Perşembe, Kasım 03, 2011

Köşe: Şükürler olsun ki Zülküf ölmemiş! Ancak yarın başkaları ölebilir. Bu olayları körükleyenler var!

Dün (02.11.2011 Çarşamba) ellerimiz titreyerek bir haber yapmak zorunda kaldık. Şimdiye kadar bize asla yanlış bilgi vermeyen kıymetli bir Kulüp Başkanımız saat 15.30’da aradı ve 30 Ekim 2011 Pazar günü, Esenyurt Belediye Hakan Şükür Stadı’nda Yeşil Esenyurtspor-Alibeyköyspor arasında oynanan maç öncesi, Esenyurt İlçe Köyiçi Doğan Aras Bulvarında çıkan tartışmada yaralandığı bildirilen ve yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Zülkü Özek adlı esnafın maalesef hayatını kaybettiğini öğrendiğini ve bu bilgiyi bizlerle paylaşmak istediğini bildirdi. Yazının devamı ve bu konu hakkında bazı bilinmeyenler Burak Kurtuluş’un yazısında…




Yaptığımız en zor haberdi!
Burada biz vefat olayını duyar, duymaz, ilk olarak haberi siteye yüklemek yerine öncelikle en çabuk ulaşabileceğimiz kişi olan Y. Esenyurt Kulübü Teknik Direktörü Kemal Aktaş’ı aradık ve aldığımız cevap, “maalesef çok üzgünüz, bıçaklanan esnafımız hayatını kaybetti” oldu. Hatta Kemal Hoca, “şu anda antrenman yapacağız fakat sporcularımın morali bozuk” dedikten sonra, ricamız üzerine sporcularına hitaben, “çocuklar, ölen kardeşimizin adını ve yaşını bilen var mı?” diye sordu. Biz daha sonra ise hemen Alibeyköyspor’luları bilgilendirdik. “bu kişi ölmüş, haberiniz olsun” dedik. Alibeyköyspor Yönetim Kurulu Üyesi olan görüştüğümüz şahıs, hemen Esenyurt’a gidip aileye başsağlığı ziyaretinde bulunmak istediklerini söylese de, biz kendilerini; “bugün gitmeyin, sorun olabilir, belki daha sonra gitmeniz uygundur” diyerek yapmayı planladıkları ziyareti ertelemeleri konusunda onları ikna ettik.

Vefat haberi saat 14’de İl Temsilciliğinde konuşuldu
Tekrarlıyorum, biz bu haberi saat 15.30’da öğrendik, 16.10’da siteye haber olarak girdik. Ancak bu vefat haberini ilk konuşan kesinlikle biz değiliz. Kimse bu konuda bizi suçlayamaz. Bakın olay ilk kimler tarafından bildiriliyor.

Stat görevlileri söylüyorlar, “Stadı açmıyoruz, Adam öldü”
02 Kasım 2011 Çarşamba günü Esenyurt Belediye Hakan Şükür Stadı’nda saat 14’de İncirtepe-Güzelce, 1. Amatör Lig 2. grup maçı vardı. Stat görevlileri ilk önce Pazar günü olan olaylar neticesinde tepki gösterip, Stadı açmıyorlar. Daha sonra o maçı yönetmek üzere Esenyurt Belediye Hakan Şükür Stadı’na giden Hakemler, İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanı Hacı Ahmet Erdoğan’ı arıyor ve Stadın kapalı olduğunu ve hatta Pazar günkü maç öncesinde yaşanan olaylarda Zülküf Özek adlı esnafın hayatını kaybettiğini söylüyorlar. Bu bilgiyi Hacı Ahmet Erdoğan toplantı halinde olduğu kişilerle paylaşıyor. Bu toplantıda kimler mi var; İstanbul Futbol İl Temsilcisi Yemen Ekşioğlu, İstanbul Futbol İl Temsilci Yardımcısı Yetkin Karataş, Esenyurt İlçe Spor Müdürü Sinan Parmaksız,  İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanı Hacı Ahmet Erdoğan ve Y. Esenyurt Spor Kulübü Genel Kaptanı Hasan Demir. Esenyurt İlçe Stadı görevlileri maça gelen bir Kulübe şöyle söylüyorlar; “Biz Federasyondan görevlilerin gelip, Stadın halini görmelerini istedik ancak kimse gelmedi. Biz de tepki gösteriyoruz ve bu lig maçını oynatmıyoruz!” Daha sonra Esenyurt İlçe Spor Müdürü Sinan Parmaksız’ın telefon etmesi sonucu Stat görevlileri kapıları açıyorlar ve İncirtepe-Güzelce maçı oynanıyor. Ancak 14.30’da başlaması gereken müsabaka bu olaylar sebebiyle 14.40’da ancak başlıyor. Sizin anlayacağınız biz bu olayı en son duyan tarafız ve bu nedenle kimse bizi suçlayamaz.

Hasan Demir aradı, haberi sevinerek kaldırdık
Daha sonra ise telefonlarımız susmadı haliyle. Herkes olayı bize soruyor, biz ise sadece bize böyle bir bilgi geldiğini, doğru olduğunu üzülerek teyit ettiğimizi ve haber olarak siteye yüklediğimizi ancak yanlış bilgi olması için de dua ettiğimiz tüm arayanlara söyledik.

Daha sonra saat 17.30’da Y. Esenyurt Spor Kulübü Genel Kaptanı Sayın Hasan Demir aradı. Öncelikle kendisinin Esenyurt Devlet Hastanesi’nde görevli olduğunu, bıçaklanan 3 kişiden 2’sinin taburcu edildiğini, öldü denilen Zülkü Özek adlı esnafın da durumunun iyiye gittiğini bildirdi. Ve ekledi, “maçımız ertelendi, Silivri Stadında, Bayramdan sonra belli olmayan bir tarihte oynanacak hatta bu konuda İstanbul Futbol İl Temsilcisi Sayın Yemen Ekşioğlu’ndan yazı bile aldık.”

Maç kimin umurunda!
Biz tabii bu sevinçli haberi alınca, “haberi hemen kaldırıyoruz, aldığımız en güzel haber Zülküf kardeşimizin sağ ve sağlıklı olması” dedikten sonra kendilerine, “maç kimin umurunda, bir maç kaç tane can eder?”deyip haberi sildik ve ekledik; aman Zülküf Özek’e iyi bakın da ölmesin!

Bu olaydan menfaat temin etmeye çalışan kendini bilmezler var!
Biz, Yerel Futbol Sitesi olarak sizlere her zaman en doğru haberi vermek amacındayız. Bu doğrultuda tarafsız ve güvenilir haberler vermek ve gerçekçi makaleler yazmak, sizlere en doğru şekilde bildiklerimizi paylaşmak idealimizdir. En büyük amacımız ise habercilik konusunda örnek olabilmektir. Bu konuda üstümüze düşen görevi en iyi şekilde yapmak, abartısız ve mümkün olan en sade şekilde olayları siz Amatör Futbol mensuplarına aktarabilmek, doğruluk ve dürüstlükten taviz vermemek yine en büyük amacımızdır.

Yazının en başında ifade ettiğim gibi, bu haberi ellerimiz titreyerek ve “yanlış olması için dua ederek” yazdık. Ve şükürler olsun ki haber yanlış çıktı. Bir hata var ise biz üstleniyoruz. Ancak bu olaydan sonra bizi karalamaya çalışan kendini bilmezlere, fırsat düşkünlerine ve hokkabazlara da selam ediyoruz.

Bu olaylara kim dur diyecek?
Tüm yazdıklarımı geçtim, bir kişinin sağlığı üzerinde yorumlar yapıyoruz. Çok şükür ölen yok ancak yaralılar var, kavga var, karşılıklı siyasi sloganlar atan gruplar var, otobüslerle maça gelenleri tahrik eden ve bölücü terör örgütünün o pis bayrağını açanlar var, hasar gören araçlar var, Devletin zarar gören tesisi var. Kaldı ki o tesisin parasını biz ödüyoruz. Pekala o zaman bu iğrenç olaylara kim dur diyecek?

Bu olayları engellemek kimin görevi? Zülküf ölmedi ama ölebilirdi. İlla ölmesi mi lazım? Kimse ölmedi diye bu olaylar devam mı edecek? Neden halen bir önlem alınmıyor? Bugün Zülküf ölmedi ancak yarın Ahmet veya Mehmet ölürse ne olacak?

Taraftarlık bir meslek değildir
Şunu asla unutmayın, taraftarlık asla bir meslek değildir. Taraftar takımına gönülden destek veren kişidir. Taraftar, takımına zarar vermeden destek veren kişidir. Taraftarlık insanın tutkusunu, hevesini, bilinçaltındaki ve özel hayatındaki her şeyi bağlı olduğu kurum veya kuruluşa ya da camiaya verebilmesidir. Taraftarlığın gerçek anlamı, takımı maç öncesinde ve 90 dakika süresince destekleyip motive etmektir. Zarar vermek değildir. Sağa sola saldırmak, çevreye zarar vermek, etrafına ve kendisine zarar vermek değildir.

Bu olayları körükleyenler var
Bu münferit olaylar hiçbir zaman bazıları tarafından destek bulmadan bu seviyeye gelmez. Mutlaka birileri tarafından el altından gizlice destekleniyor. Bazı taraftarlar Kulüpleri ele geçirmiş yönetiyor hem de Profesyonel Kulüpleri. Bunları kimse bilmiyor mu sanıyorsunuz! Statlara yanıcı ve yaralayıcı malzemeler kimi zaman Kulüp görevlileri tarafından sokuluyor bunları kim bilmiyor mu sanıyorsunuz? Kulüpler kendi lehine bağırsınlar diye bazı kişileri maaşa bağlıyor, bazı amigolar Kulüplerin gelirlerinden pay alıyor, bunları kimse bilmiyor mu sanıyorsunuz? Futbolu yönetenler aynı ilin iki takımından kazanana soyunma odasında prim veriyor bunu kimse bilmiyor mu sanıyorsunuz? Bazı görevliler semtlerinin Kulüplerinin evraklarını el altından hallediyor, kendilerine karşı çıkanları da tehdit ediyor, bunları kimse bilmiyor mu sanıyorsunuz? Bazıları görevli oldukları müsabakalara sarhoş halde gidiyor, Statlarda etrafındaki ayakçı takımıyla birlikte içki içiyor, siz bunları kimse bilmiyor mu sanıyorsunuz? Taraftarlarla gizlice toplantı yapan Kulüp Başkanları var, futbolcusunu taraftarın önüne atan Kulüp Yöneticileri var, bunları kimse bilmiyor mu sanıyorsunuz? Daha da sayarım sizlere ama yazarken bile midem bulanıyor. Daha neler var neler. Siz sanmayın ki, millet enayi bunları bilmiyor! Herkes her şeyin farkında beyler. Sonra kalkıyorlar küfre hayır! Küfürsüz konuşmayan Kulüp Başkanı nasıl olur da küfre hayır der! Sorarım size.

Küfür cahillerin kendilerini ifade etme şeklidir
Küfür cahillerin kendilerini ifade etme şeklidir. Küfür maalesef Türk toplumunun bilinçaltında var. Filmlerde de sıkça kullanılıyor. Şahsen ben “lan” kelimesinin kullanılmadığı bir meclis duymadım. ATATÜRK’ün kurduğu Yüce Mecliste insanlar birbirine küfrediyor. Televizyonlarda milyonların seyrettiği spor programlarında, Ahmet Çakar ile Erman Toroğlu birbirine küfrederse, Ziya Şengül kahve sahibi gibi racon keserse, Gökmen Özdenak kalayı basarsa, Rıdvan Dilmen canlı yayında 95 bin TL’lik iddia kuponu tuttu diye, “koydum …. koyayım” derse bunları seyreden insanın en rahat edebileceği yer olan statlarda küfretmesi son derece doğaldır. Emre Belözoğlu gibi sözüm ona sporcular, maçlarda yapmadıklarını bırakmadıktan sonra halen birileri tarafından kollanıyorsa bu iş bitmiştir.

Çok şükür Zülküf ölmedi!
Son olarak şunu ifade edeceğim, çok şükür Zülküf ölmedi ancak daha önce tribünlerde ölenleri de kimse unutmasın. Geçen gün yazdım, son cümlemi tekrarlıyorum, futbol sadece futbol değildir.

Elektronik Posta Adresim: bkyerelfutbol@gmail.com

YAZI: BURAK KURTULUŞ

2 yorum:

amatör göz dedi ki...

Sayın Burak KURTULUŞ ; Sen rahat ol , bilinmesi gerekeni herkes biliyor. Ama bilenlerde herşeyi kendine göre yorumlayıp , işine gelene EVET diyor , işine gelmeyene HAYIR diyor. Sizler ve bizler yapmamız gerekeni ibliyoruz ve yapacağızda.

bulo dedi ki...

keşke bu tip olaylarda kötü haberler hep yanlış çıksa.ama nereye kadar yanlış çıkacak,bizde bu zihniyet olduktan sonra haberler ne yazıkki doğru olmaya başlayacak.emeğine ekmeğine sahip çıkamayanlar,onuru için mücadele etmeyen insanlar adı üstünde bir oyun olan futbol için ölümüne birbirlerine saldırıyorlar.şu takım bu takım yok.olayları yapanlar bu ülkenin insanı.biz az yaptık onlar fazla yaptı gibi düşünceler bizim akıllanmadığımızı gösterir.

İstanbulspor Fenerbahçe'yi devirdi

 U17 Elit A Ligi'nde İstanbulspor deplasmanda Fenerbahçe'yi 3-2 yendi.