Önümüzdeki Şubat ayı içerisinde TFFHGD Şube seçimleri yapılacak. Türk Hakemliğinin lokomotifi olarak kabul edilen İstanbul’da da seçim süreci içerisinde yine çok hareketli ve sıcak günler bizleri bekliyor. Şu an resmen adaylığını açıklamış kimse yok. Herkes birbirinin nabzını yoklayarak atacağı adımı izliyor. Ancak çok ilginç ittifaklar olacağını düşünüyorum. Adaylar yavaş, yavaş sahne almaya başladı. Ortaya çıkacak aday ya da adaylar bizlere bu sene nasıl bir seçim süreci yaşatacaklar, nasıl biz strateji izlemeyi seçecekler bilmiyoruz. Ama temennimiz şu ki bu sene seçimlerde önceki senelere istinaden yine bütün bir sezon kimseye çıt çıkarmadan her şeyin ve herkesin yükünü ve kahrını çeken Hakem kardeşlerimizi bir kez daha bölüp bir kez daha gruplaştırmamaları. Onları kutuplaşmaya itmemeleri.
Hakemler yalan vaatlere kanmasınlar
Aslında önemli bir noktada artık Hakemlerin kendi içlerinde birlik ve beraberliklerini sağlamaları gerekiyor. Birbirlerinin kuyusunu kazmadan, aynı sahada ter döktüğü arkadaşlarının arkasından atıp tutmadan, birbirlerine destek olarak, kimsenin lafına bakmadan, kimsenin klasman vaatlerine kanmadan sadece sahada akıttıkları terin son damlasına kadar haklarını savunarak kendi ayakları üzerinde durmaları gerekiyor. Bunun zamanı geldi ve çoktan geçiyor bile. Hakemler birbirlerinden kopuk bir şekilde davranmaya devam eder ve birbirlerinin sahada akıttıkları terlere saygı göstermezler ise eninde sonunda kaybeden zaten kendileri olacaktır. Onlar bu şekilde davrandıkça haklarını yiyen de çok olacaktır.
Konumuzu dağıtmadan ve dışına pek çıkmadan tekrardan geri dönelim. Yeni bir seçim süreci haliyle yeni vaatler olacak. Aslında vaatler hep aynı “biz seni destekliyoruz, klasman çıkmanı sağlayacağız, sen de bizi seçimde destekle.” Böyle bir teklife söylenecek bir söz yok. Sen Hakemin kafasını karıştıracaksın diğer Hakemlerin emeklerini alın terlerini yok sayarak böyle ahlak dışı yaklaşımla kendine rant sağlayacaksın, sonrada o Hakemi sahaya adalet dağıtmak için göndereceksin!... Ne o yöneticiden Ne de o vaatle hareket eden Hakemden Türk futboluna yarar gelir. Bütün Hakemlerin amacı klasman yükselmektir olması gerekende budur zaten. İdealist olmak, sürekli başarıyı yakalamak ve emeğiyle, hakkıyla, alın teriyle yukarı tırmanmak... Ama başkalarının ayağını kaydırarak değil sahada ter akıtarak.
Yönetici adayları da aslında bu durumun çok iyi farkında olduklarından Hakemlerin klasman heveslerini vaatlerle kendi taraflarına çevirmeye çalışıyorlar. Ürettikleri yeni bir şey yok veya Hakemler için verebilecekleri, yapabilecekleri tek bir şey dahi yok. Aslında bir sürü şey var ama onlara göre yok. Çünkü “Hakemler içi ne yaparız diye düşünmüyorlar” “Hakemlere nasıl yararlı ve yardımcı olabiliriz” diye de düşünmüyorlar. Hepsinin derdi bana göre güç sağlamak.
Olur ya da olmaz, yapılabilir ya da yapılamaz veya yapmazlar bunu bilemeyiz ama hiç üretmemektense, en azından bir fikir üretip onu ya geliştirmek ya da değişik bir model şeklinde hizmet haline getirmek daha iyidir düşüncesinden yola çıkarak Hakem kardeşlerimiz içinde yararlı olabileceğini düşündüğümüz bazı fikirlerimizi sizlerle paylaşmak istedik.
Hakemlere ücretsiz hizmet verilemez mi?
Hakemlerin her yıl üyelik aidatı ödediği, üstüne birde ter akıttıkları, küfür yedikleri, dayak yedikleri, bin bir zorluklarla gittikleri maçlardan aldıkları üç kuruş paranın % 5’ini ödedikleri derneğin aslında tek görevi para toplamak mıdır? Son yıllarda baktığımızda Hakemlere yapılmış elle tutulur tek hizmet İngilizce kursu, onun haricinde tek bir hizmet yok. Hizmet adı altında yapılan bütün her şey Hakemlere maddi bir külfet olarak geri dönüyor. Sezon açılışlarında antrenman malzemesi haricinde Hakemlere ücretsiz toplu iğne bile dağıtılmıyor. Gerçi geçtiğimiz günlerde yapılan eğitim toplantısında İstanbul Futbol İl Temsilciliği Başkanı Yemen Ekşioğlu’nun söylemiş olduğu, “sezon açılışlarınızın maliyetini bile ben karşılıyorum” lafından sonra yorum yapılacak pek bir şey kalmıyor. O zaman aklıma şu geliyor, “Yemen Başkan bu maliyeti sağlıyorsa, toplanan paralar nerede?
Aslında Hakemlerin derneğe ödedikleri paralar için almış oldukları hizmetleri gerçekten sorgulamaları gerekiyor. Bu paralar sadece derneğin elektriğine, suyuna, doğal gazına mı gidiyor diye….
Dernek sponsorlarının katkısı ne kadar?
Mesela Hakem Derneğinin bir hastane sponsoru var. Bildiğimiz kadarı ile de sadece muayeneye giden Hakemlere çok cüzi bir oranda indirim yapılıyor. Aslında şöyle bir şey olabilir. Hakemler her sezon sonunda Kızılay’dan veya Devlet Hastanesinden sağlık raporu almak zorundalar. Ortalamada 60 TL civarında bir masrafları oluyor. Bu kurumda yapılan tek şey Hakeme “bir rahatsızlığın var mı?” diye sorup daha önceden hazırlanan formu imzalamak. Yapılan bir muayene veya tahlil yok. Oysa ki sponsor hastaneyle pekala anlaşılabilir. Hakem, 60 TL vereceğine 80 veya 100 TL ödesin ama en azından Hakeme bir kan tahlili veya bir muayene bir röntgen vesaire bir kontrol yapılsın. Hastane için bunun çok fazla maliyeti olmayacaktır. Gözlemcilerinde rapor aldığını hesaplarsak 1200-1300 civarında bir rapor alması gerekir ki bu da hastaneye yaklaşık 120.000 TL civarında bir katkı sağlar. Bir yandan dernek sponsoruna katkı sağlamış olacak. Sponsorda kazanmış olduğu bu paranın belli bir kısmını derneğin hizmetleri için kullanacak. Mesela bütün Hakemlere birer takım elbise diktirebilir. (Hem böylelikle Hakemlere de sürekli müsabakalara gidilen kıyafetler hakkında laf söylenmez. Yine de farklı kıyafetle giden olursa o zaman verin cezayı….)
Sponsor hastanenin ise kazandığı paranın yarısını sponsoru olduğu kuruma harcaması hiçte mantıksızca değil. Sonuçta sponsorda 2 hafta gibi kısa bir süre içinde en düşük 50-60 Bin TL civarında bir kazanç elde etmiş olacak. Bu konuda şunu diyebilirsiniz; “raporları özel kuruluşlardan değil sadece devlet kurumlarından alınması gerekiyor” diye. Türkiye’de hangi kanun, hangi madde değişmiyor ki bu değişmesin? Sonuçta o hastaneye ruhsatı veren de Devletimiz. En azından Hakemler az da olsa bir kontrolden geçmiş olacaklar. Belki bu uygulama diğer iller içinde bir model teşkil eder. Hem diğer illerdeki dernekler yeni sponsor anlaşmaları yaparlar hem de derneklere maddi bir getirisi olur. Kaldı ki bu bir değil her yıl için geçerli olacak.
Hakemlerin yol masrafları konusu iyileştirilebilir
Diğer bir öneri; belediyeler kendi sınırları içerisindeki takımlara gerek malzeme yardımı olsun gerek ise maçlara gitmek için araç yardımı olsun çeşitli yardımlar da bulunuyorlar. Hakemler ise otobüsle, minibüsle maça yetişmek için koşturuyorlar. Hakemlere özel araç tahsisi gibi uçuk bir fikir ortaya atmayacağım ama en azından Hakemlerin yol masrafları konusunda ciddi bir çalışma yapılabilir. Şöyle ki, dernek her sene başında Hakemlere birer dernek üyelik kartı veriyor. Hem de yine bir ücret karşılığında. Dernek yönetimi de şöyle bir şey yapabilir mesela. Gidip Büyükşehir Belediyesi ile konuşsunlar. Takımlara yardım eden Belediye sanırım Hakemlere de ayrıcalık yapabilir. Dernek üye kartı olan Hakem ve Gözlemcilere toplu taşıma araçları indirimli olsun hatta ücretsiz olsun. Hem İETT’nin başında çok başarılı bir Genel Müdür var. Aynı zamanda spor ile uğraşan ve sporcuyu çok seven bir Genel Müdür… Akrabam diye söylemiyorum, gelecekte kendisini çok iyi yerlerde göreceğimizden de eminim. Hakem Derneği konu ile ilgilenmez ise ben bu konuda gider Hakemler için kendim görüşürüm. Zaten Polis Hakemlerimizin toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlandığını da hesaba katarsak yapılacak böyle bir anlaşmadan İstanbul Büyükşehit Belediyesi’nin de maddi bir kaybı olmaz. Hem sadece Hakemlere yönelik olarak da kalmaz, Saha Komiserlerimiz var, Hakem Gözlemcilerimiz var, ayrıca İETT’nin bünyesinde Hakem Camiasından çok değerli büyüklerimiz de var. Ayrıca İstanbul’da eskiden bazı sahalara deplasman ücreti ödenirdi, şimdi o da kaldırıldı. Hakemler zaten alamadıkları maç paraları kadar yollarda para harcıyorlar.
Dernek toplantılarında küçük ikramlar düşünülebilir
Dernek toplantı salonunda eğitim toplantıları yapılıyor, bazen farklı içerikli toplantılar bazen de eğitim toplantısı adı altında farklı konularda konuşmalar yapılıyor. İçeriği her ne olursa olsun bu toplantılar hafta içerisinde yapılıyor ve neredeyse çoğu Hakem ve Gözlemcilerimiz işlerinden çıkıp direk toplantıya geliyorlar. Kişilerin derneğe gelip toplantıya katıldıktan sonra eve dönüş sürelerini de hesaplarsak bayağı uzun bir zaman geçirmiş oluyorlar. Hemen, hemen hepsi de yemek yemeden toplantıya iştirak ediyorlar. Hakem Derneğinin girişinde marketçi her halde Hakemlerin her toplantısı esnasında bisküvi ve meyve suyu satmaktan zengin olmuştur. Yapılan toplantılar esnasında 10 dakika ara verilip toplantıya katılanlara soğuk sandviç ve birer meyve suyu ikram edilmiş olsa bunun da mevcut bir sponsor veya yeni bir sponsor desteğiyle organize edilmiş olsa güzel olmaz mı? Sonuçta sponsorlar sadece dernek sitesinde reklamları gözüksün diye yoklar sanırım… Yemen Ekşioğlu Hakemlerin sezon açılışını bile kendisi yaptığını söylerken, dernek yönetimi de birer tane sandviç dağıtabilir sanırım.
Ben, doğru bildiğim her şeyi yazarım
Son olarak şunu söylemem gerekecek; dün bir Hakemin ilginç terfisi hakkında yaptığım haber yüzünden sistemli bir şekilde tarafıma sanal saldırılar yapıldığını gördüm. Ben şimdiye kadar asla yalan bir haber yapmadım, yapmam da. Ben zaten her yazımı son yazım diye yazarım… Ne demek istediğimi Hakem kardeşlerim anlasınlar… Şu ana kadar bana hiçbir kimse, “yazma” demedi, diyemedi… Allah’a şükürler olsun, bu konuda son derece rahatım. Dün akşam bir cahil bana, “seçimlerde tarafsın” deme gafletine düştü. Kendi adıma konuşayım, taraf isem Allah bana 2 çocuğumu görmeyi nasip etmesin. Bu kadar da büyük yemin ediyorum.
Benim derdim şudur; Hakemlerimiz daha iyi koşullara sahip olsunlar, hep daha iyi şartlarda müsabakalara çıksınlar. Maçlarına koşa, koşa gitsinler. Severek gitsinler. Maçları hep güzel bitsin. Maçtan sonra evlerine giderken de hep keyifli gitsinler. Hem benim bugüne kadar haksız yere bir Hakemi eleştirdiğimi kim görmüş? Her hafta sonu 4-5 maçtan aşağısını izlemem. Gittiğim maçlarda Hakemlerin yaptığı birçok hata ile karşılaşıyorum ancak ben üstüne basa, basa söylüyorum, “ben Hakemlerin gerçek bir arkadaşıyım” Bu camia üzerinden geçinmeye çalışanlar gibi 50 TL’lik adam değilim.
Seçimler konusunda Hakemler çok uyanık olsunlar. Unutmasınlar ki; birçok Hakemin, Hakemlik hayatı bu seçimlerde bitti ya da birileri tarafından bitirildi. Hakemler kendilerini art niyetli insanlara kullandırmasınlar. Seçimlerden sonra genelde kimse Hakemlerin yüzüne bakmaz. Hakemleri oy deposu olarak gören kişilerden Hakem Derneği Yöneticisi de olmaz. Sadece seçim zamanı ortaya çıkan bazı kişilere dikkat etsinler, birilerinin maşası olan bazı kişilerden de uzak dursunlar. Hakem siyaseti çok tehlikeli bir durumdur. Bazı büyük bildiklerinin yanında veya arkasında saf tutan genç Hakemlerin, rakip olan Adayların aslında göründüğü gibi birbirleriyle fikir ayrılıkları yaşamadığını ve aslında bu sahnelenen oyunun genel anlamda tiyatronun bir parçasından ibaret olduğunu unutmasınlar. Ve bir kere bile olsa kazanan Hakemler olsun…
Elektronik Posta: bkyerelfutbol@gmail.com
YAZI: BURAK KURTULUŞ
29 yorum:
Burak Hocam eline sağlık süper bir yazı yazmışsın bizim söylemek isteyipte söyleyemediğimiz herşey yazıda mevcut ama ben yine de bazı ilavelerde bulunmak isterim. Öncelikle ikramla başlayalım. Dernek Klasman koşularında veya geniş katılımlı eğitim toplantılarında (Klasman Hakemleri için) sandviç ve içecek ikramı yapıyor tabi bunu da yeni Bölgesel Gözlemcimiz Cengiz Savaşkan'ın lokali kapanmaması için yapıyor. Yani aman Cengiz Savaşkan para kazansın diye. Aynı şekilde idman için tahsis edilen ve kullanım için para ödenen Sauna olayı gibi. Sauna kapanmak üzere iken özellikle Bölgesel Kurulun baskısı ile hakemlere kullandırıldı ve şu an tekrar ayakta durabiliyor. Şimdi seçim zamanı yaklaşıyor herkes hakemleri arayıp baskı yapmaya başlayacaktır. Hakemler kendi hür iradeleri ile oy kullansınlar tehtitlere aldırış etmeden. Şu an bütün hakemler huzursuz durumda. Klasmanlar maç gelmediği için, Bölgeseller hem maç gelmediği hem de alttan fazladan adam alındığı için, İl Hakemleri de Bölgesele alınmadığı için rahatsızlar. Ama en mutlular hiç şüphesiz Ahmet Erdoğan, yeni Bölgesel olanlar ve hiçbişeyden habersiz HİF hakemleridir.
Burak Hocam Sen FAAL bir hame misin merak etmeye başladım bu konuları nerden biliyon anlamış değilim bir çok hakemin bilmediği yada bilmek istemediği konualr bunalr
S.C.
Hakem Camiasını dikkatli takip ediyorum
Mevcut hakem kurulunu başarılı buluyorum.Umarım onlar görevlerine devam ederler.
sayın burak kurtuluş direk sorucam sen burçin sakallarmısın
h.ahmet erdoğan ın ekibi İSMET CENGİZ i serdar çakır ın grubu OĞUZ UĞURLU yu gösterecek. ama öyle biri aday olarak gösterilecek ki kimsenin tahmin edemediği kimsenin beklemediği kimsenin önemsemediği o kişi kazanacak diye tahmin ediyorum.
Oğuz Uğurlu nun Olduğu liste açık ara farkla alır ama tek bir şartla ahmet erdoğan ve Yaşar Filiz olmazsa zaten onlarda 2 ye ayrılmış durumda
Direkt soran arkadas, bir defa da endirekt sormayı denesin. Yanlış soru sormuş ancak cevabi "ne alakası var" arkadas belli ki Yerel Futbolu yeni takip etmeye başlamış.
kardeşim kalemine ve yüreğine sağlık güzel bir konu seçimlere değinmisin istanbul hakemlerinin işi zor kime oy verseler kazanan onlara maç vermeyecek bir süre ama olsun şerefinden onurundan taviz vermeyerek oy versinler aynen bizim yaptığımız gibi biz tavrımızı gösterdik 2004 yılında 6 ay maç alamadık hatırlarmısın bilmem inşallah böyle pislikler olmazda seçimleri hak eden kazanır kendine iyi bak kalemine yüreğine tekrar sağlık
biride mevcut kurul iyi yazmış kimin yazdığı belli rahat ol sen kardeş allahın izniyle oğuz hoca seçilecek o karda kıyamette soukta maç alamayan adamlar sen evinde oturuken maçalrın en iyisne giderken bakalaım bu kıyağa sana yaşar baban yapabilecekmi hadi oğuz hoca gel artık bekliyoruz... torpilli arkadaşlar geçmiş olsun şimdiden...
Yaşar Filiz hakem camiasının kalbidir...Hangi listedeyse bir il hakemi olarak onu destekliyorum.
oğuz hocanın şakşukacıları.oğuz hocaya aklınca kıyakmı geçiyorsun.bu işlerin sonu ayakçılıktır.bu yorum enver çelik e aittir.Malum ya serdar çakır ın grubu.Oğuz uğurlu serdar çakırın sözde ortağı olmasının avantajını kullanacak.zamanında seni ahmet çakar a karşı dürüstlüğüne inanarak nasıl destekledilerse şimdi bir o kadar oğuz uğurlu ile aut oldun.oğuz gölgesiz bir şey yapamaz.Cüneyt çakır isminin gölgesine güvenmeye çalışıyor.Konuşma kabiliyeti olmayan,beni bir hakem olarak temsil edebileceğine inanmadığım,oturup kalkmasını bilmeyen, samimi olmayan.Kendi konuştuklarını kendisi yalanlayan 1990 ların siyasetçi kimliğine bürünmüş, yeni hakem arkadaşlarımı kandırarak oylarını almaya çalışan, kendi oğluna ve enver çelik e buradan yorum yaptıran yalakalık olsun diye cüneyt çakır ı yurt dışı maçlarından sonra havalimanında cüneyt çakır ın arkadaşı diye karşılayan, ofsayt ın tanımını bile okumadan yapamayan, İHK içerisindeki kurul üyelerini bile dernek seçimleri için satan biridir.İnsan doğrusunun da yanlışınında arkasında durur.Bunlar masanın üzerine çıkmışlar ...yorlar.
dernek başkanı: oğuz uğurlu
başkanvekili : yaşar filiz
sekreter : enver çelik
üye : oğuzhan uğurlu
üye: kürşat filiz
üye: c.boratay ala
üye: sinan tozman
harici üye : barkın güdü
dolaylı üye: ömer ala :))))
dernek bekçisi:adil uçankan
dernek şakşakçısı: levent yılmaz
dolaylı şakşakçı :turan özdemir
FAHRİ BAŞKAN: SERDAR ÇAKIR
HARİCİ BAŞKAN: CÜNEYT ÇAKIR
VEZNEDAR :H.Ahmet ERDOĞAN
DEFTERDAR:YAHYA DİKER
DOLAYLI DEFTERDAR:FAHİR ERSOY
çiftlik çiftlik mübarek :)
Dernek seçimlerinde h.ahmet erdoğan ismet cengiz i serdar çakır şahin taşkınsoy u aday gösterecekmiş. şahin taşkınsoy şu malum torpilli burak ve buğra nın babası bazen bu durum taktikte olabilir.gerçek isimler yıpranmasın diye bu isimleri ortaya atmış olabilirler.Asker emeklileri şahin taşkınsoyda oğuz uğurluda kendi oğullarına ayrıcalık yapan yaptıran kişilerdir.serdar çakırın adamları.oğullarına torpil yapan ve yaptıran bu kişilere dernek başkanlığı nasıl teslim edilir takdirlerinize sunulur.Şahin TAŞKINSOY un oğlu burak Türkiyenin il hakemi iken ilk mentör sahibi hakemi olmasından bahsetmeden edemeyeceğim.BABALAR-OĞULLAR VE AHBAP-ÇAVUŞ ilişkilerinin devamına son vermek için SERDAR ÇAKIR ve grubuna dur diyelim.Bu camiaya verdiğiniz zarar için yeter diyelim.bunlara kanmayın yeni hakem kardeşlerim.bunlar için varsa yoksa oğullarıdır.
BURAK BEY DİĞER YORUM YERLERİNİ ENGELLEMİŞSİN YOKSA SENDEMİ H.AHMET ERDOĞAN VE OĞUZLA BİRLİKTESİN.BİZLERİ YALNIZ MI BIRAKTIN.BİR TEK BURASI VARDI SESİMİZİ DUYURDUĞUMUZ.
katılıyorum yaşar filizin olduğu gurubu destekleyecegım bende
Diğer yorumları kapatmamın sebebi; Cahit Kuran İle Tuncer Keçeci'nin isimleri üzeriden geyik muhabbeti yapılmasıdır. Bu şekilde yorumlarınıza buradan devam ederseniz yine yorumları engellemek zorunda kalacağız. Sonra da bilmeden "sende mi?..." falan demeyin..
sayın burak kurtuluş yaklaşık 10-15 gündür özellikle burçin sakalların haberi üzerinden bayağı sesimizi duyurduk.gerçekler bazen acı olabilir ama doğrudur.Tüm kuruluşların kendini yenilediği ve geliştirdiği günümüz Türkiyesinde Hakem camiasını yöneten kişilerin kendilerini beyinen ve görüş olarak yenilememesi tamamen çıkarcılığın ciğerlerine kadar işlemesindendir.Değişimler her zaman zor olmuştur.Birilerinin canı yanmıştır.Haklı olan taraftanda haksız olan taraftanda.Çünkü haklı olan taraf sesini düzgün üslupla anlatamadığı için bazen çizmeyi aşmak durumunda kaldığında anlatım daha etkili olmaktadır.Fakat bazı geyik olarak yazdığınız şeyler bu şekilde konuşularak şekillenir.keşke geyik yazısını yazmasaydınız.Mevcut istanbul İHK daki haksızlıklarla nasıl mücadele ettiğinizi çok yakından takip ediyorum.Samimiyetimle yürekten kutluyorum.Çünkü sizden başka sosyal paylaşım ve medya olarak destekleyen başka da bir yer göremedim.Lakin bir şeyler düzeldiğinde emin olun o düzelen şeyi sahiplenecek çok hakem ismini verdikleri site ortaya çıkacaktır.Ama bizler bunu iyi biliyoruz ki hakem yöneticileri ve genel anlamda düzelecek olan şeylerde burak kurtuluş olarak emeğiniz ve istikrarınız unutulmayacak.Neden çünkü bir ayakkabı boyasını derneğe fatura ettirip sonrada İHK görev verilen bu kişi tiplemesiyle medya olarak siz takipçisi olarakta bizler mücadele etmekteyiz.Yukarıda ismi geçen insanlar belkide gerçekten çok iyi yöneticilik vasfına sahip kişilerdir.Eğer ki bunların yaptıkları iyiliklerden bahsetmez isek hem hakem camiasına hemde bu kişilerin vefasına saygısızlık etmiş oluruz.Birileri iyi olan bi şeyleri örnek alması adına hakem zor gününde sahipleniliyorsa biri tarafından o inanın burak bey çok muhterem bir dost abi ve hocadır.diğer yoruma kapattığınız burçin sakallar konulu olayı tekrar yoruma açmanızı sitenizi takip eden biri olarak rica ediyor saygılarımı sunuyorum.
ÖZGÜRLÜĞÜN EN BÜYÜK DÜŞMANI,
HALİNDEN MEMNUN OLAN KÖLEDİR.
Haberleri yoruma yeniden açıyoruz, tartışın, sizi yönetenleri tartışın ancak yorumlarda küfür, hakaret ve aşağılama lütfen olmasın. Selamlarımla.
burak bey anlayışınız için çok tşk ederim.Kendimize söylenmesini istemediğimiz küfür içerikli yazıları çok kötü de olsa kendi yandaşlarına ve oğullarına torpilde geçseler ayakkabı boyasını soğukta ve sıcakta alın teri ile kazanarak derneğe aidat ödeyen hakem arkadaşımın parasıyla da alsa kendilerine hariçten makam mevki oluşturarak sahipsiz arkadaşlarımızın hakemliğini bitirmek isteselerde 27 yaş üzerine kendi oğul ve yandaşlarını klasman atlatmak için klasmana aday göstermeyeceğiz de deseler İl hakemliği yaş sınırı 45 olmasına rağmen 35 yaş üzerine kanunsuz bir takım sınırlamalar da koysalar biz bu usulsüzlükleri yapan kanunsuzlukları yapan yöneticilere edep ve haya sınırları içerisinde eleştirilerimizi acıda olsa gerçekleri yazacağız burak bey.Lütfen gerçekleri yazmamızı engellemeyin.Arkadaşlarımız dernek binasına silivriden geliyor Pendikten geliyor ulaşımın en zor olduğu yerlerden geliyor.Başarılı olursam güzel yerlere gelirim diyerek.Bu yöneticiler alın teri hırsızlığı yapıyorlar,hak yiyiyorlar kendi oğullarının ve yandaşlarının duygularını diğerlerinin duygularından daha önemli adlediyorlar.Bu yöneticileride dışarıdan yönetenler var.Artık yavaş yavaş bunları dillendirmemiz gerek.Alın teri hırsızlarına geçit vemememiz gerek.Tabi ki küfürlü yazı kullanmadan.O yüzdendir ki ağabeylik yapan gözlemcilerimizinde isimlerini buradan zikredelim hakemi kollayan sahiplenen abilerimizi onure edelim.
MADDE 1 - AMAÇ
Bu talimatın amacı, Türk futbolunun etik değerleri ve toplumdaki saygınlığının korunması için kurulan Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu’nun çalışma usul ve esaslarını, futbol camiasının uyması gereken etik davranış ilkelerini ve futbolun etik kurallarını düzenlemektir.
MADDE 15 - KAYIRMACILIK
Anlaşmalı müsabakaların yanı sıra, arkadaşlık, hemşerilik, akrabalık, coğrafi yakınlık gibi olgular veya herhangi bir aidiyet hali nedeniyle sportif performansın olumsuz etkilenmesi, kayırmacılık ve futbolun etik değerleriyle bağdaşmayan davranışlar olarak kabul edilir.
MADDE 16- NESNELLİK
(1) Futbol camiasındaki tüm gerçek ve tüzel kişiler, eylem ve işlemlerinde adalet, eşitlik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket ederler; görevlerini yerine getirirken dil, din, inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamazlar.
(2) Futbol camiasındaki tüm gerçek ve tüzel kişiler öncelikli, ayrıcalıklı, taraflı ve eşitlik ilkesine aykırı muamele ve uygulama yapamazlar; herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef alan davranışlarda bulunamazlar.
BU ETİK KURULU TALİMATLARINI HAKEM CAMİASINDA ETİK DAVRANMAYAN YÖNETİM KADROSU İÇERİSİNDEKİ KİŞİLERE ÖĞRETİLMESİ GEREK
Değerli hakem arkadaşlar Ülkemizin savunmasında yaralandıktan sonra bacak ve belindeki problemi azmiyle atlatan ve bu iyileşmesini hızlandırabilmek için hakemliği klasman atlamak için değil vücut sağlığını korumak için yapan bir arkadaşımızın hakemliğini ASKER EMEKLİSİ OĞUZ UĞURLU BİTİRMEK için çok büyük çaba harcamıştır..Bu arkadaşımız oğuz uğurlu tarafından dışlanarak müsabaka atamaları yapılmamıştır. Hemde horlanarak.Bizler ülkemizi canı pahasına savunan OĞUZ UĞURLU nun dışladığı bu hakem arkadaşımızı kazmamız gerekmez mi? Anayasanın 59.maddesi derki''Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının BEDEN VE RUH sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet başarılı sporcuyu korur.'' DİYOR KENDİ OĞULLARINIZI VE YANDAŞLARINIZI KORUYUN DEMİYOR. Oy uğruna spor yapmaya ihtiyacı olan kişilerin hakemliğini harcayın demiyor.Allah adamdan bunun hesabını sorar OĞUZ UĞURLU
Adsiz, o kadar yürekli ve açık fikirliysen önce kimliğini yazmaktan korkma, bu bir. Çamur atmadan önce bir kim olduguna, bir de çamur atacağın kisilere iyi bak.
Kendine göre bir liste yapmış ve insanların yüzüne söylemeye cesaret edemediğin seyleri buraya yazmışsın. Yok defterdar yok veznedar yok o yok bu. Adım gibi eminim ki bu saydıklarından biri karsına çıksa ceketini ilikler saygi duruşunda bulunursun. Ama buraya gelince nasıl olsa kimsin nesin kimse bilmiyor, salla sallayabildigin kadar. o kadar ikiyüzlüsun iste.
Diğer insanları savunacak degilim, yalnız kendim için yazacağım. Bugüne kadar ne kimseye mac için bir istekte bulundum, ne de bunu ima ettim. Ne yaptıysam alın terimle ve kimsenin yardımı olmadan yaptım. Allah'a şükür gücüm kuvvetim yerinde olduğu için düzenli antrenman yaparak belli bir seviyeye ulaştım ve bunun semeresini de yavaş yavaş alıyordum. Sen hangi yuzle çıkmış da bana şakşakçı diyorsun? Yoksa insanların senin için düşündüklerini diğer insanlara mı atıyorsun? Benim kim oldugumu git Burçin Sakallara sor. Bizim kimseye saksak yapmaya ihtiyacımız yok. Herseyden öte, yaklaşık 1.5 senedir yurtdışındayim ve mac almıyorum doğal olarak. Beni hatırlamak, böyle iftiralar atmak nerden aklına geldi bilmiyorum. Sayın admin de bu yorumunu silmeyerek onaylamış olmuştur.
Bu yalan haberlere kimsenin itibar etmeyeceğini umuyor, böyle iftiracilari da önce yüce Allah'a sonra da kıymetli hakem camiasına havale ediyorum.
Saygılar,
Turan Ozdemir.
adsız hepsinin karşısına çıkacaktır.Hakedilmeden hakedilmiş gibi elde edilen başarı olarak düşünülen her şey burada şekillenecek.Sayın turan özdemir sen kusura bakma BAL hakemliğini hakettiğini düşünmüyorum.O kabiliyet yok sende.Bu ayıp değil sadece kabiliyetin yok.Fakat genel düşünce bu sadece benim değil tamamen enver çelikten dolayı Bal hakemi olduğun.Sen olayını fazla uzatmak istemiyorum.çünkü çok daha önemli şeyler var.bu sana karşı bir hakaret olarak düşünme.sana iki yüzlü falanda demiyeceğim.Kötü sözde söylemeyeceğim.sadece haketmeden bi şeyler birilerine verilmiş ise babamın oğlu olsa söyleyeceğim.Senin bu durumda suçun yok başkaları bu durumdan sorumlu.Kendine iyi bak Allah yolunu hakettiğin şeylerden dolayı açık etsin.
ayrıca 1,5 yıldır yurt dışındayım demişsin ya
29 Haziran 2011 Çarşamba
17:00 YELDEĞİRMENİ - KÜÇÜKSU Y.MAH. U-19 B 16.GRUP
TURAN ÖZDEMİR
HASAN PİRAZ SAFFET ÖZDEDE CENGİZ SAVAŞKAN herhalde amatör bir maçı yurtdışından yönetmek için gelmişsin. En son BAL maçın 27 şubat 2011.
bizde kolay kolay yalan olmaz.Hata yaparız ama yalan ve iftira olmaz
TURAN ÖZDEMİR konusu kapanmıştır. saygılarımla.
Adsiz, bu bahsettiigin mac bana 26 haziran gecesi tebliğ edildi. 20-30 Haziran 2011 arasında okulu bitirmek üzere Türkiye'ye gelmiştim. 26 Haziran gecesi adil Ucankan aradı, o maca hakem bulamadığını söyledi. Ben 1-2 güne gideceğim dememe rağmen yapacak birsey yoktu. Zaten sonraki gun maci sadece ben ve Hasan yönettik. 3. Hakem'i bile bulamadık. Saffet Özdede Cengiz savaskan falan orada degildi. Ben ve Hasan piraz. Bal maçına gelince, yine yurtdışından 2010 Kasım ayında donmuştum. Koşuları 1 günle kaçırdığım icin Ocak ayının ortalarına kadar mac vermediler. Ocak'ta gittik Ankara'da koştuk sonra 2-3 mac aldım. Ondan sonra zaten 6 Mart'ta tekrar yurt dısına çıktım ve hala da buradayım. Hakemlik hayatıma burada başarılı bir sekilde devam ediyorum. Olayın özeti bu, saygılar.
Su konuya da tekrar aciklik getirip konuyu kapatmak istiyorum, bugune kadar ne kimsenin yaninda saf tuttum, ne de kimseye menfaat icin sirin gorundum. Her zaman yuregimin sesini dinledim ve dogru olduguna inandigim seyleri yaptim. Bundan sonra da boyle devam edecektir. Allah biliyor ki benim alnim ak, icim rahattir. Allah herkesin nasip ettigi neyse onu versin. Konu kapanmistir.
Saygilar,
Turan Ozdemir.
İSTANBUL HAKEM CAMİASINDA KENDİ ÇAPIMDA HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIMI DÜŞÜNEREK Kİ UĞRADIĞIMI HALA DÜŞÜNÜYORUM BURADAN HAK UĞRUNA ADALET UĞRUNA HAKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜM BİR ÇOK ELEŞTİRİ YAPTIM.BU YAZACAĞIM SON YAZIM OLACAK.HER NE KADAR HAKLIDA OLSAM BANA CAMİADA HER KİM YÖNETİCİ DE OLABİLİR HAKEM DE OLABİLİR DOLAYLI YÖNDEN DE OLSA HAKSIZLIK YAPMIŞSA İSMİNİ ZİKRETTİĞİM VEYA ZİKRETMEDİĞİM ELEŞTİRİLERDE HAKILI İKEN DOZAJI KAÇIRIP HAKSIZ OLDUĞUM DURUMLARA DA DÜŞMÜŞ OLABİLECEĞİM HERKEZE HAKKIMI HELAL EDİYORUM.HERKEZİN DE ŞAHSIMA HAKKINI HELAL ETMESİNİ İSTİYORUM.KENDİ ADIMA BASİT BİR DÜNYA İŞİ İÇİN HAKLI DAHİ OLSAM KENDİM HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIMI DÜŞÜNEREK BURADAN KUL HAKKINA GİREREK ELEŞTİRİ YAPMAMAM GEREKİRDİ.KUL HAKKI HERKEZ İÇİN OLDUĞU KADAR BENİM İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ.HER ŞEYİN HESABINI VERECEĞİMİZ O BÜYÜK HUZURA ÇIKACAĞIMIZ GÜNE KUL HAKKI İLE ÇIKMAMAMIZ GEREKİR.DÜNYA YAŞAMINDA İNSANOĞLU HER TÜRLÜ HATAYI YAPABİLİR.YÖNETİCİLERDE YAPMIŞ OLABİLİR BİZLERDE.YANİ HEPİMİZİN HATA YAPMA DURUMU VUKUU BULMUŞTUR.MHK-BHK-İLH-TFFHGDİSTANBUL ŞB-HAKEM ARKADAŞLAR AKLIMA GELEN VEYA GELMEYEN HERKEZE HAKKIMI HELAL EDİYOR SİZLERİNDE HAKKINI HELAL ETMESİNİ İSTİYORUM.ALLAH C.C. BENİM KARŞIMA KUL HAKKI İLE GELMEYİN DEMİŞ.O YÜZDEN TÜM HAKSIZLIĞA UĞRAYAN ARKADAŞLARINDA UĞRATANLARINDA BUNU BİR KEZ DAHA DÜŞÜNMESİNİ İSTİYORUM.BURAK KURTULUŞ BEYEDE SİTESİNİN BU BÖLÜMÜNÜ TAMAMEN İYİ NİYETLE BİZLERİN GÖRÜŞÜNE AÇTIĞI İÇİN ÇOK TEŞEKÜR EDİYORUM.O DA HAKKINI HELAL ETSİN.SONUÇ OLARAK: HAKSZLIĞA UĞRAK DA BU HAKSIZLIĞI İNSAN ONURUNU KIRMADAN İNSANA HAKARET ETMEDEN KUL HAKKINA GİRMEDEN MECLİSTE HOŞ BİR SEDA BIRAKARAK ARAMAMIZ GEREKİR.BENİM İÇİN SADECE HAKEMLİK DEĞİL TÜM YAŞAMIMDA BUNDAN SONRA ALLAHIN İZNİYLE BÖYLE OLACAK.TÜM HAKEM BÜYÜKLERİMİN ELLERİNDEN ÖPER KÜÇÜKLERİME SAYGI SEVGİ VE MUHABBETLERİMİ SUNAR ALLAHA EMANET OLUN DİYORUM.
Bu yorumu yayınlayacağımı sanmıyorsun öyle değil mi? ne yazıldığı önemli. Sorduğun iki sorunun ilkinin cevabı: beklentim yok. İkinci sorunu çok saçma buldum. Cevap vermeye lüzum yok. Son cümlenin cevabı ise, "neden yanıma gelmedin?" olurdu.
Yorum Gönder