Cuma, Eylül 07, 2012

Köşe: Burak Kurtuluş ile haftaya bakış

İstanbul Süper Amatör Lig’de uzun maraton yarın başlıyor. Dün sizlere kıyaslama yapabildiğim 10 maçın yorumunu sundum. Bugün ise genel bir yazı ile yine karşınızdayız. Bugünkü yazımda Antrenörlerimizin durumunu kısaca anlatacağız, Hakem Camiasına bir göz atacağız, FİFA Hakemimiz Cüneyt Çakır’ı sanal ortamda eleştirdiği için hakkında soruşturma açılan Hakemi ve buna benzer konuları size bugün anlatacağım. Ve biz, Yerel Futbol Sitesi olarak yeni sezona nasıl hazırlandık! Neler yaptık, hepsi bu yazının devamında olacak.

 Yazıya başlamadan önce mutlaka belirtmem gerekir ki, yarın ve Pazar günü, Süper Amatör Lig’deki birçok takım eksik kadrolarla mücadele etmek zorunda kalacak. Cumartesi ve Pazar günü tüm yurt genelinde yapılacak olan Sınavlar nedeniyle İstanbul Süper Amatör Lig’de mücadele edecek olan birçok takım olağan kadrosundan eksiklerle sahaya çıkacak.

Yenilenmiş bir Site ile karşınızda olacağız
Önce biz, Yerel Futbol Sitesi… 2006 yılından bu yana Amatörlerimize gönüllü olarak hizmet veriyoruz, hiçbir zaman yılmadık, ne Bayram dinledik, ne de bir başka özel gün. Her gün elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık, çoğu zaman da sabahın köründe İstanbul’un en ücra İlçelerine gidip, sizlere haber ulaştırdık. Bunu yaparken de üstüne basa, basa vurgulamak isterim ki, hiçbir kimse ya da Kurum veya kişi ile ticari ilişkiler geliştirmedik. Kimseye bağımlı olmadık, kimsenin güdümünde de olmadık. 

Ancak gelinen noktada bir takım yenilikler ile kendimizi geliştirdik. Mesela bu hafta sizlerin karşısına yeni bir yüz ile çıkacağız. Yeni bir site ile sizlere daha iyi hizmet vereceğiz. Ekibimizi yeniledik, aramıza çok kaliteli arkadaşlarımız, basın camiasında kendisini kanıtlamış çok değerli isimler katıldı.

2012-2013 futbol sezonunda sizlere yine en iyi hizmeti hiçbir karşılık beklemeden vereceğiz. Her zaman olduğu gibi yine canlı skorlarımız olacak. Tabii canlı skorlarda en büyük destekçimizi yine futbol camiasının değerli bireyleri olacak. Her Çarşamba ya da Perşembe günü haftanın panoramasında haftanın en iyi takımlarını, en iyi futbolcularını, Antrenör ve Hakemlerini sizlere takdim edeceğiz. Bu panorama, yılsonu yapacağımız ‘Ödül Töreninde’ bizim en büyük referansımız olacak. Kısacası biz yeni sezona hazırız, ancak bizim en büyük gücümüz her zaman olduğu gibi Amatör Camiasının bireyleridir… 

Statlar yeni sezona hazır değil!
2012-2013 futbol sezonu öncesinde hazırlık maçları vesilesi ile birçok tesisi görme imkanım oldu. Ancak çoğu tesislerde herhangi bir iyileştirme göze çarpmamakta. Öyle görünüyor ki amatörümüze layık görülen daracık soyunma odaları, duşu ve suyu akmayan, tuvaletleri pislik içindeki odalar, tavanından kış şartlarında akan şarıl, şarıl yağmur ve kar suları, Hakem ve görevli odalarının halini yazmaya gerek görmüyorum.

Her başarılı Antrenör, başarılı olmanın cezasını çeker!
Her zaman iddia ediyorum. Türkiye’de iş yapan değil, adamı olan ekmek yer. Ne hikmetse bir yılda 2 defa takım düşürenler bile çalışacak Kulüp bulurken, zor şartlar altında çalıştığı takımı şampiyon yapanlar, beklemek zorunda kalıyor. Değişmez kuraldır, ‘her başarılı Antrenör, başarılı olmanın cezasını çeker!” bilhassa İstanbul’da Antrenörler arasında son derece haksız bir rekabet var. İstanbul Süper Amatör Lig’de 6 BİN TL maaş alan da var, 750 TL maaş alan da… Bir sezonda 600 BİN TL bütçe ile yola çıkıp takla atan da var, 60 BİN TL ile Play-Off’a kalanlar da var… Bir zamanlar 2A Liginde olduğu gibi çok radikal bazı kararların bilhassa bütçe konusunda İstanbul Süper Amatör Lig’de uygulanması gerekir.

Temmuz ayında ‘bu gidişle Türkiye’de Antrenör kalmaz’ başlıklı bir yazı hazırlamıştım ancak yeni göreve gelen TÜFAD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulundan gelen açıklamalar geleceğe daha güvenle bakmama sebep oldu. Bizim ülkemizde Antrenörlerin gram değeri yok. ‘Bölgesel Amatör Liglerde çalışmak için yetmez’ denilen B diplomaya sahip kişiler 2. Ligde takımların başında görev alıyor, tabii ki bir başka kişinin hak ettiği Diploma ile. O zaman TÜFAD başarılı her Antrenörü taltif etmek ve onurlandırmak zorundadır. Bir günde A diploma sahibi olanların var olduğu ülkemizde, kendisini kanıtlamış başarılı genç Antrenörler de emeklerinin karşılığını mutlaka almalıdır. Bir de TÜFAD başkasına ait diploma ile çalışanlara aman vermemelidir. Antrenörlük zor meslektir. Layığıyla yapanlar kenarda beklerken, birilerinin adamı olanların bu Liglerde görev yapmalarını kabullenemeyiz. Bazı futbolculara 1 günde A diploma verileceği yerde, şampiyon olan Hocalar ilk açılan kursa gönderilse inanın her şey daha güzel olacak.

Sen misin Cüneyt Çakır’ı eleştiren!
İstanbul Hakemleri yeni sezona yeni umutlarla giriyorlar. İstanbul’da geçtiğimiz sezonun Nisan ayının 25’inde göreve gelen bir İl Hakem Kurulu var. Bu Kurulda daha önceden de yine aynı Kurul’da görev yapanlar da var. Kurul, Nisan ayından sonra Liglerin bitimine kadar olan sürede iyi çalışmalar yaptı. Bu sezon da belki de ilk defa sezon öncesi Hakemlerin antrenmanları belirli bir ciddiyet içerisinde Avrupa Yakasında Bakırköy Belediye, Anadolu Yakasında ise Burhan Felek Spor Kompleksinde gerçekleştirildi. Buraya kadar tamam. Ben bu Kurul’a şu an için güveniyorum. Ancak son günlerde yapılan bazı hareketler hiç de doğru değil.

İstanbul’da 12 yıldır Hakemlik yapan ve sonuna kadar hak ederek Ulusal Hakem olan Özer Bektaş, yeni Klasmanların belirlenmesi ile birlikte kendisini Bölgesel Hakem olarak buldu. Özer Bektaş’ın düşmesi benim zaten beklediğim bir gelişmeydi, son haftalarda bazı Hakemlere üst üste maç veren MHK Üyeleri, Özer’e inatla maç vermeyerek onu düşürmeyi daha önceden planladıklarını belli etmişlerdi. Özer’in en büyük suçu Polis Hakem olmamasıdır. Sonrasında Tahkim Kurulu’na itiraz için hazırlık yapan Özer Bektaş’a telkinde bulunan bazıları, Tahkim Kurulu’na boşuna itiraz etmemesi, itiraz bedeli için yatıracağı 1.200 TL’ye yazık olacağını söylediği için bu Hakemimiz sonucu kabullendi ve itirazından vazgeçti.

Sonrasında ise Özer Bektaş, Süper Kupa Finali’nde Galatasaray ile Fenerbahçe’nin maçın yöneten, Engin Baytar’ı oyundan haklı olarak ihraç eden son dakikada Galatasaray lehine son derece doğru bir karar ile penaltı veren Hakem Cüneyt Çakır’ı, “Uranüs-Neptün Uzay Finalini de yönetsen bu maçların altında ezilirsin” şeklinde bir sanal ortamda eleştirdi. Kaldı ki bu cümleyi Süper Lig eski Hakemi Çanakkaleli Uğur Söylemez başta olmak üzere birçok Hakem de destekledi. Bana göre yanlış ben Cüneyt Çakır’ın Hakemliği çok beğenirim. Ancak Özer burada sadece bir eleştiri yaptı, hepsi o kadar.

Tabii bu metni bazıları hemen İl Hakem Kurulu’na yetiştirdiler. Kurul’da Özer Bektaş’a, “sen kim oluyorsun da Cüneyt Çakır’ı eleştiriyorsun” diyerek soruşturma açtı. Cüneyt Çakır’ı ben çok severim, geçmişte sohbetimiz olmuştur, Fenerbahçe Dereağzı ve Pendik Erol Kaya tesislerinde birlikte maç yaptık, çok düzgün ve çok kaliteli bir insan. Ancak Cüneyt Çakır’a olan tepkilerin esası Babası Serdar Çakır’dan kaynaklı. Bunu da herkes kabul eder. Uzun yıllar İstanbul Hakemliğine yön veren Serdar Çakır’ı seveni olduğu kadar sevmeyeni de az değildir. Ayrıca İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Uğurlu’nun, Cüneyt Çakır ile sigorta işinde ortaklığı olduğunu herkes bilir.

Şimdi soralım: Bu kadar kolay mı bir Hakem’e soruşturma açmak? Özer, Cüneyt Çakır’a küfür mü etmiş, hakaret mi etmiş? Nedir bu soruşturma böyle? Bir de “soruşturma bitene kadar sana maç yok” demişler. Şimdi maç yok deyip de, başınız sıkışınca, ‘Haydi Özer göreve’ demeyen sonra! Ya da daha önce de yaptığınız gibi bazı işlerinizde kullandığınız bir takım eski Hakemleri aracı yapmayın barışmak için!

Pekala, Özer’in yaptığı suç oluyor da, TFFHGD İstanbul Şubesi eski Üyesi bir kişinin Anadolu Yakasında, bir müsabaka bitimi sonrası Hakem soyunma odasına giderek edepli ve düzgün uyarılarda bulunması gerekirken yöneticilik konumunu kullanarak haksız yere Hakeme, Hakem odasında diğer Hakemlerin yanında olduğu halde, yöneticilik sıfatını ve konumunu kullanarak mesnetsiz şekilde hakaret ettiği iddia ediliyor, sizce bu suç değil mi? Metinler ve iddialar bende var ancak şimdilik kullanmak istemiyorum, yoksa tek, tek isim, isim yazılı kimin ne yaptığı.

Bazı Hakemlerin bilerek zor maçlara, maçları yarım kalsın diyerek verildiği iddiası var, bu suç değil mi?  Bu davranış, oynanacak olan o maçı provoke etmek değil de nedir?  Bu davranış, o maçın Hakemlerine, takımlara, seyircilere ve diğer tüm görevlilerine ve spor camiasına karşı yapılmış bir hakaret ve saygısızlık değil midir? Sizce bu suç değil mi? Bu isimler de bende kayıtlı duruyor. İsteyene hemen gönderebilirim.

Bir Hakeme, TFF Binasında MHK Üyesi Zihni Aksoy’un yanında, “sen militanlık yapıyorsun” demek suç değil mi? “Seni bitiririm ulan, sen kimsin, amacın nedir? Bana kimse karışamaz, buranın Başkanı dahi karışamaz” demek suç değil midir?

Neyse konuyu daha fazla dağıtmayalım, bana göre Özer Bektaş’ın Hakemliği bitirilmek isteniyor. Bu gidişle de bitecek gibi duruyor…

Şahin Taşkınsoy Hocamız coşmuş!
Şahin Taşkınsoy Hakem camiası için şanstır. Taşkınsoy, TFFHGD İstanbul Şubesinin Başkanı. Şahin Hoca, asker kökenli olduğu için Hakemleri de hem evladı hem de askeri gibi görür ve en ufak bir hata yapmalarına izin vermez. Ancak çok delikanlı bir insandır. Hak yemez, asla kin gütmez. Ancak çok ciddidir. Mesela bir Hakemi saçlarını sıfır numara traş ettiği için Kasımpaşa Stadındaki antrenmanda fırçalamış ve herkesin önünde azarlamıştı.

Şahin Taşkınsoy, Burhan Felek Spor Kompleksinde yapılan, Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği İstanbul Şubesi 2012-2013 Futbol Sezonu açılışında tam anlamıyla coşmuş. Ulusal Hakemlerin törene katılmamasını kızan Taşkınsoy, ‘kimsenin orası burası oynamasın, ayağınızı denk alın’ demiş. Sonra da Bayan Hakemlerin orada olduğunu hatırlayarak özür dilemiş.

Muhterem Hocam, Hakemlere “neden törene gelmiyorsunuz” diye kızacağınız yerde, Dernek olarak Hakemlere destek olsanız daha iyi olmaz mı? Sahalarda darp edilen Hakemlerin gözleri Karakollarda ifade vermek için beklerken sizleri arıyor ama bulamıyor! Ayrıca Hakemlerin sorunlarına eğilmenizi beklerim sizden, Hakem Derneğinin görevi sadece Fırat Aydınus’u korumak değildir. Bir araştırın, neden her sezon bu kadar Hakem bu görevi terk ediyor! Acaba bunun sebebi, Babası Hakem olanların kollanması olabilir mi?

İstanbul Hakem camiası içerisinde yaşanan olumsuzluklar, bu yaşananlara çanak çömlek tutmalar, yani hukuksuzluklar, adaletsizlikler, adam kayırmacılıklar, ayrımcılıklar, eşitsizlikler, çeşitli bahaneler ile Hakemleri yıldırmalar, oğul ve yandaşlarının önünü açmak için bazı Hakemleri dolaylı olarak sindirme yoluyla Hakemliği bıraktırmaya çalışmalar ve bazı Yöneticiler tarafından yapılan haksız uygulamalar, Hakemlerin severek başladığı bu görevden ayrılmak istemelerinin bir sebebi olabilir mi? diye de sormak gerekir aslında…

Tüm Hakemlerimize yeni sezonda başarılar diliyor, Hakem şanslarının daima yanlarında olmasını temenni ediyorum.

Haftaya bir başka yazı ile görüşmek üzere, selam ve saygılarımla…

Elektronik Posta Adresim: bkyerelfutbol@gmail.com


YAZI: BURAK KURTULUŞ

1 yorum:

sercan atay dedi ki...

SEVGİLİ ÖZER HOCAM ŞU CAMİADA BENİM GÖZÜMDE EN İYİ 3 HAKEM VARSA BU 3 HAKEMİN İÇİNDE YER ALIR BENİM İÇİN.MALESEF ADALETSİZ BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ YERİ GELİYOR İNSANLAR KENDİ ÇIĞLIKLARINDA BOĞULUYOR AMA SENİ BİLEN BİLİYOR SEN EN İYİLERDEN BİRTANESİSİN ÖZER HOCAM...

İstanbul Süper Amatör 8 Şubat 2025 Cumartesi Programı

İstanbul Süper Amatör Lig'de heyecan devam ediyor....