Son yazımda, “kazanan İstanbul’un amatörleri olsun” dediğimde son derece olumlu tepkiler aldım. Gelinen noktada ise gerçek anlamda kazanan bizler olduk. Bizler, yani amatörler… Aslına baktığınızda bizler profesyonel amatörleriz! İşimizi en iyi şekilde yapmaya çalışan amatörlerin gönüllü neferleri. Evet, kazanan İstanbul oldu. Geçtiğimiz günlerde Ali Başkan mazbatasını aldı ve son hızla görevine başladı. İnanıyorum ki radikal kararlar alıp bu icraatların altına babalar gibi de imzasını atacaktır Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte.
Sayın Başkan Ali Düşmez’i ilk aday olduğu dönemden ve daha öncesinden tanırım. Fakat son mazbatasını almazdan evvel Yeniköy Spor Kulübü Tesislerinde yaptığı konuşması beni gerçekten etkiledi. Bir Kulüp Yöneticisi olsam bu anlattıkları karşısında sonuna kadar takipçisi olurdum. Son derece akıcı konuşması projelerini anlatırken vücut diline yansıyan heyecanı dinleyenleri de heyecanlandırıyor. Ali Düşmez ve ekibine yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Gelecekte bol, bol haberlerini okuyacağımıza inanıyorum. En azından telefonlarımı ikiletmeden açan bir Başkan bulmuşum daha ne isteyeyim ben. Dolayısıyla İstanbul’un dertleri artık dinleniyor. İlerleyen zamanda da dinlenen dertler derman bulacaktır.
Bu arada TFF İstanbul İl Başkanı Sayın Yemen Ekşioğlu, samimiyetinize inanarak size bir çift lafım olacak; “Başkanım ya sizinle son kez İASKF Olağan Kongresinin hemen bitiminde telefonla görüşme imkanım oldu. Bu saatten sonrasında ise en yirmi kez aramışımdır sizi. Bir kez olsun telefonlarıma ne çıktınız, nede geri dönüş yaptınız. Bir hata işlediysek de bunun bilincinde değilim. Varsa bir kusurumuz bilelim. Yoksa sizinle geyik muhabbeti yapmak için sizi telefonla aramıyorum. İstanbul’un bir sorunu için arıyorumdur. Geyik yapmak isteseydim arayacak o kadar çok boş adam var ki İstanbul’da anlatamam size.
İASKF’deki seçim günü ortamı germek isteyenlerin haricinde mükemmel denecek düzeydeydi heyecan. Herkeste bir heyecan, atmosfer tam bir seçim atmosferiydi. Başta da dedim ya kazanan İstanbul oldu diye aslına bakarsanız kazanan İstanbul’dan ziyade Silivri oldu. İASKF yönetiminde toplamda yedeklerde dahil olmak üzere 4 Kulüp Başkanı yönetimdeki yerini aldı.
Çakma Silivrili olmamla övüne dururken bu başarıda imzası bulunanları da unutmamak lazım gelir. İstanbul’daki sesimiz olan Yetkin Karakaş’ın bu kazanımdaki payını da unutmamak gereklidir. Bu isim futbola uzaktan yakından ilgisi olan kişilerce çok iyi bilinir ve tanınır. Benim takip ettiğim kadarı ile Yetkin Karakaş sadece Silivri değil hatta sadece futbolda da değil, birçok kulübe şirketi vesilesi ile sponsorluk yapıyor. Sponsorluğunu üstlendiği her Kulüpte grubunda fırtına gibi eser ve hatta sponsoru olduğu güreşçi de Silivri Yenici Mehmet yağlı güreşlerinde kazandığı altın madalyayı Karakaş’ın boynuna asar. Bu sezonda böyle bir fikri var diye biliyorum. İnanıyorum ki Sayın Karakaş bu sezon biraz daha adil davranır ve ilçedeki tüm kulüplere eşit mesafede yaklaşım gösterir. Sadece bir takımı değil.
Geçtiğimiz gün Silivri Kapalı Cezaevinde düzenlenen ayak tenisi turnuvası için davet aldım. Kimin davet ettiği önemli değil, sonuç olarak buradaki davete katıldım. Sonunda ise protesto ettim ve ayrıldım turnuvanın yapıldığı salondan. Protestomun sebebi evvela ben saat 14.30’da yapılacak olan etkinlik için saat 11.00’da davet edildim. Düşünün saat 11.00’dan 14.30’a aradaki saat farkını ve birde bunu öğle sıcağında güneş altında beklediğinizi düşünün. Bunca saat sonrasında ise düşen kan şekeri ve haşlanmaya yüz tutmuş bir beyin ve tam bir sinir harbi. Sonrasında artan mide gurultuları ve yine düşen kan şekeri. Sonrasında ise kayıt silmişim. Neyse kırdıysam birilerini affola.
Son olarak bu etkinlikte bir isim dikkatimi çekti. Bizim Yerel Futbol ekibinden değerli arkadaşım Burak Kurtuluş, 5-6 ay önce kulağıma bir isim fısıldamıştı. Sayın Serhat Karadağ… Milli Güreşçi Serhat Karadağ… Eski bir greko-romen güreşçisi. Burak’ın anlattığına göre, 1984’de Los Angeles Olimpiyat Oyunlarında Amerikalı Famano’yu defalarca tuş ettiği ve hatta minderde bayılttığı halde, ayak oyunları neticesinde mağlup ilan edilen ve “galiptir bu yolda mağlup diyebileceğimiz” bir pehlivan. Şimdilerin İBB Spor A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. Burak’ın kulağıma fısıldadığı bu ismi bir yere not edin diyorum, başka da bir şey demiyorum. Hakkımızda hayırlısı olsun. Selam ve saygılarımla.
YAZI: ENGİN AKIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder