İASKF'YE AÇIK MEKTUP

Sevgili İASKF,

Duydum ki Özgecan kardeşimizin başına gelenlere hepimiz gibi sen de çok üzülmüşsün. O kadar ki, yöneticilerin aileleri ile biraraya gelmiş, kadınlarımızın önemine dikkat çekerek bu talihsiz olayı kınamışsınız. Fotoğraflardan görüldüğü kadarı ile kahvaltılı yapılan bu anmada, olayın bir daha tekrarlanmaması dileğinde bulunmuşsunuz. Hoşgörüne inandığım için bu konuda bir iki kelam da ben etmek isterim.

İstanbul futbolunun tepesinde sen varsın. Yönetiminde ve kurullarında yer alan erkek üye sayısını ben söyleyeyim. Elli bir. Kadın sayısını sen söyleyebilir misin? Bir ipucu vereyim. Ağabeyin TASSK'teki altmışdokuz erkek üyenin yanındaki kadın sayısı ile aynı. Bu yüzden toplantılarda bu alanda yeterli ses çıkmıyorsa, izninle ben bir bakış açısı sunayım. Belki bu talihsiz olayı oluşturan ortamın biraz daha kontrol altına alınabilmesine yardımcı da olabilmek için değerlendirirsin.

Futbol kitlelere ulaşabilme gücü açısından çok önemli bir araç. Endüstriyelleşen futbol ise tüketici için kadın-erkek ayrımı yapmıyor. En güzide kulüplerimizin zaman zaman yayıncı kuruluş ekranlarında dahi yer bulan kadın taraftar grupları var. Futbolun bu yayılması kadınlarda pasif izleyici düzeyini çoktan geçti. Artık daha fazla çocuk oyuna katılma isteği ile spor sahalarının yolunu tutuyor. Erkek çocuk Ronaldo gibi şut atmak istediği zaman problem olmuyor pek. Kız çocuğu Messi gibi çalım atmak dediğinde kalkan o kaş var ya. Onu halletmek gerek işte. Sosyal rollerin, hem erkek hem de kız çocukları daha küçükken ve ikisine de fırsat eşitliği verecek şekilde geliştirilmesini sağlamak gerek. Üstelik stereotiplerin katılaştığı erken yaşlarda. Daha basitçesi. Milli takım oyuncusu kız futbolcuya, rasgele sokaktan geçen erkek bir çocuğun "ofsaytı biliyor musun ki sen?" demeyeceği bir normalleşme olması gerek.

Peki nasıl olacak bu fırsat eşitliği dersin İASKF ? Yalnızca yönetim ve kurullarındaki kadın sayısından bir fazla kız futbol ligi kursan İstanbul'da ? Bu bile güzel bir başlangıç olur sanki. Zaten erkekler için u11, u12, u13, u14, u15, u16, u17, u19 liglerin var. Bir tane de kız ligi olmuş çok mu olur? Hem de göstermiş olursun, kız çocukların sosyal durumlarını iyileştirmek için bir şeyler yaptığını. Kız ve erkek arasında fırsat eşitliğini gözettiğini.

Aslında senin de bayağı işine yarar bu sevgili İASKF. Malum büyük ağabeyin TFF, dörtten fazla kız futbol takımı olan illerde ASKF'lere kız ligi yapacaksın diye buyurmuş. İstanbul'da takım sayısı onu geçti biliyor musun? Geçen yıl kulağımızın üzerine yattık. Yapmadık. Bu yıl da yapmasak TFF'nin yine bir şey soracağı yok ama, daha iyi olmaz mı Özgecan'ı bir İstanbul minik kız futbol ligi ile yad etmek?

Kusura bakma İASKF. Biraz uzun oldu. Belki okumak zor olur da hızlıca sonuna bir göz atmayı tercih edersin diye ana fikri bir kez daha vurgulayayım. "Lütfen TFF yükümlülüğünü yerine getirerek, İstanbul'daki onu aşkın takım için, sekiz erkek ligi yanında bir de minik kız ligi düzenle". O zaman Özgecan'ın başına gelen talihsiz olay, İstanbul'da hayırlı bir şeye vesile olmuş diyebiliriz.

Sevgiyle kal