Mevki, insanın ya iyiliğini ya da kötülüğünü meydana çıkarır
Hakkari İlimizin Yüksekova ve Çukurca ilçelerinde güvenlik güçlerimize yapılan hain saldırıları şiddet ve nefretle kınıyor, terör saldırılarında şehit olan 26 askerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Kuşkusuz her askerimiz, her yurttaşımız çok değerlidir. Bu saldırılarda hedef ülkemizdir! Hedef, ülkemizin birliği, dirliği ve bütünlüğüdür! Bin yıllık Türk yurdunu bölmek isteyen gafillere karşı savaşan ve bayrağımızın gölgesinde nöbet tutarken can verip şehitlik mertebesine ulaşan tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. İnşallah Rabbim onlara rahmetiyle muamelede bulunup, Peygamberine komşu edecektir. Şehitlerimizin aziz anıları karşısında saygıyla eğiliyor bu vesile ile milletin refahı ve huzuru için canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Tüm maçlar 3 dakika geç başlayacakmış
Tüm maçlar 3 dakika geç başlayacakmış
Koskoca Türkiye Futbol Federasyonu, kaldı ki o Federasyon Türk Silahları Kuvvetlerine bir anlamda asker yetiştiriyor. Nasıl mı? Spor Kulüpleri bir okul değil midir? Askerlik öncesi eğitim verilen iyi bir ocak değil midir? Ben kendimden pay biçeyim, spor yapmasaydım askerlikte kesin sorun yaşardım. Öyle 16 ayda bitirip gelemezdim. Futbol oynamasaydım atletik bir bedene sahip olamazdım. Bir Kulüpte sporcu olmasaydım, kendimi geliştiremezdim. Bu devlet beni askerliğimde yurt dışına gönderdi. Sicil dosyamda “Lisanslı futbolcu” yazıyordu. Tamam dediler, sporcular iyi asker olur. Saygılı olur, mücadeleci olur… Kocatepe Fırkateyni ve Gölcük Prezeve Harp Oyunları Merkezinde erbaş olarak görev yaptım.
Türkiye Futbol Federasyonu, yaşanan terör saldırılarını kınamak için tüm Profesyonel Ligler ve Bölgesel Amatör Lig ile A2 ve Gençlik Geliştirme Liglerindeki maçların 3 dakika geç başlatılmasına karar verdi. Maçlarda oyuncular ve Hakemler kollarına siyah bant takarken, karşılaşma öncesinde şehitlerimiz ve hayatını kaybeden vatandaşlarımız için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulacak.
Zamanında başlayan maç var mı?
Hepsi bu kadar. Zaten zamanında başlayan maç yok gibi. Amatör Liglerde tam 1 saat sonra başlayan maçlar var. Bu mu koskoca Türkiye Futbol Federasyonu’nun duyarlılığı?
Maçlar 3 dakika geç başlayınca ne olacak? Bir katkısı var mı? Sadece iddaa adlı şans oyunu oynayanlar ya da oynatanlar kazançlı çıkar bu işten.
Başka şeyler olması gerekir. Mesela Türkiye Futbol Federasyonu bir müsabaka tertipleyebilir. Bir gösteri maçı. Şehitlerin yararına dersin, millet seve seve gider. Kendi adıma konuşayım, en başta ben giderim. İki kızımı da yanıma alır giderim. Yeter ki şu şehitlere bir gram faydamız olsun.
Hadi bu olmadı diyelim, bizim İstanbul Futbol İl Temsilciliğimiz bir etkinlik düzenlesin. Bir karma takım yapsınlar. Bir Stat seçsinler. Bir gösteri maçı olsun, Çarşamba günü olur mesela. Bilet fiyatlarını yüksek tutsunlar. Yine giderim, en başka ben giderim, benim gibi düşünen binlerce insan vardır bundan eminim.
Bakırköy Hakem Kurulu Üyesi Yaşar Filiz!
Yaşar Filiz eski bir Hakem. Şimdi ise İstanbul İl Hakem Kurulu Avrupa Yakası Hakem Atama Sorumlusu. 2 sezon önce Osman Avcı’nın MHK Üyeliği döneminde yine aynı görevdeydi. Yaşar Filiz o dönem görevden alındı, Kuruldaki görevini Oğuz Uğurlu üstlendi. Yaşar Filiz’de daha pasif bir göreve atandı ve Gözlemci Atama Sorumlusu oldu. Koskoca İstanbul’da bu işleri yapacak daha başka bir insan yok gibi Yaşar Filiz’i 2 ay önce yeniden eski görevine getirdiler. İnsanın aklına geliyor, madem başarılıydı neden o zaman görevden aldınız. Daha önce başarısız olmuş birisini aynı göreve getirmek ne kadar doğru?
Yaşar Filiz göreve başlar başlamaz, bir takım sıkıntılar da baş göstermeye başladı. Bunları sıralayacak olursak;
1. İl Hakem Kurulu Üyesi gibi davranmıyor, sahaları gezmiyor.
2. Politik etaplar yapıyor.
3. Alenen Hakemler arasında ayırımcılık yapıyor.
4. Hakemlere ileri-geri konuşuyor.
5. Hakemlere güven vermiyor.
6. Bakırköy Belediye Sahasını mesken tuttu
7. Bakırköy Kulüplerine karşı daha bir dikkatli!
Yaşar Filiz Bakırköy Kulüplerine karşı daha bir dikkatli. Şöyle ki; Bu sahada ya da bu bölgedeki (Zeytinburnu Hasan Doğan Stadı dahil) müsabakalara genelde elindeki en iyi Hakemleri vermeye özen gösteriyor. Kısacası bu bölgenin Kulüplerinin tepkisini çekmek istemiyor. Ancak İstanbul sadece Bakırköy’den ibaret değildir, Yaşar Filiz’de sadece Bakırköy’ün Hakem Kurulu Üyesi değildir. İstanbul’un Avrupa yakasında yaklaşık 50 adet Lig maçları oynanan Stad/saha mevcut. Bir tarafa özen gösterilirken diğer kısımları boşlamak çok yanlış bir davranıştır. Ayrıca Yaşar Filiz tam olarak İncirli’de ikamet eder ancak ne hikmetse sürekli İncirli ya da o bölgenin takımlarının maçlarında kendisini görüyoruz. Fakat diğer Statlara pek uğramıyor gezmeyi sevmeyen İl Hakem Kurulu Üyemiz. Bakınız Yaşar Filiz’in 6 haftalık listesi:
Yaşar Filiz’in sadece 6 haftalık Bakırköy Belediye listesi
Bakırköy – Çekmeköy Gözlemci Yaşar Filiz
B.Trakya - Gazi Mah. Gözlemci Yaşar Filiz
Yücespor - İst. Bafra Görevi yoktu ancak maçı 60 dakika takip etti
İncirli - Hasköy Hakem Mustafa Kürşat Filiz (oğlu)
İstiklal - Y.Kemal İY Gözlemci Yaşar Filiz
İncirli - İ.M.E.S. Gözlemci Yaşar Filiz
Bakırköy Belediye sahası problemli olmaya başladı
Bu arada Bakırköy Belediye sahası son zamanlarda sürekli saha olayları ile anılıyor. Hangi Hakem’e sorsam, “nefret ediyorum o sahadan” diyorlar. Hangi Kulübe sorsam, yine “başımıza bir iş gelecek” diyorlar.
Yaşar Filiz, Bakırköy Kulüplerine karşı daha bir dikkatli demiştik. Bu bölgedeki (Zeytinburnu Hasan Doğan Stadı dahil) müsabakalara genelde elindeki en iyi Hakemleri vermeye özen gösteriyor. Bakın bu Hakemlerin de listesi hazır:
Kadir Cengiz, Gökmen Dağ, Erdoğan Özkaya, Serdar Sancak, Fatih Çalışkan, Ertan Başdağ, Nuri Bingöl, Sezer Yalçın, Kerem Altınçiçek, Bahadır Tüter, Turgay Çalışkan, M. Kürşad Filiz, Ünal Yentur, Serkan Ok, Serhat Turan, Kerem Ersoy, Alpaslan Cebe, O. Yiğit Uzer, Mert Güzenge, Erdem İren, Harun Yücedağ. Ayrıca bu Hakemlerin listeme göre 8 tanesi aynı sahalarda sadece 6 haftada 2. maçlarına çıktılar. Hatta aralarında 3 maçı olanlar da var.
Şimdi bu Hakemlere kim itiraz edebilir. “Yaşar Hocam, senin Hakemler bizi bu hafta doğradı” diyebilecek Kulüpçü var ise onlara verilecek cevap hazırdır; Şu verdiğim Hakemlere bir baksanıza, daha ne yapayım, Cüneyt Çakır’ı mı getireyim, yanına Tarık Ongun ile Bahattin Duran’ı da ister misiniz? Süleyman Abay da 4. Hakem olsun mu?
Bazı Hakemlere tuzak maçlar veriyor
Yaşar Filiz’in etaplarını hiç beğenmiyorum. Mesela bir Hakeme (adını vermeyeceğim) 4 hafta gerekçesi olmadığı halde hiçbir maç vermiyor, 5. hafta bu Hakem, kıdemli bir Hakem’i arıyor ve “Hocam, bu Yaşar Filiz bana ne hikmetse taktı, maç vermiyor” diyor. Bir bakıyorum, o Hakemin o hafta 1. Amatör maçı var, hem de Hakem… Olmaz, bu Hakemi daha önce hazırlaman gerekir. Başka bir Hakem; bir yıldır ne hikmetse cezalı… Cezası nedir bilmiyorum ancak cezalı. Bültene bakıyorum o Hakem önce 1. Amatör maçı alıyor, hemen peşinden de bir hafta önce iç saha maçı olaylı geçmiş bir takımın maçında. Ama Allah yardım ediyor Hakeme, maçta sorun olmuyor.
Politik etaplar yapıyor
Yaşar Filiz’in bir özelliği de sürekli geleceğe yönelik etaplar yapması. Ben buna “politik etap” diyorum. Örnek vereyim, ileriki günlerde hakem Camiasında olabilecekleri hesaplayarak bazı Hakemlere inceden ayar çekiyor. Bazılarını da çaktırmadan güya taltif ediyor. İşte sadece bir örnek; Fahri Var’ın Süper Amatör Lig’de 4 maçı var, 3 tanesi Seyrantepe Stadında. Hepsi de zor maçlar. Yaşar Filiz burada da ince bir politika güdüyor. Hem Fahri Var gibi iyi bir Hakemi maçsız bırakmıyor, hem çok zorlu maçlara iyi Hakem veriyor, hem de Şükrü Var gibi usta bir bürokratı ve bu Camiada çok ağırlığı olan bir ismi kırmamaya olabildiğince özen gösteriyor. Fahri sadece bir örnek, bunun gibi daha çok örnekler bulurum.
Sadece SAL etabını yapıyor
Bu arada aldığımız bilgilere göre Yaşar Filiz’in sadece Süper Amatör Lig maçlarının etabını (maç dağıtımı) yaptığını öğrendik. Hatta orada bile sadece Hakemleri atayıp, Yardımcıları diğer Kurul Üyeleri tayin ediyormuş. Öyleyse Süper Amatör Lig’deki tüm Hakem hataları da Yaşar Filiz’e aittir.
İl Hakem Kurulu’nun istifa etmesi gerekirdi
Yazılmayan kuraldır, İl Hakem Kurulu’nun görevi yeni gelen MHK ile usulen bitmesi gerekir, ya da etik olarak Kurul’un istifa edip, yeni göreve gelen MHK’nin önünü açmaları gerekirdi. Fakat İstanbul İl Hakem Kurulu’nun üyeleri bunu maalesef yapmadılar.
Ulusal Yardımcı Hakemleri rencide ediyor
Son günlerde moda oldu; Süper Amatör Lig maçlarına bakıyoruz, birçok maçta Ulusal Hakem veya Ulusal Yardımcı Hakem sahaya elinde top ile çıkıyor “Hakem” olarak sahaya çıkıyor, yanında da yine kendisi gibi Ulusal Yardımcı Hakem. İyi de Yaşar Hoca, bu iyi yetişmiş Ulusal Yardımcı Hakemleri, alenen kolladığın bazı Hakemlerin yerine Süper Amatör Lig maçlarına Hakem olarak neden vermezsin? Hadi yardımcıların etaplarını Nejat Sümer ve Turgay Gökal yapıyor diyebilirsin, o zaman müdahale etmen gerekmez mi? Ulusal Yardımcı Hakemler bu durumdan son derece rahatsız haberin olsun. Bir de bir maça 1 tane iyi Hakem vermek ile o maç bitmez, yanına vereceksen 2 tane iyi Yardımcı Hakem ver. Hakem maçta Yardımcı Hakemi mi uğraşsın, futbolcular mı uğraşsın yoksa Kulübeler ile mi uğraşsın? Sorunların kaynağında sürekli acemi Hakemler var.
Hakemler darp ediliyor, MHK’nin haberin yok
Geçen hafta malum iki maç yarım kaldı. Bunlar sadece bizim bildiklerimiz, ben genelde Süper Amatör Lig ve 1. Amatör Lig maçlarına yoğunlaştığım için daha alt kategorileri çok sonradan öğreniyorum. Ancak Pazar günü MHK İstanbul Sorumlusu Yahya Diker, yanına Bölgesel Hakem Kurulu Üyelerini de alıp Avrupa yakasına geçiyor ve 3-4 tane sahayı geziyor. Genelde Bakırköy Belediyesi sahasını mesken tutan Yaşar Filiz’de haberi alır, almaz hemen Z. Hasan Doğan sahasına gidiyor ve görenlerin anlattıklarına göre resmen tekmil veriyor ve “20 tane Bölgesel Hakem gelecek sezon için hazırdır Hocam” diyor. Sonuçta Astsubay emeklisi bir adam, hayatı tekmil vermek ile geçmiş. Bunu da hoş karşıladık. 6 haftada 20 Hakem çok iyi bir rakam. Tebrik ediyorum kendisini. Ancak bu tekmili verirken yarım kalan maçları da ilave etseydi ne güzel olacaktı. Yahya Diker zaten bir şeyden haberi olmayan birisi, daha Ulusal Hakemlerin isimlerini bile bilmiyor. Ama en azından bunları bilmesini isterdim.
Kendi oğlunuza yapılsa ne dersiniz?
Bu Hakem camiasında neredeyse tüm Kurul Üyelerinin çocukları da Hakemlik yapıyor. Geçmişte böyle oldu, şimdi de böyle devam ediyor. Bir baba oğlunu kollayabilir bunu anlarım ama sizin başkasının oğullarına yaptıklarınızı, başkaları sizin oğullarınıza yapsa ne düşünürsünüz? Yaşar Filiz ve Fahir Ersoy’u kast ediyorum alenen. Yaşar Filiz oğlunun tüm arkadaşlarına en iyi maçları veriyor. Şimdi elimde bir liste var ancak bu listeyi size sunmayacağım, sebebi ise; bu Hakemlerin maçında herhangi bir sorun olursa, benden bilmesinler. Zaten bu Hakemlerin maçlarında bugün yarın elbette sorunlar olacak bundan eminim. En azından “bizi hedef gösterdin” diyemesinler. Sayın Kurul Üyesi; Hakemlere hak ettikleri maçları vereceksiniz. Vermek zorundasınız. Sırf “oğlunuz ile iyi arkadaş” diye bazı Hakemleri kollarsanız, sırf Hakem antrenman programını yapıyor diye bazı Hakemleri kollarsanız olmaz. Kaldı ki bu Hakemler antrenmanlara herkesten sonra geliyor ve yine herkesten önce gidiyor. Antrenmanda da lay, lay yapıyorlar bunları gördüğünüz halde ses çıkartmıyorsunuz. Bunu ayırt edemeyecek, bu yanlışlara dur demeyecek adamların Hakem Kurulunda ne işi var?
Ahmet Erdoğan’ın da istifası gerekir
Koskoca İstanbul gibi büyük bir ilde Hacı Ahmet Erdoğan gibi bir kişinin İl Hakem Kurulu Başkanlığı yapması başlı başına bir sorundur. Adam kendisi ile barışık değil, Hakemleri ne yapsın? Hakemler yanına gidemiyorlar, dertlerini anlatamıyorlar, maçında ne gören var ne de geldiğini duyan. Anadolu Yakasında evine ve Hakem Derneğine yakın olan sahalara şöyle bir uğruyor hepsi o. Ayrıca esas mesleği eğitimcilik olan Hacı Ahmet Erdoğan, bu işten de sınıfta kaldı. Hakemlere bu sezon öncesi Lig statüleri ile ilgili bilgi verilmedi mesela. Bu hafta Akademi Ligleri başlıyor, kimse Hakemlere seminer vermedi, sunum yapmadı ya da eğitim toplantısı yapmadılar. Sadece Akademi Ligleri değil derdimiz, Hakemler artık her şeyi internetten öğrenmeye başladılar.
İl Hakem Kurulu değişiyor
Şimdi diyeceksiniz ki, “sen anlatıyorsun ancak bu Kurul görevine devam ediyor, bu nasıl olacak?” İzah edeyim; öğrendiğime göre MHK Başkanı Yusuf Namoğlu bu işlerin farkında. Hatta geçen hafta “bu İstanbul’u düzelteceğim” demiş. İsim de vermiş, “Falanca isimi araştırın ve bana fikrinizi söyleyin, İl Hakem Kurulu Başkanlığı için bu ismi düşünüyorum” demiş. Hemen söyleyeyim bu isim herkesin beklediği bir isim değil. Geçmişte Süper Lig ya da eski adıyla 1. Ligde Hakemlik yapmış bir isim de değil. Dolayısıyla Hakemler biraz daha sabretsinler, umarım her şey yoluna girer.
Maç ücretlerinin eşitlenmesi gerekir
Türkiye’de Amatör Liglerde Hakem ücretleri çok düşük. SAL, 1. Amatör, 2. Amatör Hakemi, 45 TL, Yardımcı Hakem ise 30 TL, Gözlemci 25 TL. U19, U17, U16, U15, U14, U13 Hakemi 40 TL, Yardımcılar 25 TL, U15 ve daha alt kategorilerdeki maçlarda Yardımcı Hakem Kullanılmıyor, ancak Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe gibi Kulüpler istedikleri zaman U13 maçına bile 2 Yardımcı Hakem temin ettirebiliyorlar. Hatta bazı Hakemler sırf ücret dengesizliği nedeniyle alt kategori maçlarını tercih ediyorlar. Bu rakamların güncellenmesi gerekir. Silivri’de bir Hakem, Sarıyer’e tek maça gidiyor, 5 ay sonra alabilirse 45 lira alacak ama o gün harcadığı para tam 50 lira! Yediği küfürler, yorgunluk ve zaman kaybı da yanında. Aynı sorun Bölgesel Amatör Ligde de var. Hakemlere verdikleri para çok komik. Bir de “otelde kal, bir gün önceden gel” diyorlar.
Hakemlerin kıyafetleri
Son günlerde bir şey dikkatimi çekti. Gözlemci ve Yardımcı Hakem maça takım elbise ile düğüne gider gibi geliyor, Hakem yırtık kot pantolon ile geliyor. Kapri ile gelenleri de gördüm. Adamlar haklı, kontrol yok, bir şey yok. Maça gelen yok, izleyen yok. Sadece Bakırköy Belediye, Zeytinburnu Hasan Doğan, Namık Sevik, Avcılar, Yıldıztabya ve Çilekli gibi İl Hakem Kurulu Üyelerinin gelebileceği Statlarda maçı olanlar özen gösteriyor. Geçenlerde rast geldim, Gözlemci ile maç öncesi sohbet ediyoruz, yanımızdan Hakem geçti, bak dedim; “Hakemin geçiyor!” Gözlemci şaşırdı, “bu mu Hakem? dedi. Evet işte Hakem… İşine saygısı olmayan Hakem, Gözlemcisine saygısı olmayan Hakem. Bir de bazı Hakemler farklı giyinmeyi bir marifet sanıyorlar, mesela adam BAL Yardımcı Hakemi. SAL ve 1. Amatör maçlarında Yardımcılarından farklı giyiniyor. Millet de sanacak ki, Cüneyt Çakır geldi, maç yönetiyor. Hakem kardeşim; seni izleyenler, 3 dakika sonra nasıl bir Hakem olduğunu anlıyorlar, farklı giyinsen ne olur, aynı giyinsen ne olur? Sen en iyisi arkadaşlarınla aynı giyin de Pekin ördeği gibi sırıtma sevgili Hakem kardeşim…
Son olarak şunu ifade etmem gerekecek; Hakem Derneğini kimin yönettiği beni ilgilendirmez, kimin MHK’de olduğu da beni hiç ilgilendirmez. Kimin İl Hakem Kurulu’na gireceği de beni ilgilendirmez. Ben sadece Hakem arkadaşlarımın hakkını savunmak için buradan yazıyorum. Gerisi benim çok affedersiniz umurumda bile değil. Selam ve saygılarımla.
YAZI: BURAK KURTULUŞ
3 yorum:
Hakem arkadaşların sesi olan Burak KURTULUŞ , sizi tebrik eder , yazılarınızın devamını dilerim. kaleminize sağlık...
kardeşim bu işin pisliğini yıllarca çekmiş bir insan olarak seni dürüst ve korkusuzca yazdığın yazıların için tebrik ederim..
işin gücün yaşar filize laf atmak.Avrupa bölgesini ondan baska kımse ıdare edemez.Oğuz Uğurlu yu tuttugunu bılmeyen kalmadı..say say sonrada benı ılgılendırmez.istemez savunma bızı.hakemlerın oyu var,gun gelınce oyunu atar.
Yorum Gönder