Vay Rüstem Paşalılar vay!

Kimse vazgeçilmez değildir.
Mezarlıklar vazgeçilmez adamlarla doludur.
Tabii ki asıl olan camiadır.
Şahıslar gelir geçer.
Bu bir bayrak yarışıdır, ancak Özgür Kurt’un bubi tuzaklarıyla dolu mayın tarlasında görev yaptığını en iyi bilenlerdenim.

Başkan “Göndermedim, kovmadım ama gel de demem” diyebilir bu durum tamamen yönetimin tasarrufudur.

Özgür Kurt kendi bırakır kendi tasarrufudur yapacak bir şey yok aslında. Lakin Silivrispor’a nasıl geldiğini, nasıl kaldığını, çalıştığı kulüplerden neden nasıl gönderildiğini bildiğimiz teknik ekip arkadaşlarının sinsi ayak oyunlarıyla bu noktaya gelinmesi inanılır gibi değil.

Bu gibi durumlarda görüş ayrılığı olabilir normaldir. Çünkü takımın omurgasından çok birbiriyle çalışan kişilerin omurgası öne çıkar.

Profesyonelliğin acımasız kuralları geçen sezon ilk 10 haftada pas geçmiş olabilir ama bugün her an kapınızı çalabilir…

Son yıllarda kulübün dik durmasını sağlayan en sağlam ayaktı Özgür Kurt.
Herkesin açığını eksiğini kapatıyordu.
Öyle anlaşılıyor ki Özgür gitti kel göründü olacak, şimdi…

Başkan Atun, Özgür Kurt ve teknik ekiple ilgili düşüncelerini tekrar tekrar gözden geçirmeli…

Bu işi yerele yaymaya çalışırken kulübün yereldeki en önemli sembol ismini elinde banka hesap numaraları ve belediye bankamatik kartlarıyla dolaşanlara kurban vermemeli.

Özgür Kurt tüm kariyeri boyunca belli bir duruşu olan Silivrispor ile ilgili görev söz konusu olduğunda kulübün menfaatleri ve geleceği açısından mevcutların arasında en iyisidir…

Bu işin bir de taraftar boyutu var.
2,3 milyonluk bütçeli kulübün kongre sonrası ilk icraatının Özgür Kurt’u saf dışı etmek olmasını da kimseye anlatamazsınız.

Çarşıdaki herkes kimin ne olduğunu, neyin nereden geldiğini çok iyi biliyor.

Amaç kısa vadeli kişisel menfaatler ise herkes sonuçlarına katlanır. Yok, eğer uzun vadeli toplumsal yarar gözetilecekse o zaman bu operasyon Özgür ile sınırlı kalamaz, kalmamalı da.

Silivrispor camiası öz evlatlarına ihanet edenleri asla tasvip etmez.
Ben ihanet diyorum ama kendi işini kovalayan sözleşme yenilemek izin Özgür Kurt’u kullananların işini garantiye aldıktan sonra ilk fırsatta kapı arkasında “Onsuz da olur” demeleri ihanettir.

Ekip arkadaşını satmaktır onun takdirini de kamuoyu yapacaktır.

İhanet veya satmak ikisi de kötü ve tercihini kötüden yana kullananlar bunun bir açıklamasını yaparlar diye umuyor ve inatla ve sabırla da bekliyorum…

YAZI: ENGİN AKIN