Son günlerde kulübün menfaatleri hakkında yorumlar tartışmalar yapılıyor. Kulübün menfaatleri zamana zemine kişiye göre değişir mi?
Değişirse kulübün menfaati kişisel menfaate dönüşmez mi acaba?
Benim bildiğim asıl olan kulüptür. Kimin yönettiği kimin çalıştırdığı, kimin ne kadar oynadığı kaç gol attığı anı olarak kalır hatıralarda.
Anılarda kalanlar profesyonelse karşılığını fazlasıyla almışlardır.
Kulüp menfaatleriyle ilgili sayısız örnek bulunabilir ama hiç biri KENAN BABANIN yerini tutmaz. En güzel yılları, gençliği, hayatı kulüpte geçti. Sadece maaş aldı. Ne şaibeye bulaştı ne sigortası ödendi ne de transfer parası prim, teşvik vs. herkesten fazla ihtiyacı vardı üstelik. Lakin kulübü mahkemeye vermek aklından bile geçmedi. Kulübün canlı tarihi sembolü oldu.
Aralarında hala yönetim kurulu üyesi olan, eski yönetici, eski hoca, üç beş maç oynamış eski futbolcu bulunan arkadaşlar ise takım profesyonel lige dönünce “fırsat bu fırsat” deyip kulübe dava açarak 25 yılın faturasını cezalarıyla birlikte yeni yönetime yüklediler.
Kulübün menfaatlerini değil kendi menfaatlerini düşündüler.
Böyle bir hakları vardı ama etik olarak kulübü dava edenlerin kulüple ilgili hedeflerini beklentilerini tekrar gözden geçirmeleri lazım.
Kulüple ilgili söyledikleriyle yaptıklarının tutarlı olması lazım.
Davayı yönetimden saklayan yöneticinin orada durmaması lazım.
En önemlisi oynamış, çalıştırmış olmak yetmiyor.
Samimi olmak lazım.
KENAN BABA onun için değerlidir…
YAZI: ENGİN AKIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder