"Benim gibi birisi varsa görevi devretmeye hazırım"

TFF İstanbul İl Başkanı Yemen Ekşioğlu, bir soru üzerine, Amatör futbola yaptıklarını anlattı ve “benim gibi birisi çıkarsa görevimi devretmeye hazırım” dedi.

Soru: Yemen Başkan bu görevi aldığında amatör futbol neredeydi, nereye taşıdı, hedefleri nedir?

“En eskilerden birisiyim”
Ekşioğlu:  Yönetici olarak futbola hizmetimin geçtiği 42’nci yıldayım. Ben 1977’de Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu’nun (TASKK) Delegeliğini yaptım. Şu anda benden daha eski olan sanıyorum yoktur. Kemal Bektaş ve Hüdaverdi Talay ile ben bu kurullardaki 3’ncü en eski kişiyim.  Yıllarca Amatör olarak Tunusbağı, Yeldeğirmeni, Selimiye ve Cibali Kulüplerinde futbol oynadım. Yine, Tunusbağı, Yeldeğirmeni, Selimiye, Bağlarbaşı, Sultantepe ile Üsküdarspor’da yöneticilik görevlerimin yanı sıra, Üsküdar Anadolu, Beylerbeyi, Giresunspor, Ankara PTT, Kartal, Sahrayı Cedit gibi Profesyonel Kulüplerde Yöneticilik yaptım.  İstanbul Futbol Tertip Komitelerinde senelerce vazife yaptım. Futbol Hakem Gözlemciliği yaptım.

 

“170 maçtan, 600 maça çıktık”
Ben bu göreve geldiğimde Beşiktaş İnönü Stadında bir odadaydık. Haftada 170 maç oynatıyorduk. Bugünkü sayılar da ortada. Yemen Başkan geldiği zaman kulüplere, sahalara sağlanan sponsorluklar ve liglerin kalitesi de ortadadır. Eğer benim gibi hıyar varsa da hemen görevi devretmeye hazırım.

 

Şimdi bana soruyorlar, ‘neler yaptın diye?’… Cevabını verelim:
Sahası olan tüm Kulüplere 5 bin TL destek verdik. 2008-2009, 2009-2010, 2010-2011 ve 2011-2012 sezonlarında minimikler liginde, ÜLKER’in sponsorluğunda 250 takıma malzeme yardımı yaptık.

 

Son 15 senedir yapılmayan bütün yaş kategorilerimizdeki takımların şampiyonluk ve il birinciliklerini kupa ve madalyalar ile ödüllendirdik.

 

2009-2010 sezonunda 75.yılını ve 25. yılını dolduran Kulüplerimizi yaptığımız organizasyon çerçevesinde TFF Amatör Kurulumuzun katılımı ile ödüllendirdik.

 

2011-2001 sezonunda sponsorumuzu SIRMA aracılığı ile lige katılan 300 Kulübümüze malzeme desteği verdik. TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla yapılan malzeme dağıtım töreni Ana Akım Medya aracılığı ile televizyonlardan canlı olarak izlendi.

 

Sponsorumuz Klavuz Sigorta aracılığıyla Türkiye Şampiyonalarına giden tüm takımlarımız ve futbolcuları sigortalandı.

 

2009-2010 sezonunda sponsorumuz Wenice aracılığıyla forma, şort, konç, çanta, eşofman ve top konusunda destek sağladık. O tarihte Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Murat Başeskioğlu, TFF Başkan Vekili Sayın Servet Yardımcı ile TFF Yönetim Kurulu Üyeleri, Sayın Fatih Terim, Sayın Mustafa Denizli ve yaklaşık 500 kişi ile davetlilerinin katıldığı organizasyon çerçevesinde lige katılan takımlarımızın malzemeleri kendilerine teslim edildi.

 

Minik takımlarımızın dışında ihtiyacı olan Kulüplerimize 1500 adet futbol topu verdik.

 

TFF eski Başkanı Sayın Mehmet Ali Aydınlar’ın büyük desteği sayesinde Acıbadem Hastanesi’nin desteği ile 2008-2009, 2009-2010 ve 2012-2013 futbol sezonlarında Kulüplerimize sağlık malzemesi, sedye ve battaniye teminini sağladık.

 

TFF Yönetim Kurulu’nun desteği ile sahası olan Kulüplerimize Sağlık çantası dağıttık.

 

2008-2009 sezonunda Beşiktaş-Galatasaray maçı öncesinde minimikler organizasyonumuza katılan 18 bayan takımımızdan oluşan kızlar karması ile BJK İnönü Stadında bir organizasyon düzenledik.

 

Acun Ilıcalı’nın yaptığı Var mısın-Yok musun adlı programda minik sporcularımızla birlikte 3.5 saat süren canlı yayına katıldık.

 

Bunları saydım ancak şunu da belirmem gerekecek: Bizler, TFF İstanbul İl Başkanlığı olarak sırf geçen sezon 25.000 civarı maç oynattık, birkaç maçın haricinde hepsini sağ, salim tamamladık. Bu sayı çok ciddi bir rakamdır.

 

Soru: Yemen ağabey yeni sezonda BAL Denetçilerini seçerken nelere dikkat edeceksiniz? Denetçilere eğitim verecek misiniz? Onları müsabakalarda denetleyecek misiniz? Geçen sezon görevini tam olarak yapmayanlar o kadar çoktu ki) Bir de daha önce bu görevi tam olarak yapanları (bazı sebeplerden dolayı küsmüş olanlar) yeniden almayı düşünüyor musunuz? Daha önce bu görevi layıkıyla yapmış olanlar gerçek amatörü sevenlerdir. Bir beklentisi olmayan insanlardır. Bilmenizi isterim.

Amatör ligde biz denetçi diyoruz ama üst liglerde bunun adı farklı, adı da temsilci olarak geçiyor. İstanbul’da durum farklı. Diğer illerde birer takım olduğu için, en fazla 3 takım oluyor, ikisi içerde ve biri dışarıda olduğu  için İl Temsilciliği ve ASKF’ler bu işi yapıyor. İstanbul’da bu iş böyle değil. İstanbul’da 18-19 tane denetçim var. Temsilcilerin kriterlerini aynen uyması lazım. Sezonda 3 sefer bunlar seminer görüyorlar. Dün bir seminer gördüler. Lig başlamadan 2 gün önce de yine bir seminer görecekler. Hatta Futbol Federasyonu’ndan Baki Bey Amatörler Evi’nde seminer verecek.  Bunu layıkıyla yapan tek şehir İstanbul’dur. Neden İstanbul? Ben Amatör Kurul’da şunu gündeme getirdim. Bu denetçilerin deplasman yapmasını istedim. Çünkü geçen sene Sultangazi’nin Bartın’da başına olaylar geldi. Yapılmadık rezilliği bırakmadılar. Ama Denetçi Raporunda maç tertemiz yazılmış. Ama İstanbul’daki denetçilere ben teşekkür ediyorum. Herkes görevini yapıyor. Ben her sene ikişer tane Denetçiyi üst liglere gönderiyorum. Bu senede gitti. Denetçilerin lise ve üniversite mezunu olması gerekiyor. Üniversite mezunları da tercihlerim. Mesela; 1.derece Emniyet Müdürü bende denetçilik yapıyor. İstanbul’un en önemli okullarından bir tanesinin Müdürü yine bende denetçilik yapıyor. Bir şirketin CEO’su, bir hastanenin üst düzey yönetici gibi… Türkiye'de bu işi yapan en iyi il İstanbul’dur. Profesyonel ligler dahil en iyi işi biz yapıyoruz. Mesela bir isim vereceğim; Süper Lig eski Yardımcı Hakemi Murat Şahin Denetçiliği bıraktı Gözlemci oldu. Ben buna çok üzüldüm. Murat, Emrah, Bey, Aydın Bey, Metin Mataracı ve hemen aklıma gelmeyen birçok isim bu işi dört dörtlük yapıyorlar. Bu soruyu soran arkadaşımızı da çok severim. Her bayramda bana mesaj da atar. Bu arkadaşımız Atama komisyonundaydı. Ama burada söylemek istemiyorum ama her koyun kendi bacağından asılır. Kimsenin etrafında dolaşmaması lazım. Kişi bireyse ben onu birey olarak seviyorum. Eğer o bireyse benim kapım ona her zaman açık.

 

HABER: ALİ KEMAL DEMİR / ERHAN HARPUT