Zafer Nezihi Özdenak, Mentor Gümrük Müşavirliği Şirketinin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı. Erken yaşta atıldığı ticaret hayatında projelerini gerçekleştirmenin peşinde koşan genç ve oldukça başarılı bir Yönetici. Daha ziyade fikir adamı. Nezihi Bey, aynı zamanda Süper Amatör Ligde mücadele eden Rami Spor Kulübünün Yöneticisi ve çok iyi bir Bakırköysporlu. Hatta 2 hafta önce oynanan Ramispor-Bakırköy maçına, “Bakırköyspor mağlup olursa çok üzülürüm” diyerek gelmeyecek kadar da yeşil-siyahlı renklere sevdalı…! Aynı zamanda Galatasay’ın efsane futbolcularından Yasin ve Gökmen Özdenak’ların yeğeni olan Zafer Nezihi Özdenak ile Yerel Futbol Sitesi ziyaretçileri için bir röportaj yaptık.
Zafer Nezihi Özdenak kimdir?
1970 yılında Bakırköy’de doğdum. İlk ve Ortaokulu Ataköy’de, Liseyi ise Bakırköy Endüstri Meslek Lisesinde tamamladım. 1987 yılında Gümrük camiasına girdim, 1992 yılında Gümrük Müşavir Yardımcısı, 2003 yılında ise Gümrük Müşaviri oldum. Evli ve bir kız çocuk babasıyım. İyi derecede İngilizce biliyorum.
Amatör futbol ile çocukluğumda tanıştım
Hiç unutamam küçüklüğümde Amatör Lig maçlarının bir kısmı şimdiki Ataköy 5. Kısım ve 9. ve 10. Kısımların bulunduğu yerlerdeki toprak sahalarda yapılıyordu. Ben de buralarda su satarak hafta sonu harçlığımı çıkartmaya çalışıyordum. Şimdi bakıyorum aradan geçen 30 sene amatör kulüpler için nasıl geçmiş diye, ne yazık ki amatör kulüplerin o zamandan bu zamana çok fazla bir gelişim gösterdiklerini söyleyemeyeceğim. Tabi bu arada ailemden de bahsetmek istiyorum. Galatasaray’da çok başarılı futbol geçmişi olan Gökmen Özdenak ve yine Türkiye’deki başarısını Amerika'ya oradan Avustralya ve Kore’ye taşımış olan Yasin Özdenak’ın kuzenleri olmam nedeni ile neredeyse futbol ile doğdum diyebilirim. Hafta sonları maçlar, haftaiçi onların kamp yaptıkları otellerdeki ziyaretlerimiz, Yeşilyurt’ta ve Zuhuratbaba Yücespor sahasında oynanan şöhretler maçları hep futbol ile iç içe olmamı sağladı.
Yerel Yönetimler, Amatör futbola daha fazla destek vermeli
Yukarıda da bahsettiğim gibi maçlarda (su sattığım zamanlarda) futbolcuların saha kenarında açıkta giyinip, soyunmaları, kramponsuz maç yapmaları hiç aklımdan gitmiyor. Bugün artık amatör kulüplerde ortamlar tam olarak böyle olmasa dahi bu kadar sene içerisindeki ulaşılan yer ülkemizin büyüklüğüne yakışmıyor.
Baktığımız zaman federasyonun son yıllarda yaptığı hamlelerle lisanslı futbolcu sayısında ciddi bir artış olduğu ve bu sayının 500 bin’ler civarında olduğunu görüyoruz ancak, kağıt üstünde yakalanan başarının henüz daha neticeye yansımadığını üzülerek gözlemliyorum. Avrupa Birliği: Rusya, Güney Kıbrıs ve hatta İsrail liglerinde bile bu kadar yabancı futbolcu oynama fırsatı bulurken bizim sporcularımız ne yazık ki henüz lokal olmaktan kurtulamıyorlar. Ülkemizde profesyonel spor kulüplerinin bile bu kadar sorunu olduğu yerde Amatör spor kulüplerini tahmin etmeniz güç olmuyor. Yerel yönetimler amatör spor kulüplerine ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorlar ancak, bence amatör sporun daha ciddi ve uygulanabilir yasalar ile desteklenmesi gerekiyor. Amatör spor kulüpleri, aslında ticaretin KOBİ’leri gibi çalışıyorlar. Nasıl ki KOBİ’ler için özel teşvik düzenlemeleri yapılıyorsa Amatör kulüpler de bu kapsamda değerlendirilmeli ve desteklenmelidir.
Baktığımız zaman federasyonun son yıllarda yaptığı hamlelerle lisanslı futbolcu sayısında ciddi bir artış olduğu ve bu sayının 500 bin’ler civarında olduğunu görüyoruz ancak, kağıt üstünde yakalanan başarının henüz daha neticeye yansımadığını üzülerek gözlemliyorum. Avrupa Birliği: Rusya, Güney Kıbrıs ve hatta İsrail liglerinde bile bu kadar yabancı futbolcu oynama fırsatı bulurken bizim sporcularımız ne yazık ki henüz lokal olmaktan kurtulamıyorlar. Ülkemizde profesyonel spor kulüplerinin bile bu kadar sorunu olduğu yerde Amatör spor kulüplerini tahmin etmeniz güç olmuyor. Yerel yönetimler amatör spor kulüplerine ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorlar ancak, bence amatör sporun daha ciddi ve uygulanabilir yasalar ile desteklenmesi gerekiyor. Amatör spor kulüpleri, aslında ticaretin KOBİ’leri gibi çalışıyorlar. Nasıl ki KOBİ’ler için özel teşvik düzenlemeleri yapılıyorsa Amatör kulüpler de bu kapsamda değerlendirilmeli ve desteklenmelidir.
Yerel yöneticiler, Okul Müdürleri, Kulüp yöneticileri; gençlerin spora yönlendirilmeleri ile ilgili güçlerini birleştirmeli ve bunun milli bir hizmet olduğu bilinci ile yetenekli insanların doğru spor branşlarına en azından ilkokulda yönlendirilmeye başlanması gerektiğini düşünüyorum. Doğru yönlendirilen çocuklar için disiplinli bir takip sistemi oluşturulmalı ve gelişimleri izlenmelidir. Beden eğitimi öğretmenleri gibi amatör spor branşlarının antrenörleri, çalıştırıcıları da kamu görevlisi gibi değerlendirilebilir ve sosyal haklardan faydalanabilir. Türk sporunun geleceği amatör kulüplerinin izleyeceği gelişimle doğrudan alakalıdır ve desteklenmelidir.
Ramispor’da Yönetici olmak gurur verici
Ramispor’da Yönetici olmak gurur verici
1924 yılında kurulmuş olan, Cumhuriyetimiz ile yaşıt diyebileceğiz Rami Spor Kulubünün Yöneticisi olmak tabi ki benim için gurur verici bir görev. Ramispor'da çok güzel bir Yönetim Kurulumuz var, hiç bir zaman fikir ayrılığına düşmüyoruz. Başkanımız Erol Bey, herkesin fikrine saygılı ve yeni oluşumlara açık bir Yönetici. Ben Rami'li değilim, daha doğrusu ikamet adresi olarak değilim, ancak bu işin semti, yeri, rengi ve ırkı olmaz. Spora hizmet, en kutsal görevdir. Bu nedenle bizler de görev yaptığımız Kulüplerde yapabileceklerimizin en iyisini yapmak mecburiyetindeyiz. Ramispor'da bizden ziyade Cihat Bey ve Gençağa Bey'ler A takımla meşgul olmakta. Kendilerine bu özverili ve fedakarlıkları nedeniyle buradan teşekkür etmek istiyorum. Ramispor'lu olmanın ayrıcalığını bizlere yaşattığı için ve bizi ilk Yöneticilik deneyimimizde yalnız bırakmadığı için Başkanım Erol Kutval'a da teşekkür ediyorum.
RÖPOTAJ: BURAK KURTULUŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder