Taraftar saha dışını pek bilmez. İlgilenmezde.
Sahadaki görüntüye skora bakar iyiyse keyfini çıkarır alkışlar, kötüyse de “söylesene bize hoca takım niye oynamıyor” diye bağırır…
Çünkü 150-200 binlik transferler sahada yürüyorsa birde 1,5-2 milyonluk bütçe söz konusuysa sıkıntı baş gösterir.
Bunlarla birlikte canı yanan Silivrisporlu yöneticilerden bazıları şu sözleşmelere, şu hesaplara bir bakalım deme ihtiyacı hissediyorsa İhsan Atun vay haline…
İncelenen sözleşmelerde ve hesaplarda da giren çıkan da belli değilse o zaman yandı gülüm keten helva…
Herkesin bildiği sabit gelirler ve bağışlara rağmen ödemeler yapılmıyor, sezon sonuna çek, senet veriliyorsa ah be İhsan Atun ahhhhhh…
Verdiklerimizi kurtarabilirsek ara transferde Samet ile Mustafa’yı elden çıkarma planları yapılırsa, vay incedeyiz İhsan Baştanım…
Kulüpte sadece kaleci antrenörü ve bayan voleybol antrenörlerinin maaşları sekmiyorsa, olacak iş mi be Başkanım, nerede kaldı sizin sosyal demokrasiniz?…
Kreş, dershane paralarını bile kulübe ödeten hoca Belediye Başkan Yardımcısını telefonla arayabiliyor, Tonta’nın elini öpüyorsa ve yine de kulüp arayışına geçiyorsa, uyuma İhsan Başkanım uyuma…
Ne yönetici ne de CEO kulübeye giremiyorsa
Her derde deva diye getirilen CEO “ara transferi bekliyorum” derken bugün ise “6 ay sonra yokum” diyorsa
Bir yönetici “bundan sonra bir kuruş vermem” diyorsa
Başkan ceketi çıkarıp oyunculara dalıyor, sövüyor ve kovuyorsa orada sevk ve idare yoldan sapmış demektir…
Bu tablo başkanın hocanın ve kaleci antrenörünün ortak yapımıdır.
“Özgür Kurt olmasa da olur” dediler ve bugünleri gördüler!!! “Aylardır maaş alamıyoruz geçen yılı mumla arıyoruz” demeyecekler o zaman dimi…
İşte üstte yazdıklarım ve daha önce yazladıklarımın hepsinin nereden sızdığını bulmak için cadı avına çıkmayacaklar.
Başkanın en iyi tarafıdır. İkna kabiliyeti çok yüksek hiçbir yerden eli boş dönmüyor, malzemeciden bile 5 bin lira almış, yok artık…
Şimdi şapkayı önlerine koyup taraftara cevap verecekler Tonta’nın değil o malzemecinin elini öpecekler…
Eğri oturalım doğru konuşalım bu tablodan mutlu son fotoğrafı çıkmaz kardeşim…
Gemi karaya oturtmak üzere, yanındayız, arkandayız ile de gitmez. Artık bu saatten sonra kan değişikliği de yetmez.
Organ nakli gerekebilir.
Daha fazla gecikmeden müdahale etmekte fayda var. Zira içinde bu işleri yapabilecek yüzlerce insan bulunan 150 bin nüfuslu kasaba futbolda akıntıya kapılmış sürükleniyor…
Sahadaki görüntüye skora bakar iyiyse keyfini çıkarır alkışlar, kötüyse de “söylesene bize hoca takım niye oynamıyor” diye bağırır…
Çünkü 150-200 binlik transferler sahada yürüyorsa birde 1,5-2 milyonluk bütçe söz konusuysa sıkıntı baş gösterir.
Bunlarla birlikte canı yanan Silivrisporlu yöneticilerden bazıları şu sözleşmelere, şu hesaplara bir bakalım deme ihtiyacı hissediyorsa İhsan Atun vay haline…
İncelenen sözleşmelerde ve hesaplarda da giren çıkan da belli değilse o zaman yandı gülüm keten helva…
Herkesin bildiği sabit gelirler ve bağışlara rağmen ödemeler yapılmıyor, sezon sonuna çek, senet veriliyorsa ah be İhsan Atun ahhhhhh…
Verdiklerimizi kurtarabilirsek ara transferde Samet ile Mustafa’yı elden çıkarma planları yapılırsa, vay incedeyiz İhsan Baştanım…
Kulüpte sadece kaleci antrenörü ve bayan voleybol antrenörlerinin maaşları sekmiyorsa, olacak iş mi be Başkanım, nerede kaldı sizin sosyal demokrasiniz?…
Kreş, dershane paralarını bile kulübe ödeten hoca Belediye Başkan Yardımcısını telefonla arayabiliyor, Tonta’nın elini öpüyorsa ve yine de kulüp arayışına geçiyorsa, uyuma İhsan Başkanım uyuma…
Ne yönetici ne de CEO kulübeye giremiyorsa
Her derde deva diye getirilen CEO “ara transferi bekliyorum” derken bugün ise “6 ay sonra yokum” diyorsa
Bir yönetici “bundan sonra bir kuruş vermem” diyorsa
Başkan ceketi çıkarıp oyunculara dalıyor, sövüyor ve kovuyorsa orada sevk ve idare yoldan sapmış demektir…
Bu tablo başkanın hocanın ve kaleci antrenörünün ortak yapımıdır.
“Özgür Kurt olmasa da olur” dediler ve bugünleri gördüler!!! “Aylardır maaş alamıyoruz geçen yılı mumla arıyoruz” demeyecekler o zaman dimi…
İşte üstte yazdıklarım ve daha önce yazladıklarımın hepsinin nereden sızdığını bulmak için cadı avına çıkmayacaklar.
Başkanın en iyi tarafıdır. İkna kabiliyeti çok yüksek hiçbir yerden eli boş dönmüyor, malzemeciden bile 5 bin lira almış, yok artık…
Şimdi şapkayı önlerine koyup taraftara cevap verecekler Tonta’nın değil o malzemecinin elini öpecekler…
Eğri oturalım doğru konuşalım bu tablodan mutlu son fotoğrafı çıkmaz kardeşim…
Gemi karaya oturtmak üzere, yanındayız, arkandayız ile de gitmez. Artık bu saatten sonra kan değişikliği de yetmez.
Organ nakli gerekebilir.
Daha fazla gecikmeden müdahale etmekte fayda var. Zira içinde bu işleri yapabilecek yüzlerce insan bulunan 150 bin nüfuslu kasaba futbolda akıntıya kapılmış sürükleniyor…
YAZI: ENGİN AKIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder