Sayfalar

TERFİ ARŞİVİ

TÜRKİYE ŞAMPİYONASI

Sayfalar

Cuma, Eylül 05, 2014

Silivri’de kurban pazarı kuruldu!

Futbolda günlük anlık değerler vardır. O gün O anda iyi hissedersiniz, işler iyi gider değer kazanırsınız. Bazen tersi de olabileceği gibi birkaç pozisyon veya bir maç bakarak gelecek hakkında ahkâm kesmek yanıltıcı olabiliyor.

 

Silivrispor’un izleyicisinin gözü önünde oynadığı Çatalcaspor maçını ölçü alacaksak karalar bağlamamız lazım!!!

 

İlk su molasında seyircinin bir kısmı notunu vermişti. Sonunu beklemeden stattan ayrılanlar bile çoğunluktaydı.

 

Oyuna bakıp “perşembenin gelişi, çarşambadan belli olur” demek önyargı olur.

Oyuncular bir şekilde toparlanıp performanslarını arttırabilirler.

Endişe verici olan ise, ortam, olaya bakış, ilgi ve alakaydı.

Saha içindekiler tribündekilerden daha kalabalıktı!!!

 

Tanıtılan isimlerle yapılan alkışın şiddeti süresi, seyircinin profilini ele veriyordu. Herkes kendi yakınından misafirinden alkış aldı. Oysa takımı havaya sokan izleyici seyirci değil, taraftardır…

 

Futbolda para çok şeydir ama her şey kesinlikle değildir.

Oyunculara iki yüz bin verir, milyonlar harcayabilirsiniz ama kesinlikle yetmez.

Takım sahada yürüyebilir.

Takımı koşturacak, coşturacak itici güce ihtiyaç vardır.

Bu güç taraftarıdır.

Taraftar tamamlayıcı faktördür.

 

KASABA’nın olmadığı yerde tribün etkisi kalmamış insanlar “bu sene bir şey olmaz” noktasına gelmiş ve dağıtılan kulüp şapkasını alan da devre bitmeden sahile çay içmeye yollanmıştı bile.

 

Yöneticiler böyle daha huzurlu, mutlu olabilirler ama KASABA tribüne dönmezse lig maçlarında seyirci toplamak için promosyon, eşantiyon dağıtmak zorunda kalabilir…

 

KASABA olmadan takımın bir yanı hep eksik kalır. Diğer yanları zaten sıkıntılı, altyapısı ise evlere şenlik.

 

Altyapı sorumlusu üç hocaya yıllık 1000 TL maaş teklif edebiliyor, üstlerine kitabına uydurulmuş gençlik geliştirme koordinatörü getirebiliyor.

 

Bir tarafta milyonlar harcanırken diğer tarafta 333 TL’yi teklif etmekte kabul etmekte inanılır gibi değil.

 

Bu işler bu kadar ucuz, bu kadar basitse yetiştiricilikten, geliştirmekten, koordine etmekten, yatırımdan, altyapıya hizmetten bahsedilemez. Altyapı amaç olmaktan çıkmış araş haline gelmiş demektir.

 

Her şey birbirine geçmiş o kadar karışmış ki bir tercüman ve bir falcımız eksik!

Falcı lazım çünkü. Bu takımda kimin nerede ne yapacağı belli değil.

Tercüman lazım çünkü. İdari ve teknik kadro aynı dili konuşmuyor.

 

 

Kitabın ortasından yazınca kimsenin hoşuna gitmiyor. Herkes amigo istiyor ama yapılanların doğru olduğunu söylemek yazmak mümkün değil ki…

 

Görünen köy kılavuz istemez. Bu mantaliteyle tribünlerin dolmasını insanların takımı sahiplenmesini daha çok bekleriz. Üstüne birde içerde maç alamazsak kurbanlık pazarı erkenden kurulmuştur. Hayırlı olsun…

YAZI: ENGİN AKIN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kurum ve kişilere hakaret eden yorumlar yayımlanmaz. Gözden kaçmış yorumlar olabilir, lütfen bizimle iletişime geçiniz.