İstanbul Süper Amatör Lig’de 2010-2011 sezonu kura çekimi, Bağlarbaşı’ndaki TFFHGD İstanbul Şubesi Binası Toplantı Salonu’nunda gerçekleştirildi.
İstanbul Futbol İl Başkanlığı yönetimi ve Süper Amatör Lig Tertip Komitesi’nin tam kadro yer aldığı kurada lige katılacak takımların yönetici ve teknik adamları yer aldı. Lige katılacak 86 kulübün kura çekimine ilgisi yüksek olurken Hadımköyspor, Ayazağaspor, İstanbul Sinospor gibi bazı kulüplerin temsilcisinin olmaması dikkat çekti.
86 takım, 2064 sporcu
Kura çekimine başlamadan önce TFF İstanbul İl Başkan Vekili Adem Mat, İstanbul SAL’la ilgili bazı istatistikler verdi. Mat, geçen sezon 6 grupta 83 takımın yer aldığı ligde 1992 sporcunun toplam 1092 maça çıktığını söylerken. Ligde bu sezon 86 ekip yer alırken 2064 sporcu ter dökecek. Mat ayrıca, Zafer Sarıbaşak, Nuri Neşeli, Barbaros Akkoyunlu ve Eryani Keskin’den oluşan Tertip Komitesi’ni tanıttı.
Erdoğan'dan kurallar hakkında bilgi
İl Hakem Kurulu Başkanı Ahmet Erdoğan de yaptığı konuşmada kulüplere seslenerek, “Maçların aksatılmadan oynanması için çaba sarf ediyoruz. Hakemlerin ufak hatalarını mazur görmenizi bekliyoruz. Maçın tek hakiminin hakem olduğunu da unutmamanızı rica ediyoruz” dedi.
Erdoğan bu sezon yapılan bazı kural değişiklikleriyle ilgili olarak da salondakilere bilgi verdi. Buna göre bu sezon penaltı vuruşları sırasında topa vurmak üzere olan bir futbolcu kaleciyi şaşırtıcı hamleler yapamayacak. Ayrıca sakatlıklar sırasında önce sağlık görevlisi sahaya çağrılack, görevli gerekli görürse sedye çağrılacak.
Ekşioğlu: Ben kavga istemiyorum
Daha sonra TFF İl Başkanı Yemen Ekşioğlu söz aldı. Kendine has üslubuyla zaman zaman toplantıya katılanları gülümseten Ekşioğlu, İl Temsilcisinin seçimle göreve gelmesi için imza toplayan muhalefete yüklendi. Artık İstanbul’da birlik olması gerektiğinin sık sık altını çizen Ekşioğlu, “Amatör Kurul’da 81 ilden 80’inin ASKF başkanı var, tek il temsilcisi benim. Niye benim ASKF başkanım yok. TASKK Yönetim Kurulu’nun toplasanız 1 İstanbul etmez. Yemen Ekşioğlu sizden aldığı güçle oraya gittiğinde herkes hizaya diziliyor. Ama koskoca İstanbul’dan 1 yönetici var sadece” dedi.
“Ben kavga isteyen adam değilim” diyen Ekşioğlu, “Kimse, 1 Allahın kulu çıkıp ‘sen bize kötü davrandın, kapında beklettin’ diyemez. Biri çıksın desin hemen şu anda görevimi bırakırım” dedi.
'İstanbul'da birliği sağlayacak tek kişiyim'
Bahri Savaş döneminde şimdiki muhalefetin seçim istemediğini anımsatan Ekşioğlu, “Neyi paylaşamıyoruz anlamıyorum. (Muhalefetin dilekçesinde) tescili olmayan 8 kulübün imzası var. Yazık. Ben birlik istiyorum. İstanbul’da bu işi toparlayacak tek ben varım. Ben hiçbir şeye talip olmadım.
Son 10 senede buradaki hizmetleri Yemen Ekşioğlu yapmıştır.
Artık Ankara’ya tek başıma gitmek istemiyorum. İstanbul’a yazık etmeyin” diye konuştu.
Yemen Ekşioğlu’nun yöneticilere hitaben, “Ben hıyarım siz de enayisiniz” sözü gülüşmelere neden olurken, “Hepinizin büstünüz dikilmeli. Birçoğunuz belediyelerden yardım almadan kulübünüzü ayakta tutmaya çalışıyorsunuz” dedi.
Daha sonra söz alan bazı kulüp yöneticileri dilek ve isteklerini Yemen Ekşioğlu’na ilettiler ve kura çekimine geçildi.
Dört takım lige girmedi
Son İstanbul şampiyonu Hürriyetgücü, geçen sezon 1. Amatör Lig’den çıkan Dolayobaspor ve Küçükpazarspor’la iki sezondur Süper Amatör’de yer alan Cankurtaranspor bu sezon lige katılmıyor. Dolayoba iki sezon önce ligin yarısında ligden çekilmişti, 1 sezon aradan sonra tekrar Süper’e çıktılar ama çekildiler. Küçükpazarspor ise şampiyon olduğu bir sezonun ardından tekrar ligden çekildi.
Ayazağaspor sürprizi
Bölgesel Amatör Lig’e katılamayan Ayazağaspor’un kura çekimine girmesi dikkat çekti. Ancak Ayazağaspor’un kurasını çekmek üzere hiçbir yönetici gelmedi ve kura orada bulunanlar tarafından çekildi.
Statü
İstanbul Süper Amatör Lig 6 tane 11'li, 2 tane 10'lu toplam 8 gruptan oluşuyor. Çift devreli lig usulüne göre yapılacak maçlar sonrası gruplarda ilk 2 sırayı alan toplam 16 takım daha sonra tek devreli lig usulüne göre 'Süper Amatör Lig Birinciliği' oynayacak. ‘Süper Amatör Lig Birinciliği’nden Bölgesel Amatör Lig'e (BAL) kaç takım çıkacağı, BAL statüsünden sonra kesinleşecek.
Gruplarda son 3 sırayı alacak toplam 24 takım 1. Amatör'e düşecek.
Süper Amatör Lig birincisi ve 1. Amatör Lig birincisi daha sonra il birincisini belirlemek üzere karşılaşacak.
HABER: EFKAN BUCAK
FOTOĞRAFLAR: GÖKHAN TANER
12 yorum:
Full Ajitasyon. Sayın Ekşioğlu kavga istemiyorsunuz ama İstanbul'da kavgalar sizin döneminizle birlikte başladı. Önce ykktınız, şimdi de yapıcı olmaya mı çalışıyorsunuz? İstanbul'da birliği sağlayacak en son kişinin siz olduğu düşünüyorum. Tadında bırakın artık. Bu İSTFİT-İASKF meselesi değil. Biz İstanbul'da dört sene üstüste seçimle gelmeyen bir İl Temsilcisi görmek istemiyoruz. Ayrıca, lütfen "son on yılda İstanbul'daki hizmetleri Yemen Ekşioğlu yapmıştır" gibi yalan cümleler kurmayınız. Zira, sizden önce amatöre hizmet etmiş insanların hakkını yiyorsunuz. Her ne kadar doğaçlama bir mizacınız olsa da bir İstanbul yerlisi olarak kralcı tavırlarınız şahsımı son derece rahatsız ediyor. Bırakın hakkınızda takdiri başkaları versin.
Saygılarımla,
Mehmet Gültaş
bence adam doğru söylüyor ülkemizde bir ağaç dikersen taşlıyorlar seni.Valla iyi konuşmuş.hürriyetgücü dolayoba küçükpazar cankurtaran bi dahaki sezon 1.amatörden başlayacakken ayazağaspor italyan takımı mı onlara niye ayrıcalık tanınıyor?ilk ikiye giren 16 takım tek devreli 15 maç yapacak oraya kadar tamam da BAL liginin statüsünün keyfine göre mi takım kontenjanı BALa alınacak?bence ilk 6 alınır.
"Yemen Ekşioğlu TASKK'a gittiği zaman herkes hizaya diziliyor." Yürü be kim tutar seni. Ama suç sende değil; seni orada tutanlarda.
hizaya diziliyolarmış yaa ehehehe aynen bence de suç tutanlarda bunları orda. harbi ayazağayı da kayırmışlar ne ettikleri belli deil.adamların yöneticisi bile gelmemiş zorla süpere almışlar yuh valla korktular tabi dier takımların arkası yok onların var
Yemen hakkında atıp tutuyorsunuz,sonra,da kıçından ayrılmıyorsunuz,bugün süper amatörün kura çekiminde,de gördük,yalaka takımı ,bu adamın yaptıkları sizin gibilere az bile,
tahrikatcı yöneticileri istemiyoruz
"padişahım sen çok yaşa"
bu ülkede gariban olmak çok zor,,hele amatörde gariban yaşamak ötesi bişey
ayazağaspor gibi bir takım bal ligine katılmıyor yöneticilere yazıklar olsun..
Helal sana Ekşioğlu bunlara az bile daha evvel nerede idiler,
Yemen Roma'da yaşasa imparator caligula olurmuş be valla..Yemen efendi tasavvufta kenidini övene ahmak derler.Bırak kendini anlatma
başkaları anlatsın o zaman büyük adam olursun.
Tenkit Örtülü Övünmedir.
Her insan için, hangi nedenle, hangi seviyede olursa olsun,
kişisel düşüncelerini baskın ve yaptırımcı biçimde ortaya koymak,
Egonun hoş olmayan göstergesidir. Kişi ait şuuruyla bedeni, aklı,
bilgileri, becerileri ile doğru değer olduğunu düşünerek, başkaları
üzerinde, onun ifadesi içine girer ve bu tüm davranışlarını etkiler.
Bu etki kullanmadır, buna bir yerde hükmetme de diyebiliriz. Burada
değinmek istediğim nokta bu kullanma biçimlerinden biri olan "tenkit
mekanizması"dır.
Tenkit her insanın yaptığıdır. Çünkü ego kaynaklıdır.
Kiminde az kiminde çok. Kiminde iş haline gelmiştir. Kiminde kendine
yönelmiştir yıpratıcı, aşağılık duygusuyla birleşen mukayese sonucu;
kiminde dışına yönelmiştir kendini beğenmişliğin tuzağında. Ki bu
seyir tenkidin büyük bölümünü teşkil eder.
Yaşanan her konuda tenkit vardır, çok basit zararsız gibi
görünse, hatta çoğu zaman hayır için yapıldığı söylense de, derininde
yıkıcılık taşır. Çünkü tenkit negatif bir mekanizmadır. En küçüğünde
bile yıkar götürür pek çok şeyi. Hangi yönde olursa olsun varlığa
saygısızlık, tanımamadır.
Çocuklar tenkit edilir, büyükler, yapılan işler, eylemler,
eserler. "Ben olsam" diye başlanır, "öyle yapmazdım, öyle düşünmezdim,
öyle yazmazdım, öyle yaşamazdım vs." Öneriler sıralanır. Kişisel
değerler yine kişisel değerlerle yargılanır. Düşünceler beğenilmez,
ama beğenmeyen kendi kişisel düşüncelerine tapar. Ve bastırır doğru
olanın kendince görüldüğüne. Burada fark edilmesi gereken önemli bir
nokta vardır. Güçlü, örtülü övünme duygusu. Yoksa sürekli "ben" diye
ortaya atılması başka neyle tanımlanabilir ki.
Oysaki tenkit derininde trajik bir yetersizlik duygusunu
taşır. Öyle ki kişi tenkit ettikçe var olduğu hissine kapılır. Tenkit
ettikçe daha bilgili olduğunu, daha doğru olduğunu, düşünmese bile
hisseder. Bu his egonun gösterisidir. Aldatıcıdır. Kişi tenkit ettiği
her şeyle övünmededir, bilincinde olmasa da. Zaten yücelmiş hiçbir
varlık bu mekanizmayı kullanmaz. Onlar sadece konu her ne ise oraya
bakışın açısını genişletir, kişisel düşüncelere de saygı göstererek.
Onların övünmeye ihtiyaçları yoktur. Çünkü gerçekten bilendirler.
İnsan kendini doğru gözlemlemeyi bir başarabilse,
düşüncelerinin ve sözlerinin yarıdan çoğunun tenkit içerdiğini
rahatlıkla görebilir. Çünkü egosunun beslenme noktalarından biridir.
Ve her insan açıkça olmasa da bu yolla öğünür durur. Övülmek,
beğenilmek, kontrol edebilmek egonun ihtiyacıdır çünkü... Ta ki gönül
yaşama hâkim oluncaya kadar bu böyle sürüp gider.
SAYGILARIMLA
Barbaros AKKOYUNLU
AYAZAĞAYI BU HALE GETİRENLERDEN HESAP SORULCAK İLLAKİ,AMA İLK ÖNCE YEMEN EKŞİOĞLUNDAN TABİ.25 BİN TL İÇİN AYAZAĞASPOR LİGE ALINMIYOR,PEKİ EY EKŞİOĞLU EY YÖNETİM AYAZAĞADAKİ OYNANACAK İLK KARŞILAŞMADA ÇIKACAK OLAYLARIN ÖNÜNE KİM GEÇECEK SİZ BENCE BUNU DÜŞÜNÜN.BENCE AYAZAĞAYI HEP ATIN LİGDEN OLAYLARIN ÖNÜNE KİMSE GEÇEMEZ BU SAATTEN SONRA
Yorum Gönder