Cumartesi, Mart 28, 2015

AH İLE VAH İLE


Bir zamanlar güzel bir şarkı vardı. Ömür Göksel’in söylediği, “Ah ile vah ile geçti bu ömrüm. Yaşadım mı-öldüm mü anlayamadım” diye.

İşte, 22 Mart Pazar günü Serdivan Hüseyin Ersin Stadında da bu melodiyi hatırlatır bir maç oldu. Sakarya derbisi adına, Serdivanspor ile Karasuspor karşılaştı ve maçın ilk çeyreğinde sonuç belli oluverdi. Karasuspor’un kötü futbolu karşılığındaki 5-1’lik şok yenilgi. 

Hani aslında umutlarımız vardı. Serdivan’a gitmeden alınacak üç puan “bizleri baraj oynatmaz “diyorduk. Maç başladığında “Baraj ile geldik, baraj ile kalmak“ gibi kaygılarımız yok değil ama futbol bu. Şans yanında olursa, baraj bile oynamazsın ancak dediğim gibi “Ah ile vah ile paşa paşa baraj oynarız“ gibime geliyor.  
Gelelim Pazar günü oynanan Serdivanspor-Karasuspor maçına. Karasuspor, dizilişinden tut, oynadığı futbol ile tam bir cahiller mangası gibiydi. Malum, ben her zaman rakip kale arkasında dururum. Enstantane ve gol sevinci yakalamak adına. Nerdeee!. Karasuspor’lu forvetlerimiz maalesef 2 düşman kardeşleri oynayan, birbirlerini pas yollarında görmemezlikten gelen, sanki sadece tek gol atan forvet taklidi yapar gibiydiler. Herkes bilir. Taklitlerinden sakının ey be kardeşim. 
“Sen 3-5 gol attım“ diye kendini bulunmaz Hint kumaşı mı zannettin? Karasuspor’a tek zarar veren sen değilsin. Dön de bak arkana.  Karasupor kalesine 8 defa gelen Serdivanspor, bunun 5’ni gole çevirdi. 
Ey kaleci. Ulubatlı Hasan bayrağı dikerken can verdi Topkapı surlarında. Sen ne yaptın? Lütfen geçiniz. Senin gibi bir kalecinin klasına yakışmaz bu golleri yemek. Anlatmak istediğimi anlayan anlamıştır. 
Bir sözümde kırmızı kart gören oyuncularımıza. Yahu aklınızdan mı zorunuz var yada oynamak mı istemiyorsunuz Karasupor’da? Dakika 88, verdiğin mücadele sahaya yansırken, amiyane tabirle ‘hoppa çift dal’.
Tamam yaptın bir hata. Ya defansın bel kemiğine ne demeli?. Dakika 90+2. Sana faul yapılmış. Neden adamın ayağına basıyorsun? Hadi diyelim pozisyon gereği yaptın. Yettin be kardeşim, kalmış 3 maç. Hem de kalan maçlar ‘hayat memat meselesi’ cinsinden. Futbolcu olarak sizlerin beyninden geçen , “ben bu takımı BAL’da bırakırsam“ olması lazım.
Bunu düşünmez misiniz? Düşündüğünüzden eminim ama idrak çok kötü sizin adınıza. 

Kısacası sevgili futbolcu kardeşlerim. Yolun sonu Sakarya’da BAL Barajı. Azcık onurunuz varsa mücadele edersiniz. Benim bu yazıma tepkiniz olabilir. Yanlış yönetim, ya da başka yanlışlıklar olmuştur. Ne olursa olsun, bu takımın adı; Karasuspor.
Bir sözümde Serdivansspor kulüp Başkanı sevgili eniştem İbrahim Şamlı’ya. Evet Şamlı; Karasuspor oynayamadı. Kazanan sen oldun ama şunu da söyleyeyim. İyi ki Kaptan Özgür’ün var.  
Biraz da Süper Amatör Ligin Play-Off heyecanında ki Adapazarıspor-Kocaalispor maçından bahsedeyim. Hem son yıllarda seyrettiğim en güzel maç, hem de gerçek bir derbiydi. Her iki takımızda BAL tecrübesi yaşamış. Biri 3ncü Ligi kaçırırken, diğeri aynı sezon küme düşmüş.  
Kısacası aralarında fark yok. Tek fark var. Zengin kız, fakir oğlan. Her biri yakışıklı ancak biri gecekonduda, diğeri havuzlu villada. İşte bu fark  ile sahaya çıkan Talip Toprak’ın öğrencileri, oynadıkları futbol ile “her taraf yıldız olsa da fark etmez” dercesine kazanmanın sevincini yaşadılar. 
Sezon başında sevgili Sakarya ASKF Genel Sekreteri olan Murat Duman, kulüp başkanlığını bırakmış olsa da Kocaali İlçe Kaymakamı Belediye Başkanı Sevgili Ahmet Acar, Başkanlık görevini Mustafa Altuntaş’a bir nevi zaruretten vermiş olsalar bile, Altuntaş kendisine ve Kocaali’ye yakışan görevi layığı ile yaptı. Ben ikinci maçındaki Adapazarı galibiyetinden sonra , “BAL şimdiden hayırlı olsun” diyorum. Şunu da söylemekten asla kaçınmam. Kocaalispor’u yenen takıma Play-Off’ta 2 kasa gazoz benden. Şen ve esen kalın. 

YAZI: AHMET ŞEN

Hiç yorum yok:

BAL 10. Grup 22 Aralık 2024 Pazar Programı

Bölgesel Amatör Lig'de heyecan tüm hızıyla devam ediyor...