Sayfalar

TERFİ ARŞİVİ

TÜRKİYE ŞAMPİYONASI

Sayfalar

Salı, Mayıs 24, 2011

Köşe: Burak Kurtuluş ile Hakemlik konular üzerine



Burak Kurtuluş ile Hakemlik konular üzerine

Tüm yerel futbol ziyaretçilerine selam ve saygılarımı sunuyorum. Amatör Liglerimiz bitme aşamasına geldi. Kulüplerimizin bir çoğu şimdiden gelecek sezonun planlarını yapmaya başladılar. Ancak liglerimizin en fazla kahrını çeken Hakemlerin en zor haftaları şimdi başlıyor.

Haziran ve Temmuz ayları, Hakemlerin klasman belirleme zamanlarıdır. Bütün bir sezon maçlarla yorulan Hakemler, bu zamanlarda terfi etmenin veya düşmemenin derdine düşerler. Hakem camiasının telefonları bu aylarda hiç susmaz. Bütün bir sezon maç yönetmemiş olan bazı Hakemlerin bile, bu günlerde bir yerlerinde karıncalanmalar başlar. Hak etmediği halde, yükselmenin derdine düşen bazıları; yıl boyunca bekler, Haziran ayında bir telefon ile gelecek sezon yerini garanti altına alır. Ülkemizin bozuk sistemin bir parçası da budur. Hazır milletvekili seçimleri de var. Arayan kişi telefonu çevirir, “bizim yeğeni yukarıya taşıyın” der. Buna karşılık telefonun karşı tarafındaki yetkili şahıs, “aman efendim, sizin telefon açıp, değerli vaktinizi ayırmanıza lüzum bile yok, biz zaten bu kardeşimizi kazandık, ancak şu iş bir hallolsun, sizinle özel görüşmek istediğim bir konu var” der.

Neyse, konuyu fazla sulandırmadan klasman durumları ile ilgili bildiklerimi yazıyorum. Bu bilgilerin birçoğunu kendi düşüncelerim ile yazarken, bazı isimlerden önemli yardımlar aldığımı da mutlaka belirtmeliyim.

Bu aralar Hakem camiasından kiminle konuşsam, sürekli dert yanıyorlar. Açık, açık söylüyorlar. “İstanbul Hakemliği hiç bu kadar ayağa düşmemişti” diyorlar. Bunların sebebi de, gideceğini bilen ve bu nedenle hiçbir işe yeterince önem vermeyen İl Hakem Kurulu’dur diyorlar. Pekala ya bu Kurul gitmezse ne olacak?  Bakınız iddialar şöyle;

Haftalık etap 2 saatte yapılıyor
“Eskiden, İl Hakem Kurulu Üyeleri, Salı akşamları İl Temsilciliğinden maçlar geldikten sonra, akşam saat 20 gibi, Hakem Derneğinde odaya kapanırlar ve sabahın saat 4’üne kadar etap yaparlardı” diyorlar. “Şimdi ise, saat 20’de başlayan toplantı yalnızca 2 saat sürüyor” diyorlar.

Siz, İstanbul İl Hakem Kurulu Üyeleri; ya sizler çok marifetlisiniz ki, 500 maçın dağıtımını 2 saatte bitiriyorsunuz, ya görevinizi savsaklıyorsunuz. Bana göre ikinci ihtimal geçerli. Çünkü bizim Deli Kenan bile şu aralar sizden daha iyi maç dağıtımı yapar.

Geçtiğimiz sezon yarım kalan maçların sayısı 50 civarı idi. Bu sezon sadece 35. haftada 9 maçta Hakemler darp edildi.

Hakemler teker, teker kopmaya başladılar.
1997 yılından bu yana Hakem camiasını yakından takip ederim. Aynı sezonda çok fazla terfi edeni çok gördüm ancak bir sezonda hiç bu kadar çok sayıda Hakemliği bırakanı görmemiştim, duymamıştım.

Benim tahmine göre bu sezon en az 50 Hakem daha bu sezon Hakemliği bıraktı. Hakemler, vize ücretlerini fazlalığından çok şikâyetçi. 120 TL Hakem Derneğine, 44 TL Federasyona ve 50 TL sağlık raporuna veriyor Hakemler. Hakemler, “Hakem Derneği benim için ne yapıyor?” diye soruyorlar. “Zaten alamadığımız maç paralarından kesinti yapıyorsunuz, yetmiyor mu?” diyorlar. Federasyona katkı payı neden diye soranlar var. Sağlık raporları halen hikâyeden mi yapılıyor bilmiyorum ama şu anda görünen en gerekçeli durum bu olsa gerek.

Bir notumu da sizinle paylaşayım. Geçtiğimiz sezon mazeret sınavına giren Hakem sayısı 250 civarındayken, geçen hafta Kadıköy Kenan Evren Lisesinde yapılan mazeret sınavına 138 kişi katıldı.

Özel maç ücretlerinde bir değişiklik yok!
3 hafta önce Murat Oksay tarafından AFYS sistemine (Amatör Futbol Yönetim Sistemi) girişi yapılan maç ücretlerinin Oğuz Uğurlu tarafından Federasyona gönderilmediği bilgisini de Hakemlere buradan bildireyim. Oğuz Uğurlu’ya, Hakemler gitsinler ve sorsunlar, “neden bu görevi de ihmal ettin diye”. Adamın zaten umurunda değil, nasıl olsa beni burada tutmazlar diye düşünüyorlar olabilir. Ancak unutmasın ki, kendisi kuruldan giderse, oğlunun durumu da şimdiki gibi parlak olmayabilir. Ne güzel de söylemişler, “çalma elin kapısını çalarlar kapını” diye… Kendilerinden önce kurulda var olan üyelerin evlatlarına kötülük yapanların yaptıkları yanına kar kalmayacağı gibi, icraatlarının karşılığı kendilerine, “yol, su ve elektrik olarak geri dönecek” bundan eminim.

Hakemlerin birçoğu Kurul Üyelerini takmıyorlar.
“Eskiden Kurul Üyeleri aradığında Hakemler, hiçbir şekilde olumsuz konuşamaz, verilen her görevi harfiyen yerine getirirdi” diyor bazı Hakemler. Şimdi ise Kurul Üyeleri aradığında Hakemlerin birçoğu telefonu açmıyor. Bunun başlıca sebeplerinden birisi, gelecek beklentilerinin kalmaması. İkincisi ise, bu işin artık Hakemlerin maddi beklentilerini karşılayamaması. Geçtiğimiz hafta sonu bir maç var. Hakem maça gidiyor, deniz kenarındaki bir sahada iki tane U-13 maçı yönetiyor. Maçları bittiğinde İl Hakem Kurulu Üyesi telefon açıyor, “diğer 2 maçın Hakemi gelmeyecekmiş, sen devam et” diyor. Hakem, benim işim var, gidiyorum” dedikten sonra, telefonunu kapatıyor ve sahayı terk ediyor. İşte Kurul Üyelerinin Hakemlerin gözünde saygınlığı bu kadar…

Hacı Ahmet Erdoğan aynı bildiğiniz gibi…
Hakemler, İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanı Hacı Ahmet Erdoğan’dan oldukça şikâyetçiler. Kurul Başkanının son koşularda haksızlık yaptığını iddia ediyor Hakemler. Orhan Erdemir’in aldığı foto finiş cihazının koşularda neden kullanılmadığını soruyorlar. Hacı Ahmet Erdoğan’ın ellerinde böyle bir cihaz var iken neden kronometreyi kendisinin tuttuğunu soruyorlar ve ekliyorlar; “kafasına göre kronometreyi açıyor. Bazen de erken kapatıyor. Birçok Hakem bu durumdan rahatsız olmuş. “Bu işler bu kadar basit olmamalı, kimse kafasına göre iş yapmamalı” diyorlar.

Ayrıca bir mesaj geldi. Mesajda, bir il Hakeminin, mazeret sınavı öncesinde Hacı Ahmet Erdoğan’a vize bedelleri ile ilgili soru sormak istedi ve Hacı Ahmet Erdoğan’ın bu genç Hakemi kıyafeti ile ilgili olarak herkesin gözünün önünde azarladığı iddia ediliyor.

Kime sorduysam, “İstanbul İl Hakem Kurulu değişmeli” diyorlar. Ancak ben de buradan söylüyorum, İstanbul gibi büyük bir il’de İl Hakem Kurulu Üyeliği yapmak iş değil. Kurul üyelerinin aldıkları maaş çok cüzi. Ancak eğitimlere gittiklerinde ücret alıyorlar. Aldıkları maaş, telefon ve yol giderlerini ancak karşılar. Bir de buna harcanan zamanı eklerseniz; ben derim ki; bir iki isim haricinde kimse Kurul Üyeliğine sıcak bakmıyor. MHK de değişse de, kimse elini bu taşın altına sokmaz. Kurul değişikliği olsa bile, sadece bir iki isim değişir, diğerleri göreve devam eder gibi geliyor bana.

Gelelim klasman durumlarına:
İlk olarak Süper Lig e çağırılacak Hakemlerden başlayalım. Aldığımız duyumlara göre:

Süper Lig’den Hakem olarak (İstanbul’dan) düşen olmayacak. Süper Lig Yardımcı Hakemlikten Alparslan Dedeş’in ismi düşecekler arasında geçiyordu ancak Dedeş, son 2 haftada aldığı maçlarla durumunu düzeltti. Henüz Süper Lig de maçı olmayan Gökmen Olgaç’ın da düşmeyeceği bilgisini aldım. Gökmen için ilginç bir duyum daha var. Feriköy’de ikamet ederken, C Klasmanındaydı, Anadolu Yakasına taşındı, merdivenleri hızla çıktı diyorlar. Karşıda Hakemlik yapmak çok avantajlı diyenler var. Mesela, “Aykut Çakmak da, Beylikdüzü’nden, Ümraniye’ye taşındı ve gelecek sezon için ismi Süper Lig için geçiyor” diyorlar. Karşıda bir spor salonundan bahsediyor Hakemler. “O spor salonuna kim giderse, Hakemliğinde gözle görülür bir yükselme başlıyor” diyorlar. Demek ki, spor salonunun eğitmenleri çok başarılı!

Üst klasmana kimler çağırılır?
Benim hesabıma göre, İstanbul’dan 4 Hakem Süper Lig için davet edilir. Bunlar; Deniz Ateş Bitnel, Onur Karabaş, Murat Özcan ve Erdem İren’dir. Ancak kim alınır derseniz, yukarıda saydığım 4 isimden 2 tanesi belki derim.

Deniz Ateş Bitnel. Sürekli iyi maçlara gitti, eski MHK üyesine çok yakın ve benim görüşüme göre de Hakemlik Deniz Ateş’e çok yakışıyor ve Ulusal Hakemlikten çıkacak 2 Hakemden bana göre en başta gelendir.

Onur Karabaş. MHK Başkanı Oğuz Sarvan Hakemliğini ve fiziğini çok beğeniyormuş. Onur, şu anda Süper Lig’e en fazla 4. Hakem olarak gidenlerden birisi. Benim görüşüme göre geleceğin FİFA Hakemi ve bu sezon terfi etmesini bekliyorum.


Murat Özcan. Babası MHK eski üyesi Sina Özcan. Murat Özcan’ın Hakemliği çok iyi. Adı her ne kadar şike skandalına karışmış olsa da, o çirkin iddianın asılsız olduğu ortaya çıktı. Zaten adı geçen maçı ben de izlemiş ve Murat Özcan’ın fevkalâde bir maç yönettiğine şahit olmuştum. Bu sezon ve geçtiğimiz sezon sürekli 2. Lig maçlarına gitti. Süper Lig Hakemi olması sürpriz olmamalı.


Erdoğan Özkaya. Hakem Gelişim Seminerine çağrıldı, iyi Hakem ancak fiziği dezavantajı. Sakarya’dan C Klasman Yardımcı Hakemi olarak geldi ve kendisini çok sevdirdi. Ben de kendisini çok severim, zira tüm zorlu maçlara hep Erdoğan gönderildi. Bu sezon çağrılsa bile yükselemez diye düşünmekteyim. Ancak unutmamak gerekir ki, İBB Spor A.Ş. personeli. Göksel Gümüşdağ, TFF Başkanı olursa, Erdoğan Özkaya Süper Lig Hakemliğine yükselebilir.

Erdem İren. Emniyette, Pasaport Şubesinin Başkomiseri. Tüm Federasyonun pasaport işlemleri Erdem İren’den geçiyor. Bir zamanlar Harun Taş vardı. Süper Lig Yardımcı Hakemliği yaptıktan sonra Hakemliği bırakmıştı. Harun Hocadan görevi Erdem İren devraldı. Erdem İren’in Hakemliği çok da aman, aman değil ancak, Erdem İren de Süper Lig Hakemliği için kesinlikle çağırılacak isimlerden birisidir. Bana göre bu sezon da bekler.

Osman Yiğit Uzer. Şu anda bile Süper Lig’de rahatlıkla maç yönetecek seviyede. Kendisini son yıllarda inanılmaz derecede geliştirdi. İstanbul’un en iyi 4 Hakeminden bir tanesidir. 10 yıldır Profesyonel Liglerde maç yönetiyor. Hakemlik olarak Süper Lige en çok yakışanı, hatta bazı FİFA Hakemlerinden bile üstün özellikleri var. Ancak, ne hikmetse bir türlü Süper Lige Hakem olarak çıkamıyor. Yaşı da gün geçtikçe ilerliyor. Çıkartılamamasına bir anlam veremiyorum. Yiğit, bu kadrodan emekli olabilir. Aynı Levent Güzen gibi…


Ulusal Hakemlikten kimler düşer?
Merkez Hakem Kurulu’nun giderayak çok fazla Hakemi düşüreceğini zannetmiyorum. Hatta Bölgesel Amatör Lig’den gelen Hakem olmayacağı için kimsenin düşeceğini sanmıyorum. Ancak her şey MHK Üyelerinin iki dudağı arasında olduğu için durumu oldukça kritik olanlar var.

• Alpaslan Cebe. Polis memuru. Cebe, 2 sene önceki yükseldiği Ulusal Hakemlikten düşecek gibi. Maç sayısı 9 oldu ancak Oğuz Sarvan listeyi çekerse ismi altta kalır. Lakin ikili ilişkileri çok iyi, çok seviliyor, düşmez diyorlar.

• Sertaç Şaroğlu. 1 sene önce Ulusal Hakemliğe yükseldi. Hakem Derneğinin Avukatı ve çok delikanlı bir Hakem. Bana göre düşerse çok büyük sürpriz olur.

• Eray Yurtseven. Hakemliği için bir şey söyleyemem ancak Muhittin Boşat’ın ablasının çocuğu. 2 sene önce Süper Lig’e çıkması bekleniyordu. Şimdi ismi düşeceklerin başında geliyor ancak bana kalırsa düşmez. Bir de Sabri Çelik, MHK’nun başına gelirse, seneye Süper Lig Hakemi bile olur.

• Serhad Ürkmez. 7 sene önce C Hakemi iken, geleceğin Süper Lig Hakemi diye tanıtılan eski MHK’nin prensi, bu sezon tam bir hayal kırıklığı yaşadı. Ancak aldığım sağlam duyumlara göre Serhad Ürkmez’in düşme ihtimali yok denecek kadar az.

• Özer Bektaş. Hakemliği çok, çok iyi fakat maalesef son hafta hak ettiği halde maça gönderilmedi ve 2 sene önceki yükseldiği Ulusal Hakemlikten düşecek gibi gözüküyor. “Şu anda Ulusal Hakemlikten düşmeye en güçlü aday Özer Bektaş’tır” deseler de, bu klasmana gelmek için yıllardır uğraşan ve alnın akıyla buralara gelen bu genç Hakemin düşürüleceğini asla zannetmiyorum.


Bahadır Tüter. İETT’de Araç Bakım Daire Başkanlığında Mühendis olarak görev yapan Bahadır Tüter’in maç sayısı az olsa da, bana göre düşme ihtimali yok denecek kadar az. Hatta 1-2 sezon sonra, terfi edebileceğini bile düşünüyorum.


Kimler Ulusal Hakemliği yükselir?
Kimse yükselemez! Normalde Bölgesel Amatör Lig’den, Ulusal Hakemliğe çıkması beklenen Hakemler vardı. Ancak talimat gereği Bölgesel Amatör Lig Hakemleri 1 sezon daha yerlerinde beklemek zorundalar.

Ulusal Yardımcı Hakemlikten kimler Bölgesel Lig Hakemliğine düşer?

• Serdar Kip. 2 sene önce klasman yardımcı oldu. Fiziği çok iyi olmasına rağmen, beklentileri karşılayamadı. Kendisi Polis memurudur. Bu kadroda tutunacağını sanmıyorum.

• Şaban Kambur. Bir Polis memuru daha. Şaban Kambur da kesin düşecek Hakemlerin başında geliyordu ancak pupis hastalığı nedeni ile rapor aldı ve gelecek sezon da Klasman Yardımcı kadrosunda olacak.

• Emir Fatih Akbulut. İBB İtfaiye personeli. Ligin ilk devresinde sakatlığından dolayı maç almamasından dolayı durumu çok kritikti. Ancak ikinci yarıda patlama yaptı. Neredeyse süper Lig e çıkacaktı! Düşmez.

• Ali Kılıç. Bilgisayar mühendisi. Bu sezon 10 maçta kaldı. Bir zamanlar Süper Lig Yardımcı Hakemliğine adaydı ancak şimdi ismi BAL yardımcı Hakemliğine düşecekler arasında geçiyor.

• Tekirdağ’dan bir Hakem kesin düşecek. Ya Barış Çardaklı düşer ya da Serhat Yalnız. Benim hesabıma göre Barış Çardaklı düşecektir.

• Sami Güntürkün Gürel. Cumhuriyette gazeteci. Son hafta MHK üyesi Saadettin Güler ile maç konusunda bir tartışma yaşadığını biliyorum ve o hafta Araklı-Kastamonu maçına gittiğini de biliyorum. Sami, bana kalırsa sittinsene (Arapça 60 demektir) düşmez.

• Yusuf Bozdoğan. “Bu arkadaş deplasmana gittiğinde az yemek yemesi ile bilinir” diyorlar. Cebinde akrep var diyorlar. En çok maça giden Hakemdir kendisi. “Hakemliği yetersiz ancak ikili ilişkileri muhteşem olduğundan dolayı hayatta düşmez” diyorlar. Kiminle konuştuysam hep aynı ismi aldım. Falanca Hakem var diyorlar. Anadolu Yakasında. Onunla arası iyi olanın düşme ihtimali yok denecek kadar azdır. Pekala kim bu Hakem, neden basit bir Hakem bu kadar etkili diyorum. O Hakem, falanca isim ile irtibatlı. Dolayısıyla, Anadolu Yakasının kara kutusu da denilen bu Hakem ile kim dostluk kurarsa fayda görüyormuş.

Kimler üst klasman yardımcı Hakemliğine çağrılır?
• Benim aldığım duyumlara göre 2 Hakem yukarıya çağrılacak ve 1 tanesi Süper Lig Yardımcı (Bank Asya Yardımcı Hakemi) olacak. Bu Hakemler: Candaş Elbil, Kerem Ersoy ve Burak Özcan’dır.

a) Candaş Elbil. Yeni Sahrada ikamet eder. Kuveyt Türk Katılım Bankası Sirkeci Şubesinde çalışıyor. Hakemlik için çok uygun bir isim. 2 sene önce 3. Lig’de düdük çaldı. Askerlikten dönüşte haksızlığa uğradı ve Yardımcılığa düşürüldü. Ancak Candaş Elbil küsmedi ve aynı hevesle görevine devam etti. “Çok da iyi futbol oynar” notumu da sizinle paylaşayım. Bu sezon tam 17 maça yardımcı Hakem olarak gitti. Bana göre çıkması gereken isimdir ancak rakibi oldukça sağlam.

b) Kerem Ersoy. FİFA Yardımcı eski Hakemi ve TFFHGD İstanbul Şubesi eski Başkanı Fahir Ersoy’un tek oğlu. Fiziği aynı Babasına benziyor. Hakemliği kötü ancak Yardımcı Hakemliği tek kelime muhteşem. Geleceğin FİFA yardımcı Hakemleri arasından şimdiden gösterilmeye başlandı. Bu sezon tam 16 maça Yardımcı Hakem olarak gitti.

c) Burak Özcan. 35 yaşında. Babası MHK eski üyesi Sina Özcan. Kardeşi Ulusal Hakemlerden Murat Özcan. Geçtiğimiz sezon da Süper Lig Yardımcı Hakemliği çağrıldı fakat tercih edilmedi. Bana kalırsa Süper Lig Yardımcı Hakemliği için uygun bir isim olmamasına rağmen, bu sezon tercih edilebilir.

Kerem Ersoy’un fiziği Candaş’tan iyi ama Candaş’ın da çabukluğu ve Yardımcı Hakemlik için uygun vasıfları var. Burak Özcan’ın ise yaşı ve tecrübesi var. Benim hesabıma göre bu sezon iki Hakem Süper Lig Yardımcı Hakemi olabilir. İki isim olursa, Burak Özcan ve Kerem Ersoy olur. Ancak 1 Hakem çıkacak olursa bu isim kesinlikle Kerem Ersoy olur.

Bir not daha paylaşmak isterim. Bölgesel Yardımcı Hakemlikten şu anda talimat gereği terfi eden Hakem olmayacak. Ancak düşen olur mu orasını da tam kestiremiyorum. Ancak düşen Hakemler olursa, ilk isim belli. Bu isim Şencan Közen’dir. İkinci isim ise Polis memuru olan Ali Uzman’dır. Ali Uzman, Bölgesel Lig de Hakem olmak istemişti. Ancak kendisini yardımcı Hakemliğe uygun gördüler. O da antrenmalara gitmeyerek düşmeyi garantiledi. Bir diğer isim ise, Mersin’de öğretmenlik yapan ve İstanbul’a Rize’den gelen Polis Memuru Hakem Murat Yaroğlu’dur.

Fakat şu ana kadar Hakem ve Gözlemi Klasmanlarını Belirleme Yöntemi Talimatı açıklanmadı. Her şey bu talimata göre şekillenecek. Mesela öyle ilginç durumlar var ki… MHK Bölgesel Hakemlere, 25 maç şartı koyarsa ve bu kadroda bu sezon sadece 3 tane maça çıktığı halde, geçmiş yıllarda da Klasman kadrosuna görev yapan bu sayısı geçen bazı Hakemler, askerden yeni gelmiş olsalar bile, Bölgesel Hakemlikten, Ulusal hakemliğe terfi edebilirler.

Klasman kadrolarının açıklanması 10 Temmuz’u bulacak diyorlar. Yeni MHK ise muhtemelen 1 Temmuz’da belli olacak. Yani, listeyi yeni gelecek olan MHK düzeltecek. Bana gelen duyumlara göre; her ne kadar Sabri Çelik’in ismi ön plana atılsa da, sürpriz bir ismin MHK Başkanlığı koltuğuna oturacağıdır. Aklıma gelen ilk isim Galatasaray’lı olduğunu açık, açık ifade eden ve “Hakemlikten anlamam” diyebilen, şu anda da TFF Profesyonel Kurul Başkanlığı görevini sürdüren Ufuk Özerten’dir. İkinci isim ile rahmetli Başkan Özhan Canaydın’ın Hakemliğine son verdirdiği Ordu’lu Ali Aydın’dır. Şimdilerde Zaman Gazetesinde yazı yazan, Süper Lig eski Hakemi Ali Aydın’ın adı da MHK Başkanlığı için geçiyor.

İlerleyen günlerde başka bir yazı ile görüşmek üzere, selam ve saygılarımla.

YAZI: BURAK KURTULUŞ

3 yorum:

  1. Sevgılı Burak Kurtulus gorus ve dusuncelerını okudum.Her zamankı gıbı acık yureklılıkle yazmıssın.
    Denız Ates Bıtnel ve Serkan Ergun de benım cıkmaya aday hakemlerım.Bır de Anadolu yakasındakı spor salonu demıssın ya,o konu enterasan geldı bana hangı salon oluyor bu kadıkoy de falan mı acaba ? Tum hakemlerımız ogrenmıs olsun.
    Tansu Acabey

    YanıtlaSil
  2. Yazdığınız her şey doğru Burak bey, inşallah Özer de düşmez diğerleri de.
    Hakemin ekmeği umut olur her ilkbaharın sonunda. Allah kimseyi üzmesin.
    Sağlıcakla

    YanıtlaSil
  3. burak bey çok güzel bir konuya temaz etmiş hake kardeşlerimiz için de herşey yoluna girer inş kısa sürede kelle koltukta maç yönetiyorlar kolay değil ya gerçekten ücretler ödenmiyor hakeret fiziki darp herşeye maaruz kalıyorlar

    YanıtlaSil

Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.