Her ne kadar açıkça ifade edilemese de çok ilginç gelişmeler yaşanıyor Silivrispor’da…
Mesela Özgür Kurt konusuna vakıf yönetici sayısı 4 ya da 5’tir. Diğerleri ya bilmiyor ya da eksik ve yanlış biliyor.
Kasaba Taraftar Grubuna Veteran muamelesi yapılıyor. Yani, böl-parçala-yönet taktiğiyle keskin mimari alternatif taraftar grubu oluşturuluyor!!!
Altyapıdaki gelişmeler daha ilginç ve vahim…
Altyapıda felsefe bellidir aslında. Sonuca ya da üretime odaklı çalışırsınız.
Bizde saha sonuçları evlere şenlik üretim ise koskoca sıfırdır. Bir Ahmet vardı. O’nu da bağlarının neden ve nasıl koptuğunu ne büyük kayıp olduğunu herkes biliyor.
Altyapıda bir maçta 5 kırmızı kart görüp hükmen mağlup olmaya ne demeli? Nerede kaldı sportmenlik. Nerede kaldı spor ahlakı?
Tuhaf olan ise yönetimin bu tabloya rağmen O varsa ben yokum restini kabul edip Rasim Destanoğlu’nun yerine uygun diploması olan, diplomasını kiraya verebilecek, maliyeti düşük, uygun uyumlu memur zihniyetli yeni bir altyapı direktörü aranıyor olması.
Unutmadan diploma kiralamanın cezası bellidir. Statü açıktır kiraya veren ve kiralayan hakkında. Kimse şikâyet etmese bile şahsen ben kendim gidip federasyona dilekçemi veririm bir Silivrispor delegesi olarak bu da unutulmayıp kenara not edilmeli…
Diğer taraftan voleybol takımı hocası kendi kızı diye resmi maçta sakatlanan takımın en iyi oyuncusunun bağ ameliyatı için kendi imkânlarıyla çözüm arıyor. 2-3 milyonluk bütçeli kulüpte işler böyle yürüyor…
Emek hizmet kariyer karakter yetmiyor.
Partili olmak lazım.
Çocukluk arkadaşı olmak lazım.
Ne iş olsa yaparım abi demek lazım.
Çünkü bu ülkede ne iş olursa olsun bir şey yapmaya kalksan belge lisans ruhsat istenir ama yöneticilikte bunların hiçbirine gerek yok.
Büyük reisten icazetle, hamili kartla, meclis encümen kararıyla bir şekilde gücü eline geçiriyorsun ve bundan sonra “buranın kralı benim ben olmalıyım, benim olmalı” içgüdüsüyle kendine uygun bir yapı oluşturmaya başlıyorsun.
Renodan inip mercedese bindiğin zamanda ne efsane ne sembol tanıyorsun, yöneticilik böyle bir şey işte…
YAZI: ENGİN AKIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.