Ekşioğlu: İFA’ya çok üzüldüm!

TFF İstanbul İl Başkanlığı, Yerel Futbol Sitesine yaptığı açıklamada, geçtiğimiz sezon çok yaklaştığı halde Bölgesel Amatör Lige çıkamayan İFA takımına üzüldüğünü söyledi.

Soru: Yemen Ekşioğlu’nun mutlu olduğu anlar oluyor mu?
Oluyor haliyle, birkaç örnek ile anlatayım ancak çok üzüldüğüm durumlarda oldu. En çok sevindiğim Namık Sevik, Selimiye, Kartal Yunus gibi statların yeni zemine kavuşması. Yusuf Tunaoğlu’nu Şişli Belediye Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül yapıyor, Ayazağa Atatürk Stadı’nı da biz yapacağız. En zevkle gittiğim ilçe Kağıthane ilçesidir. Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç’a ayrı bir sevgim vardır. Çünkü adam gönül adamı, gönül insanı. Partisi beni asla ilgilendirmez, benim siyasi yönümü de kimse bilmez. Siyaseti İl Temsilciliğine sokmam. En mutlu olduğum an ise İstanbul’dan Bölgesel Amatör Lige takım yükseldiği zamanlar. En mutsuz olduğum ise küme düşmelerdir.

 

“İFA’ya üzüldüm”
İFA takımına üzüldüm. Selimiye Stadında oynanan İFA-Sultanbeyli Belediyespor-İFA maçında İstanbul dışından gelen bir Hakem (Balıkesir’li Hakem Seser Tuna’yı kast ediyor) İFA’nın yüzde yüz penaltısını vermedi. Sultanbeyli Belediyespor’a kırmızı kartı vermedi. Belki o penaltıyı verse bugün İFA, Bölgesel Amatör Ligde oynuyor olacaktı.

 

“Kulüplerimin hiçbiri sahtekar değil”
Bazı müsabakalardan önce bazı takımlarımız rakip takımın esami listelerini ve lisansları alıp kontrol ediyor. Ben bunun kadar çirkin bir şey görmedim. Kulüplerin birbirlerine sahtekar gözüyle bakmaması lazım. Bu olay rakibi de tahrik ediyor. Benim kulüplerimin hiçbiri sahtekâr değil.  Bunları zamanla aşacağız. Bir de maçlarda sivil polisler sahaya giriyor, ben buna da karşıyım.

 

“Çok güzel davranışta bulundu, Beşiktaş’a aldırdım”
Ben mesela ligin son haftası bir maça gittim. U19’da Anadolu Yakasında bir maça gittim. Kazanan U19/1’e yükseliyor. Tribünler çok kalabalık. Son dakikada bir takım gol yedi. Tribünler başladı küfürler etmeye. Bir tane futbolcu çıktı tribünlere giderek, “biz kendimiz yenildik, küfür etmeyin dedi” ve ben o çocuğu Beşiktaş’a aldırdım. Çocuk beni tanımıyor, ben de onu tanımıyorum. 2 sınıf futbolcu olabilir, olsun ama ahlaklı olsun. Ben böyle ahlaklı çocukları haliyle daha iyi Kulüplere götürmekten mutlu oluyorum.

 

Soru: Süper Amatör Liglerde Stadı olup, tribünü olmayan kulüpler var. Bunlara bir zorunluluk getirilebilir mi? Taraftarlar keyifle zevkle maç izleyemiyor. Genci var yaşlısı var 90 dakika boyunca ayakta eziyet çekerek maç izleniyor. Bu duruma yetkinizden dolayı bir zorunluluk getirilebilir mi?

Ben de isterim. Tabiki sadece 4 direk arasının sağlıklı olması değil. Oynayanın da, idare edenin de, idare edenin de, seyredenin de zevk alacağı bir saha ben de isterim. Türkiye’nin şartları bu.

 

Soru: Sahamız yok, Belediyeden desteğimiz yok. Lisans paramızı kendimiz veriyoruz, idman için minibüs tutup saha parası veriyoruz. Spor yapmak için avuçla para harcıyoruz. 13 yaşında kaleciyle, oyuncularla sahaya çıkıyoruz.19-20 yaşında hakem özentisi gençlerin havalarını çekiyoruz. Maçlar katlediliyor!ve en enteresanı siz diyorsunuz ki “biz hakem raporuna bakarız” yani Hakem maçta 1-2 kişiyle takışıp bir kulübün kaderiyle oynayabilir! Bunlar bana saldırdı deyip ihraç edebilir, hükmen verebilir, bu kaçak oynatıyor diyip sizlerin hayal bile edemeyeceği emeğimizi çalabilir. Bir kulübün kaderiyle oynamak sadece sahada oynamak değildir. O köydeki gençlerin gelişimleriyle, yaşam şartlarıyla oynamaktır. Tek amacımız sporcu yetiştirmek, gençleri spora teşvik etmek, lütfen dikkat.

 

“Kargalar bile güler ona”
Bir defa lisans parasını kimse ödediği yok. Vize ve filiz lisanstan para almıyoruz. 13 yaşındaki bir kaleciyi 19 yaş grubunda oynatıyorsa tebrik ederim. Ama onda bir şey vardır. Kargalar bile güler ona. Nasıl 13 yaşındaki kaleciyi 19 yaşında oynatabiliyorsanız, Hakemin de bir yerde yetişmesi lazım.  Bugün 6 yaşındaki çocuğa söyle. O bile futbol oyun kurallarını biliyor. Önce her şeyden evvel, Hakem futbolcuya, futbolcu kulübe, Kulüp, İdareciye, Saha Komiserine herkesin birbirine saygılı olması lazım. Saygı olmaz ise hiçbir şey olmaz.

 

HABER: ALİ KEMAL DEMİR / ERHAN HARPUT

[gallery ids="78442,78443"]