Salihli Belediyespor’u Ayazağa da durdurmadı!

SALİHLİ BELEDİYESPOR:  4 AYAZAĞASPOR: 0 (U19)

Türkiye U19 Şampiyonası ikinci kademe grup maçında Salihli Belediyespor, Ayazağaspor’u 4-0 yenerek büyük avantaj elde etti. Maçı Yerel Futbol için takip eden Erol Özbek’in izlenimlerini aktarıyoruz…

Kıymetli yerel futbol severler U19 Türkiye Şampiyonası, 2. kademe maçları için Bursa grubundaki Ayazağaspor-Salihli Belediyespor maçını sizler için izledim ve sizlere en güvenilir haberi büyük bir keyifle hazırlıyorum.

Biraz uzun bir yazı olacak, okurken lütfen kimse kusura bakmasın. Aslında çok şeyler yazacağım, belki okurken keyif alabilirsiniz. Umarım öyle olur. Bursa’nın Demirtaş köyündeki suni çim stadyumunda oynandı maç. Maçtan önce dostane görüntüler vardı. Ayazağaspor, Manisa’daki finallerde mücadele ettiğinde, Salihli Belediyespor Kulübü, tesislerini Ayazağaspora sonuna kadar açmış ve o dönemde hazırlıklarını bu tesislerde yaparken başlayan iki kulüp arasındaki dostluk maç öncesi hoş görüntülere ve keyifli sohbetlere sebep oldu. Muharrem Yıldırım hocamız, Asım Tiryaki hocamız ve Ozan Donbaz hocamız ve de ben gerçekten dostane bir sohbetin içinde kendimizi bulduk ve güzel şeyler paylaştık.

Maçta gerçekten de kora, kor bir mücadele vardı. Maça detaylı bir şekilde geçeceğim, diğer dikkat çeken konulara da temas etmeden geçemeyeceğim. Maçtan önce maçın Hakemleri Bursa bölgesinden olmasına rağmen maça yarım saat kadar geç gelmeleri sebebiyle iki takımda çok zor anlar yaşadı. Maç yarım saat kadar geç başladı. İki ayrı şehirden gelen takımların özellikle Yalova’da kampa giren Ayazağaspor takımının, 80 km yoldan maça 1 saat öncesinden gelmesine rağmen maçın Hakemleri 15 km’lik merkezden stada geç gelmeleri maçın başlamasından önce yaşanan büyük bir fiyaskoydu.

Maçın belki de en kötüleri maçın Hakem triosuydu diyebilirim. Sakın, Salihli Belediyespor takımı Hakem hataları ile maçı kazandı diye kimse düşünmesin. Maçı hak eden kazandı ama maçın Hakemi de rezil bir maç yönetti. Özellikle Hakem ve Yardımcı Hakem’lerin uyumsuzlukları çok göze çarptı. Yardımcı Hakemin pozisyonları 7-8 metre geriden takip etmesi ve son adamı bir türlü yakalayamaması ya da sondan ikinci savunma oyuncusu ile aynı hizada bulunmaması, fiyaskonun resmi belgesiydi. 

Geçelim bu maçın analizine; Maç öncesi iki takımı tartıya koyduğumuzda ortak yönler fazlaydı. İki takım da iyi top yapmaya çalışan, mücadele etmeye çalışan, savaşan ve maçı sonuna kadar bırakmayan bir yapıda olmaları ortak özellikleriydi. Ayazağaspor, fizik gücü yüksek, hava topu hâkimiyeti özellikle duran toplarda başarı yüzdesi daha fazla olması bekleniyordu. Ama inanın, bu kez tam tersi oldu ve daha kısa bir takım olmasına rağmen Salihli Belediyespor’un kısa stoperi iki kafa golü bularak belki de kısalarında, uzunlar karşısında başarılı sonuçlar alabileceğini adeta gösterdi. Maça iki takımda kontrollü ve istekli başladı. İlk yarıda rakip kaleyi tehdit edebilecek pozisyon bulma sıkıntısı baş gösterdi diyebiliriz.  

İkinci yarıda, kısa stoper Erkan’ın attığı iki kafa golü ile (bir golde kaleci Cemil’in alabileceği bir topta hata yapması sonucu buldu golü) bir anda Salihli Belediyespor iki farklı öne geçti. Ayazağaspor santraforu Uğur’un yaklaşık 40 metreden attığı şut önce kaleci sonra direkten kornere gitmesi belki de maçın dönüm noktası idi ve Ayazağaspor’un tüm ümitlerinin sönmesine sebep odu.

Nitekim bu pozisyonun akabinde kontradan bir gol daha bulan Salihli Belediyespor, maçı Şerif Ali ile 3-0’a getirdi. İkinci yarıda oyuna giren Şerif Ali bir gol daha bularak maçın sonucunu tayin etti. Salihli Belediyespor 4 Ayazağaspor 0.

 

Maçın en dikkat çekici olayı Ayazağaspor takımının çok şey beklediği kilit oyuncuları Tayfun, Volkan ve Uğur’un gününde olmayışı belki de maçın skorunun böyle farklı olmasının ana sebeplerinden diyebiliriz. Salihli Belediyespor’un sol kanat oyuncusu Tuncer, çok etkili bir oyun sergileyerek geliştirdiği ataklar ve forvetlere yarattığı gol pozisyonları ile bence maçın yıldızıydı diyebilirim. Maçtan sonrada iki takım hocalarının birbirleri ile dosthane görüntüleri görülmeye değerdi.

HABER-FOTOĞRAF: EROL ÖZBEK