Futbolda genellikle bazı futbolcular için kullanılan klişeleşmiş bir ifade vardır. Beş maç üst üstte oynaması lazım denir. Bu beş haftalık tolerans futbolda karar verebilmek için yeterli bir ölçüdür. Ümraniye maçı Silivrispor’un beşinci maçı olacak. Durum pek iç açıcı değil. Hacettepe maçı ‘bu sene düşmeyelim yeter’ diyenleri haklı çıkaracak görüntüde geçti.
Takımın en iyisi 12 numaraydı
Rakibe hakeme baskı yaptılar oyuna skora tepki gösterdiler takımı canlandırmaya tempoyu arttırmaya çalışılar ama oyuncular forma numaralarına uygun ağırlıkta oynayınca sonuç değişmedi.
Süper Amatör için, Bölgesel Amatör için iyi dediğimiz beğendiğimiz oyuncuların 3. Lig seviyesinde sıradanlaştığını görüyoruz.
Hacettepe’nin 10 numarası Çağrı’ya Fenerbahçe geçen yıl bir milyon dolar teklif etmiş. Gençlerbirliği maç tecrübesi artsın diye Hacettepe’ye kiralamış. Zemin sentetik çim olduğu için maça yedek çıktı. Adamların 10 numarası böyleyken bizim 10 numara Metin sahanın en ağır abisiydi.
Sol stoper evlere şenlikti, Nazif kayıp, hatlar kopuk ofansif defansif şekil şemal bozuk iki aydır çalışan maç oynayan takımın daha iyi organize olması gerekir.
Tekin hoca idman, maç performanslarıyla sağlık durumlarına göre kadro ve strateji belirliyorsa bir yerde bir eksiklik var. Yok, rakibin durumuna göre kadro ve strateji belirliyorsa rakipleri seyredenler Tekin hocayı kandırıyor.
Hacettepe maçındaki görüntü başka türlü açıklanamaz. Aksi ise yetersizlik anlamına gelir o zaman da Ümraniye maçında da umut yok demektir.
Futbol böyle garip bir iştir, her şey sonuca endekslidir. Sonuç iyi ise her şey iyidir, sonuç kötüyse oyuncu ve antrenör kötüdür. VURUN ABALIYA…
Oysa genel itibariyle Silivri 3. Lig seviyesinin çok gerisinde kalmış. Hiç hazır değilmiş.
Stadın fiziki şartlarından merdiven boşluklarının görüntüsünden anons, ses düzeninden satılan 5 liralık bilet sayısından gelen cezalardan belli ki top yekun bir titre ve kendine dön durumu söz konusu. Geç kalınırsa seyircisiz ve saha kapama cezaları da yakındır.
Hacettepe maçında büyük bir problem daha ortaya çıktı
Statta amatör maçlar oynanmaya devam ediyor. Kışta kapıda, yağmur, çamur, soğuklar başlıyor. Amatör maçların seyircisi de keyfine düşkündür, çoğu arabalıdır. Maçlarda yedek kulübeleri bile boştur ama arabalı tribün fuldür… Ne yazık ki artık arabalı tribün brandalıdır ve arabadan maç seyretmek mümkün değildir. Bakalım ne olacak!!!
Bu karamsar tablodan çıkışa geçmek mümkün olabilir mi? Olabilir ama öncelikle yönetim kendi içinde birlik beraberlik halinde ortak hareket edebilmeli.
Hamili kartla, dolmuşla, belediye otobüsüyle, İzmir Marşıyla gelip Mehter Marşıyla giden yönetici modeliyle bu işleri toparlamak zordur.
Yani sorun sadece takımın durumu değildir. Futbolcular bu hafta gaza gelir Ümraniye’yi deplasmanda yenebilirler ama yönetim kendi içinde beraberliği yakalayabilirler mi bilemiyorum. Bekleyelim görelim…
Sayısız gelgitleri arasında yaptığı en istikrarlı şey Silivrispor’u izlemek olan Yılmaz Kandemir maç bitmeden tribünden ayrılırken ne düşünüyordu acaba?
YAZI: ENGİN AKIN
3 yorum:
takımımız geldiği gibi düşer kardeşim bu başkan önlem almazsa alacağıda yok zaten gidişat öyle gözüküyor çıktığımız gibi düşer silivri sporumuz neyi bekliyorlar hala anlamış değilim gidişat bal ligi ama önlem alınmıyor
hedef 2 lig değilmiydi yönetim değildi tabiki düşmemek hedef di daha ilk maçta belliydi kimse kimseyi kandırmasın yönetimde inanmıyor ki başarı gelsinnn
saçma saçma yorumlara yine başlamışsınız arkadaşlar geçen senede hep olumlu konuşup durdunuz ama takım 3.lige çıktı susup kaldınız şimdi yine boş boş yorumlar yapıp duruyosunuz artık anlamadıgınız bilmediğiniz şeyler hakkında konuşmayı bırakında kendi işlerinizle ilgilenin
Yorum Gönder