2011-12 Futbol Sezonu’nu noktalamak üzereyiz. Bugünkü köşe yazımda, 2 farklı teknik adamın duygu ve düşüncelerini, bu konudaki görüşlerimi de kamuoyu ile paylaşmak istedim.
İşte 2 farklı antrenör, 2 farklı yorum. İkisi de ilimizin güzide takımlarından birini çalıştırıyor. Biri Bilal Akçay, diğeri ise Erkan Sezgin.
Dün sabah 1.Amatör Lig takımlarından Hızırtepe Özenspor Antrenörü Bilal Akçay ile bir telefon görüşmesi yaptım. Bilal Akçay’a kısaca soruyorum, “Hocam ne var, ne yok?” Akçay anlatıyor, ben dinliyorum. “Bir antrenörden duymak istediğim şey” diyorum kendi kendime. “Keşke şampiyonluk mücadelesi, diğer gruplarda aynen bizim gruptaki gibi olsa. Böyle mücadeleye can kurban.” Evet Akçay’ın düşüncelerine aynen katılıyorum. Diğer gruplarda bazı takımlar, tek maça bile çıkmadan ihraç oldular.
17 Ağustos Depremi öncesinde Hızırtepe Özenspor’da kalecilik yapan Antrenör Bilal Akçay, bu kez takımın başında antrenörlük yapıyor. Bana takımın şampiyonluktan çok, “keşke” diye iç çekip, diğer gruplardaki zirve mücadelesinin de, A Grubu’ndaki gibi keyifli olmasını dile getiriyor. İşte buna çok sevindim.
Bilal Akçay’a “Başarılar” dileyerek telefonu kapatırken, değerli büyüğümüz Ali Alemdar abimiz, servisimize gelen faksı bana uzatıverdi. Garajlar Taçspor Antrenörü Erkan Sezgin imzalı faksta
neler yazmıyor ki? Erkan Hoca giderayak bombaladı. “Amatör futboldan soğudum” diyerek sözlerine başlayan Erkan Sezgin, “4 yıl önce, 7 kişiyle bu işe başladık. İyi bir şeyler yapmanın gayreti içindeydik. Ancak bizi çekemediler. İşimizi-gücümüzü bıraktık. 2 yüzlü bir toplum var. Benden buraya kadar.”
Sezgin’in duygu ve düşüncelerinin özeti buydu.
Garajlar Taçspor’daki futbolculuk kariyerinin ardından antrenör olarak devam eden Erkan Sezgin ise, takımın küme düşmesinden çok, camiadaki kirlilikten ve bazılarının kendilerini lig başlamadan düşürmesine ve küçümsemeleri karşısında antrenörlük görevini bıraktığını belirtti. Amatör futbolu seven, hizmet eden bir teknik adamın böylesine bırakıp gitmesine gerçekten üzüldüm.
Ne yazık ki, salon sporlarının ardından Sakarya’da futbolu da bitirdik. Futbolcu tarlası iflas etti. Daha önceki yazılarımda dile getirdiğim ve her zaman, her yerde söylediğim gibi, sırf muhalefet olsun diye, bir tane bile alt yapısı olmadan kurulan kulüpler, amatör futbolumuzu baltaladı.
Futbolu yönetenlerse bir oy uğruna, bu gibi takımların kurulmasına izin vererek, futbolumuzun bitmesine çanak tuttular. Amatör takımlarımızın ise, sadece kendi başarılarını düşünmesi, Sakarya adına gerçekten kimsenin bir şey istememesi, ilimizde maalesef futbolu bitirmiştir. İlimizde işte bu yüzden bir tane bile 3. Lige, Profesyonel Lige takım çıkaramıyoruz.
Her 2 teknik adam da kendi mahallelerindeki takımla da futbol oynadılar, antrenörlük yapıp takımlarına sahip çıktılar. Bizler de, Erkan Sezgin gibi antrenörlere sahip çıkmalıyız. Bilal Akçay’ın dediği gibi, tüm amatör gruplarımızda liglerin zevkli ve çekişmeli olmasını sağlamalıyız. Aksi halde, daha çok havanda su döveriz. “Niye bizim 3. Lig’de bir tane bile takımımız yok” diye çok söyleniriz. Benden söylemesi.
YAZI: SİNAN KOLCU
sinankolcu@sinankolcu.com
İşte 2 farklı antrenör, 2 farklı yorum. İkisi de ilimizin güzide takımlarından birini çalıştırıyor. Biri Bilal Akçay, diğeri ise Erkan Sezgin.
Dün sabah 1.Amatör Lig takımlarından Hızırtepe Özenspor Antrenörü Bilal Akçay ile bir telefon görüşmesi yaptım. Bilal Akçay’a kısaca soruyorum, “Hocam ne var, ne yok?” Akçay anlatıyor, ben dinliyorum. “Bir antrenörden duymak istediğim şey” diyorum kendi kendime. “Keşke şampiyonluk mücadelesi, diğer gruplarda aynen bizim gruptaki gibi olsa. Böyle mücadeleye can kurban.” Evet Akçay’ın düşüncelerine aynen katılıyorum. Diğer gruplarda bazı takımlar, tek maça bile çıkmadan ihraç oldular.
17 Ağustos Depremi öncesinde Hızırtepe Özenspor’da kalecilik yapan Antrenör Bilal Akçay, bu kez takımın başında antrenörlük yapıyor. Bana takımın şampiyonluktan çok, “keşke” diye iç çekip, diğer gruplardaki zirve mücadelesinin de, A Grubu’ndaki gibi keyifli olmasını dile getiriyor. İşte buna çok sevindim.
Bilal Akçay’a “Başarılar” dileyerek telefonu kapatırken, değerli büyüğümüz Ali Alemdar abimiz, servisimize gelen faksı bana uzatıverdi. Garajlar Taçspor Antrenörü Erkan Sezgin imzalı faksta
neler yazmıyor ki? Erkan Hoca giderayak bombaladı. “Amatör futboldan soğudum” diyerek sözlerine başlayan Erkan Sezgin, “4 yıl önce, 7 kişiyle bu işe başladık. İyi bir şeyler yapmanın gayreti içindeydik. Ancak bizi çekemediler. İşimizi-gücümüzü bıraktık. 2 yüzlü bir toplum var. Benden buraya kadar.”
Sezgin’in duygu ve düşüncelerinin özeti buydu.
Garajlar Taçspor’daki futbolculuk kariyerinin ardından antrenör olarak devam eden Erkan Sezgin ise, takımın küme düşmesinden çok, camiadaki kirlilikten ve bazılarının kendilerini lig başlamadan düşürmesine ve küçümsemeleri karşısında antrenörlük görevini bıraktığını belirtti. Amatör futbolu seven, hizmet eden bir teknik adamın böylesine bırakıp gitmesine gerçekten üzüldüm.
Ne yazık ki, salon sporlarının ardından Sakarya’da futbolu da bitirdik. Futbolcu tarlası iflas etti. Daha önceki yazılarımda dile getirdiğim ve her zaman, her yerde söylediğim gibi, sırf muhalefet olsun diye, bir tane bile alt yapısı olmadan kurulan kulüpler, amatör futbolumuzu baltaladı.
Futbolu yönetenlerse bir oy uğruna, bu gibi takımların kurulmasına izin vererek, futbolumuzun bitmesine çanak tuttular. Amatör takımlarımızın ise, sadece kendi başarılarını düşünmesi, Sakarya adına gerçekten kimsenin bir şey istememesi, ilimizde maalesef futbolu bitirmiştir. İlimizde işte bu yüzden bir tane bile 3. Lige, Profesyonel Lige takım çıkaramıyoruz.
Her 2 teknik adam da kendi mahallelerindeki takımla da futbol oynadılar, antrenörlük yapıp takımlarına sahip çıktılar. Bizler de, Erkan Sezgin gibi antrenörlere sahip çıkmalıyız. Bilal Akçay’ın dediği gibi, tüm amatör gruplarımızda liglerin zevkli ve çekişmeli olmasını sağlamalıyız. Aksi halde, daha çok havanda su döveriz. “Niye bizim 3. Lig’de bir tane bile takımımız yok” diye çok söyleniriz. Benden söylemesi.
YAZI: SİNAN KOLCU
sinankolcu@sinankolcu.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder