Bence Ali... DÜŞMEZ!

Şunun şurasında İASKF seçimlerine sayılı günler kaldı...3 adaylı seçimde kulüpler kendi görüş ve düşünceleri kapsamında oylarını kullanacak temsilcilerini seçecek. Seçim sürecinde birkaç kez Ali Düşmez’in programlarına katılma imkanı buldum.

Benim kendisi ile gayri resmi tanışmam çocukluk yıllarında Paşabahçe Stadında Amatör maç izleme anlarıma rastlar, tabii ki ilkokul çağında bir çocuktuk o zamanlar. Aradan yıllar geçti elimiz kalem tutmaya yazdıklarımız medyada haber olmaya başlayınca daha da sık görür oldum kendisini. Yeniköy Spor Kulübü Başkanlığı Sarıyer Spor Kulübü Yöneticilik dönemlerinde kendisini daha da yakından tanıma sıklıkla aynı ortamlarda bulunma anlarımız oldu.

Dedim ya sayun Ali Düşmez insanlara gayet samimi gelen bir kişilik, oldukça renkli ve toplumun her kesimi ile anında diyalog kurmaktan çekinmeyen biri. Ben 35 senedir Amatör Futbol Camiasında gerek izleyici, gerekse de medya temsilcisi olarak yer aldım, dolayısı ile amatörlerimiz sorunlarına da vakıf biriyim. Ben dahil tüm amatör spor kulüplerin en büyük isteği lisans ücretlerinin düşük rakamlara çekilmesi. Fakat bunun şu an için mükkün görümediği de ortada. Bunun için amatör spor kulüpleri el birliği ile seslerini duyurabilecekleri bir miting mi ayrı bir program mı yaparlar bilemeyeceğim ancak bir şekilde seslerini daha da gür çıkarmaları gerekmekte.

Ali Düşmez’in önerisi ile lisans bedellerinden 50 liranın alınmaması ve de enflasyon oranında artşın 3 süredir durması iyi bir başlangıç olmuştur. Bugün 50 yarın 100 ve de bir diğer zaman diliminde 200 lira indirimler olabilir, ya da olmalı. Bunu da gerçekleştirecek olan kurumalar arası ilişkileri çok sağlam temelleri olan Ali Düşmez’in bizatihi kendisi olacaktır. Ben umutluyum rakamlar her yıl parça parça geri çekilebilir diye düşünüyorum. Diğer bir aday arkadaşın lisans ücretleri hiç alınmasın dediğiniz anda ortalıkta yüzlerce, binlerce tabela kulübü kurulup dolaşır. Aklına esen bir kulüp kurar, nasılsa lisans ücretleri de alınmayacak bas havanı, istediğin zaman aç, istediğin zaman kapa kulübünü gibi sayısız olumsuz yansımaların yüzlerce örneğinin muhatabı olur bu camia.

Şu anda bile birçok kulüpte sporun içinden gelmeyen, makam mevki peşinde koşan, bu emeline de ulaşınca kulübünü yüz üstü bırakan ya dabırakabilecek sayısı örnekler ile dolu iken o lisans bedeli olursa mantar gibi bu matıktaki kişiler türüyecektir.

Ali Düşmez geride kalan çalışma döneminde birçok projesi ile gündeme gelmeyi başaran bir isim. Ancak nedense part tıme iş olanağı sağlanması gibi çalışma süreleri futbolcunun tercihi ile şekillenebilecek bir konuda dahi oluşan ilgisizliği bugün dahi anlayabilmiş değilim, futbolcu da olunsa demekki bir rehavet, sıkıntı çekmeme hali, anne-babanın eline bakma hali devam etmekte.

Sağlık ile ilgili yapılan çalışmalarda sakatlanan hele ki futbol dışı bir uğraşta bile sakatlanan bir futbolcu kardeşimizin sosyal güvence kapsamında ücretsiz tedavi imkanı bulması başlı başına bir devrim idi. Bence bunun görsel bir örneği camiaya yansıtılabilse idi daha iyi anlaşılabilirdi. Ali Düşmez ve ekibi bir kez daha göreve geldiği anda bu konu üzerinde hani tv ekranlarında toplumu çeşitli konularda bilgilendirici kısa birkaç dakikalık filmler gibi bu tanıtım filmi de yapılabilir ve tv ekranlarından ücretsiz, ya daspornsorlar vasıtası ile yayınlanabilir.

Evet sahalarımzıda eskiden sağlık memurları vardı, yüzlerce kez bende izlediğim maçlarda onlara rastladım, hatta vakti zamanında kırık ayağı alçılı Enis Gözümoğlu adlı sağlık görevlisinin haberini yıllar önce Fotospor Gazetesinde haberleştirmiştim. Kusura bakmayın bu saha doktorları konusunda bizler hep eleştiri modundayız. İlk yardım kursları açılır kulüplerimizden kaç kişi katılır acaba? Bu öncelikle kendi aile bireyleri için de çok yararlı bir uygulama olmaz mı idi? Hala daha eline pet şişe suyunu alıp darbe alınan yere dökerek yasak savarcasına bir görev yapılmıyor mu? İllaki her kulüpte birer ilk yardım eğitimi almış bir kişinin olması yönünde bir kanun mu çıkarılmalı? Fedakarlığı biraz da bu camianın içindekiler neden yapmaz? Devlet kendisine bağlı çalışan insanları sahalara vermiyor, emekli olanlar zaten soluğu özel hastanelerde alıyor onlardan da yararlanabilmek zor mu zor, o halde ilk yardım kurslarına katılmak kulüpler için birer zorunluluk şart olmalı bence. Ancak kulüp lokalinde kağıt oynamak, fayans dizmek!!! Varken kim katılır o sıcak ya da soğuk günlerde ilk ardım eyitimie değil mi !!! işte mantığımız bu vesselam, Devlet sağlık görevlisi versin, Belediyeler doktorlarıı sahalara göndersin ...bunlar işin kolaycılığına kaçmak olmuyor mu sizce de?

Son olarak İASKF seçimlerinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum...Allah herkezin gönlüne göre ve de nasipince versin diyorum.....

 

YAZI: TALİP ERCAN