Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu tarafından Limak Eurasia Luxury Hotel'de düzenlenen 2015-2016 Sezonu Yaz Semineri devam ediyor. Seminer'in bugün yapılan açılış törenine TFF Onursal Başkanı Şenes Erzik, TFF Başkanvekilleri Servet Yardımcı, Nihat Özdemir ve Ali Dürüst, Yönetim Kurulu üyeleri Ali Düşmez ve Yaşar Aşçıoğlu, TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş, PFDK Başkanı Hüseyin Karaahmetoğlu, Temsilciler Kurulu Üyesi Servet Sarıkaya, MHK üyeleri, UEFA Eğitimcileri, hakemler, davetliler ve basın mensupları katıldı.
Yapılan konuşmaların ardından bu sezon hakemliği bırakan Yunus Yıldırım, Kamil Abitoğlu, Hüseyin Sabancı, Nihat Mızrak ve Seçim Demirel'e törende teşekkür plaketleri de takdim edildi.
Türkiye Futbol Federasyonu 1. Başkanvekili Servet Yardımcı seminerde yaptığı konuşmada şöye dedi;
"Sayın Onursal Başkanımız, Merkez Hakem Kurulu Başkanımız, Kurul üyelerimiz, değerli hakemlerimiz ve hakem hocalarımız, MHK Semineri'ne hoşgeldiniz… Başkanımız sizlere hitap etmeyi arzuluyordu ama işlerini tamamlayıp dönmesi mümkün olmadı. Sizlere içten selamlarını gönderiyor.
Bildiğiniz gibi, Türk futbolunun en önemli tartışma konularından birisi, hatta birincisi, hakemlik müessesesi olmuştur. Hakem atamaları, hakem notları, hakem kararları hep eleştiri konusu yapılmıştır. Her yönetim kendine göre en doğrusunu yapmaya çalışmış, iyi niyetle çözüm yolları aramıştır. Ama bu mesele bir türlü tam çözüme ulaşmamıştır. Bir meseleyi çözmek istiyorsanız, işe en üst noktadan başlamanız gerekir. İşte biz tam da bunu yaptık. Federasyon seçimlerinden sonra yeni bir MHK göreve getirdik, yeni bir başkan atadık. Sayın Kuddusi Müftüoğlu, gelmiş geçmiş en genç Merkez Hakem Kurulu Başkanı olarak aranızda oturuyor. Kendisini canı gönülden tebrik ediyoruz.
Kuddusi Müftüoğlu uzun yıllar üst düzey hakemlik yapmış, hepinizin sevdiği, sorunlarınızı yakından bilen, vizyon sahibi, çok kıymetli bir arkadaşımızdır. Yönetim Kurulumuzla sizlerin arasında köprü vazifesini de en iyi şekilde yapacağından hiç kuşkumuz yok. Göreceksiniz, kısa sürede Türk hakemliği genç ve yetenekleri isimlerin ağırlıkta olduğu bir seviyeye gelecek. Bizim asıl hedefimiz Türk hakemlerinin dünya futboluna damga vurmasını sağlamaktır. İnanıyoruz ki, yakın gelecekte bu hedefe de ulaşmış olacağız.
Bir başka önemli konu, profesyonel hakemlik konusudur. Profesyonel hakemlik artık bir hayal olmaktan çıkmış, Yıldırım Demirören Federasyonu döneminde hayata geçmiştir. Geçen sezon pilot uygulamasını yaptığımız profesyonel hakemlik güçlenerek ve yayılarak devam edecek. 6 hakemle başladığımız bu uygulama bu sezon 9 hakeme çıkıyor. 2 sezon içinde 20'lere varacak. Profesyonel hakemlik, adı üstünde, önce profesyonellik demektir. Nasıl ki bir şirkette profesyoneller başarılarıyla ödüllendiriliyorlarsa, başarısızlık durumunda da gereği yapılır. Herkes hata yapar. Hakemler insandır. Hata insana mahsustur. Hata yapan hakemimizin her zaman arkasında duracak, sonuna kadar ona sahip çıkacağız. Ama kasıtlı hata ya da performans düşüklüğü görürsek, işte o zaman profesyonelliğin kurallarını uygulamak durumundayız.
Son dönemde talimatlarda yaptığımız değişiklikler hepinizin malumudur. Tüm bu değişiklikler siz hakemlerimize güvenimizin kanıtıdır. Çünkü sahanın mutlak hakimi, hakemdir. Bu düşünceyle, bir değişiklik daha yapmak üzereyiz. Hakemlerimize maçtan 2 saat önce maçı tehir etme yetkisi vereceğiz. Yani artık stada geldiğiniz andan itibaren maçın kaderi sizin elinizde olacak. İşte Türkiye Futbol Federasyonu olarak size güvenimiz bu kadar büyük. Bunları yapmak bizim görevimiz. Bir de siz değerli hakemlerimize ve hakem hocalarımıza düşen görevler var.
Bize göre, sizlere düşen en önemli görev yeni Merkez Hakem Kurulu Başkanımıza ve kurul üyelerimize destek olmaktır. Onlara çalışmalarında yardımcı olmanız, başarılarına katkı sunmak için yarışmanızdır. Çünkü bir ülke futbolunda Merkez Hakem Kurulu başarılı oluyorsa, hakemler de başarılı olur. Bu konuda hepinizin özenini ve desteğini bekliyoruz.
Bu vesileyle, eski Merkez Hakem Kurulu Başkanımız Sayın Yusuf Namoğlu'na ve kurul üyelerimize, görevleri süresince yaptıkları çalışmalar için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Söz konusu Türk futbolu olunca, hepimizin aynı hayali kurduğuna şüphe yok. Hepimiz, herkesin birlik ve beraberlik içinde hareket ettiği, hatalarımızdan ders aldığımız, doğruları alkışladığımız, her gün biraz daha iyisini yapmak için mücadele ettiğimiz bir Türk futbolu hayal ediyoruz. Hakemlerimizin dünyada söz sahibi olduğu bir Türk futbolu arzu ediyoruz. Buna artık hiç olmadığı kadar yakınız. Federasyon olarak, sizin katkılarınızla en kısa sürede bu hayali gerçekleştireceğimize inancımız tam. Seminerin ve yeni sezonun başarıyla geçmesini temenni eder, hepinizi, sevgi ve saygıyla selamlarım."
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu yaptığı konuşmada şunları söyledi;
"Sayın Onursal Başkanım Şenes Erzik, TFF Yönetim Kurulu üyelerimiz, Sayın Genel Sekreterim, Sayın PFDK Başkanımız, Temsilciler Kurulu adına Sayın Başkanvekilimiz, UEFA eğitimcilerimiz, MHK'nin değerli üyeleri, sayın misafirler, çok değerli hakem kardeşlerim, basının mümtaz temsilcileri… Sizleri selamlıyorum.
Sayın Başkanımız Yıldırım Demirören burada olmayı çok istedi ama çok önemli bir toplantısı olduğu için katılamadı. Bize bu makamı layık gören Başkanımız Yıldırım Demirören ve Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'na çok teşekkürlerimi sunuyorum. Layık olmaya çalışacağız.
Sizlerin merak ettiği bazı konulara değinmek istiyorum. Merkez Hakem Kurulu'nda yer alan yönetici arkadaşlarımızın en az 20 yıllık hakem kariyeri var. Ancak buna rağmen bize "Genç MHK" diyen herkese çok teşekkür ediyorum. Kurul üyesi arkadaşlarım daha önce benzeri görevlerde bulundular. İl düzeyinde, bölgesel düzeyde kurullarda görevler yürüttüler. Hakemleri yakından tanıyorlar. Vitrindeki hakemleri zaten hepimiz tanıyoruz. Alttan yukarıya doğru gelecek hakemleri de tanıdığımız için hakemliğin geleceği için önemli bir avantaja sahip olduğumuzu düşünüyoruz.
Ben son iki dönemdir Türkiye Faal Futbol Hakemleri Gözlemcileri Derneği Başkanvekilliği görevini yürütüyorum. İstanbul'dan Artvin'e, Edirne'den Antep'e kadar tüm hakemlerin hem sosyal hem idari ihtiyaçlarını, taleplerini biliyorum. Dernekte birlikte görev yaptığım arkadaşlarımla burada da beraberim. Bu detaylara sahip olmanın da önemli bir avantaj olacağına inanıyorum. Şu anda üst düzeyde hakemlik yapan ve Türk hakemliğinin lokomotifi olan arkadaşlarımla yıllarca birlikte görev yaptık. Biliyorum ki bu görevde kendileri de benim en büyük yardımcım olacaklar. Süper Lig kadrosundaki tüm hakem ve yardımcı hakem arkadaşlarımı yakından tanıyorum. Pek çoğuyla birlikte görev yaptım. Gayretlerini, beklentilerini, özelliklerini iyi biliyorum. Dün neyin eksik olduğunu düşünüyorsam, bugün bunları düzeltebilecek konuma geldiğimi biliyorum. Bunun da bizim için önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum.
Kamuoyunda yaratılmış olan genç algısını da lehimize iyi kullanacağız. Gençliğin dinamizminden, ve deneyimli hakemlerin tecrübesinden faydalanacağız. Tabanı ve tavanı dengeli kuracağız. Çok çalışan, emek veren herkes ister genç ister tecrübeli olsun, kadrolarımızda kendisine yer bulacak. Bu konuda önemli bir değişiklik yapıyoruz. Süper Lig'e çıkma yaşını 22'ye indiriyoruz. Genç ve yetenekli isimleri kısa sürede en üst klasmanlara taşıyacağız ve uluslararası arenada boy göstermesini sağlayacağız. Hakemliği bırakma yaşını 45'ten 47'ye çıkaracağız. Tecrübeli isimler de bizim için önemli. Gerekli fiziksel yeterlilikleri olan arkadaşlarımızdan faydalanmaya devam edeceğiz.
Süper Lig sezon hazırlık kampımıza başladık. Eğitimlerimiz ve atletik testimiz vardı. Testler yapıldı. Hakem arkadaşlarımız seminer bitiminde lig için hazırlıklarını tamamlamış olacaklar. Yazın hepsinin çok iyi çalıştığını gözlemledik. Bu bizleri sevindirdi. Eğitim içeriklerini özenle seçtik. Sayın Jaap Uilenberg'e bu konudaki desteği için teşekkür ediyorum. Dün sabah hakemlerimizin gözünde gördüğüm ışık beni yarınlar için çok umutlandırdı. Saha içinde ve dışında bizi başarıyla temsil edeceklerine inanıyorum.
Önemli projelerimiz var. Bunları hayata geçirmek için heyecanlıyız. Profesyonel hakemliğin kapsamını genişleteceğiz. Profesyonel hakemlik, gelecek için çok önemli. Bu sezon 9 tane profesyonel hakemimiz olacak. Geçtiğimiz üç aylık deneme süresinde bizimle birlikte olan Sayın Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan, Barış Şimşek, Ali Palabıyık, Fırat Aydınus arkadaşlarıma bu yıl Halis Özkahya, Tolga Özkalfa ve Bülent Yıldırım eklenecek. Profesyonel hakemlerimizi hem lig müsabakaları için hazırlayacağız hem de kendilerinin engin deneyimlerinden faydalanacağız. Türkiye'nin her yerindeki tüm hakemlerin gelişiminde bize en büyük destek olacaklar.
Profesyonel Hakem Koordinatörlüğünü hayata geçiriyoruz. Önemli bir proje. Allah kısmet ederse, 4 yıllık görev süremizin sonunda Süper Lig ve PTT 1. Lig'deki tüm hakemlerimizin profesyonel hakem kadrosunda olmasını hedefliyoruz. Tam zamanlı veya yarı zamanlı sözleşmeler düşünüyoruz. Türk hakemliğinin Avrupa vizyonunu çok önemsiyoruz. Sevgili Cüneyt Çakır'ın açtığı yolda yürüyecek başka arkadaşlarımızın da olmasını istiyoruz. Cüneyt Çakır ve ekibi bizlerin sırtına büyük bir yük yükledi. Artık Şampiyonlar Ligi Finali yönetebilecek düzeyde hakemleri yetiştirmek zorundayız. 14 ayrı bölgede üst düzey eğitimcilerden oluşan eğitimci kadrolarını kuracağız. Her ilde en az bir eğitimci olacak. Kişiye özel eğitimler planlıyoruz.
Tabandaki hakemlerin yukarıya sağlıklı şekilde çıkmasının en önemli konulardan birisi olduğunu biliyoruz. Riva tesislerinden faydalanarak daha alt kategori hakemlerimiz için de gelişim kampları düzenleyeceğiz. Türkiye'nin her yerindeki tüm hakemlerimize dokunmaya çalışacağız. Onlara kendilerini göstermeleri için fırsatlar yaratmaya çalışacağız. Hakemlerimizi yakından takip edecek scout ekipleri kuracağız. Profesyonel liglerde görev yapan tüm hakemlerimizle ilgili tüm verileri toplayacağız, adeta MR çekeceğiz. Gelişimleriyle yakından ilgileneceğiz.
Hakemlerin görünen yüzü kadar görülmeyen yüzüyle de ilgileneceğiz. En alttan en üste kadar gördüğümüz sorunları çözmeye çalışacağız. Bunu yaparken siz yöneticileri de çözümün bir parçası olmaya davet edeceğiz. Hakemliğin Süper Lig'de yanlış ya da doğru çalınan bir faul düdüğü hakkında saatlerce konuşmaktan ibaret olmadığını, bu işin altyapısında insanların nasıl emeklerle yetiştirildiğini sizlerin de görmesini sağlayacağız.
Gözlemcilerimiz bizim için çok önemli. Gözlemcilerimizin eğitimine önem vereceğiz. Bizlere müsabakadaki hakem kardeşlerimizi doğru şekilde yansıtıp yansıtmadığıyla ilgileneceğiz. İçerik ön plana çıkacak. 2.-3. Lig ve bölgesel liglerde gözlemci raporlarında değişiklikler yapmayı düşünüyoruz. Gözlemci eğitimlerinde bireysel gelişime, daha iyi gözlem teknikleri kullanılmasına yardımcı olacak ilave eğitimler vereceğiz. İl gözlemci raporlarında not hanesini kaldırmayı düşünüyoruz. Hakemlerimizin ve gözlemcilerimizin not kaygısıyla yetişmelerine sıcak bakmıyoruz. Doğru ilkeler, notlardan çok daha önemli. Gözlemcilerimize, raporlarına yazdıkları her satırın bir hakemin geleceği, Türk hakemliğinin geleceği olduğunu, yaptıkları işin ne kadar önemli olduğunu hissettireceğiz.
Değerli Büyüklerim, Bizleri iyiye ve doğruya götürecek her eleştiriye açığız. Bizi eleştirin ki görevimizi daha iyi yapalım. Tek ricam eleştirilerinizin teknik boyutla sınırlı kalması ve kişiliklere saygı göstermeniz. Bu kurullarda görev yapmış hocalarımızın deneyimlerinden mutlaka faydalanacağız. Basında görev yapan hakem yorumcusu ağabeylerimizin deneyimlerinden faydalanacağız. Hakemlerimizin sosyal ve özlük haklarında iyileştirmeler sağlayabilmek için hakem derneğini destekleyeceğiz. Hep birlikte daha iyisini yapacağız.
Türk Halkının ve sizlerin hoşgörüsünü çok iyi biliyorum. Bunu bizden esirgemeyeceğinize inanıyorum. İnşallah en kısa zamanda kendi sistematiğimizi oluşturacağız ve projelerimizi bir bir hayata geçireceğiz. Futbolcunun hakkını sahada teri kurumadan verecek şekilde tüm hazırlıklarımızı yapıyoruz. İnsanın olduğu her yerde var olan hataları inşallah minimize edeceğiz. Bu olumlu enerjinin başarıyı getireceğine inanıyorum. Niyetimiz hayır, akibetimiz de hayır olur inşallah."
Türkiye Futbol Federasyonu Onursal Başkanı Şenes Erzik'de konuşmasında şunları söyledi;
"Öncelikle değerli futbol ailesine, bütün arkadaşlarıma, iyi bir sezon diliyorum. Başarılar diliyorum. Ben bugün konuşma yapacağımı bilmiyordum. Ama her zaman olduğu gibi sizlerle bir arada olunca konuşacak konu sayısı artıyor.
Zaman çok çabuk geçiyor. 1.5 yıl oldu sanıyorum… Son katıldığım hakem camiasıyla kış semineriydi… Kuddusi Müftüoğlu sizlerden biri olarak orada bulunuyordu. Hepimizi duygulandıran bir veda konuşması yaptı. Çok çabuk geçmiş zaman. Aslında benim özel hayatımda en büyük sırayı alan futbola veda etmiş bulunuyorum. Bildiğiniz gibi 24 Mart 2015 tarihinde UEFA'daki görevime; 1. Başkanvekilliği görevime 33 yıl sonra veda ettim. Veda ettim fakat tam veda olmadı. Türkiye Spor Yazarları Derneği bana bir gece tertipledi. Veda değil vefa oldu. Yarım da olsa… Çünkü bildiğiniz gibi 2 yıl daha FIFA İcra Kurulu'nda görevim devam ediyor. UEFA'yı, FIFA'da temsil eden arkadaşlarımız bütün UEFA İcra Kurulu Toplantıları'na davet ediliyorlar. Oy hakkımız yok ama orada bulunarak tespitler yapabiliyoruz.
Bunu şunun için anlattım. Kuddusi Müftüoğlu 40'lı yaşlarda… Ben de okuyorum çıkan yazıları… Genç olmanın adeta bir yanlışlık olduğunu vurgulamaya çalışan bir kesim var. Hepimiz gençtik… 24 Mart 1989 yılında rahmetli Sayın Turgut Özal beni TFF Başkanlığı'na atadığında ben de 40'lı yaşlardaydım. Futbolda değişim esastır. Eskiler gider, görevlerini tamamlar; yeniler gelir. Ben o zaman FIFA hakemliğinden gelmeyen Ahmet Güvener'i, MHK Başkanı yaptım. O da 40'lı yaşlardaydı. Çok da başarılı oldu. Biraz da kendi hatasından bırakmak zorunda kaldı. Ama bildiğiniz gibi genel sekreterlik dahil her konuda Türk futbolunun içinde oldu. Bilimselliği ön plana alan bir arkadaşımız olarak çok da başarılar gösterdi. Tecrübem ve emeğimle gençlerin başarıya ulaşmak için çalışacaklarını düşünerek kendilerini destekliyorum. Benim bırakmam da bununla çok orantılı.
Göğsümü gere gere söyleyebilirim ki 2001 yılında Prag'da yapılan UEFA Genel Kurulu'nda o zamanki başkanımız eşinin yanına gitmek zorunda kalmıştı. Ertesi gün de UEFA statülerinde değişikliğe gittiğimiz bir konu vardı. Yaş limiti… O gidince 1. Başkanvekili olarak toplantıya ben başkanlık etmek durumunda kaldım. Tabi benim için onur vesilesi… Hukuki konuda statülerde değişiklik yaptık ve yaş limitini UEFA'da 70'e çıkardık. Sonradan bu bütün komitelerde uygulandı. Orada birkaç Federasyon Başkanı genç arkadaş geldi. Bana şöyle dediler… "Herkese geçerli yalnızca sizler hariç… Mevcut yönetim kurulu üyeleri bu kurala tabi değil"… Ben de dedim ki "Sizlere söz veriyorum, zamanı gelince kendime uygulamayacağım"… Platini'ye de 2008'de bunu söylemiştim. Ve bıraktım. Şunun için söylüyorum. Fırsat vermek lazım… Fırsat verirken de doğruları söyleyip, sonra gelecek gençleri sadece pohpohlayıp değil; onlara yaptıkları hataları gösterip, bir şeyler aktarmak lazım.
Hakemlikteki yaşa gelince… Bu konuda mücadele verenlerden birisi de benim. FIFA Hakem Komitesi Başkanlığı'nı 1998 - 2002 yılında yaptım. Orada bu senenin konusu yaş limitinin FIFA'da uygulanmaması şeklindeydi… Hakemlere de bu şekilde geldi. Her şey iyi güzel de sorulacak bir soru var. Madem 45 yaş limiti var… Hatta bunun fiziki nedenlerle daha da indirilmesi düşünülürse; birden bire daha üst bir yaşa koyulmasının ne faydası olacak, ne zararı olacak? Orada belirlenmesi gereken bazı olmazsa olmazlar vardı. O da şuydu… Fiziki ve diğer testlerin mutlaka yapılması şartıyla yaş limiti uygulanabilir…
Bir diğer konu da 2007'de Platini göreve geldiği andan itibaren ben UEFA Hakem Komitesi'nin Asbaşkanıyım… Çeşitli haberler okudum. Bu görevi de yeni bıraktım. Orada da şu devrim yapıldı. UEFA Hakem Konvansiyonu olmadan öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrıldı. UEFA Hakem Konvansiyonu tüm yapılması gerekenleri içeren sadece bir doküman değil, stratejik plandır. Bu plan sayesinde hakemlik çok gelişmiştir. Bilimsel çalışmanın getirilmesinin çok büyük yararları olmuştur. Bu kuralların iddiayla, istekle, güçlü bir şekilde uygulanmasına devam etmek gerekir görüşündeyim.
Söyleyeceklerim bu kadar. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Önümüzdeki sezon MHK başta olmak üzere herkese başarılar diliyorum. Bireysel çalıştığınız takdirde; öngörüsüz fakat ilkeli çalıştığınız takdirde başaramayacağınız hiçbir iş olmadığına inanıyorum. Çünkü 1989 yılında bunların hiçbirisi yoktu. Ne mutlu bana ki o zaman bana yapılan yorumlarda, "Sizden neden bir hakemimiz yok" deniliyordu. Ahmet Çakar'la başladı, Cüneyt Çakır'la devam etti. Herkesi tek tek saymam mümkün değil, ama herkesi takip ediyorum. Ne mutlu bana ki bugünleri gördüm. İnşallah daha iyilerini görürüz. Kalın sağlıcakla. Allah yardımcınız olsun."
Seminerin 3. günü
Seminerin üçüncü gün sabah seansında ilk olarak hakemlere vücut ölçümü yapıldı. Ardından tüm hakemlerin katılımıyla hakemlerin saha içerisindeki iş birliği konusu videolu konferans şeklinde Çalışma Grubu'nda işlendi. Daha sonra Çalışma Grubu Geribildirimi düzenlenerek konu detaylandırıldı. Sonrasında 4. Hakemlik Görevleri katılımcılara aktarıldı.
Öğle yemeği arasından sonra Sezon Açılış Töreni düzenlendi ve Önemli Konular ile Sezon Talimatları; görüntülü sunum eşliğinde basın yoluyla tüm Türkiye'ye duyuruldu. Basın röportajlarının ardından konular detaylı bir şekilde incelendi ve Sezon İçin İlave Talimatlar; Üst Klasman Hakemler ile paylaşıldı. Toparlanma ve Beslenme Bilgilendirmesi'nden sonra İlave Ofsayt Analizleri; Üst Klasman Yardımcı Hakemler ile detaylı bir şekilde incelendi.
Merkez Hakem Kurulu Yaz Semineri yarın uygulanacak programın ardından sona erecek.
Kaynak. TFF Sitesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder