Perşembe, Mart 22, 2012

Köşe: İstanbul İl Hakem Kurulu'nda düzmece istifalar


Kim ne derse desin, İstanbul İl Hakem Kurulu’nda uzun süredir işler yolunda gitmiyordu. Kurul üyeleri kendi aralarında iç sorunlarla uğraşmaya devam ediyorlardı. Yüksel Okçuoğlu’nun Merkez Hakem Kurulu Başkan Vekili olarak, Sadettin Güler’in de 1. Bölge Sorumlusu olarak eski görevlerine geri dönmelerinden sonra İstanbul İl Hakem Kurulu’nda bazı değişikliklere gidileceği biliniyordu. Buna paralel olarak geçtiğimiz Çarşamba günü Kurul Başkanı Hacı Ahmet Erdoğan başta olmak üzere bazı üyeler görevlerinden istifa ettiler. Ancak bu istifalar tamamen düzmeceden ibaret. Diğer 3 üye ise görevinden istifa etmeyi kabul etmediler. Ben bu 6 kişinin istifalarını göz boyama ve düzmece olarak değerlendiriyorum.


Ortak hareket etmeyen bir Kurul vardı İstanbul’da. Ben sizlere, ‘birbirleriyle mahkemelik olan isimler aynı Kurul’da görev yapıyor ve bu mahkeme olayı önceden değil, Kurul Üyesi iken oldu’ dersem ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Kurul Üyelerinin birbirleriyle iyi geçinmemelerinden en büyük zararı da her zaman olduğu Hakemler görmekteydi. 1 sene önce MHK’deki görevinden istifa eden ve Yıldırım Demirören Başkanlığındaki Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeniden göreve getirdiği Yüksel Okçuoğlu’ndan Hakem camiası oldukça umutlu. Bana gelen duyumlar Yüksel Okçuoğlu’na MHK Başkanlığının teklif edildiği ancak Okçuoğlu’nun Başkanvekilliğini talep ettiği şeklindeydi. Hakem camiasında otoriter kimliği ile bilinen ayrıca Hakemden çok iyi anlayan, adamı olana değil, liyakâtı olana maç verdiği için, kimseye iltimas geçmediği için çok sevilen Yüksel Okçuoğlu ile birlikte Hakem camiasında çok sevilen ve sayılan Sadettin Güler Hoca’nın da görevine yeniden atanması ile birlikte hakem camiasında bir beklenti oluştu. ‘Yüksel Okçuoğlu, bu İHK’yi değiştirir…

Zaten usul gereği yeni bir MHK göre geldiğinde, İl Hakem Kurullarının kendiliğinden istifa etmesi gerekirdi, olması gereken de buydu. Ancak son dönemlerde tüm Türkiye genelinde olduğunu gibi İstanbul’da da bir önceki MHK’nin göreve geldiğinde ‘sizin tercihinize saygı duyuyor ve istifa ediyoruz’ diyen ne hikmetse olmadı. İl Hakem Kurulunda görev yapmanın, doğrudan Ulusal Gözlemci olmanın dışında nasıl bir getirisi var ise siz anlayın artık…

Hacı Ahmet Erdoğan’dan Kurul Başkanı olursa…
Şahsım adına konuşacak olursam zaten Hacı Ahmet Erdoğan’ın Başkanlık yaptığı bir Kuruldan hiçbir hayır beklenmez. Yıllardır İstanbul Hakemliğinin öyle ya da böyle başında olan her devrin adamı Hacı Ahmet Erdoğan, her zaman hesap kitap peşinde koşan birisi oldu. Ekibindekilerin bölünmesine engel olamadı. Hep kendisini düşündü. Hakemlerin hiçbirisi bu isme kesinlikle sıcak bakmıyor. Hiçbir kimse Hacı Ahmet Erdoğan olmaz ise olmaz demiyor, aksine gitmesinde çok büyük faydalar var diyorlar.

Koskoca İstanbul Hakemliği 15 yıldır Hacı Ahmet Erdoğan’a teslim olmuş durumda. MHK Başkanları değişiyor, MHK 1. Bölge Sorumluları değişiyor, Hacı Ahmet Erdoğan halen Kurullarda. Bu nasıl bir iştir. İstanbul’da bu işi Hacı Ahmet Erdoğan’dan iyi yapacak onlarca insan varken, neden hep Hacı Ahmet Erdoğan görevde kalır anlamak mümkün değil. Belki de başka işi gücü olmadığından ve tüm gün boş olduğu için bu görevde tutuluyordur diye düşünüyorum.

İstifalar düzmece…
Hacı Ahmet Erdoğan son olarak Yüksel Okçuoğlu’nun MHK Başkanvekilliği görevine getirilmesinden sonra yine bir Al-i Cengiz oyunu yaptı ve ikna ettiği diğer 5 Kurul Üyesi ile birlikte ‘biz istifa ediyoruz’ dediler. Ancak hiç kimse bunu yemedi. Halen görevlerinin başındalar ve Hacı Ahmet Erdoğan, Kurul Başkanı sıfatı ile kura çekimlerine katılıyor, İl Temsilciliğine ve İASKF’ye gidiyor.

İstanbul’da, İl Hakem Kurulu’nda görev yapan Enver Çelik, Murat Oksay, Muzaffer Urlu, Nejat Sümer, Oğuz Uğurlu, Turgay Gökal, Vedat Aydınlık ve Yaşar Filiz’den oluşan Kurul, genelde birbirlerinden habersiz işler yapmaya devam ettiler. (Bu arada Kurul Üyelerinin adlarını alfabetik sıraya göre yazdım, sonra ‘Yaşar Filiz neden en son yazılmış’ gibi saçma yorumlar yapılmasın). Ertelenen ve 5 Nisan’da yapılacağı ilan edilen seçimler yüzünden de huzursuzluk ayyuka çıktı. Çünkü herkes biliyor ki, kimsenin ‘görevinizden istifa edin’ demediği Muzaffer Urlu, Enver Çelik ve Oğuz Uğurlu, seçimde birlikte hareket ediyorlar. Belki de ediyorlardı, çünkü bana gelen duyumlar, halen adaylığını ilan etmeyen Oğuz Uğurlu’nun yarıştan çekileceği ve Yüksel Okçuoğlu’nun MHK Başkanvekilliği görevine getirilmesinden sonra eli iyice kuvvetlenen Ahmet Şahin’in tek liste halinde seçime gidip, rahat bir seçim kazanacağı şeklinde. Zaten seçimin erteletilmesi ciddi bir hataydı ve Oğuz Uğurlu kanadının itirazları sonucunda yapılan bu erteleme, Ahmet Şahin’e TFFHGD İstanbul Şubesi Başkanlığında ikinci döneminin kapısını sonuna kadar açtı. Hayırlısı olsun. Hakem camiasına her kim hizmet ederse bizimde başımızın tacıdır.

Dönelim geriye, Hacı Ahmet Erdoğan ve diğer 5 üye akıllarınca istifa ettiler ve MHK’ya göstermelik bir jest yaptılar. Hiç kimse bunları yemedi. Bu 6 Üyenin asıl amaçları, diğer 3 Üyenin de istifasını almak ve onları Kuruldan gönderip yerlerine kendi seçecekleri başka isimleri almaktı. Ancak onların hesapladıklarını eminim ki, strateji uzmanı Serdar Çakır Hoca çok daha önceden hesaplamıştır ve 3 üyeye ‘görevde kalın talimatı’ vermiş oabilir.

Bana göre bu istifalar Hacı Ahmet Erdoğan’ın Kurul’un başında kalabilmek için yeni bir politikasından başka bir şey değil. Ben şöyle düşünüyorum, Erdoğan; ‘biz istifa edelim, onlar da etsinler, sonra biz yolumuza yeni isimlerle devam ederiz’ diye düşünmüş olabilir. Oğuz Uğurlu, Muzaffer Urlu ve Enver Çelik’in Dernek seçimlerinde taraf oldukları için İl Hakem Kurulu’nda olmasını istemeyen Hacı Ahmet Erdoğan bu niyeti, Sadettin Güler’in MHK’deki görevine yeniden atanması ile suya düşecek gibi görünüyor. Burada başka bir düşünce de, Oğuz Uğurlu’nun istifa etmesini sağlayarak, yaklaşan Dernek seçiminde bu kanadın elinin zayıflatılması olabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, Oğuz Uğurlu’nun (oy kullanacak) Hakemler üzerinde etkisi büyük. Ben aslında Dernek seçimlerinde taraf olan Oğuz Uğurlu ile Yaşar Filiz’in daha önce İstanbul İl Hakem Kurulu’ndan istifa etmelerini beklerdim. Yaşar Filiz her ne kadar inkâr etmeye çalışsa da, Dernek seçiminde Ahmet Şahin’in ekibine alenen destek veriyor.

İstanbul İl Hakem Kurulu bitmiştir
İstanbul’da şu anda tarihin en başarısız İl Hakem Kurulu var. Yüksel Hocamız bunu lütfen duysun. Koskoca İstanbul Hakemliğini bitirmiştir bu Üyeler. Delikanlılığından, liderliğinden ve dürüstlüğünden kimsenin şüphe etmediği Yüksel Hocamız, bu Kurul ile İstanbul Hakemliğinin her geçen gün daha da geriye gideceğini bilmeli.

Misal veriyorum; Ocak ayında Bölgesel Hakem kadrosuna alımlar yapılıyor, Yaşar Filiz’in haricinde bilen İl Hakem Kurulu Üyesi yok, o da Fahir Ersoy’dan dolayı öğreniyor terfileri. Yaşar Filiz, etapları kendi başına yapıyor, oğlunun arkadaşlarına diğer Hakemlere oranlara daha iyi maçlar vermeye devam ediyor. Kolladığı Hakemleri ‘piyasa sahalar’ diye tabir edilen Statlara gönderiyor. Nejat Sümer ve Turgay Gökal ise zaten çok faal değiller. Avrupa Yakası’nda ciddi anlamda sorunlar var ve bu sorunlar azalmadığı gibi her geçen gün büyümeye devam ediyor. Maç atamalarında çok ciddi sıkıntılar var, işte U16 maçları, Anadolu Yakasında 3 Hakem, Avrupa Yakasında bir Hakem… Resmen saçmalık. Hakemler artık Avrupa Yakası Kurul Üyelerinin telefonlarına bile çıkmıyorlar, bir sahada 3 tane U14 maçı var, o 3 maça 3 Hakem gönderiyorlar. Ancak kendi evlatlarını ve kendilerine yakın Hakemleri 10 maç üst üste göndermeyi iyi biliyorlar. Hakemler kadar Gözlemciler de çok dertli. Bir de Hakemleri haksız yere Kurul’a şikayet edip, gencecik Hakemlerin ceza almalarını sağlayan Gözlemciler var, onların da isimlerini zamanı geldiğinde yazacağım. Terfi edemeyen Hakemler dertli, terfi edemeyen Gözlemciler dertli, birçok Gözlemci maçlara gitmiyor bile. Saçma etaplar yapılıyor, kıdemsiz ve yeteneksiz bir Hakem, kendisinden çok iyi bir Hakeme, Hakem olarak sahaya çıkıyor. Sahada darp edilen Hakeme sahip çıkılmıyor, “ne olursa olsun çık maçı yönet” diyorlar. Dernek seçiminde Oğuz Uğurlu’nun tarafında olan yaklaşık 20 Hakeme 2 haftadır bilerek maç verilmiyor ve bu Hakemler camiadan kopartılmak isteniyor.

İşte Osman Yiğit Uzer olayı. Ayıptır, günahtır. Bir Hakeme üst üste bu kadar zorlu maç verilir mi? Ne yapmak istiyor Yaşar Filiz? Yiğit Uzer’i harcamak ise niyeti bunu başaramaz. Neden Süper Amatör Lig Klasman Grubu maçlarına hep aynı Hakemleri veriyor? Hani 20 Hakem Ulusal Lig için hazırdı? Anadolu’da Oktay Biçer’de başka bir örnektir. Sertan Bakan, Serhad Ürkmez’de Yiğit Uzer gibi kadrolu Klasman Grubu Hakemleri. Bu aslan gibi Hakemleri harcamak mı istiyorlar?

İstanbul İlinin Avrupa Yakası’ndan söz ediyoruz… Buradaki maçlar neredeyse tüm Türkiye genelinden fazla. Buraya işini çok iyi yapabilecek Hakem Hocaları lazım. Burası İstanbul ise İstanbul’a yakışan Kurul Üyeleri göreve gelmeli ki, Hakemler işini daha iyi yapsın. Yoksa Hakem camiası saygınlığını günden güne kaybetmeye devam ediyor. İstanbul’da işler yolunda gitmez ise hesap Sadettin Hocama patlar. Zira İstanbul’un başarısı Sadettin Hocamın başarısı ise, başarısızlığı da yine Sadettin Hocamın başarısızlığı olur.

Hacı Ahmet Erdoğan yeni Kurul’unda Başkanı
İstanbul İl Hakem Kurulu iflas etti, kimsenin haberi yok. Fakat bu Üyeler tamamen laf olsun diye istifa ediyorlar. Benim öğrendiğime göre, İl Hakem Kurulu’ndan istifa eden Hacı Ahmet Erdoğan yeni Kurul’un Başkanı olarak görevine devam edecek. Nejat Sümer’in devam edeceğini duydum. Turgay Gökal’ı zaten Kurul’a aldıran Yüksel Okçuoğlu ise, neden görevde bırakmasın? Murat Oksay hakkında hiçbir bilgim yok ancak çok gariptir, bize Hakemler tarafından gönderilen e-postalarda hakkında sürekli iyi bilgiler gelen tek Kurul Üyesi de Murat Oksay… Bununla birlikte Yaşar Filiz’in görevine devam edeceğini herkes söylüyor.

Peki bu isimler yeniden görevinde kalacaksa neden istifa ettiler? Bu isimler göreve kalacak ise İsmail Okur, Akif Kılıç ve Nuri Yüceer isimlerini neden her yerde duymaya başladım?

Ben çok net konuşayım, Hacı Ahmet Erdoğan sırtını Abdurrahman Arıcı’ya dayamış durumda. Tek dayanağı da Abdurrahman Hoca… Abdurrahman Arıcı bilindiği gibi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu. Aslen Antalya’lı. Geçmiş dönemde Ak Parti milletvekilliği yaptı. Sonraki dönemde 7. sıradan aday gösterilince Vekil olamadı ancak Kültür ve Turizm Bakanlığında Sayın Ertuğrul Günay’ın Yardımcısı…

Kimler gelmeli?
5 Nisan 2012 Perşembe gününden sonra İstanbul İl Hakem Kurulu’na bana göre yeni isimler gelmeli. Hakem Camiasına hizmet etmiş yeni isimler… Kulislerde konuşulanlara göre, Hacı Ahmet Erdoğan, Murat Oksay, Nejat Sümer, Turgay Gökal, Vedat Aydınlık ve Yaşar Filiz görevlerine devam edecek gibi… Ben Oğuz Uğurlu’nun da Kuruldaki görevine devam edeceğini biliyorum. Ancak seçimlerde Aday olmayacağını da düşünüyorum. Seçim demiş iken araya bir not düşeyim, Ahmet Şahin’in karşısına son dakikada herkesin kabul edeceği bir isim Aday olarak çıkabilir. Anadolu Yakasından Sebahattin İçöz’ün Kurul Üyeliği garanti gibi. Bununla birlikte Avrupa yakasında ciddi bir yarış var. Alaattin Topçu, Kurul Üyesi olabilir, geçmişte Kurul Üyesi olarak ciddi hizmetler vermiş olan Mehmet Top’ta favori bir isimdir. Nuri Yüceer ismini çok sık duyuyorum, neden olmasın? Yine Anadolu Yakasında Nusret Bilen’in ismini çok sık duyuyorum. Cengiz Savaşkan Kurul Üyesi olmak isterse, hayır diyen olmaz gibi…

Hakem Camiası için her şeyin hayırlı olmasını diliyorum.

 

Elektronik Posta: bkyerelfutbol@gmail.com



YAZI: BURAK KURTULUŞ

Bağcılar İstoçspor evinde 3 golle kazandı

İstanbul 1. Amatör Lig 5. Grup'ta hem play-off potasında kalmak hem de matematiksel olarak şampiyonluk umutlarını sürdürmek isteyen Bağc...