Bir tanesini söyleyeyim ilk aklıma gelen Güzelcespor kulübü Başkanı Tamer Cambaz kendisini yıllardır tanırım futbolculuk yıllarından bu yana futbol oynadı, yöneticilik yaptı, yıllardır da kulüp başkanlığı yaptı, kulüp başkanlığı yaparken belediye meclis üyeliği yaptı, siyasetin içinde de yer aldı. Ama spor kulübünün kapısından içeri asla siyaset sokmadı. Onu çok yakından tanıyan biri olarak şimdi aktif siyasette olmamasına rağmen spor kulübünün yine başkanlını yapmıyor. Buda yetmiyormuş gibi kulüpler birliği gibi önemli bir birimde görev yapıyor, hatta bu yetmiyormuş gibi İASKF yani İstanbul Amatör spor kulüpleri federasyonunda da görev yapıyor, diyeceksiniz bir yerlere gelmiş o da kullanmış, öyle değil işte bölgenin en eski kulüp Başkanı belkide Türkiye de eski ender kulüp başkanlarından spor alanında bir yerlere gelmesi normal değil mi, futbolla yatıp, futbolla kalkan biri bir yerlere gelmesi de normal bence gelsin tabiî ki ona her şey yakışır, ona her konum annesinin ak sütü gibi helaldir.
Gelelilim kısa dönemler kulüp başkanlığı yapıp bir yerlere gelenlerden bahsetmeye bir çok isim var, say say bitmez, ama kimse üstüne alınmaz her nedense, ya siyasetin bir yerinde dir isimi siyasette ön plana çıkamıyordur, o da spor’a geçici olarak el atmış ve reklamını yapıyordur, ya ismini duyurmuş bu sayede büyük bir iş adamı olmuş, yada konut işine girmiş (Bu arada daha önce konut işinde olupta kısa dönem kulüp başkanlığı yapıp büyük paralar harcayanlara demiyorum), ya bulunduğu bölgede Belediye işleri yapan birisidir, Belediye Başkanının ricasını kıramamış ve kulüp Başkanlığı yaparak ihalelere rahat bir şekilde girerek parasına para katmış vesaire, vesaire daha bir çok örnek hatta isim isim örnek verebiliriz. Bura da bu işi layığı ile yapanlar da var onlar kesinlikle üstlerine alınmasın sakın.
Hatta bir tanesinden bahsedelim şöyle Çatalcaspor kulübünden kimler geldi, kimler geçti. Kimileri iş sahibi olmak için Çatalcaspor’da forma giydi, iş güç sahibi oldu. Kimileri başkanlık yaptı bir yerlere geldi. Şöyle kısa bir zaman dilimi içine batkımızda kulüp Başkanlığı döneminde kulübe çağ atlattığını gördüğüm Mustafa Çakır, Kulüp başkanlığı döneminde kendisi ile istişarelerimiz olmuş, birçok haberini yaparak yaptığı icraatları spor camiası ile paylaşmıştık. O dönemde herkesin siyasete girecek diye beklediği kulüp Başkanı Mustafa Çakır bir anda mütahit oldu, sadece Çatalca’da değil, Bölgede Silivri ve B.Çekmece’de büyük siteler inşa ederek duyurduğu ismi ile sayılı isimler arasına girdi. Bunu biraz’da kulüp başkanlığı dönemine borçlu olduğu aşikâr, şimdi kulübe uğruyor mu? Onu bilmem uğrar mı uğramaz mı, yardım eder mi, etmez mi o kadarını bilemem. Ama kulüp Başkanlığında ismini perçinledikten sonra çok iyi bir yere gelen girişimci oldu. Gelelim kulübün şimdiki haline kendisi yazdığımız haberlerden ve köşeden dolayı rahatsız olmuş, gazetemizin dağılmasına engel olduğunu duydum, ben inanmadım ama yine de sorayım dedim kendisi telefonlara bakmadığı için buradan sorayım doğru mu bu başkan, her zaman iyi şeyler yazacak halimiz yok. İyi yazdığımızda iyi de, bazı şeyleri yazdığımızda kötü mü oluyoruz. Böyle yapmakla bir yere gelemezsiniz. Hatta şöyle söyleyeyim spor camiası sizin bildiğiniz gibi değil, nasıl benim hakkımda size gelip bir şeyler söylüyorlarsa, şuanda size bu yazıyı okuttukları ya da size bu yazıyı bir şekilde ulaştıranlar gibi. Bana da gelip sizin hakkınızda birçok şeyler söylüyorlar. Ben bu işte yeni değilim. Bazı şeyleri çok şükür iyi bilirim. Bakın size şunu söyleyeyim siz spor camiasına girdiğinizde kimse sizi tanımazdı doğru mu, tanırlardı ama iki elin on parmağını geçmeyecek kadar (Akalan köyü ve Muratbey haricinde) şimdi sadece Çatalca değil, bölge ve İstanbul’un önemli yerleri. Şimdi diyeceksiniz ben bu çevreyi siyasetle yaptım. Tabi oda bir etken, ama spor camiası daha büyüktür. Burada kalmanız daha basittir, siyasette bir anda silinir gidersiniz. Spor camiası da siler ama vefasız değildir. Bir şekilde bir yerlerde hatırlanırsınız. Spor’u kullanmak basit. Şimdi görüyorum ki destek talepleriniz oluyor. Üç ay boyuncu kapısını çalmadığınız yerlerden destek beliyorsunuz ve basın aracılığı ile belki de metazori bir istekte buluyorsunuz. Acaba siz ne yaptınız o hiç düşündünüz mü?.
Kulüpler birliği ile ilgili bir şeyler duyuyorum. Kulüpler birliğinin gerçekten borçu mu var ?, Bu borç ne zaman olmuş geçen yönetiminse genel kurulda bunu neden kabul ettiniz, şimdi neden bu borcu yönetimde bulunan kişilerden talep ettiniz mi ? yada ettiniz bakın orada da bir hamam var. Oranın da bir hamam olduğunu düşünün ne tasadüf yine siz ve yine terlemek istemiyorsunuz. Neden o zaman o hamama girdiniz ?,
İASKF yönetiminde olan biri olarak Çatalca bölgesindeki takımların hangi haklarını savundunuz, formayı söyleyeceksiniz şimdi değil mi?, söyleyin ama o formaları İstanbul Büyükşehir belediyesi ile Spor AŞ’nin ortaklaşa yaptığı malzeme dağıtımı olduğunu sanıyorum siz sadece formaları Çatalca’ya getirerek teslim ettiniz. Başka ne yaptınız ?, Kulüp başkanlarıyla Çatalca belediye Başkanı Cem Kara’ya ziyaretinizi hatırlatayım isterseniz, yönetimde bulunan bir çok kulüp Başkanı sizin bilginiz dışında Çatalca belediyesinden bir çok yardım almış, talepte bulunmuş ve bu talepleri yerine getirilmiş. Siz bu işin neresindesiniz. Siz önce birlik olmayı öğrenin demeye getiren Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara’nın karşısında Çatalca’ya İstanbul Büyükşehir belediyesinin spor yatırımlarından ne kadarından faydalanıyor sorusu karşısında suskun kaldınız değil mi?. Tabi belediye Başkanı Cem Kara karşısında konuşamadınız, hiçbir talebiniz olmadı. Hatta şunu sorayım o günden bu güne kulüpler birliği olarak bir daha Çatalca belediyesine taleplerinizle ilgili bir ziyarette bulundunuz mu? . Bunun gibi birçok soru var ama bunları ilerleyen günlerde sormak istiyorum. Şimdilik bu kadar yeter diye düşünüyorum. Hadi kalın sağlıcakla…….
YAZI: HAKAN SONGUR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder