılır ancak bugün hakem olayını bir başka yönüyle dile getirmek istiyorum...
Şu anda altyapı liglerinde Türkiye’de binlerce takımda on binlerce genç sporcu mücadele ediyor. Alt yaş gruplarına doğru inildikçe takımlar arası uçurum giderek artıyor. Altyapıya gerçekten yatırım yapan kulüplerle, daha ‘amatörce’ mücadele eden kulüpler arasında büyük güç farkı var. Böyle olunca karşılaşmalarda fantastik sonuçlar alınabiliyor. Bazı hakemler de duygusal davranıp maçları erken bitirebiliyor.
Geçtiğimiz pazar günü konuştuğum bir teknik direktörümüz, U15 Ligi’nde 11-0 önde oldukları bir maçta hakemin mücadeleyi yaklaşık 10 dakika erken bitirdiğini söyledi ki maç zaten 35’er dakikalık iki devreden oynanıyor. Bu, altyapı liglerinde sıkça rastlanan bir durum. Bunun nedeni hakemlerin yenilen takımın fazla ezilmesini istememesi. Bazen de fark yiyen takımın oyuncusu veya antrenörü “Hocam yeter artık bitir” diyor, hakem de kabul ediyor. Bunun dışında havanın soğuk olması gibi nedenlerle de erken bitiriliyor.Elbette bu çok asil bir hareket gibi görülebilir ancak madalyonun bir de öteki yüzü var.
Örneğin bir antrenörün şöyle bir serzenişi olmuştu: “Grupta iki takım at başı gidiyoruz, eğer ikili averajlarımız eşit olursa genel averaja bakılacak, o zaman bu erken bitirilen maçlar bizim aleyhimize oluyor ancak hakemler bunu hiç düşünmüyorlar.”
Bir diğer şikâyetse, hevesli gençlerin bir hafta boyunca hazırlandıkları maçın erkenden bitirilmesi nedeniyle yaşadığı hayal kırıklığı. Düşünün zaten 70 dakikalık maçta oyuncu 60’da oyuna giriyor, önünde 10 dakikası var ancak hakem maçı bitiriyor! Şimdi elbette burada 10-15 gol yiyen takımla empati kurup üzülebiliriz ancak futbol sonuçta bir eğlence oyunu. Fark yemek kötü elbette ancak işte böyle erken bitirme uygulamaları nedeniyle büyük başarısızlıklara alışık olmayan, yenilgiyi kabullenemeyen bir jenerasyon gelişiyor.
Bir hakemin asli görevlerinden biri karşılaşmanın normal süresi içinde oynanmasını sağlamaktır. ‘Hakem sahada duygusal olamaz’ mantığıyla hareket eder. Erken bitirmek gibi uygulamalar futbolumuza zarar verir. Altyapıda bir başka büyük sorunda yaşı küçültülen oyuncular, ancak bu da başka bir yazı konusu.
Bu yazı, 10 Şubat 2009 tarihli Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İstanbul 1. Amatör'de 3 maça hükmen kararı
İstanbul 1. Amatör Lig Tertip Komitesi bugünkü toplantısında üç maçta hükmen galibiyete karar verdi.
-
İstanbul 1. Amatör Lig'de heyecan tüm hızıyla devam ediyor.
-
İstanbul 1. Amatör Lig'de heyecan sürüyor... Hatta 16. Grup'ta karşılaşmalar sona erecek...
-
İstanbul Süper Amatör Lig'de heyecan tüm hızıyla devam ediyor...
13 yorum:
cok guzel bır yazı tebrıkler altyapılarda cok oluyo gol yemek veya atmak önemlı degıl zaten oyuna oyuncu sokucaksınız 10 dakkada olsa oynasın dıye cocuk gırerken mac bıtıyo.15 dakkada olsa oynamayı hafta içi devamlılıgıyla calısmasıyla hakeden cocuga ne anlatabılırsınız hakkı calınıyo cocugun.hakemler boyle bakmalı tam oynatmalı.ayrıca buyuk oyuncu oynatan takımlar kabılıyetlı cocukların önunu kapatıyorlar tavsıyem kabılıyetlı oyuncu veya futbolcu olabılecek oyuncu oynatın mac kaybedın ama oyuncu kazanın.m.hoca .
Gerçekten çok doğru tespitlerle bezenmiş bir köşe yazısı. Ben yazıda geçen serzenişte bulunan antrenörlerden biriyim ve hala aynı görüşteyim. Takımlar arasında güç farkı oluştuğu aşikar ama bu şekilde de iyi takım kurmak, başarı için yarışan takım kurmak sanki suçmuş gibi gözükmeye başladı. Takımının ezilmesini istemeyen daha iyi takım kurmalı. 94 yaş grubunun oynadığı lige 96-97 li oyuncularla çıkan takımlar var, bir takımdan 15 gol yiyor bir başka maçta sahaya gelmiyor 12 gollük fark ! Ben de amatörce mücadele eden çocuklar 20-30 gol yesin istemiyorum ama o takımın idarecileri bunu baştan düşünmeli yazdan beri Türkiye Şampiyonası hedefi ile emek veren çalışan takımlar bundan dolayı mağdur olmamalı. Geniş kadro içerisinde kullanamadığımız oyuncuları farklı öne geçtiğimiz maçlarda oyuna sokarak onların da oynamasını sağlamaya çalışıyoruz 15 dakika kala giriyor ayağına top değmeden maç 12 dakika erken bitiyor, çünkü hava soğuk ya da bir takımın maçı kazanması kesinleşmiş ! Biz saha içi giriş kartı olmadan esami listesini imzalayamayız takımımız hükmen mağlup olur bu bir kural, ama maçın oynanacağı dakika da bir kural. Olması gereken bir şey için hakeme ricada bulunmak zorunda kalıyoruz "aman hocam averaj var erken bitirme " diye. Efkan Bey bunu tekrar dile getirdiğiniz bu yazı için en samimi tebriklerimi iletiyor teşekkür ediyorum. Umarım bu standart tüm hakemlerimizde yerleşir. Engin Ak- Ataköy Çobançeşme Spor Kulübü Teknik Direktörü
Size bu olay ile ilgili bir olay anlatmak istiyorum: 4 Sezon önce Kağıthane Stadı'nda bir Yıldız Takım maçında, 8-0 mağlup bir takımın Antrenörü 35'er dakika oynanması gereken maçın ikinci yarısının 62. dakikasında Hakeme, "Hocam, daha fazla ezdirme, maçı bitir" diyor. Hakem kardeşimiz de Efkan Bey'in de anlattığı gibi maçı 8 dakika erken bitiriyor ve daha sonra o mağlup durumda olan ve Hakeme "bitir" diyen Hoca, ASKF'ye "Hakem maçı 8 dakika erken bitirdi" şeklinde itirazda bulunuyor ve sonuçta o maç yeniden oynanıyor ve Hakem kardeşimiz de ağır bir ceza alıyor. Konu Hakemler olunca yazacak o kadar çok şeyimiz var ki; bir başka örnek de Alt Yapılarda mücadele eden futbolcular ile ilgili; İl Hakem Kurulu'nun o zamanlarki Başkanı Sadettin Güler Beyefendi bir seminerde Hakemlere, "MiniMinik, Minik ve Yıldız Kategorilerinde elinizde geldiğince oyuncuları atmayın, sahada tutmayın" şeklinde nasihat vermiş. Bir gün maç seyrediyorum, Yıldız takım oyuncusu ama çocuk kesin 5 yıl sonra Nüfus Cüzdanı çıkartmıştır. Hakeme ana-avrat küfür ediyor ve Hakem o çocuğu sahada tuttu, çocuk da Hakemin kıyağını karşılıksız bırakmadı ve rakip kaleye 3 gol atarak maça damgasını vurdu. Hakeme maç bittiğinde uygun bir dille sordum, "neden atmadın, sonuca etki ediyor" dedim, bana verdiği cevap ise, "bize bu şekilde eğitim verildi" oldu. Yorumu size bırakıyorum. Efkan Bey'e de ayrıca selamlar-saygılar.
bazı kararlar alınırken bir anda alınmaz bun yaperken denicekki 3 sene sonra yaş grupları ayrılacak . ama sen sezona başlerken söylüyorsun. sadece amatör değil profesyonel takımlarda da ucurum var . fedareasyonun amacı kulüplerin arasındaki farkı kapatmak aşağıdaki kulüpleride yukarı cekmek olmalıdır. ayrıca bir oyuncunun bir yılda oynaması gereken maç sayısı bellidir. ama istanbulda bu sayı cok düşükdür. diğer konu hakemler sadece maçları erken bitirmiyor. dikkat edin hangi hakem maçdan önce maç ısınması yapıyor. macı sonra orta sahadan yönetiyorlar. 100 kg ve üzeri hakemler var liglerde .
ben bunu hakemlerin her zaman yaptığı görüşünde diil örneğin takımın biri saha 12 kişi ile geliyor diğeride 13 biri diğerine 10 fark atıyor oyuncularıda değişmiş fark yiywn takım oyuna küsüyor belki oyuncular bidahaki maca cıkmıyor bazen macı erken bitirmek yararlı oluyor hakemlerin bunu ayırt etmeleri önemli bi anlamda oyuncuların küsmemesi için bu gerekli ama kural kuraldır mac 90 dk ise 90 dk oynanır.Bazı antrenörler ise hocam yeterince rezil olduk bitirde gidelim diye serzenişte bulunuyor burda zaman sadece hakemin insiyatifine kalıyor ortda hiç bi iddaa yoksa ve havada cok soguksa o macta cocukları hasta etmenin mantıgı yok.
Hakemler neden ısınmıyor demişisin ama ben de size şunu sormak istiyorum; Hakemler nerede ısınacak? sahada mı, ısınan oyuncuların arasında mı? beton koridorlar da mı? yoksa soyunma odasında mı? İstanbul'da halen Hakem Odası ahır gibi olan onlarca Stad mevcut. Birde ev sahibi takım mağlup olmussa (bazı yerler için sözüm) suyu bile kapatıyorlar. Arkadaşlar Türkiye'de Hakem olmak çok ama çok zor. Hakem olursun, gidersin Kurs'a, koşarsın, sınavı da geçersin saha denemelerine başlarsın ancak 1-2 ay sonra miden bulanmaya başlar. 100 Kg Hakemler de var doğru, ben de çok görüyorum, bunun nedeni ise bu Sezon bazı Hakemlerin atletik testlere, koşuya tabi olmadan maç aldırılmaları, yoksa 12 dakikada 2600 metreyi koşamayan bir sürü Hakem var.
Arkadaşlar Sadettin Güler'in seminerlerdeki oyuncuyu sahada tutmaya calışın uyarısına tabii ki küfür dahil değil sarı kartların çokluğu oluşmasın niyetiyle söylenmiş bir söz bu ancak her hakem bunu doğru anlamamış olmalı ki yanlış kararlar çıktı..
Arkadaşlar ciddi anlamda sölenecek bişeyler var bu ilk olarak şu;amtörde maç yönetmek inanın dünyanın en zor işlerinden biri güvenlik yok içeri çağırabileceğin sağlıkçı yok futbolcuların büyük kısmı kuralları iyi bilmiyor ve imkansızlıklar var..tribündeki taraftar maç bile izlemiyor buna rağmen pozisyonlara göre olay çıkarıyor hakemlerimizin üstünden en küçük mevzu bahisler bile yaratılarak zor durumda bırakılıyorlar...Yazık Allah yardımcıları olsun...
sahaların arka kısımlarında alanlar var orda ısınabilir ler
BETON ZEMİNDE ISINSINLAR DİYORSUN YANİ ÖYLE Mİ?
futbolcular ısınıyosa onlarda ısınsın
Amatör sahaların çoğunda futbolcuların ısınması için bile yer yok ki!!! Koskoca Namık Sevik Stadı ne durumda gördünüz mü hiç???
Kale arkası bile yok, ısınabileceğiniz tek yer soyunma odasındaki kalorifer peteği :)) Yanıyorsa tabi...
maça hiç ısınmadan cıkan takım olmuşmu. bir yer bulunur park otopark. burda sorun maçları planlanırken peş peşe konması düşünün 10 30 -12 15- 2 00 böyle konuyor eğer hakem maçı 3 dk uzatısa maç geçikiyor:)
Sen otopark betonunda ısınan kasların ne hale geldiğini bilmiyorsan bu işten annamıyosun zaten, hiç konuşma!!! Git kendin koş taşta betonda. Sorun senin zihniyetinde... Sporculara gereken değeri vermeyen idareciler hiç düşünemiyorlar, onlar sadece sahada aksiyon görüp çekirdek çıtlama derdinde. İşin mutfağına inen yok......
Yorum Gönder