Cumartesi, Mayıs 05, 2012

İkinci Nesil: Futbol Kulübü değil Tepük Ocağı!

Kağıthane ilçesinin kulüplerinden İkinci Nesil Tepük Ocağı, ikinci sezonunda İstanbul gençlerine hizmet veriyor... Kulüp ilginç ismi ve renkleriyle dikkat çekiyor

Bayrampaşa Belediye Stadı’nda bir 2. Amatör Lig maçı... Mor ağırlıklı formasıyla mücadele eden çok genç bir ekip, iyi mücadele etmesine karşın talihsiz gollerle yenik duruma düşüyor... İlerleyen dakikalarda bir oyuncu sakatlanırken yedek kulübesinden teknik direktör elinde sağlık çantasıyla sahaya girip futbolcusuna müdahale ediyor... Bu isim Ziya Bilici, teknik direktörü ve kurucusu olduğu takım da İkinci Nesil Tepük Ocağı. 

Evet, yanlış okumadınız, ‘Tepük Ocağı’. Türkiye’nin şahsına münhasır bu kulübünün kurucusu ve şu anda teknik direktörü olan Ziya Bilici aslında bir reklamcı. Boğaziçi Üniversitesi’nde matematik ve genetik okuyan Bilici, hep bir spor kulübü kurmak istemiş ve 2009 yılında, “Kendimi gerçekleştirme projem” dediği İkinci Nesil Tepük Ocağı’nı hayata geçirmiş. 

‘İkinci Nesil’e hizmet
Kulübün hikayesini Bilici’den dinleyelim: “Kulübümüz Kağıthane’nin kenar mahallelerinde kuruldu. Futbolcularımızın aileleri zamanında köyden kente göç eden insanlar. Biz bu birinci nesilin çocuklarına, yani ‘İkinci Nesil’e hizmet veriyoruz. İsmimizi de buradan aldık. ‘Niye Tepük Ocağı’ olduğuna gelince... Kaşgarlı Mahmud’un ‘Divan-ı Lügati’t Türk’ isimli eserinde ‘Tepük’ten, yani futbolun Türkler arasında oynanan ilk versiyonundan bahsedilir. Biz de bir futbol kulübüyüz. Madem ki oynadığımız oyunun bir Türkçe karşılığı var, biz de onu kullanmak istedik. Logomuzda, aklı temsilen Baykuş var. Renklerimiz açık turuncu-mor. Açık turuncu, her renkle uyum sağlayabilen bir renk. Mor ise farklılığımızı simgeliyor.”

Küfür eden gider!
İkinci Nesil’i farklı kılan yönlerinden birisi sportif başarıdan önce eğitime ve ahlaklı bireyler yetiştirmeye önem vermesi. Ziya Bilici, “Elbette maç kazanmak da istiyoruz ancak ilk amacımız ahlaklı bireyler yetiştirmek. Ben maç içinde küfür eden futbolcuyu takımda barındırmam mesela. Kaybetmeyi, kavga etmeye tercih ederim. Kavga edip kazanacağımıza kazanmayalım daha iyi” derken takımın eğitim durumuna işaret ediyor: A takımda üç Tıp öğrencisi var. Yönetim kurulundaysa, zamanında üniversite sınavlarında Türkiye’de ilk 100’e girmiş üç isim mevcut. “Galatasaray’dan veya Fenerbahçe’den daha eğitimli yönetimimiz var” diyen Bilici, en büyük sıkıntılarının tesis noksanlığı ve gelir yokluğu olduğuna işaret ediyor. Kulübün masrafalarının çoğunu Bilici kendi cebinden ödemiş.

HABER-FOTOĞRAF: EFKAN BUCAK

Hiç yorum yok:

Erol Tuna, Lefter filminin spor danışmanı oldu

Türk futbolunun efsane isimlerinden Lefter Küçükandonyadis’in hayatı, sinemaseverlerle buluşmak üzere. "Lefter: Bir Ordinaryüs Hikayesi...