Öyle bir maçtı ki izlemeyenler çok şey kaçırdı. Çatalcaspor-Büyükçekmece maçı bir nevi bölge derbisiydi. Adına yakışır güzellikler o kadar çoktu ki, paylaşmamak haksızlık olur.
Oyun genelinde Çatalca ağırlıklı oynandı. 3-2 Büyükçekmece iyi skor daha da farklı olabilirdi aslında.
İki takımında top oynamaktan başka düşüncesi olmayan oyuncularının mücadelesi, kaçan pozisyonlar ve goller izlemeye değerdi. Dedim ya izlemeyenler çok şey kaybetti.
Tribünleri dolduran seyirciler son derece çekişmeli zevkli bir oyun izlediler ve hakeden kazandı.
Güzellikler oyunla skorla sınırlı değildi. Münferit bir iki sataşmanın dışında dostluk ve centilmenlik ön plandaydı.
Amatör futbolun tüm güzelliklerini içinde barındıran maçta Çatalca adına başka güzellikler de vardı.
İnsanlar iddialı olan, kazanmak için oynayan takımını benimsemiş.
Maç sonu galibiyeti kutlarken oyunculara eşlik eden taraftarın coşkusu görülmeye değerdi.
Amatör futbolun neden desteklenmesi teşvik edilmesi gerektiğini anlatan ideal bir maçtı.
Katkısı olan herkesi kutlarken Kadir hocaya ayrıca teşekkür etmek lazım.
Kazanmak sadece rakibini yenmek üç puan almak demek değildir.
Bu kategoride herkes genellikle her yerin en iyilerini ister. Kadir hoca 97 doğumlu çocuğu oynatıyor!
Altyapıdan alıp önceki maçta burnu kırılan bu çocuğu böyle bir maçta sahaya sürmesi ve oyundan aldığında tribünlerin ayakta alkışlaması Çatalca’nın gerçek manada kazanmaya başladığının göstergesi değil de nedir?
Bir oyuncu kazandırmak bir maç hatta bazen şampiyonluk kazandırmaktan bile önemlidir.
Kadir hoca da bu yönüyle değerlidir ve takdiri hak ediyor…
Böylesine güzel günde fazla dikkat çekmedi ama bir eksik vardı. Hakemin varlığı yokluğu belli değildi. Uzatmalarda oyunu durdurunca farkettik. Keşke durdurmasaydı. O arada bir kişinin bir anlık çılgınlığıyla herşey berbat olabilirdi. Neyse ki hakemlik şansı da yanındaydı.
YAZI: ENGİN AKIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.