Efsane Başkan rahmetli Akgün Silivrili’yi unutmak mümkün mü? Kulübe verdiği paranın lafı mı olur adam hayatını feda etti.
Profesyonel ligde Selami Değirmenci, Atilla Köse, Hüseyin Şahin gibi amatör kümeye düşünce dibe vuran kulübü ayağa kaldırmaya çalışan Turgay Sezginer gibi ve nihayet 19 yıl sonra tekrar Mutlu Memiş’in yaktığı ateşle 3. Lige çıkaran Mustafa Saral gibi karşılıksız hizmet eden vaktini-nakdini ayıran çok değerli başkanlarımız oldu.
Hepsinin ortak yönü Kulübün seviyesini korumak mümkünse standartlarını yükseltmek adına cefa çektiler.
Herhangi bir başarı veya başarısızlık karşısında kalitelerini duruşlarını bozmadılar...
Hatırı sayılır bir başkanlık geleneği oluşturdular.
Bu 30 yıllık gelenek Kızılcabölük maçında maalesef yerle bir oldu. Silivrispor geleneğinde böyle bir şey yok, bunun kabul edilebilir bir yanı da yok.
Allah’tan oyuncular terbiyeli, düzgün çocuklar uymuyorlar ama bu kulübün altyapısında diğer branşlarda yüzlerce çocuk genç, bayan sporcu var. Ailelerde tepkili hiç kimse küfür eden başkan ile çalışmak istemez.
Aslında iyi geçen sezon bu yakışıksız davranışla noktalandı.
Önümüzde kongre var.
Camianın ileri gelenleri kulübün üye profilini mali gelir-gider tablosunu ve ahlaki değerlerini tekrar gözden geçirip kulübün saygınlığını koruyacak bir yapılanma için harekete geçmeli.
Silivrispor bir spor kulübü olmakla beraber aynı zamanda bir eğitim yuvasıdır.
Orada bir kimlik bir karakter oluşturuluyor.
Başındaki insanın bu bilinçte olması gerekir ve beklenir…
YAZI: ENGİN AKIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder