Sayfalar

TERFİ ARŞİVİ

TÜRKİYE ŞAMPİYONASI

Sayfalar

Salı, Temmuz 12, 2011

Köşe: Nerede benim doğduğum köy, şimdilik benim yerim Feriköy!


Önceki pazar günü Feriköy Sahası’nda oynanmakta olan Afrika Uluslar Kupası maçları için Feriköy’e gittim. ‘Maç da maç olacak’ diye düşündüm çünkü takımlar Nijerya ve Kamerun’du. Aslında amacım maç seyretmekti ama sanırım maç seyretmekten başka öğrendiğim şeyler de oldu ve bunu sizinle paylaşmak istedim.

Memleketlerinden kilometrelerce uzakta olan bir çok ülke insanın Feriköy’de bir araya gelip sanki kendilerini kendi memleketlerindeymiş gibi hissedip bir şeyler paylaşmaları çok güzeldi. Bir banka kuruluşunun sponsor olduğu bu organizasyonda aslında hepimize ders çıkarılabilecek şeyler vardı. Bu kuruluşun yetkilisi olan Atilla Bey, Fatma Hanım ve İrina Hanım da sahada bizzat bulunarak turnuvayı yakından takip ediyorlardı.  Bu konuyu değerli büyüğümüz Orhan Budak ile seyrederken paylaştık ve birbirimize hak verdik.

Bir kere organizasyon yetkililerine gösterilen saygı görülmeye değer.
Adamlar sahaya kimseyi almadılar (Görevliler hariç). Gelen 1.500-2.000 kadar seyirci tribüne gidip kendi takımları için tezahürat yaptılar.

Biz de olsa ben “Falancanın yeğeniyim, ben falanca yerde falanca müdürüm-amirim” gibi sözler ile sahaya girmek için direten çok olurdu.

Seyirciler maç boyunca tam 6 gol izlediler ve hepsi de güzel gollerdi.
Her atılan golde taraftarlar deli gibi eğlendiler ve arada hiçbir güvenlik görevlisi de yoktu. Bizde olsa her gol sonrası taraftarlar rahat durur muydu acaba?

Sahada her şey vardı: Süper futbol, kıran kırana mücadele, kırmızı kart, penaltılar ve bolca gol.


Her şeye rağmen maçı iyi yöneten hakemlere dikkate alınacak itirazlar bile olmadı, biz de olsa hakemlere ne küfür kalırdı nede atılmadık dayak.


YAZI: OGÜN KOCA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.