Perşembe, Ocak 22, 2015

ÖZGÜR KURT...

Oyuncular mümkün olduğu kadar etkilenmeden ilk yarı için iyi sayılabilecek bir grafik çizdiler ama kulüpte işleyişin sıkıntılı, ilişkilerin problemli olduğu biliniyor.

Birileri “tüm bunlara katılıyorum ama Büyükçekmece daha kötü onu da yazsana” diyerek konuyu Özgür Kurt’a bağlamaya çalışıyor.

Öncelikle söyleyelim. Silivrispor için ölçü Büyükçekmece olmamalı. 
Böyle bir kıyaslama çok saçma ve son derece gereksiz. 
İyisiyle kötüsüyle yanlışlarıyla Özgür Kurt devri Silivrispor’da kapandı. 
Artık ona buna laf sokmaktansa Silivrispor’u sevdiğini söyleyenlerin hemen hepsi artık işlerine bakması gerekir. Yani kendi ayakları üstünde durmasını öğrenmeleri gerekmektedir. 

Özgür Kurt benim çocukluk arkadaşım. 
Belki de bundandır kendisini bu savunmam ve desteklemem. Alacağı her türlü kararda yanlarında olurum... 
Özgür Kurt’u görev yaptığı süre içinde çok eleştirdim ama dönemleri kıyaslayacaksam kimin ne yaptığına şöyle bir bakayım isterim.

Özgür Kurt altyapıdan gelmiş. 
Yıllarca oynamış.
3. lige çıkan şampiyon takımın kaptanı.
Sportif direktör oldu Silivrispor’a.
İlk yılında takım bir şekilde ligde kaldı.
İkinci yılında ise Play-Off son anda kaçırıldı.
Kupada turlar üst üstte geçildi.
Süper Lige oyuncu verildi.
Kulüp tur primi ve bonservis parası kazandı.
Formasına sponsor buldu.
Hiç kimsenin kulüpten alacağı kalmadı.
Hiçbir sözleşme kulübü sıkıntıya sokmadı.
Maya tutmuş, sistem oturmuştu ama eskiler rahat durmadı.
Kaptanlar, hocalar, siyasiler kulis baskı yaparak bazı yöneticileri süreci hızlandırmaya zorladı!!!
Ve önce belediyeden işten atıldı, sonra da kulüpten gitti.
Buna rağmen yakmadan, yıkmadan, kırmadan adam gibi gitti…

Hatası yanlışı lok muydu?
Olmaz mı vardı tabii…
Hep kulüp tarafında durdu.
Hep oyuncuların, hocaların yanında oldu.
Başkaları gibi yapsaydı bugün hamili kartla bankamatik personeliydi…

Peki, Özgür Kurt’tan sonra durum ne?
İşte buna da bakmak lazım…
Kupada beğenmeyip de gönderdiğimiz oyunculara elenmişiz.
Ligde asansör gibiyiz. İner mi, çıkar mı belli değil.
Kulübeye müdahaleler.
Mali problemler.
Kavgalar.
Gürültüler.
Yöneticiler küsmüş.
Taraftar gitmiş.
Mustafa Kaya üstte para alarak PSV Düzyurt’a kaçmış.
Diğerleri ayrılmak istediğini iletmiş.
Takım idmanlara çıkmıyor.
Şimdi nerede bu kulisçiler, baskıcılar, süreci hızlandıran yöneticiler?
Her derde deva diye tanıtılan CEO’yu gören var mı?
Deplasmana kim gidecek, protokole kim girecek diye birbirlerini yiyorlar…
Maalesef karşımızdaki tablo bu.
Öncesiyle, sonrasıyla yaşananlar aynı yöneticilerin marifeti, aynı yönetimin tasarrufu.
Tercihler arasındaki fark son derece net ve çok bariz.
Süreci birebir yaşayan yöneticiler, hocalar bile “geçen yılı mumlu arıyoruz” diyebiliyorlar. Başka söze gerek var mı?
Dolayısıyla Büyükçekmece üzerinden dolanmaya gerek yok.
Eleştirilerin kaynağını bulmak için kısa yoldan kulübün dününe bugününe bakmak yeterlidir sanırım… 
Özgür Kurt ile ilgili yazacaklarım bu kadar. 
Bir daha ki sefere daha kırıcı olabilirim.

YAZI: ENGİN AKIN

Hiç yorum yok:

İstanbul 1. Amatör'de 3 maça hükmen kararı

İstanbul 1. Amatör Lig Tertip Komitesi bugünkü toplantısında üç maçta hükmen galibiyete karar verdi.