'Futbolcular şartları kabul etmişlerdi'
Gülbaran, "Bir kere olayın iç yüzünü bilmeden yorum yapıyorsunuz. Ben daha önceki dönemlerde futbolculara 4 maç üzerinden maç başlarını veriyordum ve bu uygulamamız sürekli böyle oluyordu. Bu sene de aynı uygulama ile sezona başladık fakat daha sonra oyuncularımızla yaptığımız toplantı neticesinde oyuncularımızın isteği doğrultusunda, “Her maçtan sonra para verin Başkanım” dediler. Bizde her maçtan sonra çocuklara para verdik ve istediklerini yerine getirdik. Yalnız yapılan toplantıda "Mağlubiyetlere para vermem" dedim. Onlar da, “Başkanım bizler kendimize güveniyoruz” diyerek, tamam dediler. Şimdi bu şampiyonluk gecesinde önüme bu konuyu getirdiler.
Bir sporcu sezonda üç maçta centilmenlik dışı bir şekilde hakeme küfür edecek ve itirazdan direkt olarak kırmızı kart görecek hatta takımını sahada 10 kişi bırakacak. Bunun akabinde de takım o maçta mağlup olacak ve atıldığı halde maç başını isteyecek. Soruyorum size olacak iş mi bu? Aynı oyuncu son maçta takımın golünü attıktan sonra, -tabi ki bunu kendi ağzından duymadım ama söylenenlere göre- çevresine “Keşke ayağım kırılsaydı da o golü atmasaydım” diyecek, nasıl bir anlayıştır bunu anlamak mümkün değil.
'Enayi miyim kamp yaptırıyorum?'
Yine başka bir sporcumuz, Play-Off Grup maçının 18.dakikasında bir pozisyon sonrasında hakeme itirazdan kırmızı kart görecek takımını yine sahada 10 kişi bırakacak ve takımımız o maçı 1-0 kaybedecek. Nasıl oluyor da buna benzer yenildiğimiz maçların sonunda maçtan hemen sonra "Başkanım bizim paramız nerede?" diyecek, bu hak mıdır, adalet midir? Play-Off grubuna kaldıktan sonra takımımızı 7-8 hafta 5 yıldızlı oteller kamp yaptıracağız ve bir kaç sporcu çıkıp "Biz kamp talep etmedik" deme cesaretini gösterecek. Yani ben zorla af edersiniz enayi gibi paramı vereceğim ve kamp yapacağım. Mesut Gülbaran kampı sizlere zorla mı yaptırdı?
'O gece 32 bin lira dağıtacaktım'
Kamp yaptığımız bir maçta maç günü rakibimiz 16 kişilik kadrosuyla sahaya maça bir saat kala gelecek ve biz bu takımla berabere kalacağız. Üstelik bu maçtan sonra ben oyunculara bu maçın parasını verdiğimiz halde bana ve yöneticilerimize karşı böyle davranacaklar. Ben o akşam çocuklara ve hocalarımıza 32.000 TL maç başı ve prim getirdim. 'Bu çocukların hakkı' diyerek o yemekten sonra dağıtacaktım. Toplantının sonunda gördüğümüz muameleye bakın hak mıdır bu. Yine ben o akşam futbolcu kardeşlerimize bu geceden sonra 10 gün içerisinde daha geniş bir katılımlı Ataköy Marina’da bulunan Nossa’da bir gecede daha yapacağım oraya herkes eşiyle, nişanlısıyla, ve ailesiyle gelebilirsiniz dedim.
'Futbolcular yanlış yaptı'
Bizler bunu düşünürken bize yapılan davranışa bakın. Bizlerin tek amacı bu Vefa’yı daha üst liglere taşımak ve bu camianın adını Türkiye’de bir kez daha duyurup unutulmaya yüz tutulmaması için çaba sarf etmektir. Verdiğimiz tüm paralar benim ve yöneticilerimizin cebinden verdiği paralardır. Kulübümüzün hiçbir yerden bir kuruş geliri yoktur. Oyuncularımız bunu bildiği halde şampiyonluk yemeğinde böyle davranarak büyük bir yanlışın altına imzalarını koymuşlardır.
'Şansımızın yardımıyla ilk 4'e girdik'
Bu sene takımımız Bölgesel Amatör Lig'e çıktı. Tamam bu lige çıktık ama taraftarlarımızın da diğer futbol camialarının da gördüğü gibi bazı maçlarda top oynamayıp şansımızın yardımıyla galibiyetler aldık ve ilk 4'de girdik. Bu sene harcadığımız para 700 bin lirayı geçti. Muhakkak ki bu yapılan davranışta bazı sporcuların günahı yok bunu biliyorum. Herkes bilir ki Mesut Gülbaran hak edene hakkını verir kimseyi mağdur etmez. Ama bazı çıban başlarına bu ders olsun.’’
