Bırakın çocuğunuz top tepsin!

Sevgili sporseverler Türk futbolunun gelişmesi, ilerlemesi için spor kültürünün ülkemizde oluşturulması gerekir. Sporcu sayısı-lisanslı, lisanssız-o ülkenin spor bakımından değerlendirilme ölçütü olmuştur.

Bizim ülkemizde ise bu sayı Avrupa geneline göre çok aşağılardadır. Okullarda beden eğitimi dersinin azaltıldığı, spor dış sahaların avmelere dönüştürüldüğü, insanları içerlere mahkûm edildiği, obezite’nin lider olduğu bir dünyada, daha hala önceliğimiz şampiyonluk ve skor olursa spor kültüründen fark yeriz...

 

Spor kültürümüz böyle iken futbolda söz sahibi olmak sadece dönemsel yeteneklerin bir araya gelmesi ile yakalanan başarılarla sınırlı olacaktır. Dünya 3’ncüsü ol... daha sonraki turnuvada elemeleri geçememe gibi. Burada öncelik ,herkes için spor.. ama gerçekten herkes için spor.

 

Amatör futboldan, profesyonel  futbola uzanan yolda sistemi doğrular üzerine kurmazsanız, her ligde istenmeyen manzaralar  çıkar, kavga, şike, sahtekarlık...! Benim amacım, insanlar spor yapsın sağlıklı olsun, birlikte yaşasın, saygı, sevgi içerisinde rekabet edebilsin, başkalarının emellerine alet olmasın. Profesyonel futbolun üstatları çok, biz amatör futbolun kalitesini yükseltmeye bakalım. Bunu ve diğerinin kalitesini bu sporun mensubu taraftarlar, yöneticiler, hakemler ve oyuncular öncelikle sporun ruhuna uygun davranış içerisinde bulunup, Türkiye’de sporu yönetenlerden kaliteyi arttırmak için projeler, atılımlar bekleyip, isteyecekler. Herkesin işini tam yapması demek: sorun yok demektir. Bunlarda o ülkede verilen eğitimden geçer, sizler vatandaşlarınıza kaliteli eğitim verirseniz ileriki dönemde meyvelerini her alanda başarılarla alırsınız; aksini ise anlatmaya gerek yok....!

 

Antrenörler olarak eğitim seviyesi yüksek öğrencilerden kurulan takımların daha çabuk gelişim gösterdiği gözlenmiştir. Bu beraberinde spordaki eğitimden önce temel eğitimin ne kadar etkili olduğunu bizlere göstermiştir. Eğitim şart ama sporla birlikte... O‘nun birleştirici, rekabetçi, takım ruhu özellikleri ile birlikte daha sağlıklı, üretici, paylaşımcı nesiller elde etmek mümkün olacaktır. Bu da beraberinde ülke refahının ligini yükseltecektir. Yani bazılarının dediği gibi top tepmekle ne olurmuş, spor adama ne kazandırırmış.... Bu düşüncelerimiz ile şimdiye kadar yaşadık, gördük ve de görmeye devam ediyoruz. Bu şekilde olimpiyatları alma şansımız var mı...? Şuan kış olimpiyatlarını izliyoruz, tabi ki  dizilerle çakışmazsa...! Bizler millet olarak televizyonda, telefonda, bilgisayarda geçirdiğimiz zamanla dünya rekorlarına adayız, ne kadar güzel değil mi rekor kırmışız...! Rekor rekordur değil mi?

 

Dünyada ve ülkemizde futbolun yeri bir numarada gerek profesyonel kulüpler olsun, gerekse amatör kulüpler iyi yönetilemediğinden ötürü borç batağında yüzmektedirler. Şampiyon olmak için gelecek nesillerini kaybetmeye kadar giden kulüpler, günlük planlamalarla yok olmaya adaydırlar.. Malatyaspor, Zeytinburnuspor, Beykozspor… gibi takımlar bugünkü süperlig, 1.lig takımları iken amatör kümelere düşmüşlerdir, yönetim zafiyeti ve spor kültürü yoksunluğuna da güzel bir örnek olmuşlardır..

 

Üreten nesiller istiyorsak, sağlıklı, mücadeleci, rekabetçi, takımdaş ve vefalı bireyler yetiştirmeliyiz. Nasıl mı, kaliteli eğitim ve spor ile bunu fazlası ile başarırız. Bırakın çocuğunuz top tepsin, top tepmek çocukta çoklu zekasının gelişmesinde  çocuğa büyük katkısı olacaktır. Spor kardeşliktir, barıştır, birleştiricidir. Toplumsal ve bireysel açıdan sporun müthiş bir KDV’si vardır; göremeyenler için gözlük siparişi alınır...! Sporla yaşayan bir ülke olmak dileğiyle….        

YAZI: KEMALETTİN DİRİK