Sezona
geç hazırlanan Nişantaşı FK’nın sonradan yükselişe geçmesi ve ilk etabı başarıyla geçmesi kırmızı-lacivertli
camianın yüzünü güldürüyor. 14 yıl sonra yeniden başına geçtiği takımını çok
çalıştırarak zirveye taşıyan Teknik Direktör Ercan Ötüntemur ise hesaplarının
bir, bir tutmasının haklı gururunu yaşıyor.
Cemil Şirvanlı’nın restini görünce
dayanamadı!
Türk
futbolunun önemli Teknik Direktörleri arasında yer alan Ercan Ötüntemur, aynı
zamanda Hukuk Fakültesi mezunu. Yücespor, Eyüpspor, Nişantaşı, Beylerbeyi,
Tepecik, Kasımpaşaspor, Bakırköyspor, Darıca Gençlerbirliği, Gebzespor,
Alibeyköyspor, İstanbulspor A.Ş ve Ümraniyespor’da çalıştıktan sonra bir süre
dinlenen 58 yaşındaki Teknik adam, uzun zaman sonra yeniden Amatör ligde bir
takımı çalıştırmaya başlayınca birçok kesimden eleştiri aldı. Geçmiş yıllarda
şampiyonluk yaşadığı ve çok sevildiği Gebzespor’un sezon başındaki teklifini
"Profesyonel Ligde çalışmak istiyorum" diye kibarca geri çeviren
ancak 14 sene önce de birlikte çalıştığı Nişantaşı Spor Kulübü Başkanı Cemil
Şirvanlı’nın "bu takımı ya sen çalıştırırsın ya da lige girmeyiz"
demesi üzerine teklifi kabul eden başarılı teknik adam ile telefonda görüştük.
İyi bir takım oldular
Bu
sezon nokta transferler yapan, yapılan transferler de takıma iyi monte edilen
Şişli ekibinde takım içinde mükemmel bir
arkadaşlık ortamı var. Yaşları birbirine yakın oyuncu grubunun iyi bir
dayanışma örneği sergilediği, özverili Başkan Cemil Şirvanlı’nın "evladım
gibi seviyorum" takımı için yaptığı inanılmaz çabalar ve birkaç kişi de
olsalar takımları için çok şeyden feda eden Yöneticiler ile birlikte başarının
gelmesi ile sayıları her geçen gün artan taraftar ile başarılı Antrenör Yüksel Topçu’nun
da Nişantaşı FK’nın Play-Off grubuna kalmasında çok önemli emekleri var.
"Bir takımı futbolcular
şampiyon yapar"
İstanbul
Süper Amatör Lig Klasman Grubu ekiplerinden Nişantaşı FK’nın teknik patronu
Ercan Ötüntemur’un açıklaması özetle şöyle: Nişantaşı Kulübünde ilk günden
itibaren hedeflediğimiz takımı Play-Off’a taşımak değildi, Kulübü bir yere
taşımak için uğraştık. Nişantaşı Kulübü, kulüp değerleri olan bir platforma
taşımak gayesini güttük. Eğer bunu sağlayamazsak bu başarısının bir anlamı
olmaz ve başarı günlük olur. Futbolcular için de aynı düşüncemiz var. Haftanın
6 günü çalışıyoruz. Bir takımı futbolcular şampiyon yapar, Kulübü bir yere çok
iyi futbolcular getirir. Biz her antrenmanda futbolcu karakterini geliştirmeye
yönelik çalışmalar yaptık. Futbolcu gelişirse Kulüp de gelişir.
"Nişantaşıspor’a kendi evladım
gibi bakıyorum"
Bu
konuda birinci adımı attık, Ayazağa’da antrenman ve maç yapmaya başladığımız
bir tesisimiz oldu. Bundan sonra Nişantaşıspor’un antrenman sahasının yanında
bir yerleşkesi olması lazım. Yemekhanesi, yatakhanesi, futbolcularının
dinleneceği bir yer ile Kulüp merkez binasının olması lazım. Baktığımızda,
Nişantaşı’nın Kulübü yok, yeri yok. Böyle olmamalı… Nişantaşı Spor Kulübü’nün
tarihi 101 yıllık. Asırlık Kulübün yeri bu mu olmalı? Ben 1994 yılında
Nişantaşı’nda görev yaparken de Muhtar kahvesinde toplanırdık, Ali ağabeyin
kahvesinde okey masası kalksın da Yönetim toplansın diye beklerdik. O Kulübü
oradan aldık, önce 3.Lige sonra 2.Lige çıkarttık. Zaten bu yüzden buradayım. Lige
başladım, 6-7 hafta sonra "madem Amatör Ligde çalışacaktın, neden bize
gelmedin?" diyenler oldu. Gebzespor’u da çok severim, bende ayrı bir yeri
vardır Gebzespor’un. Sezon başında aradılar, ben kabul etmedim ama burası
farklı. Başkan Cemil ağabey ile konuşunca kararımdan vazgeçtim, ben spora
hizmet için buradayım.
"Alibeyköy Parseller
Akademisini kuracağım"
Play-Off
grubunda yapacağımız da bu; oyuncularımızın kalitesini geliştirmeye devam
ediyoruz. Bu konuda olağanüstü derecede hızlandık. Sporcular bunu geliştirirse
skora da dönüşecektir. Ben şu anda bizim takımdan en az 6 oyuncunun artık
Profesyonel Ligde forma giyecek seviyeye geldiğini düşünüyorum. Bakınız,
Alibeyköy Parseller’den 3 tane çok genç oyuncu aldım; Sezer, Muhammet ve
Hüseyin… Çocukların performansından olağanüstü keyif aldım. Şimdi bunları
görünce Parseller’den Cem’i aradım ve "siz bu alt yapıya sahip çıkın, ben
de bir futbol akademisi kuracağım ve bu çocukları Türk futboluna kazandırmak
için size destek olacağım" dedim. Beni mutlu eden günlük başarı değil,
yukarıya oyuncu taşımaktır. Biz bunu 80’li yıllarda Yedikule’de yaptık. Amatör
Ligde 18 futbolcu ile Yedikulespor’a 3.Ligde oynattık. Sözün özü:
Nişantaşıspor’da her şey futbolculara kaldı diyebilirim.
Diğer takımlarla Nişantaşıspor’u kıyaslayacak
olursak?
Ben
bu ligdeki bazı takımları tanımıyorum. Bazı takımların çok ciddi bütçeleri var.
Biz de takviye yaptık ancak olağanüstü takviye değil bunlar. Bizim yaptığımız
aktarmalar Türk sporuna imza atacak şekilde oldu. İddia ediyorum, Parseller’den
aldığım Sezer Yıldırım PTT 1.Lig görecek, ben bunu bir Hoca olarak gördüm.
Skorlar da yanımızda olursa bu elbette oyuncularımıza da iyi yansıyacaktır.
'Ercan Hoca neden takımın başında
sahaya çıkmıyor' şeklindeki eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunu
eleştirebilir ancak bu durum diğer takımlar için avantajdır… Ancak, bu durumu
ben kendi şahsıma ve kendi karakterime de uygun bulmuyorum. O konuda haklı bu
eleştirileri yapanlar. Ben Nişantaşıspor’da göreve başlarken yola çıktığım
arkadaşlarıma "ben Profesyonel Lig Antrenörüyüm, önüme Profesyonel bir
takım çıkarsa dönmek zorundayım ama size hizmete devam ederim lakin ben size
imza atıp takımın başında sahaya çıkarsam kendi ideallerimden dolayı
'başladığım işin yarıda bırakmak istemediğimden dolayı' diğer tekliflere cevap
veremem, gidemem" dedim ve bunu idarecilerle karşılıklı konuştuk.
Başkanımız Cemil Şirvanlı ile bu konuyu o zamanlar konuştuk. Ancak şimdi
geldiğimiz noktada belki bu hafta değil ama ikinci haftada sahada takımın
başında olup, bu düşüncelere son vermek istiyorum"
Nişantaşı
FK’nın teknik patronu Ercan Ötüntemur son olarak Süper Amatör Lig Klasman
Grubunda mücadele verecek olan tüm takımlara başarılar dilediğini sözlerine
ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder