Perşembe, Ekim 21, 2010

Burak Kurtuluş'la 7. haftaya bakış (1. Kısım)


ÇEMBERİN HER NOKTASI YERE DEĞMEDİKÇE,
TEKERİN İLERLEDİĞİ SÖYLENEMEZ.

İstanbul Süper Amatör Liginin altı haftasını nihayet geride bıraktık. Geride bıraktığımız haftada birçok Kulübümüzden serzenişler duyduk. Bunların da genellikle Hakemlerin maç yönetim tarzından olduğunu sanıyorum anlatmaya gerek yok. Ancak dikkat çeken bir husus daha var ki; Bu şikayetlerin neredeyse tamamına yakını 1. Amatör Lig maçlarından geliyor. Bu da, bu ligimize yeterince önem vermediğinizin bir işaretidir diye düşünüyorum.

Sizlere, yine Osmanlı’dan bilgi vererek konuya gireceğim. 17. Osmanlı padişahı Sultan IV Murat’ı bilir misiniz? Hani şu sürekli tebdili-i kıyafet ederek, geceleri şehrin en tehlikeli ve en kokuşmuş batakhane semtlerinde gezerek, asayiş kontrolü yapan, 11 yaşında tahta oturup, 28 yaşında vefat eden ve 82. İslam Halifesi olan genç Padişah. Amcası, I. Mustafa Han’ın yerine saltanat yükünü omuzlayan ve çocukluğu sırasında ağabeyi Genç Osman’ın şehit edilişine tanık olan ve bilinen ilk büyük Cibali yangınının İstanbul’un büyük bir kısmını cehenneme çeviren bir afete yol açması nedeniyle, yangının bir tersanede çıktığı bilindiği halde, bu yangına tiryakilerin sebep olduğu gerekçesiyle tütünü yasaklayan ve ayak takımının barınakları haline gelen kahveleri ve meyhaneleri de kapatan ve İstanbul’da alkol ve tütünden sonra kahveyi de yasaklayan ve tarih üzerinde hiç görülmemiş bir disiplin ile Yeniçerileri ve sipahi Ocaklarına hizaya getiren ihtişamlı bir Padişah.

Şimdi size bunu neden mi anlatıyorum; IV Murat, ağabeyi II. ya da bilinen adıyla Genç Osman’ın Yedikule zindanlarında boğdurularak şehit edilmesinden sonra, aradan yıllar geçmesine rağmen, bu hain işte parmağı bulunanları asla affetmemiş, bütün isimleri teker teker hafızasına kazımış ve bir tüccar kılığında yanında koruması ile şehri karış karış gezerek, tüm hainlerin cezasını kendi eliyle vermiştir.  Hatta Bağdat seferine çıktığı vakit, Bayburt sancağından geçerken, “bir hain kaldı, onun da burada olduğu istihbaratını aldım” diyerek, 200 bin kişilik orduya mola verdirmiş ve geriye kalan son hainin de cezasını kendi eliyle, vermiştir.

Bu işler tarihten bu yana böyledir, herkes yaptığı iyiliğinin mükafatını göreceği gibi, yaptığı hainliğin de cezasını çekmeli ki; millet düzelsin, otorite sağlansın ve düzen bozulmasın.  Kısaca bağlayayım; Amatör Ligimiz ilk iki hafta iyi gittiği halde, son haftalara doğru yalpalamaya başladı. Ligimizi yönetenlerin radikal tedbirler alması lazım, tabii caiz ise neşteri vurma zamanı geldi de geçiyor bile…

Ayrıca eklemem gerekir ki; IV Murat bilinenin aksine, sigara veya içkiden ölmemiştir. Padişah hastalığı denilen ve eklemleri zayıf kılan ve güçsüz bırakan nikris hastalığından vefat etmiştir. Bu hurafe, 82. İslam Halifesini karalamaya çalışan bozuk zihniyetli kişilerin yaymaya çalıştığı bir kötü bir gıybetten başka bir şey değildir. Siroz diyenler de var ama Siroz sadece içki ve sigaradan olmaz.

Paşa Paşa oynuyorlar.

İstanbul, içinde bin yıllardan beri oluşan bin bir hikaye saklar. Her köşesinde bir başka tat bir başka gizem, bir başka ilginç olay bulunmaktadır. İstanbul’un Anadolu yakasında, Beykoz İlçesi sınırları içinde bulunan Paşabahçe, 16. yüzyıldan bu yana bir çekim merkezidir. Evliya Çelebi’nin anlattığına göre 17. yüzyılda evleri bahçeli, 300 haneli ve bir camili küçük bir yerleşim yeriydi Paşabahçe. Tamamıyla Türk nüfusun yaşadığı Paşabahçe ismi, Deli lakabı ile tanınan Sultan İbrahim’in Sadrazamı Hazarpare Ahmet Paşa’nın burada bir saray yaptırmasından gelir. Ahmet Paşa sarayının bahçesindeki hamamı kullanan halk zamanla buraya “Paşabahçesi” der. Semtin en önemli unsuru hiç şüphesiz 1935’te kurulan Paşabahçe Cam Fabrikası’dır. Ayrıca Paşabahçe Tekel İçki Fabrikası’ndan dolayı çevrede şişe haneler bulunmaktadır. Semtin sahilinde bir birinden güzel yalılar göz kamaştırmaktadır. Paşabahçe adı semtle özdeşleşti; çünkü semt halkının büyük bir bölümü Paşabahçe işçileri ve ailelerinden oluşuyordu. Fabrikanın kurulduğu 1935’ten bugüne iki-üç kuşak cam işçisi fabrikanın etrafındaki mahallelerde yaşadılar.  Hali hazırda Paşabahçe nüfusunun çoğunluğu Karadeniz’den göç eden vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Yine semt esnafı yıllar boyu Paşabahçe işçilerine dayanarak ayakta kalabildi. 

Bunları neden mi anlatıyorum; Paşabahçe semti benim hep ilgimi çekmiştir. Bir de meşhur takımları var. Bu sezon 8. grupta ilk iki için oynuyorlar. Bu hafta sonu Pazariçi Köprülü maçından sonra, maçı izleyen birisine Paşabahçe’yi sordum, nasıllar dedim? aldığım cevap benim çok hoşuma gitti. “bunca yıldır bu işle alakalıyım, henüz bu kadar beyefendi futbolcuları bir arada görmedim” dedi, aradığım şahıs.

Paşabahçe Spor Kulübü Başkanına, Camiasına ve Teknik Kadrosuna, Kaptan Dinçer’den başlayarak, kaleci Bilge Göktürk’e kadar tüm Paşabahçe’li futbolculara teşekkür ediyorum. Lütfen bu güzel çizginizi bozmayın.


Ne olacak bu Hakemlerimizin hali?

Yenilen suçu Hakemlere buluyor. Kazanan bile; Hakem biraz daha adaletli olsa, 4 fark yapardık diyebiliyor. Bizim Hakemlerimiz de garipleşmeye başladı, görevini en iyi şekilde yapanları tenzih ederek söylüyorum, bir Hakem anlattı; maç günü hatta maç saati, İl Hakem Kurulu’na telefon açarak, mazeret vermeye kalkışanlar varmış.

Önceleri İlimizde, minik, yıldız, BG-AG ve 1. Amatör ve 2. Amatör maçları vardı, toplam maç sayısı da beş bin civarında idi. Şimdi ise, U13, U14, U15, U16, U17, U18, U19 AG1, U19 AG2, 1. Amatör ve 2. Amatör, Büyükler, Süper Amatör Lig ve Bölgesel Amatör Lig maçları var. Toplam maç sayısı da 24 bin civarına ulaştı. İl Hakem Kurulu’nun resmi sitesinde bile artık duyuru var. Duyuru aynen şöyle; 1. Hakemlerimizin müsabakalarında enaz 1 saat önce müsabaka mahallinde bulunmaları gerekmektedir. 2. Müsabaka Hakemleri en geç müsabakadan 1 gün önce Yardımcı Hakemleri ile irtibat kurarak, teyit alacaklardır. Hakemin, Yardımcı Hakemine ulaşamadığı veya problem olduğu durumlarda bölge sorumlularına mutlaka bilgi vereceklerdir.

            Şimdi bizim ilimizdeki, Amatör maçlarımızda, çoğunlukla Hakem değişikliği oluyor. Bu bazen tatlı olaylara da vesile olabilir ancak genelde hep kafalar karışıyor ve gelen Hakem zan altında kalıyor. Bu hafta Cumartesi günü, Namık Sevik Stadı’nda oynanan Haliç-Kaynarca maçında, Hakem Serkan Ok, Profesyonel Lig’de, Gençlerbirliği-MP Antalyaspor maçı olduğu için bu müsabakaya gidemedi. Yerine kim gitti bilmiyorum ancak, her iki takımın futbolcuları birbirlerine, “aman arkadaşlar Hakem Serkan Ok, sakın itiraz etmeyin” demişler. Maçı yöneten Hakem de hayatının en güzel ve en itirazsız maçını yönetmiştir herhalde.

            Şimdi genç Hakem arkadaşlara tavsiyem olacak; maç seçiyorsunuz, bunu yapmayın. Her maça aynı ciddiyetle gidin. Her maç sizin için bir artı olacağı gibi, gitmediğiniz her maç da sizin için kötü bir not olarak hanenize yazılacaktır. Sizin gitmediğiniz maçlara, bu işi hakikaten seven, fedakar Hakemler, bin bir güçlük ile gitmek zorunda kalıyorlar. Hatta maç parasını da taksiye veriyorlar ki “laf gelmesin”.

            Umursamayıp da gitmediğiniz maçlar yüzünden, hem İl Hakem Kurul Üyeleri, hem sahadaki Hakem hem de Kulüpler ve futbolculular zorda kalıyorlar. İşte size bir örnek;

Kuruçeşme-Sefaköy Kartal maçının
iptali ve yeniden oynanması gerekirdi.

            16 Ekim 2010 Cumartesi günü, Beşiktaş Belediyesi Çilekli Stadı’nda oynanan, Kuruçeşme-Sefaköy Kartal, 1. Amatör Lig, 9. Grup müsabakasının iptali gerekir. Neden mi? Maçın Hakemi Burhan Yalçın, 1. Yardımcı Hakem, Mustafa Ünal’ın maça, saatinde gelmemesi ve bir sonraki SAL maçının zamanında oynanması için inisiyatif kullanarak, o gün, o maçta Saha Komiseri olarak görevli bulunan, aynı zamanda eski bir Hakem olan, Sayın Elçin Efe Elbil ile Hakem triosunu tamamlayarak, müsabakayı başlatmıştır. Maça geç kalan 1. Yardımcı Hakem Mustafa Ünal, 40. dakikada maça gelmiş ve görevine başlamıştır.

            Geçmiş yıllarda, 08 Ekim 2005 Cumartesi günü, Sarıyer Orhan KEÇELİ sahasında oynanan, İstanbul 1. Amatör Ligi 7. Grup 7. Haftaya ait, saat 1500 de oynanan 8/134 numaralı Madenspor-Öz Alibeyköy müsabakası da, aynı gerekçe ile iptal edilmiş, 3-0 Madenspor’un galibiyeti ile biten maçın tekrarında Madenspor, rakibini 5-0 yenmeyi başarmıştı. O maçın Hakemi ise Cihan İlim Yeşildağ’dı.

            Şimdi burada Hakem Burhan Yalçın belki de, “ben maçı başlatayım, bu maç oynanmaz ise hafta arasına kalır ve Kulüpler mağdur olur” diye düşünmüş olabilir. Kaldı ki bana gelen bilgi de bu yönde. Ancak ya birisi itiraz etseydi ne olacaktı. Ben,  Kuruçeşme Kulübü Başkanı ile görüştüm. Kuruçeşme Kulüp Başkanı Sayın Abdülkadir Yenen, Hakem kardeşimiz böyle uygun gördü, “biz, Hakemlerimize her zaman güvendik ve güvenmeye de devam ediyoruz. Böyle olması gerekiyormuş, maç tehir olsa, hem biz hem de Sefaköy Kartal Kulübümüz mağdur olacaktı. Ayrıca, Hakemlik hiç kolay bir iş değil, ben kardeşimden biliyorum, biz Hakemlerimizi seviyoruz ve Hakem kardeşlerimizden memnunuz” dedi. Kuruçeşme Kulübü Başkanı Sayın Abdülkadir Yenen’in kardeşi Mustafa Yenen’de eski bir Hakem. Kuruçeşme Kulübü de güzel çizgisini bu sezon hiç bozmadı. Geçmiş yıllarda yaşanmış bazı nahoş olayların aksine, bu sezon Fair-Play ruhuna uygun mücadele ediyorlar. Buraya kadar tamam ancak bu olayın tekrarlanmaması için ben talimatı açık açık yazıyorum.

TFF Futbol Müsabaka Talimatı 32 Madde: (d) Müsabaka başlamadan önce herhangi bir nedenden dolayı bir Hakem ve iki Yardımcı Hakemden oluşan Hakem triosu teşkil edilemediği takdirde müsabakaya başlanmaz.

Burada Hakem Burhan Yalçın’dan ben şunu beklerdim; bir sonra maç var, Ortaköy-Silivri Alibey maçı.  Elbette takımlar sahaya önceden geliyorlar, biraz daha bekle, Ortaköy’den ya da Silivri Alibey’den bir futbolcu al ve maçı bu şekilde başlat.

Talimat çok açık, “lisansı, o yıl vize edilmiş, tarafsız bir veya iki futbolcu ile maç başlayabilir. Sevgili Hocam Burhan Yalçın, yılların Hakemisin, Klasman da gördün, sen bunu nasıl unutursun, şaşırdım doğrusu.

Hem, maçı bir futbolcu ile başlatmak daha güzel, en azından futbolu bilen bir Yardımcı Hakemin olmuş olur. Şimdi bizim liglerimizde Hakemlik yapan bir çok isim inanın bana bu işi hiç bilmiyor, koy oraya bir takımdan futbolcu, şakır şakır Yardımcı Hakemlik yapsın.

Hakemlerden mesaj var…

            Malumunuz üzere, Hakemler beni severler J Ben de onları severim. Adı bende saklı bir Hakem kardeşimiz elektronik posta göndermiş ve yazmamı istemiş ben de vazifemi yapıyorum:

“Hocam, maalesef birkaç Hakem var çok kollanıyorlar. Kimin kolladığını da sen iyi biliyorsun.  İl Hakem Kurulu ve Üyeleri.  Kurul, bu isimleri, çalışmıyorlar diye, ya da öğrenci oldukları için, sürekli özel maçlara gönderiyor. Hangi maç varsa gidiyorlar, milli takımlar özel maçları, Üniversiteler arası maçlar, İlköğretim maçları ve saire. Bu isimler; Burak Taşkınsoy, Kerem Ersoy, M. Kürşat Filiz ve Ender Boybeyi’dir. Diğerleri tamam da Hocam; Ender Boybeyi’ne çok kafam takıldı. Ender Boybeyi, Bölgesel Amatör Lig Hakemi oldu bu sezon. Ayrıca, senin de bildiğin gibi FİFA Hakemi Fırat Aydınus’un Bahçelievler’deki iş yerinde çalışan ve geçen hafta gittiği Velimeşe Belediye-Keşan Bölgesel Amatör Lig maçının 80. dakikasında sakatlanan Hakem.  Hatta Ender Boybeyi’nin, Hakemlerin, Bakırköy ve Üsküdar Burhan Felek’de yaptıkları antrenmanlara gelmediği halde, bol bol özel maçlara çıktığı, bununla da yetinmeyip, Bölgesel Amatör Ligine sürekli Hakem, Dördüncü Hakem olarak gönderildiğini ve A2 maçlarının da abonesi olduğunu da ilave edeyim.  Şimdi Hocam, Sinan Cem İpek gibi bir Hakem antrenmanlara gelmediği için Profesyonel maçı geri alındı da bu isim kimin adamı, kimden torpilli? Hakemler arasında, Hacı Ahmet Erdoğan’ın yeğeni olduğu söyleniyor.  Hatta Burhan Felek’te antrenmanları bir ara Ender Boybeyi yaptırıyordu. Adam şimdi parayı tatlı buldu, antrenmanlara bile gelmiyor ama her yerden karşımıza çıkıyor. Bu saydığım isimler gariban da bizler Sakıp Sabancı’nın torunu muyuz? Maça gitmek için bakkaldan borç alıyoruz. Kredi kartlarımızın limiti coştu. Evine icra gelen Hakemlerimiz var. 3 maçı olduğu halde, su dahi içemeyip, soyunma odasının musluğuna ağzını dayayan gariban Hakemler ne yapsın. Bunlar mı gariban Hocam? Sen de söyle bir şeyler. Lütfen iki satır da sen yaz.”

Ben ne yazayım kardeşim, senin eline, diline sağlık.  Okusunlar bunları. Okuyorlar da biliyorum. Her satırını okuyorlar. Ben de eklerdim ama bir Hakemin tepkisi daha güzel oluyor. Allah sizlere kolaylık versin. Kurul Üyelerine de selamlarımı sunuyorum. Gariban dediğiniz Hakemler bunlar ise, siz daha gariban Hakem görmemişsiniz.


Sevgili Hocam Harun Yücedağ, senden rica ediyorum, artık Amatör maçlara daha fazla önem ver.

Geçen hafta da yazdım. “İl Hakem Kurulu, son haftalarda bazı Hakemleri, sürekli kendi semtlerinin takımlarının maçlarına vermeye başladı. Burada amaç belki de, “Hakemlerimiz evlerine yakın sahalarda maç yönetsinler, yollarda yorulmasınlar” düşüncesi olabilir ama bu, bana göre son derece yanlış bir uygulama. Belki de o Hakem, ilgili Kulüp ile sorunlar yaşıyor. Belki geçmişten kalan sorunları var.  Sahadaki Hakem’den 90 dakika boyunca dost olmaz. Bu bilinen bir gerçektir. Bu gibi durumlarda olan hep bizim Hakemlere olur.” demiştim.

Geçen hafta, Vefa Stadında; Vefa-Silivri maçı vardı. Hakem de bildiğiniz gibi Harun Yücedağ’dı. Harun Hoca, Beden Eğitimi Öğretmenidir. Fatih’te oturur. O maçın Gözlemcisi Mehmet Top da Karagümrük’de ikamet eder. Ben her ikisini de tanır ve severim. Ancak ben bu bilgileri geçen hafta yazsaydım, Silivri’liler, “kumpas hazır” derlerdi.  Ancak bu maç sonunda tepkiler Vefa cephesinden geldi.  Hüseyin Aydoğan Hoca ile Salı günü uzun uzun sohbet ettim. Hem rakibi olan Silivri’yi methetti, hem de Hakem’den şikayetciydi Hüseyin Aydoğan. Ancak Hocanın takıldığı konu maç ile alakalı değil, “Hakem ile konuşmak istiyorum, beni terslemeye çalışıyor, kaldı ki, ben ondan yaşça büyüğüm, ben o’na saygı gösteriyorum, karşılığında değişik tepkiler alıyorum” diyor. Maç bitmiş, herkes sahayı terk etmeye başlamış, kibarca yanına gidiyorum, uygun bir dille, “Harun Hocam, 1 dakikanızı alabilir miyim?” diyorum, “ne konuşuyorsun, gol attın da ben mi vermedim şeklinde çok ters bir cevap alıyorum” diyor. İşin aslı maç devam ederken beni arayanlar ve Silivri böyle oynamaya devam ederse, Vefa bu maçı kaybeder diyenler oldu. Silivri’nin hakkını yememek lazım, vallahi aslan gibi takım Silivri. Her güzel şeyi hak ediyorlar ve artık benim 5. grupta 1. sıra için ilk tercihim Silivri’dir. Aklımdan da, Vefa ve Silivri’nin bu gruptan birlikte çıkması geçiyor ki, bu mümkün gözüküyor.

Ben tekrarlıyorum Harun Yücedağ’ın Hakemliğini bıraktım, Allah için iyi bir insandır. Ancak ne hikmetse bir türlü Amatör maçlara motive olamıyor. Geçtiğimiz sezon yönettiği ve Esenler’in mağlup olduğu maç halen aklımda. İnanamıyor insan.  Şimdi ben empati yapıyorum ve kendimi Harun Yücedağ’ın yerine koyuyorum.  
“Yıllardır Klasmanda maç yönetiyorum, ancak ne hikmetse bir türlü daha yukarıya çıkamıyorum, çıkmayı boş verdim, Gelecek Vadeden Hakemler Semineri’ne bile çağrılmıyorum. Bu da aklıma şunu getiriyor, bunlar beni daha yukarısı için düşünmüyorlar. Benim işim buraya kadar. Gelecek sezon, ya Bölgesel Amatör Lig Hakemi olurum ya da İl Hakemi. O zaman da bırakırım ben bu işi. Birde üstüne üstlük, Merkez Hakem Kurulu Üyelerine yakın bazı Ulusal Yardımcı Hakemler, sağda solda dillendirmeye başlamışlar bunu. Merkez Hakem Kurulu Harun’u ilerisi için düşünmüyor diyorlarmış.  Demek ki doğru tahminlerim. Profesyonel maçlara çıkayım ben en iyisi. Orada zaten kötü maç yönetmiyorum, hem benimle gelen genç Hakemler de beni çok seviyorlar, maçlarda onlardan en üstü düzeyde yardım alıyorum. Profesyonel maçlar gelirse çıkarım, Amatör maç gelirse, gitsem de çok umursamam. “

Ben Burak Kurtuluş olarak böyle düşünüyorum, bu arada Harun Yücedağ’ın bu hafta Amatör Ligde maçı yok. Bu sezon sonunda Merkez Hakem Kurulu’nun bilhassa Klasmanlarda tabiri caizse kıyım yapacağı duyumlarını alıyorum, birçok Klasman Hakemi şimdiden adamını bulmaya çalışsın, adamı olan düşmez, adamı olmayan ise düşer.


İl Hakem Kurulu bazı eleştirilerimizi kulak arkası yapıyor.

Bir Hakem var mesela, Ali Uzman isminde. Son iki haftada iki tane Süper Amatör Lig maçı yönetti ancak iki maçta da kazanan da şikayetçi, kaybeden de. Zaten bu Ali Uzman’ın Süper Amatör Lig’de topu topu iki tane maçı oldu. Şimdi bizim Kurul Üyeleri, bu Hakemi, bu hafta da eski adıyla Süper Genç diye tabir ettiğimiz, U18 maçına vermişler. Nasıl ki geçen hafta Kuştepe-Araphan maçında başarısız olarak kabul edilen Adem Dalbay’ı U17 maçlarına abone ediyorsanız, “kaldı ki, bu bana göre yanlış bir uygulama. Aynı Lige Yardımcı Hakem olarak vereceksiniz, gördün diye.” Ali Uzman Hocamızı da, hatalarını görmesi ve daha iyi olması adına ve kazanabilmek için çok iyi bir Hakemin yanında yine Süper Amatör Lig maçına, ancak bu sefer Yardımcı Hakem olarak vermeleri gerekirdi.

Mesela başka bir yanlış atama daha var bana göre; son haftalarda çok iyi maç yöneten Seyfettin Ünal’ı, Silivri’ye Gümüşyaka-Batı Trakya maçına vermişler. Bana göre Seyfettin Ünal’ı, yakın sahalarda ve çok daha zor maça vermek daha iyi olabilirdi. Çünkü bu Hakem için çok güzel tepkiler almaya başladık.

Emre Malok’un, İstanbulspor - Beşyüzevler maçına verilmesi ne kadar doğru ise, geçen hafta aldığım duyumlara göre Y. Esenyurt-Levent maçında başarılı bir yönetim gösteren Şaban Kambur’un, 1. Amatör maçına verilmesi hatadır. Aynı şekilde, Cumartesi günü Namık Sevik’te oynanacak olan son iki maçın Hakemlerin yer değiştirmesi de son derece yerinde olabilirdi çünkü Topkapı-Halide Edip Adıvar maçı bana göre haftanın en zor maçlarından birisi olacak. Gerçi İETT’de Mühendis olan Bahadır Tüter, son haftalarda çok formsuz olsa da bu maça atanması daha doğru olurdu.

Büyükşehir Belediye - Oyak Renaultspor, Coca-Cola U15 Ligi maçını yönetecek olan, Hakem Ozan Bileyci’ye de bizim arkadaşlar iyi puan vermiyorlar. Esenler Kentyıldız-İkitellli maçını yönetecek olan İlyas Dokuzkardeş, Esenler’de ikamet eder, aynı semtin maçına verilmiş.  Arnavutköy Belediye-Yıldıztabya maçını yönetecek olan Hakem Vedat Demir için de, “mükemmel bir Hakem” notumuz mevcut.

Bir husus daha dikkatimi çekti, Hakemliği çok seven ve her maça vaktinden çok önce giden Hakemler, sürekli sabah saatlerine verilmişler, buradan şu anlamı çıkartıyorum; yine maçlara gitmeyenler olursa, elimizde iyi Hakemler bulunsun. Hakem arkadaşların cep telefonları açık olsun, her an Kurul tarafından aranabilirler.

Zara Ekinli-Öz Fatih ve Arnavutköy-K. Okspor maçların Süper Amatör Lig’de haftanın en çekişmeli geçmeye aday maçlarından ikisi. Kurul Üyeleri tarafından mutlaka takip edilmeli diye düşünüyorum. Mehmet Tolga Tarık, Mahmut Şevket Paşa Kulübünün 200 metre yakınında, Halil Rıfat Paşa’da ikamet eder, Mahmut Şevket Paşa’nın maçına verilmiş.

Dikilitaş-Haliç maçının Hakem triosu mükemmel. Teşekkür ediyorum ve bu trioyu şimdiden haftanın triosu olmaya aday gösteriyorum. Demek ki bazı maçlara trio halinde Klasman kadrosundan Hakemler verilebiliyormuş.

Bir İl Hakemi bu hataları yapmamalı.

Bizim arkadaşlar, saha saha geziyorlar, bunların arasında her kesimden insan var. Kimisi futbolcu, kimisi Hakem, kimisi de keyif için geziyor sahaları. Bir tanesinden bir takım bilgiler geldi.

16 Ekim 2010 Cumartesi günü, Seyit Ateş Stadı’nda, saat 13.30’da bir maç oynandı. Eyüpspor-Zeytinburnu U17 maçı. Hakem ise, Uğur Çiftçi isminde bir İl Hakemi. Yardımcıları da Ömer Faruk Hallaç ile Mehmet Üstündağ. Bu maçta Hakemleri ders niteliğinde olaylar olmuş.

Maç 1-1 devam ederken, Hakem, Eyüpspor lehine bir penaltı vermiş. Ancak maçı izleyen kişi, “kesinlikle penaltı değildi” diyor. Zaten bayağı bir itiraz olmuş Zeytinburnu’lu oyunculardan. Hakem, zor bela penaltıyı attırmış ve top doğrudan kaleye girerek gol olmuş. O esnada bizim Hakem, keskin bir düdük çalarak “aut” kararı vermiş. Gerekçesi ise atış yapılırken, Eyüpspor’lu oyuncular ceza alanına erken girmişler.

Böyle bir kural yok. Şöyle olsaydı eğer; Eyüpspor’lu oyuncu atışı kullanırken, kendi takım arkadaşları, vuruştan önce içeriye girseler, top da kaleciden veya kale direklerinden geri gelerek, içeriye erken giren oyuncuya gelse, bu futbolcu da bir gol yapsa, Hakem; Eyüpspor aleyhine bir endirekt vuruş vermeliydi. Ancak penaltı da yanlış, uygulama da. Sonuçta bizim arkadaş; Hakem, kendi hatasını, başka bir hata ile kapattı diyor. Sonra bir pozisyona daha takılmış. Bir mücadele esnasında Zeytinburnu’lu bir oyuncu yerde kaldı ancak Hakem, oyunu devam ettirdi diyor. Sonra oyun 2 dakika durmadan devam etti. Top oyun dışı olunca, Hakem yerdeki oyuncunun yanına gitti, sakatlanan futbolcu için sağlıkçı çağırdı ve daha sonra maçı Zeytinburnu lehine bir faul atışı ile başlattı diyor.

Bu haftalık bu kadar yeterli diye düşünüyorum. Bu saatten sonra maç yazılarımı yazacağım, yetiştirebilirsem ne mutlu bana.

Tüm Yerel Futbol ziyaretçilerine ve Amatör Futbol mensuplarına sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Elektronik Posta adresim: bkyerelfutbol@hotmail.com.



18 yorum:

Adsız dedi ki...

Hocam yine tek cümle ile ELLERİNE SAĞLIK...
Herkesin sızıntısı olan konulara değinmişsin. İnşallah gereken dersler çıkarılır. Herkes için hayırlısı olur.

O.K.

Adsız dedi ki...

sayin hocam ''yesil esenyurt-levent gorev yapan ve gayet basarili musabaka yoneten Saban Kambur'un bu hafta 1.amator macina verilmesi hatadir''demissiniz.Saban Kambur bu hafta 1.amator maci aldiysa dua etsin! Huseyin Aydogan hoca mactan sonra gol attin da vermedim mi diye sormus ya aynisi mactan sonra benim gozlerim onunde Burhan Hocaya da oldu...Birebir kelimesi kelimesine aynisi.Hocaya da sorabilirsiniz!yardimci hakemi sanirim ismi Saruhandi o arkadasimiz mac aldi mi almadi mi bilmiyorum sanirim almamistir.Benim bildigim bu yardimci ve ortanin bizzat Tffye sikayet edildigi yonunde...Il baskanligi demiyorum Turkiye Futbol Federasyonu diyorum:)Herhalde kuslar sikayet etmistir:)beni tanirsin az cok hakkaniyetli oldugumu bilirsin rezalet oynadik kalitemizi sahaya yansitamadik fakat yedigimiz golun baslangici ofsaytti ve bu saban kambur ile yardimcisi saruhan beyefendi en az 3 atagimizi ofsayt gerekcesiyle kesti.Bugun mac yapalim yesil esenyurta en az 5 atariz!Yesil Esenyurt fena takim degil hocalari sayin Kemal Aktas da gayet beyefendi bir insan takimlarindan da en ufak bir sikayetimiz yoktur hatta diger yan hakemin ismini bile zikretmedim gayet basarili bir mac yonetti.Fakat orta hakem ve sayin yardimcisi evlere senlikti.Bakalim Saban Hocamiz 1.amatordeki macini da rezil edecek mi....Saygilar sunuyorum.

Adsız dedi ki...

sayin hocam yorumun sonunda ismim cikmamis kusura bakma...Amac Senozan..Levent.

gazimahallesispor dedi ki...

Burak bey selamlar ve saygılar.Özellikle amatör futbola yapmış olduğu katkıdan dolayı yerel futbol sitesi yönetimine ve emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum.

Yaşanan olumlu ve olumsuz gelişmeleri tüm çıplaklığıyla buraya yansıtılmış olması sevindirici bir olay.Daha önceki sezonlar grup maçları hakkında çarşambayı bekleyen bizler maç sonuclarını maçların oynanmasından yaklaşık olarak 30 dk sonra sizlerin emekleri sonucunda öğrenme fırsatı buluyoruz.
Bu sebepten dolayı sizleri kutluyorum.
yukarıda açıklanan bilgi ve eleştirilere ek olarak bende bir paraf açma ihtiyacı duydum.Biz Gazi mahallesi spor kulübü olarak süper amatör 5. grupta mücadele ediyoruz.İlginç olduğu kadar düşündürücü bir olaya tanık olduğumuzu ve bunun araştırılması gerektiğini düşündüğümüz bir olayla karşılaştık.
Grubumuzda mücadele eden Yıldırım bosna takımı ile 13-10-2010 çarşamba günü Bayrampaşa belediye sahasında ligin 5. hafta maçını oynadık.Yıldırım bosna takımının 2 numaralı oyuncusu bizim müsabakadan önceki haftalarda Gazi mahallesi sahasında bir U 15 maçını yönettiğini bu durumun nasıl olduğunu merak etmekteyiz.Hem futbolcu hem hakem olarak bir kişi böylebir uygulama yapabilir.Bu işlem yönetmeliklere uygunmudur.
bu hem hakem hem futbolculuk yapan arkadaşımızın isinin kemal olduğunu belirtmek isterim.

Burak Kurtuluş dedi ki...

Gazi Mahallesi Spor Kulübü adına yorum yapan değerli üyemize, biz de teşekkür ediyoruz ve sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz. Malumunuz olduğu üzere, HİF denilen bir uygulama çıktı. Herkes için futbol Hakemliği. HİF Hakemliğinde benim bildiğim kadarıyla, hem futbol oynayıpi hem de Hakemlik yapılabiliyor. Bun birçok örneği var. Bir isim de ben vereyim, Y. Esenyurt'tan İhsaniye'ye transfer olan Tolga Akbaba'da hem futbolcu hem de Hakemdir. Başkaları da var elbette, Erdoğan Cebe'de hem Hakem hem Deniz Köşkler'de futbolcuydu ve saire. Örnekleri çoğaltmamız mümnkündür. Ancak, bu arkadaşımızın futbol oynadığı Kulübün ve o grubun maçlarında Hakemlik yapması yasaktır ve bunun takibini de İl Hakem Kurulu Üyesi Sayın Enver Çelik yapıyor. Başarılar diliyor, selamlarımı sunuyorum.

Burak Kurtuluş dedi ki...

Sevgili Amaç, Yeşil Esenyurt'tu kutluyorum sizden bir puan aldıkları için. Hakemler konusunda sen de en az benim kadar bilgilisin. Ayrıca senin benden daha çok bildiğin o kadar konu var ki. Hem, biz seni çok seviyoruz, Yerel Futbol'a çok emeğin geçiyor. Ancak kusura bakmaz isen bir iki cümle edeceğim.

Bütün renkler güzeldir sevmesini bilene, beraberlik de güzeldir sindirmesini bilene...

Ayrıca; sevgili Amaç, koskoca Osman Avcı, Şaban Kambur'u Bahçelievler-Fatih Hilal AG maçında yaptıklarından sonra Klasman yükseltmeyi uygun görmüş ise seninle bana bir şeyler yemek düşmez mi?

Seni seviyoruz, görüşmek üzere.

Adsız dedi ki...

hocam yorum yazıorum yazdıgım yorumlar sılınıor lutfen herkes işini yapsın bence saygılar serkan....

Adsız dedi ki...

İkimiz de birer bucuk urfa durum yiyelim hocam o zaman bunun uzerine:)ben sindiremiyorum beraberligi hocam sindirim sistemim bozuk:))Bu vesileyle sevgili Osman hocama da saygilarimi sevgilerimi sunuyorum esenlikler diliyorum falan filan diyorum:)))
Amac Senozan.Levent.

Burak Kurtuluş dedi ki...

Serkan, yorumlarında cümle düşüklüğü var (!) diye biliyorum. Bundan sonra silinmez, merak etme.

Burak Kurtuluş dedi ki...

Benden istediğin bilgiyi yarın bildireceğim Amaç Hocam. Yarın görüşmek üzere, selam ve saygılar.

Adsız dedi ki...

Ellerinize sağlık bu güzel bilgileri sunduğunuz için... Fakat Kuruçeşme - S.köy kartal Maçında Burhan Hocama haksızlık etmişsin. Maçı başlatan yardımcı hakem Efe Elçin ELBİR eski bir hakem olduğundan daha iyi bir seçim olmuş...

Adsız dedi ki...

Yazmayacaktım ama kendimi alamadım,paşabahçe paşa paşa demişsin Burak bey neden bu yazıyı yazdığını veya bu başlığı koyduğunu anlamaya çalıştım,sen boşuna böyle başlık atmazsın,neyse bu hafta paşabahcenin maçına baktım,rakip yahya kemal maçın hakemi,de işe bak ERKAN YURTSEVER TABİ PAŞA,PAŞA olacak ,diğer paşabahcenin özellikle kendi sahasındaki maçların hakemlerine baktım,yi,ne PAŞA,PAŞA hakemler,Burak bey çok uyanık bir adamsın konuları hemen buluyorsun,ÖZETLE Erkan hoca ev sahibi takımları çok sever ve kollar Yahya kemal bu maçta fark yer,itirazlar,da tabiiki bu yönetime çok olacak ,kırmızı kartlar havada uçuşur,yani kısacası yazdığın gibi PAŞA ,PAŞA maçı alırlar.

(faal klasman yardımcı hakemi)

DaRbEcİ dedi ki...

helal abi burak taşkınsoy ,kürşat filiz,kerem ersoy,ender boybeyi dahası var bunlar kral gerisi gariban zaten doğru söledin bıktık ama artık bu hakemlerden kimse görmüyomu...

Adsız dedi ki...

Kürşat Filiz'in nasıl klasman hakemi olduğunu, idmanlarda sanki 20 yıllık hakemmiş gibi en önde koşup artis artis diğer hakemlere konuştuğunu bilmeyen yok. Kendisi hiç özeleştiri yapıyor mu acaba!

Adsız dedi ki...

maç yorumları nerde ya efkan abi

Efkan dedi ki...

Bu hafta Burak Kurtuluş işlerinin yoğunluğu nedeniyle maç yorumlarını gönderememiştir. Takdir edersiniz öylesine ayrıntılı yazıları hazırlamamak uzun bir süre ve emek gerektiriyor, bazen buna vakit yetmiyor.

Yerel Futbol olarak özür diler, göstereceğiniz anlayış için teşekkür ederiz.

Burak Kurtuluş dedi ki...

Bu hata dünyalık işlere kendimizi kaptırdık. Yalnızca bugün itibari ile yazı hazırlama fırsatım oldu ancak bu yazıları ben bir günde yazmaya kalkarsam, eksiğimiz çok olur düşüncesi ile; Yerel Futbol Üyelerinden özür dileyerek, maç yorumlarını bu hafta boş geçmek durumunda kaldım. Tüm takımlarımıza, ve Hakemlerimize başarılar diliyorum.

Adsız dedi ki...

YEN'I KİTABIMIZ İÇİMİZDEKİ HAYİNLER ben de bir hakem kardeşiniz olarak şunu söylemek isterimki aramıza nifak tohumları sokmak isteyenler olabilir yazılan yazıyı okudum ve adı gecen hakem arkadaslarida biliyorum şimdi KÜRŞAT FİLİZ DENMİS bu arkadasımız yapısı itibariyle biraz lakayit görünür ama tanımayanlar için böyledir dışardan yanlış lanse edilen özünde çok temiz ve dürüst bir arkadasımız fizik var hakem duruşu var hakemliği iyi daha ne acak bir hakemde KEREM ERSOY DENMİS bu arkadasımız babası gibi delikanlı efendi iyi bir hakeM ayrıca babasının yolunda ve ayrıca öyle söylendiği gibi her özel maca yada okul maclarına gitme yok bir araştırın ENDER BOYBEY DENMİS bu arkadasımız iki sene antrenman sorumluluğu yapmış bucamiaya emegi gecmis bir arkadasımız ben gecen seneden biliyorumki bu arkadasımız il hakemleriyle bile teker teker antrenmada ilgilenmiştir ve bu arkadasımız birilerinin adamı olsaydı bu sene antrenman sorumluluğuna devam ederdi elinden almazlardi bu sene il hakemi olarak antrenmanlarda bizleri yani il hakemlerini takan bile yok Köse'de siz gidin kendi basınıza yapın diyorlar şimdi yiğidi öldürelim hakkını yemeyelim BURAK TASKİNSOY bu genc arkadasımızımaclarini izlemedim ama fiziği efendiliğini antrenmanlarda görüyorum ve bu genc arkadasımız gelecek vadediyor bence karizma bir hakem durusuda var zaten hakemliği kötü olsa maclara bir gider iki gider üçüncüye herhalde biri dur der ne oluyor ve ayrıca her gözlemcide babasının arkadaşı değil ya ve öyle denildiği gibi her macada verilmiyor şimdi o maili atan içimizdeki art niyetli arkadasımıza şunu söylemek istiyorum madem bukadar yureklice bunları biliyorsun neden o insanların karşısına geçip sizler benim hakkımı çalıyorsunuz demiyorsun ben bunu zamanında yaptım sanada tavsiyem bizi birbirimize düşürmek isteyen şahıs ve kurumların ellerine koz veriyorsunuz biraz haysiyetli olun sadece

Beylikdüzü ikinci yarıda sonuca gitti

Bölgesel Amatör Lig 10. Grup'ta Beylikdüzüspor deplasmanda Leventspor'u 2-0 yenerek şampiyonluk iddiasını sürdürdü.