Özgür’ü yedirtmem!

Hemen her maçın ardından binbir söylemle sallayanlar var. Sallamak serbest ama biraz edepli  ve ayarında olacak. Karagümrük maçının ardından da sallayanlar oldu. Bu sallamalar daha çok saha içinde mücadele eden forvetimiz Mustafa hakkında ağırlıklı oldu. Akabinde de ikinci yarının sonlarına doğru oyuna giren genç oyuncu İhsancan’a ve Vahit’e bolca sallandı.

 

Tamam kardeşim sallayın sallayın da biraz ayarınız olsun. Her puan kaybının ardından yok şu oyuncuyu Özgür aldı bunu da Özgür Kurt aldı gibisinden söylemler kabak tadı verdi.

 

O zaman şöyle basit bir hesap yapınız bu takımda her hafta gol atan Taner’i ve Kavaklılı İsmail’i de Özgür aldı. Bu iki ismi takıma kazandırdığı için de suçlayın o zaman Özgür’ü.

 

Buradan üstüne basa basa söylüyorum takımda forma giyenler de dahil olmak üzere yedekleri bile Özgür Kurt aldı.

 

Ne oldu geçmişte başaramadıklarınızı şimdi başardığı için mi suçlu Özgür Kurt.

 

Takımda oynadığı zamanlarda maç satmadığı için mi suçlu Özgür Kurt.

 

Geçen sezon takımı kümede tuttuğu için mi suçlu Özgür Kurt.

 

Bu takıma Kaptan olan Yunus Yaşar’ı, Vahit’i ilçeye tekrar kazandırdığı için suçludur Özgür Kurt.

 

Kavaklılı İsmail Düzgün’ü takıma kazandırdığı için suçludur Özgür Kurt. Ki İsmail’de forvettir.

 

Takmışsınız Mustafa’ya herifin kariyerine bir bakın ya sallayanların hiçbirinin ulaşamayacağı yerlerde top koşturmuş sonunda Silivri’ye evet demiş.

 

Evet, üstte saydıklarımı gerçekleştirmediği için suçludur, Özgür Kurt.

Sonuna kadar suçludur hemde idamı farzdır.

 

Bu nedenle politikanızı değiştirin derim sizlere. Özgür size biraz ağır gelir midenize oturur. Bir konuşsa (ki keşke konuşsa) yer yerinden oynar birileri sokağa bile çıkamaz.

 

O nedenle bırakın sizlerde top oynadınız. Haftalarca puan kayıplarının ardından düze çıkılacaktır. Beyhude hevesler içinde olmak, gereksiz kıskançlıklar bizi hep dibe itmiştir.

 

Hafta sonu oynadığımız Karagümrük maçında takım içinde hatalar olmuştur. Maçın hakeminin bariz hataları olmakla birlikte bizim de kendi içimizde hatalarımız olmuştur. Bu demek değildir kelle isteyelim. Kelle almak için çok erken.

 

Geçen seneyi bir düşünün. Geçen sene çok istendi ve kan değişimi gerçekleştirildi de ne oldu. Biraz daha tahammül edilebilseydi Tekin Aslıhan’a, yerine getirilenden daha iyi yerde bitirebilirdik ligimizi. Korkulu rüyalarla birlikte ligi tamamladık.

 

Geçen seneki yaşananların tekrar yaşanmaması için biraz daha sabır gerekir.

 

Sonra kulağıma birileri fısıldadı, “takımı Özgür oynatmıyor” diye… neymiş efendim Özgür sahadaki oyunculara etki ediyormuş onlar da hoca gönderilene kadar puan kayıplarına devam edecekmiş. Vay be sen ne büyükmüşsün Özgür Kurt. Bu kudretin nereden geliyor.

 

Bırakın hurafelerle, yalanlarla, kahve dedikodularıyla uğraşmayı da takıma az bi destek verin.

 

Kasaba Taraftar Grubundan bir de birkaç futbol fanatiğinden başka kaç kişi takımın idmanını takip eden var mı?

 

Kaçınız takıma destek mesajları verdi? Dışarıdan sallamakla olmuyor insanın sallayabilmesi için elini az da olsa taşın altına sokması gerekir. Yoksa hala havanda su döversiniz de dövdüğünüz sudan içeniniz olmaz.

 

Dedim ya Özgür’ü size yedirtmem diye. Kursağınızda kalır boğulursunuz. Hadi bakalım en azından sallayabilmeniz için içerdeki maçlarda bilet almanız bile yeterlidir.

 

Herkes işine baksın, bu takımın kaymakama teslim edileceği günleri de en iyi bilenim, sonrasında kimlerin ne şartlarda sahip çıktığını da.

 

Bu takım eğer şuan amatörde değil de 3. Ligde top koşturuyorsa şuan yanında olduğum insanların sayesindedir. Hadi bakalım yazının devamında kimlerin neler yaptığını ve kimlerin de ne yapmadığını paylaşırız ki insanlar neyin ne olduğu bir anlasınlar.

YAZI: ENGİN AKIN