Şeytanın avukatıyız

Adama bugün “hava yağmurlu” diyorsun “vay sen bana ördek dedin” diye kavga çıkartıyor..Alınganlık had safhada ama bizde Osmanlı Şerbetçisi değiliz ki nabza göre şerbet verelim…

Kamusal görev yapıyoruz. Kısa vadeli kişisel yararlar kadar uzun vadeli toplumsal yararları da gözetmek zorundayız…

 

Kamuyu ilgilendiren görevlere talip olanların da bunu bilmeleri gerekir. Bu işlerin akarı da var kokarı da. Bazen kaş yapalım derken göz çıkardığımız da oluyor…

 

Üç maymunu mu oynayalım yani. Arada bir şeytanın avukatlığını yapmak iyidir. İyi de gelir…

 

Sahilde çocuk parkındaki şu satranç alanı kaşla göz arasında ilerledi, yürüdü gitti.

 

Belli ki birileri bu kadar alanda satranç olmaz biz bu satrancı “Silivri üzerinde oynayalım” demiş…

 

Çocuk parkı içindeki o alanı kaldırmakla o alana emeği, katkısı geçiş isimler de silinmiş olmadı mı sizce?

 

Satranç deyip geçmeyin aynı zamanda bu bir dernek ve Silivri Kulüpler Birliği üyesi bir spor kulübüdür.

 

Kurucu ve yöneticileri arasında siyasi ve ekonomik güçlü isimler var. Rahmetli Kent Konseyi Başkanı var ki kemikleri sızlıyordur. Geçmişte yıllarca İlçe Spor Müdürlüğü yapmış, Gıda Bankası Sorumlusu, Kulüpler Birliği Yöneticileri var…

 

Sizce sahilde bulunan ve sokak satrancı için ayrılmış alan için operasyon ilginç değil mi?

 

Peki, bu operasyona sessiz ve tepkisiz kalmak yine manidar değil mi?

 

Silivri Stadı’nın bakımı gündeme gelince Silivri’nin tesis problemi var demek de yeter mi? Bu mudur yani?

 

Yoksa tüm bu yaşananlar normal, yazmak kötü öyle mi?

 

Öyleyse göz önündeki çocuk parklarındaki oyun alanları, oyun sahaları yok edilen çocukların arka sokaklarda nelerle oyalandıkları da sizi kesinlikle ilgilendirmez değil mi?… Yoksa sizlerin çocukları yok mu?

 

O zaman sporu yöneten spora yön verenlere sormak gerekmez mi siz ne için varsınız ne iş yaparsınız?

 

Ah be Arif abi yaz yaz bitmez. Ama iyi ki sen varsın ve beni anlayabiliyorsun.

YAZI: ENGİN AKIN