Sezon açılışının ardından!

Sezon açılışları bir nevi gövde gösterisidir.

Genellikle beklentiler, hedefler ortaya konur.

Umutlar ve iyi temenniler dile getirilir. Her şey iyi başlar ve hep başladığı gibi gitmesi beklenir.

 

Çatalca maçının oyun veya skor açısından fazla bir önemi yok.

Çok iyi transferler yapıldı.

Kadro iyi.

Takım iyi.

Yeni malzeme iyi.

İş, helva yapmayı becerebilmeye kalıyor…

 

Gösteri maçında takım hakkında yorum yapmak yerine olayı genel yapıya bakarak değerlendirmek lazım.

 

Yapıyı ayakta tutan faktörler belli. Onlar ne kadar umut ve güven verici?

Açılış törenlerinden bunu anlamak mümkün aslında.

 

Dolayısıyla bu törenlerde oluşan hava takımın yönünü belirleyebiliyor. Bu iş birazda hava işidir. Çok küçük bir ayrıntıdır ama şeytan da ayrıntı da gizli değil midir?

Havalara girmekten bahsediyoruz.

Şartlarıyla, malzemesiyle, kadrosuyla, taraftarıyla, takip edenleriyle, teknik ekibiyle, yönetimiyle, eskisiyle, yenisiyle camiayı havaya sokmaktan bahsediyoruz.

 

İşte bu sinerjidir önemli olan.

Açılışlar bu anlamda bir fırsattır da.

Yoksa Mustafa atar, Rasim tutar.

Bugün Çatalca’yı yenersin yarın Akalan’a yenilirsin neticede futbol bir oyundur. Fakat oyun içinde oyun olan çok boyutlu bir oyundur!!!

 

Gün gelir.

Yapılan yatırımın kaçta kaçının altyapıya gittiği, kaçta kaçının Silivri’de kaldığı sorulur.

Gün gelir.

Futbol odaklı skora endeksli dış transferlere bağımlı kalmak tartışılır.

Gün gelir.

Siyasi boyutu da tartışılır. Aslında işin siyasi boyutu da malum değil mi zaten?

 

Bu hikâyenin mutlu sonla noktalanması için oyunculara büyük iş düşüyor.

Kaptan Yunus Yaşar sana çok iş düşüyor.

Sen Yunus Yaşar Silivrispor’un ikinci profesyonel lig kariyerindeki ilk takım kaptanısın.

Oyunculara çok işi düşüyor dedim ya.

Çok çalışacaklar.

Güçlü olacaklar.

Mümkünse her maçtan puan çıkaracaklar.

Allah sakatlık kaza bela vermesin.

Hepimiz için geçen yıldan daha başarılı keyifli bir sezon olsun…

YAZI: ENGİN AKIN