Amatör futbola para girdi artık, bunu hepimiz biliyoruz... Elbette bu beraberinde sorunları da getiriyor...
Türkiye’de herhangi bir futbolcuya sorun, istisnasız “Bana söz verilen paraları tam olarak alamadım” der, parasını tam aldığı 1-2 kulüp sayabilir. O 1-2 kulüp de muhtemelen başka zamanlarda başka futbolcuların canını yakmıştır. Bazen yöneticilerin söylediği “Bizde kimsenin parası kalmaz” ifadesi eksiktir yani. Bereket, artık profesyonel futbolcuların sözleşmelerindeki rakamlar Futbol Federasyonu’nun (TFF) garantisi altında… TFF, sözleşmesindeki parayı alamayan futbolcunun hakkını ödüyor, sonra bir şekilde bunu kulüpten tahsil ediyor.
Amatörde böyle bir şey yok elbette. Niye? Çünkü amatör futbol zevk için, karşılık beklemeden oynanan futbol… Hatta TFF’ye göre profesyonelin altyapısı… Gerçekte elbette böyle bir durum yok. Amatör ligler, artık takım sayısı azaltılan ve yaş sınırı koyulan profesyonel liglerde yer bulamayan futbol emekçilerinin ekmeklerini kazandıkları bir yer. Ayrıca mesleği bulunan amatörlerin de ‘ek iş’ kapısı. Bölgesel Amatör Lig’in sadece adı amatör, yoksa ismini ‘4. Lig’ yapsak yanlış olmaz. Süper amatör liglerde de futbolcuların hemen hemen hepsi para talep ediyor. Bu durum 1. Amatör seviyesinde de yaygınlaşmaya başladı. Elbette tamamen amatör ruhla devam eden kulüpler var.
Futbolcular ve amatör kulüpler arasındaki bu anlaşmalar hep ‘söz’ üzerine. Çok nadiren senet yapılıyor. Birçok kez oyuncular söz verilen paraları alamıyor. Birçoğu 5-10 bin peşinat ve 1000 TL maaşla geçinen bu futbolculara yönetim “Vermiyoruz kardeşim” dediklerinde yapabilecekleri hiçbir şey yok. Aynı durum antrenörlerimiz için de geçerli, onların da güvenceleri yok. Tersi durum da geçerli elbette. Sezon başı peşinat veya avans alıp lisansı çıkmadan giden futbolcular da yok değil. Kulüpler de kimi zaman mağdur oluyor. O veya bu şekilde ortada anlaşmazlık olduğunda tarafların ortaya koyacakları bir belge olmuyor. Kimi zaman yerel basında bu tür haberler çıkıyor, “Verdim, almadım” tartışmaları gidiyor. Kim haklı belli değil…
TFF artık amatör liglerin gerçekten ‘amatör’ olmadığını kabul etmeli ve buna uygun bir mevzuat hazırlamalı. En azından Bölgesel Amatör ve Süper Amatör ligler ‘yarı profesyonel’ kabul edilmeli, kulüplere ve futbolculara uygun sözleşme imkânı sağlanmalı. Ortada bir gerçek var. “İdeali bu değil” diyerek bu işten kaçmak olmaz.
YAZI: EFKAN BUCAK
YAZDIKLARIN TAMAMEN DOĞRU AMATÖR LİG OLABİLİR AMA PROFESYONELLİĞE HER KONUDA BURADAN BAŞLANMALI
YanıtlaSilUYGUN OLMAYAN TAKIMLARIDA LİGLERE ALMAMALI (Her maçında kavga,olay çıkaran ve futbolcu yetiştiriyoruz diyerek tek amaçları futbolcuların sırtından para kazanmak olan takımları)
cok doğru bır yazı bız futbolcular bu konularda hep mağdur olup elımız kolumuz bağlı sankı mecburmuşuz gıbı yonetıcılerın pesınden koşarak para dılenıyoruz bız dılencı degıl ekmek paramızı kazanmaya calısan futbolcularız federasyon buna bır cozum bulursa mukkemmel olur en azından noter tastıklı sozlesme yapıp federasyona lısansı çıkartırken bunu da gondermeyı mecbur ederlerse kulüpler de rahatlar futbolcularda kım hata yaparsa cezasını ceker ama artık ortada bı hukuk olsun lütfen......teşekkürlerimi sunarım yerel futbol camıasına .....
YanıtlaSilÇok güzel bir yere değinmişsiniz biz amator futbolcuların çalışanlarıda var okuyanlarıda. Çalışanları neyse mesleğinden para kazanıyor öğrenci olanlar ise alacaklarını bekliyorlar. Böyle olunca parasını kazanamayan topcunun hevesi, iştahı kalmıyor bu futbolu oynamaya Federasyonun Gerekenleri Yapması Lazım Amatörlere Dış Kapının Dış Mandalı Gözüyle Bakmasınlar Artık. Elbet Yaşı Gelen Prof. Futbolcular Bile Amatöre Dönüyor
YanıtlaSilsizden isteğim antrenörlük hakkında da yazı yazmanız...Hiçbir kulüple alakası olmayan kişilere diploma veriliyor.Yönetici kartıyla takım çalıstıranlara''yeterli puanın yok'' deniyor.Böyle bir saçmalık olabilir mi Efkan bey.Başvuran herkes mülakata çağarılmalı.Senelerdir sıra beklıyoruz.Sonrada yönetıcı kartıyla takım calıstırıyorlar denıyor.Sen diploma verdınde bız mı almadık.Lutfen değinin buna
YanıtlaSilBRAVO EFKAN ABI HELAL OLSUN BU YAZINI CANI GÖNULDEN DESTEKLIYORUM.
YanıtlaSilBenim böyle bir yazı niyetim var. Ancak Antrenörlük Kurslarında değişiklik oldu diye biliyorum. TFF bir takım değişiklikler yaptı. Bugün-yarın yazarım
YanıtlaSilKesinlikle olması gereken bir durum .Bugün ticaret yapan birisi alacaklarını tahsil etmek için her türlü hukiki yolu denerken,oyuncunun bu alacaklarına karşılık bağlayıcı hiçbir şey olmaması,hukuki yaptırım uygulayamaması karşılığı yöneticilerin insiyatifine kalması bir hak gaspı olmakla beraber , yöneticilerinde üzerinde kul hakkı olarak kalmakta.
YanıtlaSilYalnız futbolcu arkadaşlarda kulüplerine sezon başı vermiş olduğu sözlerde tutarlı olması gerekir.Antrenmanlara keyfine göre katılıp keyfine göre katılmaması gibi.İş konusunda sorunum yok diyip,daha sonra hafta içi veya cumartesi olan maçlara gelememe mazaretleri gibi.
Bu sözleşmelerle iki tarafta biribirni bağlayıcı hükümler koyarak anlaşmalarını kağıt üzerinde yaparsa daha sağlıklı daha kaliteli bir yapı kurulabilir düşüncesindeyim.
Efkan abi iyide yarı prof.sözleşmeyle olursa vergi vermek zorunda kalmıycakmı futbolcu ve kulupler?gelir olarak neyi gösterecekler devlet katında sıkıntı olmazmı?
YanıtlaSilElbette kardeşim işin o yanı da var, devlet güvencesi altındaki her gelir için vergi şart... Bankalardaki mevduatlarımız için de vergi veriyoruz misal, off-shore bankalardaysa vergi yok ama onun da garantisi yok, paran uçup gidebiliyor... Yarı profesyonel sözleşme olursa devletin mali uzmanları buna göre bir ayarlama yaparlar sanırım..
YanıtlaSil