Köşe: Karagümrük alnının akıyla üç puanı aldı

Yazarımız, Candemir Yılmam, bu haftaki yazsında, Silivrispor-F. Karagümrük (BAL) maçını, Fenerköy-Çamlıca (SAL) maçını ve Silivrispor’da Teknik Direktör Mesut Tonta’nın istifasını değerlendirdi.

Silivrispor maalesef 6 puanlık maçtan yine hüsranla ayrıldı. Maçın geneline bakıldığında futbol adına hiçbir şey söyleme gereği bile duymuyorum.

Biz kendi sahamızda mı yoksa deplasmanda mı oynadık onu çözemedim. Silivri Stadı’nda seyirci tezahürat yapmasa deplasmanda oynadığımız bile söylenebilir. Bir kulübün isteyebileceği her şey vardı tribünlerde açık tribün kapalı tribün hemen her yer doluydu. Vefalı olan yine taraftardı. Vefasını gösteren taraftardı fakat bizim sporcu kardeşlerimiz üzerlerine düşen görevi yapmadı. Maalesef büyük hasar gördük. Aslına bakıldığında bu skor futbol adına normaldir. Alınan yenilgi kaybedilen puanlar neticesinde liderlik de elden gitti.

Takım oyunundan kopuk mücadele ve beraberinde görevlerini yerine getirmeyen oyuncular. Aslında takım oyunu böyledir, genele bakıldığında bölgeler arası ve özellikle orta saha çok oyundan düşüktü. Oyun kontrolünün olmadığı maçta ayakta top tutma yok, pas yok, yardımlaşma yok hiçbir şey yok, seyirci bunu hak etmiyor. Biz Silivrispor’uz, biz Silivriliyiz, hafta sonu oynanan oyundan memnun olan varsa buyurur tartışırız. Daha iyi olmalıyız ve daha iyi yerlerde olmalıyız. Amatör düşünceden kurtulmalıyız.

Karagümrük hak etti

Karagümrük deplasmanda altın buldu. 6 puanlık bir maçı tam bir profesyonel takım edasında atılan golden sonra 1-0’ı korumasını bildi. Rakip takım oyundan nasıl düşürülür tam derslik bir maç oynandı. Sinirlerine hakim olan ve bu atılan golü koruma adına ne gerekiyorsa yaptılar. Sakatlık numarasından oyuncu değiştirme zamanlamalarına kadar her türlü olayı lehlerine kullandılar. Silivrispor maalesef oyun anlayışından tutunda her yönüyle sahada tel, tel döküldü ve kendi saha ve seyircisi önünde hem 6 puan değerindeki puanları hanesine yazdıramadı hem de liderlikten oldu ayrıca hocasından da oldu.

Sevgili Mesut Tonta görevini bırakmak zorunda kaldı. Bana göre Tonta fedakarlık yaptı. Bundan sonraki periyotta takımın konumunu nasıl bir hava estirecek merak konusu. Tabi bizim düşüncemiz bir an evvel takım olabilme adına ve özlenen Silivrispor’u görme adına olumlu gelişme olur.

Mesut Tonta vermiş olduğu katkılardan dolayı Silivri’yi BAL’a taşıdığından dolayı teşekkür ederiz. Bundan sonraki sportif yaşantısında kendi adıma başarılar dilerim. Bana göre Mesut Tonta adam gibi adamdır ve adam gibi adam olarak fedakarlığını yapmıştır. Umarım gittiği takımlarda başarılı olur. Takımı bırakmaktaki zamanlaması ise tartışılır. Hayırlısı olsun ne diyelim.

Oyunun geneline bakıldığında ben bir seyirci olarak ve futboldan hiç anlamayan biri olarak bana ve birçok insana zevk verdiğini hiç zannetmiyorum. Futbol olarak bakıldığında defansta Özgür’ü de dışarıya aldığımızda düşünürsek o defansı ben ve benim gibi maçı izleyenler hiç düşünmek dahi istemezler. Ayakta kalan bir Özgür ilk devre ve oyun genelinde yanında oynayan Okan kardeşimiz hiç kusurumuza bakmasın bu maça konsantre olamamış. Maalesef bu gibi maçlarda atılan gol çok önemli ve bunu korumak daha da önemli. Rakip golü atıp üstüne yatması tam bir profesyonellik düşüncesidir. Vakit çalma adına yapılan bilinçli hareketler ve davranışlar oyunu iyice soğutmaya yetti. Unutulmaması gereken bir konu ise bu maçın ne kadar önemli olduğunu bir tek Karagümrük farkındaydı. Silivrispor için bu bilinç çok eksikti. Sanki Silivrispor laf olsun torba dolsun diye sahaya çıkmış bir edadaydılar.

Gol atamıyorsan yemeyeceksin ve ona göre mücadele etmelisin ama bu güçte bizde yoktu rakip istediği gibi çaldı oynadı biz ise seyrettik. Merak ediyorum bu Silivrispor Antalya’da ünlü kondisyoner eşliğinde ne yaptı tatil mi kamp mı?

Fenerköy’ün farkı özverisi

Fenerköyspor için denecek bir şey yok. Yokluklarına rağmen ne kadar çıkmak istemeseler bile puanlar geliyor onlar da almam demiyor. Play-Off şansı da devam ediyor. Çamlıca takımında ise futbolun ne kadar geriye gittiğini açıkça görebiliyor insan. Maalesef bu iki takım arasında çok fark vardı. Zaten 2-0’lık galibiyet bunu bir nebze olsun göstermiştir. Fenerköy ne kadar eksikte olsa bölgelerdeki adamlar cezalıda olsa11 kişi sahaya çıkıldığının bilincinde. En azından en iyi ilçenin adını en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorlar. Önemli olan bu ruhtur. Böyle düşüncede hareket eden takım zaten her zaman kazanır.

Neticeler ortada darmadağın olan kulüp halen şampiyonluk adayı. Zorluklar ne olursa olsun para da olmasa futbolcular transferde yapıp başka takımlara da gitse hiç fark etmiyor. Bence her takıma bu düşünceyi yerleştirip bu mantalite ile etmek gerekir.

YAZI: CANDEMİR YILMAM