SAL Klasman Grubu'na bakış

Amatör futbolla uzun yıllardır ilgilenen yazarımız Mehmet Şentekin, İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Grubu öncesi bir değerlendirme yazısı yazdı.

Klasman Grubu’ndan kaç takım çıkacağını anlamak için önce Bölgesel Amatör Lig statüsünü iyi anlamak gerek. Bu sezon bazı belirsizlikler var bu da Klasman Grubu’ndan kaç takım çıkacağını kestiremememize neden oluyor.

Bu sene BAL’da play-off sistemi var bu da demek oluyor ki İstanbul’dan takım çıkması garanti değil. Maksimum çıkacak takım sayısı üç ancak bunun olması için İstanbul takımlarının ilk ikiyi parsellemesi gerek. TFF Amatör İşler Kurulu eşleşmeleri bölgesel yapacak ayrıca İstanbul ve İzmir ekipleri birbiriyle eşleşecek.

9. Grup’ta Arnavutköy Bld, Sultanbeyli Bld, Yeniköy ve Kuştepe ilk 5 takımın 4’ünü oluşturmuş durumda. Allah’tan aksilik olmaz ise iki İstanbul ekibi çıkacak. Bu 4 takımdan en altta kalan kesin düşecek. Eğer biri şampiyon olursa sadece düşenin üstündeki baraj oynayacak. Eğer hiçbiri çıkamazsa ikinci ve üçüncü takımlar baraj oynayacak.
10. Grup’ta Çatalcaspor, Büyükçekmecespor ve Sultangazispor var. Eğer biri 3. Lig’e çıkarsa kalanlardan altta olan baraj oynayacak. Eğer üçü de çıkamazsa en altta kalan küme düşecek. Onun üstündeki baraj maçı oynayacak.
11. Grup’ta Halide Edip Adıvarspor, Dikilitaş, Yenibosna, Vefa var… 9. Grup’la durum aynı.

Önümüzde öyle bir tablo var ki, 3. Lig’e yükselme maçları oynanmadan tam olarak kestiremiyoruz. Ancak 4 takımım direkt çıkması kesin. Eğer 3. Lig’e çıkan takım 10. Grup’tan olursa, 4 de baraj maçı bizi bekleyecek.

Neyse biz Klasman Grubu maçlarına gelelim… Oldukça ilginç ve güzel eşleşmeler bizi bekliyor. Çok transfer yapıldı ancak bence çok transfer yapan değil moral motivasyonunu korumayı başaranlar BAL’a çıkacak. Olay çıkaran, kart gören takımların işi zor. Geçen sezon ilk maçta vukuata karışan Dolayobaspor ve Kazım Karabekir Mevlanaspor’un son ikide yer almasa tesadüf müydü? Ben açık söyleyeyim o Dolayobaspor sonuncu olacak takım değildi ama kalecilerinin ceza alması sonrası toparlanamadılar.

İlk hafta merakla beklediğimiz Feriköyspor-Küçükköyspor ve İFA-Sarıyer Yenimahalle maçlarının seyircisiz oynanması üzücü ancak biraz de bu kulüpler kendi ektiklerini biçtiler. Gerçi ben şunu iddia ediyorum Feriköy-Küçükköy maçı seyircili olsa bu yıl olay çıkmazdı ancak TFF de kendince haklı. Hatta Yemen Bey okuduğum kadarıyla verdiği bu kararın arkasında. Verdiği cesur kararlar ve her zaman söylediklerinin arkasında olmasıyla Yemen Bey başarılı bir yönetici profili çiziyor, kendisini ve ekibini tebrik ediyorum.

Yerel Futbol sitesinde her gün Klasman Grubu takımlarının transfer haberlerini okuyoruz. Herkes transfer yapıyor. Herkesin güçlü kadrosu var. 14 takım var 4 takım çıkacak. Yani birileri üzülecek, amiyane tabirle ‘madara olacak’. Belki galibiyetsiz bitiren takımlar olacak. Bu farkı belirleyen de takımların moral-motivasyonu, iç huzur, gündelik performans.

Gelelim bu seneki takımlara;

Leventspor: BAL’ın kurulması sonrası üçüncü kez Klasman Grubu’na kalan Leventspor iç huzuru sağlamışa benziyor. Geçen sezonki hayal kırıklığının ardından teknik direktör Serdar Gücüyener’le devam etmeleri ve kilit oyuncuları ellerinde tutmaları yerinde bir karardı ki geçen sezonki sonuçlardan sonra teknik heyeti değiştirseler kimse onları yadırgamazdı. Evet seyircileri yok, altyapıları yok, paranın gücüyle oluşturulmuş görüntüsü veriyorlar ama karşımızda yıllardır istikrarlı bir şekilde kafaya oynayan ve kurumsallaşma yolunda ufak da olsa adımlar atan bir kulüp var. Klasman Grubu’nun en kaliteli kadrolarından birine sahipler ve ilk 4 için adaylarım arasındalar.

Erokspor: Kadro olarak beğendiğim bir ekip ancak teknik direktör değişikliğinin nasıl etkileyeceğini kestiremiyorum. Cemal Kavraz’ın yerine gelen Nurettin Yıldız kariyerli bir isim ancak amatör ligde deneyimi yok. Takımın form grafiği de son haftalarda düzensizdi. Bu da soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Bayrampaşa Tunaspor: Dengeli ve güçlü bir kadroları, çalıştırdığı hemen her takımda başarılı olan bir teknik adamları var. Son yıllarda belli bir istikrarı da tutturdular. Kolay bir gruptan zorla çıktılar ancak Klasman’ın en iyi takımlarından biriler ve BAL’a direkt çıkacak takımlar arasında görüyorum.

Nişantaşı FK: Vardarspor karşısında attıkları son 90 dakika golü kulüp tarihinin dönüm noktası olabilir. O gol olmasa ve Vardarspor çıksa Kırmızı-Lacivertliler’in bir daha bu aşamaya gelecek gücü kendilerinde bulabileceklerinden emin değilim. Dürüst olmam gerekirse kendilerini favoriler arasında göstermek zor ancak ilk 3 maç çok kritik. Bu 3 maçta alınacak 5 veya 6 puanla Nişantaşı en azından baraj oynayabilir. Diğer şekilde işleri zor.

İFA: Her işte bir hayır vardır. Geçen sezon Klasman Grubu’nda averajla kaçan BAL ve akabinde baraj maçında yenilme İFA camiasını daha da hırslandırmış görünüyor. İFA’nın oturmuş bir kadrosu vardı ancak Klasman Grubu için çok yeterli görünmüyordu. Onlar da bunun farkında olacak ki 8 yeni ismi aldılar. Uyum sağlayabilecekler mi ben de merak ediyorum. Tamam çok iyi bir taraftar kitleleri var ancak futbol taraftarla oynanmıyor. İç sahada tıklım tıklım dolu tribünler önünde İstanbulspor’u yenememeleri bunun en büyük kanıtı.

Sarıyer Yenimahalle SK: Ligin en kaliteli kadrolarından biri olmadıkları muhakkak ancak duruş ve karakter olarak kendilerini beğeniyorum. İki sezon içinde 2. Amatör’den Süper Amatör’e çıkan bir ekip stres dolu son haftalarda çok iyi bir kriz yönetimi sergiledi; İstanbulspor gibi çok iyi bir ekibi geride bırakmasını bildi. Bu süreçte kimi çevreleri antipatik gelmeleri olası, hatta tarihlerinde daha önce hiçbir ilişkileri olmayan İFA ile ufak çaplı bir rekabete bile girdiler. Ancak Klasman Grubu’nda işleri çok zor.

Kartal Belediyespor: Kuruldukları ve Yıldırım Bosnaspor’u devraldıklarından bu yana ilk kez düşmeye değil de çıkmaya oynuyorlar. Önceki yıllarda maddi sıkıntıları olduğunu bildiğim kulübün bu yılki çıkışında, yerel seçimlerin arifesinde olmamız etkili mi bilemiyorum ancak elbette futbolcular ve teknik heyetin payı büyük. İlk 8’e gireceklerini düşünüyorum ancak direkt mi çıkarlar söylemek zor.

Modafen: Beni şaşırttıklarını itiraf etmem gerek. Yalnızca A takım seviyesinde değil altyapıda da güzel işler yapıyorlar. Ligi tanıyan isimleri bünyelerine kattılar. Bence en büyük eksikleri –yeni oldukları için- kazanma geleneğine sahip olmamaları. Bu da buralarda önemli bir eksiklik bence.

Feriköyspor: Teknik direktör değişikliği, yönetim ve bir kısım taraftar arasındaki gerginliğin üstüne tuz biber ekti. Oysa gerçekten çok iyi bir ekip ve ligin en zor grubunu lider olarak tamamladılar. Normal koşullarda bu takımın ilk dörde girip direkt BAL’a çıkması gerek ancak Feriköyspor pimi çekilmiş bomba gibi ve her şey olabilir. Bununla beraber son dönemde tribün olaylarına karışmamaları artı puan.

Çengelköyspor: Yüksek bütçesi ve hevesli yönetimiyle Çengelköyspor sezon öncesi favorilerdendi. Anca Feriköyspor’a iki maçta da kaybetmiş olmaları kafalarda soru işaretleri bırakıyor. İyiler, ancak yeterince iyiler mi, onu göreceğiz. Her sonucu alabilirler.

İncirtepespor: Etkileyici. İncirtepe’nin normal sezondaki performansını özetleyecek tek kelime. Çıktıkları 6. Grup’tan hiçbir takım BAL kalibresinde değildi ancak hepsi de kalbur üstü ve birbirine denk ekiplerdi ve bu grubu lider olarak tamamladılar. Bu gruptan düşen CFS bile diğer gruplarda üst sıralarda yer alırdı. İncirtepe için söyleyecekleri Nişantaşı ile aynı olacaktır. İyi başlarlarsa baraj için bir şansları olur diğer türlü zor.

Albayrakspor: Son yıllarda düşüşe geçen, düşmekten zor kurtulan Albayrakspor eski günlerine dönüş sinyali veriyor. Zaman zaman sürpriz sonuçlara imza atabilirler ancak bu grup onlar için iyi bir tecrübe olarak kayıtlara geçecek.

Küçükköyspor: Sessiz ve derinden geldiler. Bu sene isimlerini olaylarla duymadık. Sadece futbolla anıldılar ve başarılı da oldular. İyi de bir kadroları var. Eğer tribün olaylarına karışmazlarsa bu takım iş yapar.

Avcılar Belediyespor: Ligin ilk iki maçını kaybettikten sonra hiç yenilgi yüzü görmediler. Avcılar her zaman iş yapan bir takım. Klasman Grubu’nda da zaman zaman dikkat çekici sonuçlara imza atacaklarına inanıyorum.

Tüm takımlara başarılar dilerim.

YAZI: MEHMET ŞENTEKİN