Cuma, Temmuz 18, 2014

'Aramızdaki en büyük fark profesyonellik'

Dünyanın ve Türkiye’nin önemli ekonomisi kaynaklarından birini oluşturan spor endüstrisinin zirvesi geçtiğimiz günlerde Spor Müdürlüğü yürüttüğüm İstanbul Ticaret Üniversitesinde yapıldı.



 

Katılımcıların güncel konularda görüş bildirdiği zirvede futbolumuz için çok çarpıcı açıklamalarda bulundular... İlk bölümde TFF Genel Sekreteri Prof. Dr. Emre Alkin 2000'li yıllarda Türk futbolunun ürettiği gelirin 150 milyon dolar; bugün ise bu rakam 580-600 milyon dolar, toplam gelir 10 yılda % 300 artmış. Avrupa’nın 6.büyük futbol ekonomisine sahip bir ülke durumuna gelmişiz. Bu büyük rakamların dernekler kanununa göre yönetmek ne kadar doğru oda muamma!

 

İki takımımız Avrupa kulüplerini geride bıraktı
Futbol para liginin raporuna göre 2012-2013 futbol sezonunda dünyanın en zengin 20 futbol kulübü listesinde GS 16.sırada FB 18.sırada yer almıştır. Bu yükselişin iki kulübün Avrupa kupalarındaki artan başarıları neden olmuştur. İki takımımız birçok Avrupa kulüplerini gerilerde bırakmıştır. Bunun yanında handikaplarımız da mevcut. En çok transfer yapan ülkeler arasında 2. veya 3. sıradayız. Allah’tan İtalyanlar birinciliği açık ara önde götürüyorlar. Türkiye 10 ülkenin transfer gelir-gider farkına bakıldığında 53 milyon avro'luk bir rakamla İngiltere, Hollanda, Almanya, Fransa, Rusya ve İspanya’nın arkasından 7. sırada yer aldığı görülmektedir. Burada en fazla kar eden ülkeler Hollanda ve İspanya’dır. Türkiye gelecek sezondan itibaren uygulamaya konulacak olan UEFA'nın yeni mali kriterleri doğrultusunda yapılan araştırmalara göre, Süper Lig kulüplerinin transfer harcamaları 41 milyon avro azalacak; bu da bu sezon 130 milyon avro olan 89 milyon avroya düşecektir. Bu da transfer bütçelerinin 1/3 oranında düşeceği, uymayanlara UEFA tarafında büyük yaptırımların olacağı söylenmektedir.

 

Aramızdaki en büyük fark profesyonellik
Futbolun beşiği İngiltere’de durumun nasıl olduğunu, bir sürü handikapları nasıl aştıklarını ve bir marka ligin nasıl yaratıldığını öğrenmek için zirvede konuğumuz olan Nic Coward'a sorduk. Kendisi İngiltere Premier Ligin Genel Sekreteri. Nic, futbolun yaratıcı ekonomisi olması gerektiğini, Premier Ligin 25 yıldan beri sürekli yukarı giden bir grafikle markalaştığını, markalaşmada oynanan oyun kalitesi ile birlikte federasyonun kulüplere olan desteğin çok iyi olduğunu, desteklemelerinde büyük küçük kulüp ayrımı gözetilmeden yapıldığı vurguladı. Gelir kalemleri olan naklen yayın, bilet gelirleri ve ticari gelirlerin çoğu kulüpte dengeli bir dağılım görülmektedir. Gelir dağılımlarının transfer harcamalarından bütçeye kadar her şeyin organizasyonel bir planlama dahilinde, profesyonel yöneticiler tarafından yapılıyor, kimse kimsenin işine karışmıyor. Başkan, Başkanlığını, teknik direktör ise teknik direktörlüğünü yapıyor... Herkes bildiği işini yapıyor. Aramızdaki en büyük fark profesyonellik...

 

Objektif muhakemeyi sağlamak görevinizdir
Sevgili Spor Yöneticilerim, her şeyden önce futbolun ülke çıkarları çerçevesinde topluma fayda sağlayan, barış getiren, uluslararası camiaya katılımı kolaylaştıran, insan haklarına saygılı, ayrımcılığın yok edildiği, gelir seviyesi dahil hiç bir sübjektif engele takılmadan herkesin eşit şartlarda rekabet etmesini ve her türlü etkileşime rağmen objektif muhakemeyi sağlamak görevinizdir.

 

Göreve geldiğinizde egolarınızı gömün. Yarınlarımızın, sayenizde kurtarılması dileği ile...

 

YAZI: KEMALETTİN DİRİK

Hiç yorum yok:

Haftanın sürprizi Oklalıspor'dan

İstanbul Süper Amatör Lig 7. Grup'ta ilk 7 maçını kaybeden ve haftaya puansız son sırada giren Oklalıspor deplasmanda şampiyonluk adayla...